Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/674 E. 2019/538 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/674
KARAR NO : 2019/538
KARAR TARİHİ: 11/04/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2018
NUMARASI : 2018/1337 D.İş- 2018/1357 K.
TALEP KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itirazın incelenmesi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden taraf vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP İhtiyati haciz isteyen banka vekili, müvekkili banka ile asıl borçlu ….Ltd Şti. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesini diğer borçlu … kefil sıfatıyla imzaladığını, ancak borçluların kredi yükümlülüklerini yerine getirmediğinden hesabın kat edilerek noter kanalıyla borçlulara ihtarname keşide edildiğini, alacağın ödenmemesi üzerine tahsili için davalı borçlular aleyhine ilamsız icra takibine girişildiğini, 432.702,03 TL nakdi ve 17.600 TL gayrinakdi alacak yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince talep kabul edilerek ihtiyati hacze karar verilmiştir.İtiraz eden borçlular vekili; kredi geri ödemelerinin zamanında ödeme planına göre yapıldığını, gecikmiş taksitlerinin bulunmadığını, alacaklı bankanın işleminin iyi niyetle bağdaşmadığını, muaccel olmuş herhangi bir borç olmadığını, başka bankalarda kullanmakta olduğu kredilerde herhangi bir sorun yaşamadığını belirterek ihtiyati hacze itiraz etmiştir.Alacaklı bankanın itiraza cevaplarında ise, müvekkili banka tarafından borçlunun çeklerinin karşılıksız çıkması ve müvekkili banka dışında diğer bankalarda da gecikme kaydının olduğunun görülmesi üzerine hesabın kat edildiğini, işlemin sözleşmesel dayanağının bulunduğunu, ihtiyati haciz koşullarının gerçekleştiğini belirterek itirazın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİİlk derece mahkemesince yapılan duruşma sonucunda, iddia edilen alacağın muaccel olmadığı, muaccel olmayan alacaklara ilişkin ihtiyati haciz şartları da gerçekleşmediği gerekçesiyle itiraz edilmiş ise de; GKS’de cari hesaba ilişkin 20. Madde gereğince cari hesabın kat edilmesinde, kat’ın haksız olup olmadığı açılacak davada tespiti mümkün olup, ibraz edilen GKS, hesap kat ihtarı dikkate alındığında itirazın yerinde olmadığından itirazın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı itiraz eden/borçlular vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ İtiraz edenler vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; hesap katına ilişkin somut dayanakların bulunmadığını, kredi geri ödemelerinin aksatılmadığını, gecikmiş taksitlerinin bulunmadığını, başka bankalarda kullanmakta olduğu kredilerde herhangi bir sorun yaşamadığını, alacaklı bankanın işleminin iyi niyet ve dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığını, muaccel bir alacaktan sözedilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Talep, ihtiyati haciz kararının itirazen kaldırılması istemine ilişkindir.Somut olayda; İhtiyati haciz talep eden banka, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağı için kefiller yönünden ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, alacağın dayanağı olarak 14.03.2017 tarihli genel kredi sözleşmesini dosyaya sunmuştur.İhtiyati haciz isteyen banka ile borçlu şirket arasında 14/03/2017 tarihli genel kredi sözleşmesinde aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen …. müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı, hesap kat ihtarnamesinin ve tebligat evrakının yer aldığı görülmüştür.İtiraz edenlerin hesap kat ihtarının somut dayanaktan yoksun olduğu, kredi geri ödemelerinde temerrüde düşmedikleri, hiç bir sebep yokken hesabın kat edilmesinin iyi niyetle bağdaşmadığı yönündeki itirazlarının İİK’nun 265. Maddesinde yazılan şartlara ilişkin olmadığı gibi, bu hususun ihtiyati haciz kararı verme yada kaldırma konusunda bir etkisi bulunmamaktadır. Bu yöndeki iddianın ancak bir menfi tespit davasına konu olabileceği ve yargılamayı gerektiren bir husus olduğu şüphesizdir. O halde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nun 257.Maddesi uyarınca rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para alacağının varlığı konusunda mahkemeye kanaat verici delillerinin sunulmasının yeterli olduğu gözetildiğinde ilk derece mahkemesinin bu yöndeki değerlendirmesi yerindedir.Açıklanan bu gerekçelerle HMK.’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İtiraz edenlerin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İtiraz edenler tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-İtiraz edenler tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK.353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.11/04/2019