Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/663 E. 2021/438 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/663
KARAR NO : 2021/438
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2018
NUMARASI : 2016/1059 Esas – 2018/1175 Karar
DAVA : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen karara karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkide teminat olmak üzere İzmir ili, Bayraklı ilçesi, … parsel’de bulunan iki katlı beton evi müvekkil lehine ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin davalıların yerine getirmediği edimler nedeniyle davalılar aleyhine İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, davalıların ise haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili savunmasında özetle; müvekkili … Besicilik yönünden ticari iş kapsamında olan husustan ötürü Mahkeme görevli olsada, müvekkili … yönünden 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu, paraya çevrilmesi talep edilen ipoteğin konu edildiği gayrımenkülün aile meskeni olarak kullanılıyor olması nedeniyle TMK’nın 194. maddesi gereğince Aile Mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı davanın öncelikle arabuluculuk faaliyet kapsamında uyuşmazlığın çözülmesine, aksi halde haksız ve kötüniyetli olarak ikame edilen davanın öncelikle her iki müvekkil yönünden ayrı ayrı yetki, görev, dava şartı yönlerinden, aksi halde diğer nedenlerden dolayı reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı taraf ve davalı şirket arasındaki ticari ilişkide teminat olmak üzere davalı asile ait İzmir ili, Bayraklı ilçesi, …parsel’de bulunan gayrimenkulde davacı lehine ipotek tesis edildiği, davalıların yerine getirmediği edimler olduğundan bahisle davalılar aleyhine İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, davalıların takibe vaki itirazları nedeniyle eldeki itirazın iptali istemli davanın açıldığı anlaşılmıştır. TMK’nın 887. maddesi; “İpotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır” düzenlemesini içermektedir. İlgili kanun maddesi gereğince borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotek borçlusu hakkında icra takibi yapılması için ipotek borçlusuna asıl borçlu ile birlikte ihtar tebliği gereklidir.Somut olayda; yukarıda belirtilen düzenlemeye aykırı olarak asıl borçluya ve taşınmazda malik olan davalı …’e ihtarname gönderilmemiştir. TMK’nın 887. maddesine göre, hem asıl borçluya, hem ipotekli taşınmaz malikine icra takibi başlatılmadan önce ihtarname çekilerek borcun muaccel kılınması gerekmektedir. …” gerekçesiyle, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
Davalıların, müvekkili şirket ile aralarındaki ticari ilişkiye teminat olmak üzere İzmir ili, Bayraklı ilçesi, Onur Mh. … katlı beton evi müvekkili lehine ipotek tesis ettiğini,
Müvekkilinin, davalıların yerine getirmediği edimler nedeniyle davalılar aleyhine İstanbul 10.İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe başladığını, davalıların haksız ve kötü niyetli olarak söz konusu takibe itiraz etmeleri üzerine mezkur davayı ikame ettiklerini,Yargılama süreci boyunca belgelerin incelendiğini, gerekli evrakların toplandığını, hazırlanan bilirkişi raporlarından da görüleceği üzere; davalılar ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki mevcut olduğu, müvekkili şirketin alacağının açık ve net olduğunun belirlendiğini, İlk derece mahkemesinin, asıl borçluya ve taşınmazda malik olan davalı …’e ihtarname gönderilmeden icra takibi başlatıldığı ve borç muaccel kılınmadığı için davanın reddine karar verdiğini, verilen kararın hatalı olup; ekte sunduğumuz taraflar arasında yapılan Bayilik Sözleşmesi’nden de görüleceği üzere, ”Ödemelerin aksaması durumunda oluşan borca karşılık herhangi bir icra dairesinden veya mahkemeden alınacak karara gerek kalmaksızın müşterek borçlular borcu ödemeyi kabul ve taahhüt ederler.” hükümleri gereğince taraflar için bağlayıcı olduğunu, bahsedilen hükümden de görüleceği üzere taraflara ihtarname çekilmesine gerek olmaksızın borcun muaccel hale geldiğini, Dolayısıyla sözleşmeden de görüleceği üzere; taraflar borcu ödemeyi kabul ve taahhüt etmiş olmalarına rağmen borcu ödemeyip icra takibine itiraz ettiklerini, mahkemenin de hukuka aykırı bir karar vererek müvekkili şirketin alacağını tahsil etmesini imkansız hale getirdiğini belirterek;
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçe ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılacaktır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/1738 E 2014/11505 K sayılı 16.06.2014 tarihli emsal karar içeriğinde de işaret edildiği üzere; TMK’nın 887. maddesi geregince ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçilebilmesi için öncelikle ipotekli taşınmaz malikine borç muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekir. Böyle bir ihtar yoksa mesmu bir icra takibinin varlığından da söz edilemeyeceğinden itirazın iptali davasının da dava şartı yokluğundan usulden reddi kararı isabetli olup, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Bakiye 14,90 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına
4-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 01.04.2021 tarihinde oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU : HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.