Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/513 E. 2019/403 K. 18.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/513
KARAR NO : 2019/403
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2018
NUMARASI : 2018/234 2018/727
DAVANIN KONUSU: Şirket Kayıtlarının İncelenmesi İçin İzin Talebi
Taraflar arasında görülen tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davalı … yönünden husumetten reddine, davalı … yönünden davanın usul ve yetki yönünden reddine ilişkin verilen hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, müvekkilinin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … Sicil no ile tescilli Türkiye Şubesinin bağlı olduğu ….’nde bulunan … unvanlı Limited Şirketin, %70 pay sahibi ortağı ve yöneticisi olduğunu, Davalı …’ın dava dışı …. unvanlı Limited Şirketin, %30 pay sahibi ortağı ve şirketin Türkiye Şubesi’ne ait tüm mali ve idari işlerle ilgilenen diğer ortağı …tarafından şirket adına hareketle atanan şubenin yetkili temsilcisi konumunda olduğunu, yönetici olan müvekkilinin müdür sıfatıyla hareket eden diğer ortak … tarafından şubenin defter ve muhasebe kayıtları ile banka hareketleri hakkında bilgilendirilmediğinden şubede gelir gider hakkında bilgi sahibi olmadığını, davalı …’dan da aynı şekilde şube ticari kayıtları ile banka hesapları hakkında bilgi temin edemediğini beyan ederek …’nin bütün ticari faaliyetlerine ilişkin gelir-gider durumu ve bunlara ilişkin muhasebe kayıtları başta olmak üzere şubenin tüm ticari defter ve kayıtlarının, … ve … BANKASI nezdinde açılan hesaplar başta olmak üzere Türkiye’de açılmış bulunan tüm bankalardaki hesap hareketleri ile beraber denetime elverişli şekilde incelettirilmesi için izin ve yetki verilmesine, davalı şirketin tüm bankalardaki hesap hareketlerinin inceletilerek tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan …Merkezi Birleşik Arap Emirlikleri Türkiye İstanbul Şubesi vekilinin davaya cevap dilekçesinde, öncelikle HMK’nın 14/2. maddesi uyarınca müvekkili şirketin merkezinin Birleşik Arap Emirlikleri ve yetkili mahkeme … Ticaret Mahkemesi olduğundan, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, ayrıca şirket ana sözleşmesinde tahkim şartı olduğundan ihtilafların çözümünde takhime gidilmesi gerektiğini, davacı Türk vatandaşı olmadığından HMK’nın 84/1-a maddesi gereğince teminat göstermesi gerektiğini, davacının dava ön koşulunu yerine getirmediğini, şirketle ilgili her türlü bilgi ve belgenin şirket merkezinde bulunduğunu, davanın hakkını kötüye kullandığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince, davada sadece ilgili şirket tüzel kişiliği hasım gösterilerek dava açılması gerektiğinden bir başka ortağa bilgi edinme hakkının sağlanması yönünden bu dava yöneltilemeyeceğinden davalı … aleyhindeki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, TTK’nın 392/4. maddesi uyarınca bilgi edinme hakkının sağlanmasına ilişkin iş bu dava şirket merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiği, Kanunda düzenlenen bu hususun kesin yetki olup kamu düzeninden olduğu, mahkemece yetki hususu resen gözetilceğinden, davalı şirketin Türkiye İstanbul Şubesi hasım gösterilmiş ise de bilgi edinmeye ilişkin bu davada şirket merkezinin Birleşik Arap Emirliklerinde olması gözetilerek davanın yetki yönünden reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; merkezi …’nde bulunan …unvanlı limited şirketin istanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde … Sicil no ile tescilli İstanbul/ Türkiye Şubesinin ticari defter ve banka hesapları hakkında, TTK m. 392, m. 614 ve TBK m. 631’in kıyasen uygulanması ve bilgi alma hakkı ile inceleme yetkisinin mahkeme eli ile sağlanması amacıyla açtıkları davada davalı … Türkiye Şubesi yönünden açılan davanın “usul ve yetki” yönünden reddine verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğunu, Kararın kesin olmadığını, ret kararına karşı istinaf yolunun açık olduğunu, TTK’nın 437. madde gerekçesi de dikkate alındığında, talebin reddine ilişkin kararların kesin olmayıp sadece kabule ilişkin kararların kesin olduğunu, Öncelikle ilgili TTK hükümlerinin kıyasen uygulama alanı olup olmadığının tartışılması ve bu bağlamda davacının “şirket ortağı” sıfatının ön plana alınarak TTK’nın 614 ile 437. maddelerine öncelik verilmesi gerekirken, TTK’ya göre kurulmuş bir Türk şirketi dava edilmişçesine, doğrudan TTK md 392’ye dayanılmasının hukuken hatalı olduğunu, kaldı ki TTK’ya göre kurulan bir Anonim ve Limited şirket bulunmadığından, TTK hükümlerinde düzenlenen özel prosedür nedeniyle tereddüte düşülse bile genel hüküm mahiyetindeki TBK’nın adi ortaklığa ilişkin 631. maddesinin de yasal dayanak yapılabileceğinin gözden kaçırıldığını, Mahkeme karar içeriğinin de esas ve usul yönünden hukuka aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına ve talebin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Talep, limited şirket yönetici ortağının, TTK’nın 614. maddesi uyarınca şirket faaliyetleri hakkında bilgi almasına izin verilmesi istemine ilişkindir. Anonim şirketler için TTK’nın 392/4, limited şirketler için 614. maddeleri uyarınca, bilgi edinme talepleriyle ilgili olarak ilk derece mahkemesince verilecek kararlar kesindir. Davacı vekili, TBK’nın 631. maddesinin kıyasen uygulanması gerektiğini ileri sürmüşse de taraf beyanlarından şirketin limited şirket olduğu anlaşılmaktadır. TTK’da özel hüküm bulunan hallerde, adi ortaklığa ilişkin hükümle uygulanmaz (TTK m. 126). TBK’nın anılan hükmü uygulansa bile, ilk derece mahkemesinin bu konuda vereceği karara karşı istinaf yolunu açan bir düzenleme bulunmamaktadır.Davacı vekili, sadece kabul kararlarının kesin olduğunu, ret karalarının kesin olmadığını ileri sürmüşse de TTK’nın 614. maddesi böyle bir ayrım yapmamış ve talep hakkında mahkemece verilecek kararın kesin olduğu belirtilmiştir.Her ne kadar istinaf yolu ile dairemize gelen kararın hüküm fıkrasında kararın kesin belirtilmişse de ilk derece mahkemesince HMK’nın 346. maddesi uyarınca bir karar vermeden dava dosyasını dairemize göndermiştir.HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusuyla ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları hakkında aynı Yasa’nın 352/1.b maddesi gereğince istinaf mahkemesince de bir karar verilmesi mümkündür.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 352.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucunda, kesin karara yönelik istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-Davacı vekilinin kesin karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinin, HMK’nın 346 ve 352/1.b. maddeleri gereğince REDDİNE, 2-İstinaf karar harcının davacıya iadesine,3-İstinaf başvurusuna ilişkin sarf edilen giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,4- Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 352.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 18/03/2019