Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/59 E. 2020/970 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/59
KARAR NO: 2020/970
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2017/544 Esas – 2017/1250 Karar
TARİHİ: 20/12/2017
DAVA: Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirket ihyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı terkin edilmiş şirketle ilgili davanın pasif husumet nedeniyle reddine, diğer davalı yönünden davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, müvekkilinin ihyası istenen şirket aleyhine uğranılan zararların tazmini için İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1282 E sayılı dava dosyası ile dava açığını, davalının TTK’nın Geçici 7. maddesi uyarınca resen sicilden terkin edildiğinin belirlenmesi üzerine mahkemenin şirketin ihyasını sağlamak üzere süre ve yetki verdiğini ileri sürerek adı geçen şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … Müdürlüğü vekili; ihyası istenen şirketin TTK’nın Geçici 7. maddesine uygun olarak resen 23/12/2015 tarihinde terkin edildiğini, yasal hasım durumunda olduklarını, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamalarını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 20/12/2017 tarihli, 2017/544 Esas – 2017/1250 Karar sayılı kararında, “…Tüm dosya kapsamından davacı tarafından ihyası istenen şirket aleyhine İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1282 E sayılı dava dosyası ile dava açıldığı, ve davanın da derdest olduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirketin ihyasını isteyebileceklerinden iş bu davayı açmasında da hukuki yarar bulunduğu ve davanın da hak düşürücü süre içinde açıldığı saptanmıştır. Hal böyle olunca davanın haklı nedenlere dayandığı ve ihyası koşullarının da bulunduğu anlaşıldığı …” gerekçesiyle, davalı Tasfiye olunmuş … Ticaret Ltd.Şti. hakkında açılan davanın pasif husumet nedeniyle reddine, diğer davalı hakkındaki davanın kabulü ile İstanbul Ticaret sicilinin … numarasında kayıtlı iken resen terkin edilen TASFİYE HALİNDE …TİCARET LTD.ŞTİ. ‘nin resen terkin işleminin iptali ile ticaret siciline yeniden TESCİLİ suretiyle İHYASINA,karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen karardaki “Davalı Tasfiye olunmuş şirket aleyhine açılan davanın pasif husumet nedeniyle reddine kısmı ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve davalı aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” yönünde kurulan hüküm bölümlerinin eksik inceleme ile verilmiş olup, yasaya aykırı olduğunu, Avukatlık asgari ücret Tarifesi’nin 7. Maddesine göre; “Görevsizlik veya yetkisizlik kararları nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolacağını, şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücretinin, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemeyeceğini, mahkemece kanuna aykırı şekilde re’sen terkin işlemini gerçekleştiren davalının “kanuni görevini yaptığı gerekçesiyle davalı aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığı” şeklinde hüküm kurulmasının haksız, hukuka ve mevzuata aykırı bir karar olup bozulması ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ile bu davanın açılmasına kanuna aykırı olarak re’sen terkin işlemini gerçekleştirmesi sebebiyle neden olan davalıya yargılama giderlerinin yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini, İkinci olarak, davalı tasfiye olunmuş … Tic. Ltd. Şti. hakkında pasif husumet nedeniyle reddine karar verdiğini, ancak dava dilekçesinde görüleceği üzere şirkete değil şirketin tasfiye memuru olan … karşı husumet yönelttiklerini, bu nedenle pasif husumet nedeniyle davanın reddine yönelik hüküm bölümünün bozulması gerektiğini ve davanın tasfiye memuruna yöneltildiği dikkate alınarak hükmün o şekilde düzeltilmesi gerektiğini belirterek, Yukarıda açıklanan nedenlerle Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/12/2017 tarihli ve 2017/544E., 2017/1250K. Sayılı eksik inceleme neticesinde verilmiş haksız, hukuka ve mevzuata aykırı kararının kaldırılmasını ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesini ve davalılar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın Geçici 7. maddesi gereğince açılan, resen terkin edilmiş bulunan şirketin, ihyası talebine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İlk derece mahkemesince, ihyası istenen şirket yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili davayı ihyası istenilen şirketin tasfiye memuruna husumet yönelterek açtıklarını, bu nedenle şirket yönünden davanın pasif husumetten reddi yönünde kurulan hükmün doğru olmadığını ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Ticaret sicilinden terkin edilen şirketlerin yeniden ihyasının sağlanması amacıyla 6102 Sayılı TTK kapsamında iki farklı yol öngörülmüştür. Buna göre, tasfiye sürecine giren şirketlerin tasfiye işlemlerinde eksiklik olması halinde TTK’nın 547. maddesi kapsamında sicilden terkin edilen şirketin tekrar sicile kaydedilmesi mümkündür. Örneğin şirkete ait bir malvarlığının bulunması bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Bir diğer yol ise TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilen şirketlerin yeniden tescilidir. Buna göre asgari sermaye miktarına ulaşmayan, adres değişikliğini bildirmeyen şirketlerin re’sen kayıtlardan terkini halinde şirketin faal olması ve gerekli bazı koşulların da gerçekleşmesi halinde tekrar sicile kaydı mümkündür.İhya davasının TTK’nın 547. maddesi uyarınca talep edilmesi halinde şirketin tasfiye işlemlerini yapmış olan tasfiye memur ya da memurları ile birlikte bağlı bulunulan ticaret sicil müdürlüğünün davalı olarak gösterilmesi gerekmektedir. Diğer durumda ise esasen şirket tasfiye sürecine girmediğinden ve tasfiye memuru da bulunmadığından davalı olarak bağlı bulunulan ticaret sicil müdürlüğünün gösterilmesi yeterlidir. Başka bir ifadeyle TTK’nın 547. maddesine dayalı ihya davalarında davalı taraf, şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir.Bu durumda, davada taraf olarak gösterilen ihyası istenen şirketin veya tasfiye mumurları dava ve taraf ehliyetine sahip olmadığından davacının bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde değil ise de, ilk derece mahkemesince tüzel kişiliği sona ermiş şirket hakkında açılan davanın HMK’nın 50 ve 114. maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından reddine kararı verilmesi gerekirken pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmadığından, HMK’nın 33 ve 355.maddeleri uyarınca ilk derece mahkemesi kararının bu yönden resen düzeltilmesi gerekmiştir. 6102 sayılı Yasa’nın geçici 7. maddesi uyarınca, 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre, anonim ve limited şirketler 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler. … Ticaret Ltd Şti’nin TTK geçici m. 7 gereği terkin olduğu, ihyası talep olunan şirket ile Kosgeb arasında İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1282 E. sayılı derdest dosya olduğu, davacının o davada da davacı konumunda olduğu, derdest davanın görülmesi açısından terkin olan şirketin ihyasının zorunlu olduğu, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken 23/12/2015 tarihinde sicil kaydı re’sen terkin edilen …Ticaret Ltd Şti’nin ihyasına karar verilmesi halinde şirketin tasfiye haline gireceğine ilişkin yasal düzenleme bulunmadığından, şirkete tasfiye memuru atanmasına da gerek bulunmamaktadır (Emsal Yargıtay 11.HD’nin 25/01/2017 tarih, 2016/14991 E. 2017/481K.sayılı ilamı).Ticaret sicili müdürlükleri ihya davalarında yasal hasım konumunda olduğundan, sicilden terkin işlemlerini yasa ve tüzük hükümlerine uygun yapmış olan sicil müdürlüğü yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz. Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2005/13309 E.2007/837 K. sayılı emsal nitelikli kararında da Ticaret Sicili Müdürlüğünün yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’ nin 2016 / 2926 Esas 2016 / 3585 Karar ve 04.04.2016 tarihli kararı da bu doğrultudadır. Davalı … bu davada yasal hasım olduğundan yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağından, davanın kabulü halinde de davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilemez. Bu konudaki davacı vekilinini istinaf nedeni yerinde değildir.Ne var ki, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1282 E. sayılı dosyasıyla görülmekte olan davaya devam edilebilmesi için bu şirketin ihyası ile yeniden sicile kaydı gerekirken, şirketin, sınırsız bir şekilde ihyasına karar verilmiştir.HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf incelemesi kural olarak, taraflarca ileri sürülen istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılır. Ancak, kamu düzenine ilişkin hususlar istinaf mahkemesince resen incelenir. İlk derece mahkemesi ihya kararını İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1282 E. sayılı davanın görülmesi işlemleriyle sınırlandırmadan vermiştir. Ancak bu husus Dairemizce resen düzeltilebilecek niteliktedir.Açıklanan bu gerekçelerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca esastan reddine, aynı Kanun’un 33,355 ve 353/1.b.2. maddeleri uyarınca ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda yazıldığı üzere;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca esastan reddine, aynı Kanun’un 33,355 ve 353/1.b.2. maddeleri uyarınca ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-Davalı Tasfiye olunmuş …Ticaret Ltd.Şti.- … hakkında açılan davanın HMK 50-114 maddeleri uyarınca, dava şartı niteliğinde taraf ehleyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine,2-Diğer davalı hakkındaki davanın kabulü ile İstanbul Ticaret sicilinin 438198-0 numarasında kayıtlı iken resen terkin edilen TASFİYE HALİNDE … TİCARET LTD.ŞTİ. ‘nin, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1282 E. sayılı davasının görülmesi işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla, ticaret siciline yeniden TESCİLİ suretiyle İHYASINA,3-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL karar harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yasal hasım konumunda bulunan ve kanuni görevini yapan davalı Kurum aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,6-Kullanılmayan yargılama gider avansının, yatıran tarafa iadesine,7-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye gelir kaydına; istinaf aşamasındaki yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 8-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,9-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 33, 353/1.b.2. ve 355. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 24.09.2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.