Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/609 E. 2019/553 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/609
KARAR NO : 2019/553
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2018/1168 D.iş – 2018/1160 Karar
KARAR TARİHİ: 20/12/2018
TALEP : İHTİYATİ HACİZ KARARINA İTİRAZ
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebine ilişkin davanın yapılan yargılaması sırasında ihtiyati hacze itirazın reddine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati hacze itiraz edenler vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın müşterisi olan ….San.ve Tic.Ltd.Şti.’nin lehine … ve …’ın kefaletiyle krediler kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine, Beyoğlu …. Noterliğinin ….. yevmiye no’lu ihtarnamesiyle ihtarnamesinin muhataplara tebliğ edilmiş olmasına rağmen borcun ödenmediğini belirterek, borclu firma ve müteselsil kefilleri hakkında İİK’nın 257.maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 10.10.2018 tarihli kararla, “Talep konusu alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmüş olmakla; 1.025.287,58 TL (… 65.287,58 TL ile sınırlı olmak üzere ) alacak yönünden alacağın %15′ ine tekabül eden 153.793,13 TL teminat karşılığında İİK ”nun 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde İHTİYATEN HACZİNE” karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz edenler vekili itiraz dilekçesinde; alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından ”… İli … İlçesi …. Mahallesi …. Parsel K:… Nolu BB mesken nitelikli taşınmaz, ”… İli … İlçesi … Mahallesi … Ada … Parsel Kat: ….nolu BB mesken nitelikli taşınmaz, ” … İli … İlçesi …. Mahallesi … Ada, … Parsel K:….nolu BB mesken nitelikli taşınmaz üzerinde bulunan ipotek borcuna ilişkin Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesini dayanak göstererek ihtiyati haciz başvurusunda bulunulduğunu, müvekkillerinin hak ve alacaklarına ihtiyati haciz kararı verildiğini İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasından 30/10/2018 tarihinde gönderilen tebligat ile haberdar olunduğunu, ihtiyati haciz kararının dayanağını oluşturan belgenin niteliği gereği ihtiyati hacze konu olmayacağını, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ihtiyati hacze konu ipotek borcuna ilişkin olarak ihtiyati hacze başvuran banka tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasından takip başlatılmış olduğunu, alınan ihtiyati haciz kararının mükerrer olduğunu belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Alacaklı vekili itiraz dilekçesine cevabında özetle; ihtiyati haciz talep dilekçesindeki beyanlarını tekrar etmiş, devamla, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesince 10/10/2018 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati haciz kararına karşı davalı borçlularca itiraz edildiğini, ihtiyati haciz kararına yönelik itirazların reddini ve İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1168 D.İş sayılı 10/10/2018 tarihli ihtiyati haciz kararının devamına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 20/12/2018 tarihli ek kararla, “Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; “…Her nekadar Borçlular vekili Mahkememize hitaben verdiği İhtiyati Haciz Kararına İtiraz Dilekçesi ile Alacaklı tarafça ibraz edilen belgelerin ihtiyati haciz kararına dayanak olamayacağını, alacağın rehin ile temin edildiğini, aynı alacakla ilgili olarak İstanbul …..İcra Dairesinin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını ,mükerrer takip olamayacağını belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiş ise de; Dosya kapsamına ibraz edilen belgelerle Alacaklı tarafın borçlulardan …. Sanayi ve Ticaret Limited Şti. ile Genel Kredi Sözleşmesi düzenlemiş olduğu, Diğer Borçluların Müteselsil Kefil sıfatı ile sözleşmelerde imzalarının bulunduğu, Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullanılan kredilerin ödeme planına göre borçlu tarafça ödememesi üzerine alacaklı tarafça kat ihtarının düzenlenerek borçlulara tebliğ edildiği, süresi içinde borcun ödenmemesi üzerine alacaklı tarafça İhtiyati Haciz talebinde bulunulduğu görülmüştür. Mahkememizce ; Alacaklı tarafça ibraz edilen belgelerin, alacağın varlığını ve alacağın vadesinin geldiğini yaklaşık şekilde kanıtlar nitelikte olduğu görülmüştür. Borçlu taraf her nekadar alacağın ipotekle temin edildiğini, İstanbul ….İcra Dairesinin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, mükerrer takip olamayacağını belirtmiş ise de; Alacaklı tarafça İhtiyati Haciz Talebine konu dilekçe de açıkça Asıl Borçlu için İpotek Bedelinin düşülerek talepte bulunulduğu, İpoteğin Asıl Borçlunun borcunun teminatı olarak verildiği , Mahkememizin İhtiyati Haciz kararının bu hususlar dikkate alınarak düzenlendiği, bu hali ile mükerrer takipten bahsedilemeyeceği, ihtiyati haciz kararının 2004 Sayılı Kanunun 257.md. Belirtilen şartlara uygun olduğu…” gerekçesiyle, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Bu ek karara karşı ihtiyati hacze itiraz edenler vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz edenler vekili istinaf dilekçesinde özetle;İhtiyati haciz kararının alınabilmesi için gerekli şartların İİK’nın 257. maddesinde düzenlenmiş olup, ipotekle teminat altına alınan borca ilişkin olarak İİK’nın 45.maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, bu hususun İİK’nın ilgili maddeleri ve Yargıtay içtihadı ile sabit olmasına rağmen ilk derece mahkemesi tarafından itirazlarının tamamının reddedildiğini, Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceğini, vadesi gelmemiş borçtan dolayı sadece borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceğini, bu suretle ihtiyati haciz konulursa borcun yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbedeceğini, İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haciz kararı için aranan şartların hiçbirisinin bulunmadığı gibi mükerrer olarak talepte bulunulmasının yasaya aykırı olduğunu,Müvekkillerin hiçbir şekilde mal kaçırma hazırlığı içinde bulunmadığını, rehnin ihtiyati haciz kararına engel olduğu da Yargıtay içtihatları ve İİK doğrultusuna ihtiyati haczin kaldırılması gerektiğini, ilk derece mahkemesi tarafından ihtiyati hacze konu olan sözleşmenin ihtiyati hacze uygun olup olmadığı incelenmeksizin, alacaklı banka cevap dilekçesi doğrultusunda eksik ve hatalı olarak ihtiyati hacze itirazlarının reddine karar verildiğini, Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati hacze itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Banka kredi alacağı nedeniyle, asıl borçlu şirket ve kefiller aleyhine İİK’nın 257. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararına karşı borçlular vekilinin yönelttiği itirazın reddine karar verildiği, bu karara karşı itiraz edenler vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Aynı Yasa’nın 45. maddesi hükmüne göre, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı, yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. 6098 sayılı TBK’nın 586. maddesi uyarınca da kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz (Yargıtay 11. HD 2016/13086 E 2016/9051 K 22.11.2016 T. Yine Yargıtay 19 HD 2012/4803 E 2012/10127 K 14.06.2012 T. Ve 2010/6302 E 2010/10114 K 22.09.2010 tarihli emsal kararı). Somut olayda, asıl borçlu….. San. Ve Tic. Ltd. Şirketi’ne alacaklı Banka tarafından kredi kullandırılmış, … ve … kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış, kredi borcu vadesinde ödenmediği için asıl borçlu ve kefillere hesap kat ihtarnamesi gönderilmiştir. Asıl borçluya hesap kat ihtarı tebliğ edilmiş olmakla, TBK’nın 586. maddesindeki “ihtarın sonuçsuz kalması” koşulunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. … ve …, kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olup dosya kapsamında … ve dava dışı….. tarafından verilen ipoteklerin sadece asıl borçlunun borcu için verildiği, asıl borcu teminat altına aldığı, kefil … ‘ün ise dava konusu kredi sözleşmesi kapsamında, kefaletten doğan borcunun teminatını oluşturmak üzere vermiş olduğu herhangi bir ipoteğin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Talep dilekçesine bakıldığında, asıl borçlu yönünden ipotek ile teminat altına alınan miktarı aşan kısma ilişkin olarak ihtiyati haciz istenildiği anlaşılmakla, ipoteği aşan kısım için ihtiyati haciz talep edilmesinde yasaya aykırılık yoktur. TBK’nın 586. maddesi uyarınca, alacaklının rehni paraya çevirmeden önce, müteselsil kefiller hakkında takip yapmasına ve bu bağlamda ihtiyati haciz talep etmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu durumda, alacaklı vekilinin, nakit alacak yönünden ihtiyati haciz talebinin asıl borçlu şirket yönünden ipotek bedelinin düşülerek, diğer borçlu kefiller yönünden ise nakit alacak tutarı yönünden kabul edilmesi yerinde olup, itiraz eden borçlular vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde değildir.Açıklanan bu gerekçelerle, İlk derece mahkemesinin ihtiyati haciz kararına itirazın reddi kararında yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-İhtiyati hacze itiraz edenler tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 11/04/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.