Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/634 E. 2021/106 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/634
KARAR NO : 2021/106
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 23/10/2018
NUMARASI : 2016/187 Esas – 2018/400 Karar
DAVA:Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin taşıyan sıfatıyla davalı şirkete ait yükü kendisi ile yapılan taşıma sözleşmesi uyarınca … Limanı’ndan 16.04.2014 tarihinde yükleyerek Misurata/ Libya Limanı’na taşıdığını ve yükü ihtiva eden üç adet konteyneri liman sahasına kapalı ve mühürlü olarak 20.04.2015 tarihinde gemiden tahliye ettiğini, … numaralı konişmentoda belirtildiği üzere, söz konusu deniz taşıma işinde davacı şirkete ait ‘…’ numaralı 3 adet konteynerin kullanıldığını, taşıma konusu yüklere ilişkin varış ihbarlarının düzenlendiğini ve yüklerin tahliye edildiğini, bugüne dek söz konusu yüklerin teslim alınmadığını, yüklerin konişmentolarda öngörülen süre içerisinde gönderilen tarafından teslim alınmaması nedeniyle, davacı şirket tarafından yapılan bütün iyiniyetli girişimlerin sonuçsuz kaldığını, aradan geçen yaklaşık 11 aylık süre zarfında yükün teslim alınmadığını, konteynerlerin tahliye edilmediğini, konteynerlerin tahliye edilmemesi üzerine davacı taşıyan şirket çalışanı tarafından, davalıya müteaddit defa ihtar yapıldığını ve bilgi istendiğini, ancak aradan geçen bunca süre zarfında davalının mevzubahis süreçten haberdar olduğunu belirtmesine rağmen herhangi bir ödeme yapmadığını ve görüşmelerden herhangi bir netice alınamadığını, sonuç olarak davacı şirket tarafından deniz nakliyatı işinde kullanılan üç adet konteynerin Misurata Libya Liman sahasında dolu olarak bekletildiğini, davacının söz konusu konteynerleri deniz nakliyatı işinde kullanmaktan mahrum kaldığını, uyuşmazlığın konusunun, davacı şirkete ait ve taraflar arasındaki navlun sözleşmesi uyarınca deniz nakliyatında kullanılan konteynerlerin konişmentolarda öngörülen on günlük süre içerisinde (free time) iade edilmemesi sebebiyle oluşan demuraj alacağı talebine ilişkin olduğunu, konişmentolar incelendiğinde konteynerlerin on günlük süre sonunda iade edilmemesi halinde, günlük olarak belirli bir ücretin ödeneceği yönünde hükmün bulunduğunu, TTK m. 1207 hükmünün “Gönderilen, eşyanın teslimini isteme hakkını kullanmazsa, taşıtan navlun sözleşmesi gereği navlunu ve diğer alacakları taşıyana ödemekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlendiğini, somut uyuşmazlık bakımından navlun sözleşmesinin taraflarının taşıyan olarak davacı şirket ile taşıtan olarak davalının bulunduğunu, navlun sözleşmesi nedeniyle oluşan navlun ücreti ile genel olarak navlun teferruatı olarak nitelendirilen masrafların borçlusunun yine taşıtan olduğunu, zira gönderilenin yükü teslim almaması nedeniyle, TTK m. 1203 vd. uyarınca davalı taşıtanın oluşan demuraj alacağından doğrudan sorumlu olduğunu, bunun yanında konişmentoda yer alan hükümler uyarınca, her biri 40’HC olan konteyner bedellerinin de davacıya ödenmesi gerektiğini, bu bedelden de taşıtanın sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı şirkete ait konteynerleri navlun sözleşmesinin tarafı olan davalının kusuruyla tahliye edilmemesi nedeniyle oluşan demuraj ücretine mahsuben şimdilik 41.400 USD ve 3 konteyner için 12.000 USD olmak üzere toplam 53.400 USD’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ve 3095 sayılı Kanun’ un 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı tarafın iddiaları, sunulan deliller, inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre davacı şirket tarafından davalıya ait emtiaların taşınmasına ilişkin hizmet verdiği ve konteynerlerin geç teslimi nedeni ile oluşan demuraj bedelinin ödenmediğinden dolayı mahkememize alacak davası açıldığı, konteyner demurajının konteynerin sözleşme ile kararlaştırılan sürede ya da boşaltılıp iade edilmesi beklenebilecek makul bir sürede boşaltılıp iade edilmemesi dolayısıyla ödenen konteyner işgaliye bedeli olduğu, dava konusu taşımaya ilişkin dosyaya sunulan … nolu konişmentosu incelendiğinde, taşıtanın … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., gönderilenin ve ihbar adresinin ‘…’, gemi adının ‘…’, yükleme limanının …, boşaltma limanının Misurata Port, taşıma konusu eşyanın …, YMLU 802549-9 vc TRLUB … numaralı konteynerler muhteviyatı banyo malzemesi olduğu, yüklemenin 16.04.2015 tarihinde gerçekleştiği kayıtlı olup, konişmentonun taşıyan sıfatıyla davacı … tarafından düzenlendiği, konişmentoda yer alan kayıtlara göre “geminin yanaşma gününden itibaren hafta sonları ve tatil günleri de dahil olmak üzere 10 takvim günü ücretsiz zamandır. II. Günden 30. Güne kadar beher gün için 40 feetlik konteyner için günlük 20 USD ödenecektir. 31. Günden konteynerin boş olarak iade edildiği güne kadar 40 feetlik konteyner için gün başına 40 USD ödenecektir. Yükleten tarafından boşaltma limanında boşaltmadan itibaren 90 gün için konteynerlerin gönderilen tarafından kabul edilmemesi halinde konteynerler ve diğer ortaya çıkmış tüm masraf ve giderler için (eğer varsa boşaltma giderleri navlun ve demoraj gibi) için yükleten tarafından 40 feetlik konteyner için 4000 USD bedel ikame değeri olarak ödenecektir.” ifadelerinin yer aldığı, konişmentoda yer alan demuraj kaydı dikkate alındığında, dava konusu 3 adet 40 HC’lik kooteynerin herbiri için 90 güne kadar belirtilen hesaplama usulüne göre demuraj ücreti işletileceği, 90. günün aşılması ve konteynerlerin halen iade edilmemiş olması halinde konteyner başına 4000 USD ikame değer ödenmesi gerektiği ve konteynerlerin gönderilen tarafından kabul edilmemesi halinde anılan demuraj ve konteyner bedeli ödemesinden yükleten/ taşıtanın sorumlu olacağı hususunda anlaşıldığının görüldüğü, “Martine A” gemisinin 16.04.2015 tarihli yükleme listesinden dava konusu …, YMLU 802549-9 ve TRLUBV576905-8 numaralı konteynerlerin gemiye yüklendiğinin anlaşıldığı, dava konusu taşımada boşaltma limanı acentesi olarak hareket ettiği anlaşılan dava dışı Farwa Shipping Company tarafından düzenlenen 20.04.2015 tarihli “Notice Of Arrival/ Varış İhbarnamesi” başlıklı belgelerden dava konusu konteynerlerin varış limanı olan Misurata Port’a ulaşmış olduğunun dava dışı gönderilen … aynı tarihte bildirildiğinin anlaşıldığı, navlun sözleşmesinden doğan tüm borçların asıl borçlusunun sözleşmenin tarafı olan taşıtan olduğu, gönderilen tarafından yükü teslim hakkı kazanılıp konişmento veya navlun sözleşmesi uyarınca navlun ve diğer alacaklardan gönderilenin sorumlu olduğuna ilişkin hüküm bulunmadıkça gönderilenin konteyner demuraj ücretinden sorumlu olmayacağı gibi, yük gönderilen tarafından teslim alınmadıkça taşıtanın konteyner demuraj alacağından sorumlu kalmaya devam edeceği, varma limanında gönderilenin eşyanın teslimini talep hakkını kullanmadığının görüldüğü, kaldı ki dava konusu taşımaya ilişkin konişmento üzerinde yer alan kayıtta konteynerin iade edilmemesinden kaynaklanan demuraj alacağından yükleten/taşıtanın sorumlu olacağının belirtildiği, dosyaya sunulan belgelere göre konteynerin gemiye 16.04.2015 tarihinde yüklenmiş ve davacının davalıya gönderdiği elektronik postalarda konteyner demurajının 20.04.2015 tarihinde başlatıldığı, varış ihbarnamesinde de boşaltma tarihi 20.04.2015 olarak bildirildiğinden, bu tarih itibariyle konşimento kayıtlarına göre her bir konteyner için 90 günlük demuraj ücreti ve bu süreyi aşan kısım için ancak konteyner bedelinin talep edilebileceği, bu halde 40 Feet HC lik Konteyner başına demoraj hesabının; 20.04.2015 – 29.04.2015=10 gün serbest süre; 30.04.2015 -19.05.2015-20 gün x 20 USD = 400 USD; 20.05.2015 – 18.07.2015 60 gün x 40 USD = 2.400 USD, 40 Feet HC Lük Konteyner başına demoraj tutan = 2.800 USD, her bir konteyner için konteyner bedeli= 4.000 USD, her bir konteyner için talep edilebilecek miktar = 2,800 USD+ 4 .000 USD=6.800 USD, dava konusu 3 adet 40 Feet HC Konteyner için davacının talep edilebileceği miktar konşimento kayıtlarına göre 6.800 USD x3 = 20.400 USD olduğu … ” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 20.400 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Her ne kadar mahkemenin gerekçeli kararında konşimento üzerindeki kayıtlar uyarınca müvekkilinin hem konteyner demurajı hem de konteyner bedeli alacağı olduğuna kanaat getirmiş olması yerinde olsa da konteyner demuraj ücretinin 90 gün sonunda kesintiye uğrayacağına, 90 gün sonunda ise o güne kadar işlemiş konteyner demurajı ve konteyner bedeliyle sorumlu olacağına, 90 günden sonra işleyecek demuraj ücretinden sorumlu olmayacağına ilişkin hükmün maddi dayanaktan yoksun olduğunu, konşimentoda yer verildiği üzere “Taşıtan/yükleten tarafından kabul ve taahhüt edilmiştir ki, USD.2000/20′ DV., USD.2500/ 20′ OT., USD.3000/40′ DV., USD.4000/40′ OT., USD.4000/40′ HC., USD.7000/45′ HC., USD.12000/40′ RF konteyner ikame bedeli ve diğer tüm masraf ve giderler (eğer varsa boşaltma giderleri, navlun ve demuraj gibi) alıcı tarafından boşaltma limanında konteyner tahliyeden itibaren 90 gün içerisinde teslim alınmaması durumunda taşıtan/yükleten tarafından ödenecektir.” hükmü bulunduğunu, davalı taşıtanın yükü teslim almadığı tüm süre boyunca işleyecek demuraj ve konteyner ikame bedeline hükmetmesi gerekirken; bu süreyi konşimentodaki klozu dikkate almayarak 90 gün ile sınırlı tutmuş olmasının ne Türk Ticaret Kanunu ne de uluslararası denizcilik örf ve adetler ile bağdaşacak bir nitelikte olduğunu, ilk derece mahkemesinin davanın kısmen reddine ilişkin hükmünün bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, konteyner gecikme bedeli (konteyner demuraj bedeli) alacağının ve konteyner bedelinin tahsili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Deniz yoluyla eşya taşınmasında kullanılan konteyner taşıyan tarafından sağlanmışsa, konteynerin taşıyana, kararlaştırılan sürede iadesi gerekir. Aksi takdirde bu gecikme nedeniyle taşıyanın gecikme bedeli talep hakkı doğar. Talep hakkının kapsamının belirlenmesi için taraflar arasındaki sözleşme ilişkisine bakmak gerekir. Buna ilişkin düzenleme konişmentoda yer alabileceği gibi taraflar arasındaki navlun sözleşmesinde de yer alabilir. Konteyner gecikme bedeline ilişkin şartların genellikle konişmento üzerinde yer alması gerekir. Uygulanacak tarifenin gönderilen tarafından bilinmesi gerekir. Ancak uygulamada çoğu kez tarifeye atıf yapılmakla birlikte bu tarifenin konişmentoya eklenmediği görülmektedir. Alacağın varlığına esas teşkil eden hukuki sebebin öncelikli olarak irdelenmesi gerekir. (Prof. Dr. Didem ALGANTÜRK LIGHT, “Konteyner Taşımacılığında Uygulamada Ortaya Çıkan Hukuki Sorunlar”, İstanbul Kültür Ü.H.F.D, C:16, S:2-3, s.23-25).Yargıtay’ın yerleşik içtihadı uyarınca, konteyner demurajı ücretinin kaynağı genelde konişmento veya taşıma sözleşmesidir. Demuraj ücreti ödemekle yükümlü olanın sorumluluğunun öncelikle sözleşme veya konişmentoya göre belirlenmesi gerekir. Sözleşmede bir hüküm bulunmaması halinde ise piyasa rayiçlerine göre demuraj ücretlerinin tespiti gerekir (Yargıtay 11. HD’nin 2008/10839 Esas – 2010/2527 Karar, 08.03.2010 tarihli kararı; aynı Dairenin 2015/1669 Esas – 2016/481 Karar, 19.01.2016 tarihli kararı ve aynı Dairenin 2015/2967 Esas – 2015/8406 Karar sayılı kararı).Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde: İlk derece mahkemesi karar gerekçesinde de belirtildiği üzere, konteyner demurajı hesabında taraf iradeleri esas olup, taşımaya esas konişmentoda yer alan “…geminin yanaşma gününden itibaren hafta sonları ve tatil günleri de dahil olmak üzere 10 takvim günü ücretsiz zamandır. II. Günden 30. Güne kadar beher gün için 40 feetlik konteyner için günlük 20 USD ödenecektir. 31. Günden konteynerin boş olarak iade edildiği güne kadar 40 feetlik konteyner için gün başına 40 USD ödenecektir. Yükleten tarafından boşaltma limanında boşaltmadan itibaren 90 gün için konteynerlerin gönderilen tarafından kabul edilmemesi halinde konteynerler ve diğer ortaya çıkmış tüm masraf ve giderler için (eğer varsa boşaltma giderleri navlun ve demoraj gibi) için yükleten tarafından 40 feetlik konteyner için 4000 USD bedel ikame değeri olarak ödenecektir.” kaydı esas alınarak davacının alacağının hesaplanması gerekir. Konişmentonun bu düzenlemesine göre tarafların iradesinin, 90 günlük demurajdan sonra konteyner bedelinin ödenmesi suretiyle ilişkinin tasfiyesi yönünde olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemece alınan ve 20.06.2018 tarihli bilirkişi raporu içeriğindeki tespit ve hesaplamalar doğrultusunda, dosyaya sunulan belgelere göre konteynerin gemiye 16.04.2015 tarihinde yüklendiği ve varış ihbarnamesine göre 20.04.2015 tarihinde limana boşaltaldığı anlaşılmaktadır. Davacının davalıya gönderdiği elektronik postalarda da konteyner demurajının 20.04.2015 tarihinde başladığı bildirildiğinden, bu tarih itibariyle konşimento kayıtlarına göre her bir konteyner için 90 günlük demuraj ücreti ve bu süreyi aşan kısım için ancak konteyner bedeli talep edilebilecektir. Dava konusu taşımaya ilişkin konşimento kayıtlarına göre davalının taşıtan sıfatına sahip olduğu, konteyner demurajına ilişkin konşimentoda yer alan kayıt ve TTK’nın 1207. maddesi uyarınca yükün gönderileni yükü teslim alma hakkını kullanmamış olduğundan davalının konteyner demuraj alacağından sorumlu olduğu, demuraj ücretinin konşimentoda yer alan kayıt doğrultusunda hesaplanması gerektiği anlaşılmaktadır. Buna göre her bir konteyner için 90 günlük demuraj ücreti ve bu süreyi aşan kısım için ancak konteyner bedelinin talep edilebileceği, bu halde 40 Feet HC lik Konteyner başına demoraj hesabının; 20.04.2015 – 29.04.2015=10 gün serbest süre; 30.04.2015 -19.05.2015-20 gün x 20 USD = 400 USD; 20.05.2015 – 18.07.2015 60 gün x 40 USD = 2.400 USD, 40 Feet HC Lük Konteyner başına demoraj tutan = 2.800 USD, her bir konteyner için konteyner bedeli= 4.000 USD, her bir konteyner için talep edilebilecek miktar = 2,800 USD+ 4 .000 USD=6.800 USD, dava konusu 3 adet 40 Feet HC Konteyner için davacının talep edilebileceği miktarın 6.800 USD x3 = 20.400 USD olduğu yönündeki hesaplama ile kurulan hüküm isabetli olup, konteyner bedeli de talep edildiği ve hüküm altına alındığı halde, doksan günlük süreden sonra da konteyner demurajı talep edilebileceğine dair davacı istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.İlk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülemediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine,5-Karar kesinleştikten sonra dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 28.01.2021 tarihinde oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.