Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/583 E. 2021/221 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/583
KARAR NO: 2021/221
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 04/12/2018
NUMARASI: 2017/312 Esas – 2018/1244 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalıdan 47.252,21 TL cari hesap alacağı bulunduğunu, şifahi görüşmelere rağmen borcun ödenmediğini, bu nedenle istanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek, İİK’nın 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafın, davaya cevap dilekçesi sunmadığı ve duruşmalara da katılmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Toplanan deliller, mahkememizce kısmen benimsenen bilirkişi raporu, tarafların iddia ve savunmaları hep birlikte değerlendirildiğinde; Davalı şirketin defterleri üzerinde talimat yolu ile yapılan incelemeye göre; davacının bakiye 47.252,21 TL alacağının bulunduğu, davalının iade faturası düzenlemediği ve defter kayıtlarında yer alan faturalara yasal süresi içinde itiraz etmediği, dolayısıyla davacının düzenlediği fatura muhteviyatını benimsediği, davalının takibe itirazında fatura muhteviyatı malın teslim edilmediği veya hizmetin sunulmadığı iddiasında da bulunmadığı, davalı defterlerine göre davacının davalıdan 47.252,21 TL alacaklı olduğunun tespitinden sonra ispat yükünün davalıya geçtiği ancak davalının ödemeye ilişkin herhangi bir delil sunmadığı, davacının takipten önce davalıyı usulüne uygun olarak temerrüde düşürmediği anlaşılmakla işlemiş faiz yönünden talebi dikkate alınmayarak…” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 47.252,21 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, aşan istemin reddine, alacağın likit olduğu anlaşılmakla, asıl alacağın %20’si oranında belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: İlk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin bir çok şehirde iş yaptığını ve bu sebeple dava ve duruşmalardan haberdar olamadığını, böyle bir borcu bulunmadığını, kendisinin kötü niyetli olmadığını, bu sebeple verilen kötü niyet tazminatının da yersiz olduğunu, müvekilinin devam eden ticari ilişkileri süresince aldığı hizmetin parasını ödediğini, dava konusu fatura ile kayıt düşülmemiş olsa bile bu paranın ödendiğini, banka kayıtlarının incelenmediğini, incelendiğinde davacı şirkete yapılan ödemelerin görüleceğini belirterek, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ticari satıma ilişkin açık hesap alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalıya yargılama aşamasında usulüne uygun tebligat yapılarak yargılamanın sürdürüldüğü anlaşılmakla, davalı vekilinin müvekkilinin birçok şehirde iş yaptığı, bu nedenle yargılamadan haberdar olmadığı yönündeki istinaf nedeni yerinde değildir. Yargılama aşamasında davalı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davalının kendi aleyhine delil olan ticari defter ve kayıtlarında davacı faturalarının kayıtlı olup, takip tarihi itibariyle davacıya takipte istenilen asıl alacak tutarı kadar borçlu olduğuna dair kayıt bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalının kendi ticari defterlerindeki borç kaydı aleyhine delil olup, borcun ödendiğini ispat yükü altında olan davalının, bu yönde kanıt sunmadığı anlaşılmakla, mahkemece kurulan hüküm isabetlidir. Aksi yöndeki davalı vekili istinaf başvurusu da yerinde değildir. Takibe ve davaya konu alacak, davalı defterlerinde de kayıtlı olup likit nitelikte olduğundan, davacı yararına icra inkar tazminatının koşulları mevcut olduğundan, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf başvuru nedeni de yerinde görülmemiştir. İlk derce mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına, 3- Bakiye 2.421,38 TL bakiye istinaf nispi karar harcının davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince vekillerine tebliğine, 6-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 18.02.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava değerine göre, karar kesindir.