Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/660 E. 2019/555 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/660
KARAR NO : 2019/555
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2018/917 Esas
KARAR TARİHİ: 15/11/2018
DAVA : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yapılan yargılaması sırasında ihtiyati haciz kararının, davalı borçlu itirazı üzerine kaldırılmasına yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekilince dilekçesinde özetle; müvekkilinin faturalı alacağının tahsili için başlatılan ve davalı borçlu itirazı ile duran takibe vaki itirazın iptali istemli dava açıldığı, dava içinde alacak miktarı kadar davalıya ait menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasının talep edildiği, ilk derece mahkemesince 28/09/2018 tarihli (10) nolu tensip ara kararıyla ihtiyati haczin kabulüne karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili tarafından 23/10/2018 tarihinde verilen bu ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiş olup, itiraz dilekçesinde özetle; ilamsız icra takibi yapıldığını, davacıya herhangi bir borcun bulunmadığını, mevcut borç varsa da ödenmiş olduğunu, tek başına faturanın alacağı ispatlamayacağını, takibe konu edilen faturaların alacak doğurup doğurmayacağına ilişkin yargılama yapılması gerektiğini, herhangi bir borç ikrarını içeren belge de bulunmadığını, ihtiyati haciz şartlarının mevcut olmadığından öncelikle kaldırılmasını, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde kendilerince sunulacak teminat mektubu mukabilinde kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 15/11/2018 tarihli ara kararında; “İhtiyati haciz isteyen vekili alacağının dayanağı faturaları dosyaya ibraz etmiştir. Fatura tek başına malın teslim edildiğinin kabulü için yeterli değildir. Faturalardan alacağın muaccel olmadığı, borçlunun mal kaçırma girişimi içinde olduğuna ilişkin alacaklının iddiasından başka bir delil bulunmamaktadır. Muaccel alacağın varlığı ve miktarı yapılacak yargılamayla belinecektir.. Yaklaşık ispata ilişkin koşullar oluştuğunda talep halinde davanın ilerleyen aşamalarında ihtiyati haciz kararı vermek mümkün olup şartları oluşmadığı…” gerekçesiyle, itirazın kabulüne ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:Müvekkilinin davalıdan 68.029,17 TL alacağı bulunmakta olup dava dilekçesi ekinde sunulan faturalardan ve teslim fişlerinden de anlaşıldığı üzere mal ve hizmetlerin davalıya teslim edildiğini, İİK’nın 257 vd. maddelerinde ihtiyati haciz talep edilmesinin koşullarının yerine geldiğini, Davalının mallarını kaçırmaya devam ettiğini, tahsil kabiliyeti olan başkaca malları da olmadığından müvekkilinin alacağının tehlikede olup, ihtiyati haciz kararı verilmemesi halinde alacağın tahsil imkanının kalmayacağını,Bu nedenle ilk derece mahkemesinin ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, ihtiyati hacze vaki itirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 257.maddesi uyarınca, dava içinde ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece, ihtiyati haciz talep eden şirket vekilinin dava içinde irsaliyeli faturalara dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunması üzerine koşulları oluştuğu gerekçesiyle ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin itirazı üzerine ise duruşmalı yapılan inceleme sonucunda mahkemece ihtiyati haciz kararı yukarıdaki gerekçe ile kaldırılmıştır. Bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinafa cevabında, istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığını ileri sürmüştür. HMK’nın 345. maddesindeki yasal düzenlemeye göre, istinaf süresi iki hafta olup, bu süre ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İlk derece mahkemesinin istinafa konu 15.11.2018 tarihli gerekçeli ara kararının gerek dosyadan gerekse UYAP sisteminde yapılan denetimde davacı vekiline tebliğ edildiğine ilişkin tebligat tutanağına rastlanmamıştır. Bu durumda HMK’nın 345. maddesindeki düzenlemeye göre istinaf başvurusunun süresinde olduğunun kabulü gerekir. İstem, ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Yargıtay 19 HD 2015/4882 E 2015/12767 K 30.09.2015 T. Ve Yargıtay 11. HD 2016/2214 E 2016/2481 K 07.03.2016 T. Emsal karar içerikleri de gözetildiğinde; İcra ve İflas Kanunu’nun 258/1 hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delillerin gösterilmesi yeterli kabul edilmektedir. Bu açıklamadan sonra somut olaya gelindiğinde; alacaklının, fatura, teslim alan imzası içeren sipariş fişlerine dayanarak ihtiyati haciz isteminde bulunması karşısında, alacağın varlığına kanaat oluşturacak belgeleri ibraz ettiği anlaşılmakla ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü ile ihtiyati hacizin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır.Açıklanan bu gerekçelerle; HMK’nın 353/1.b.2. Ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin 15.11.2018 tarihli ara kararının kaldırılarak, ihtiyati hacze itiraz hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine ve itirazın reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 353/1.b.2. Ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca istinaf başvurusunun kabulüyle; ihtiyati hacze itiraz üzerine verilen istinafa konu 15/11/2018 tarihli itirazın kabulüne dair ek kararının kaldırılmasına, itiraz hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine bu doğrultuda;1-Davalı vekilinin ihtiyati hacze itirazlarının İİK’nın 265. maddesi uyarınca reddine, 2-Kaldırma ve itirazın reddi kararımızla ile birlikte ilk derece mahkemesinin 28/09/2018 tarihli ihtiyati haciz kararı geçerliliğini koruyacağından, Dairemizce yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesine yer olmadığına,4-Davacı tarafça yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 44,40 TL istinaf harcının talep halinde alacaklı vekiline iadesine, 3-Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf harç gideri ile 45,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 166,30 TL istinaf giderinin, ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.2. Ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/04/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.