Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/633 E. 2019/589 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/633
KARAR NO : 2019/589
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2019
NUMARASI : 2014/446- 2019/282 E.K
DAVANIN KONUSU : Alacak
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen alacak davasında talep edilen ihtiyati tedbirin-ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik olarak verilen ara kararına karşı süresi içinde (ihtiyati tedbir talep eden) davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Asıl davada davacı vekili, müvekkili şirketin davalı … şirketinin Türkiye’deki tek yetkili acentesi olduğunu, davalı şirket tarafından müvekkilin kazandırdığı müşterilere doğrudan satış yapmak ve komisyon ücretlerini müvekkili şirkete ödemek üzere Türkiye’de faaliyet gösterecek olan diğer davalı … Tekstil Ltd Şti’ni kurduğunu, 01.07.2008 tarihinde akdedilen acentelik sözleşmesinin 01.12.2009 tarihinde yenilenerek belirsiz süreli hale getirildiğini, davalı tarafça acentelik sözleşmesinin ihbar öneli verilmeksizin ve haklı neden olmasızın 10.12.2012 tarihinde tek taraflı olarak feshedildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kadıyla müvekkili şirkete ödenmemiş olan 2012 kış dönemine ait 5.000 TL komisyon bedeli, 2012 kış dönemi haricindeki Kdv dahil 5.000 TL tutarındaki komisyon ve hak ediş bedeli, 2013 yaz dönemine ait ilgili sipariş üzerinden hak edilen 5.000 TL tutarında komisyon bedeli, sözleşmenin devamına olan inancın meydana getirdiği yatırımlarına başlanan işlerden doğan 5.000 TL yatırım zarar bedeli, işten çıkartılmak zorunda kalınan işçilere ödenen 5.000 TL kıdem ve ihbar tazminatı alacağı, satılmak zorunda kalınan araçların piyasa değeri ile satış değeri arasındaki 5.000 TL fark bedeli, 5.000 TL kira alacağı ve 20.000 TL denkleştirme(portföy) tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise, 360.316,65 TL denkleştirme (portföy) tazminatına hükmedilmesini istemiştir.Davalılar vekili, müvekkili … Ltd Şti’nin sözleşmeye taraf olmadığından davada müvekkiline husumet düşmediğini, davacının taleplerinin dayanaksız olduğunu, satış rakamlarının düşmesi nedeniyle acentelik sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinibelirterek davanın reddini savunmuştur.Davacı vekili 30.01.2019 tarihli dilekçesi ile, davalıların faaliyetlerini durdurduğunu ve mal ve alacaklarını kaçırdığını bu nedenle müvekkilinin dava sonucunda alacağı tazminatı güvence altına almak için davalıların taşınmaz ve taşınır mallarına, üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir konularak üçüncü şahıslara devrinin önlenmesini tale etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesinin 31.01.2019 tarihli ara kararıyla, davacının istemi bir miktar alacağın ödetilmesi istemine ilişkin olup, üzerine ihtiyati tedbir konulması istenilen davalıya ait malvarlığı davanın konusunu teşkil etmediğinden bu yöndeki talebin yerinde olmadığı, ihtiyati haciz talebi yönünden ise, yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği gerekçesiyle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davalıların faaliyetlerini durdurduğunu, tedbir ve haciz koşullarının oluştuğunu belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE
Asıl ve birleşen davada, davacı, yurt dışında mukim davalı firmanın ürünlerinin Türkiye pazarında davalının acentesi olarak pazarladığını, taraflar arasında acentelik sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek haksız fesih nedeniyle doğan maddi zararının tazmini istemiştir.Dava dosyasının istinaf incelemesine gönderilmesi aşamasında, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, 07/03/2019 tarih, 2014/446 Esas; 2019/282 Karar sayılı kararı ile; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hal böyle olunca, esas dava hakkında karar verilmiş olduğu gözetildiğinde, istinafa konu ara karar yönünden istinaf incelemesi konusuz kalmıştır. Bu durumda bu kararın nihai kararla birlikte kanun yolu aşamasında değerlendirilmesi durumu saklı olmak üzere, istinafa konu ara karar yönünden istinaf incelemesi konusuz kaldığından istinaf başvurusunun reddi gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın bir örneğinin davacı vekiline tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.18/04/20KANUN YOLU : HMK. 391/3.maddesi uyarınca karar kesindir.