Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/512 E. 2021/227 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/512
KARAR NO: 2021/227
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/10/2018
NUMARASI: 2014/1075 E. – 2018/1036 K.
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı şirkete bir kısım taşıma işleri yaptırıldığını, İstanbul/Bağcılar … mağazasına götürülmek üzere müvekkili şirket deposundan davalı tarafından temin edilen … plakalı araca taşınacak emtianın yüklendiğini, araç sürücüsünün teslim için İstanbula geldiğinde yol kenarında araç içinde uyuduğu sırada dorsenin son paletinde yer alan 8 adet televizyonun çalındığını, olayla ilgili güvenlik güçlerince düzenlenen tutanağın sürücü tarafından imzalandığını, müvekkili şirket ile sözleşmesi olan emtia sahibi … şirketinin çalınan 8 televizyon için 25.902,32 TL fatura düzenlediğini, zarar nedeniyle müvekkilince davalıya düzenlenen 31.10.2013 tarih … nolu 25.902,32 TL bedelli yansıtma faturasının Beyoğlu …Noterliğinin 06.11.2013 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesiyle gönderildiğini, davalının tamamen kusurlu olduğu halde düzenlenen faturayı ödemeyerek iade etmesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkilinin cari hesapta davalıdan 6.644,72 TL alacaklı olduğunu, davalının takibe yönelik itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davacı şirketin taşıma işlerini yaptığını, taşıma esnasında meydana gelen hırsızlık nedeniyle müvekkiline 31.10.2013 tarihli 25.902,32 TL bedelli yansıtma faturası gönderildiğini, müvekkilinin faturayı Kadıköy … Noterliğinin 14.11.2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle iade ettiğini, müvekkilince daha önce Beykoz İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 5 adet taşıma alacağı faturasını takibe konu ettiğini, davacının itirazı üzerine müvekkilince İstanbul Anadolu 11.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/8 Esas sayılı dosyasında açılan davanın sürdüğünü, bunun üzerine davacının dava konusu yansıtma faturasınını İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe konu ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, davacının daha sonra Beykoz İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki alacaklarını teyit edecek şekilde yansıtma faturasından, müvekkilinin alacaklı olduğu takip konusu 5 adet fatura toplamı bedelini mahsup ederek davaya konu İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibi başlattığını, müvekkilinin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını yapılacak bilirkişi incelemesiyle ortaya çıkacağını savunarak, davanın reddine, %20 oranından aşağı olmamak üzere davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin kararında; “…Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında davacının taşıma işlerinin yapılması hususunda ticari ilişki kurulduğu, davalının bu kapsamda teslim aldığı TV’leri taşıma sırasında çalışanının kusuru ile çaldırdığı, bu hususun Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen ilam ile sabit olduğu, bu nedenle dava dışı … firması tarafından davacıya çalınan TV bedellerinin fatura edildiği, davacının bu faturayı davalıya tebliğ ettiği ve cari hesabına kaydederek davalının alacağından mahsup ettiği, sonuç olarak davalının sorumlu olduğu 25.902,32 TL bedelden taşıma faturası bedelleri nedeniyle alacaklı olduğu miktarın mahsubu ile kalan 6.644,72 TL yönünden davacıya borçlu ve davacının takibinde haklı olduğu anlaşılmakla dava dilekçesi ile takipte talep edilen işlemiş faiz talep edilmediğinden yalnızca asıl alacak yönünden takibin iptali talep edildiğinden davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin tarafların tacir olması sebebiyle takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına, alacak likit ve takibe itiraz haksız olduğundan davalının hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yönelik itirazının 6.644,72 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin devamına, 1.328,94 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar vermiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İlk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu, hükme esas alınan raporda kusur değerlendirmesi yapılmadığını, sadece davacı defterlerinin incelenerek karar verildiğini, müvekkili şirkete ait araç sürücüsünün eşyaları teslim edeceği mağazanın deposunun önünde beklerken hırsızlık olayının gerçekleştiğini, sürücünün uzun yol ve nakliye arabası sürücüsü olduğundan trafik kuralları gereğince belli aralıklarla araçta dinlenmesinin doğal olduğunu, hırsızlığın, sürücünün araçta dinlendiği sırada meydana gelmesi nedeniyle müvekkiline veya sürücüye izafe edilecek bir kusur bulunmadığını, hırsızlığın, emtianın teslim edileceği şirketin antreposunun önünde meydana gelmesi nedeniyle teslim edilecek kişinin sorumlu olduğunu, müvekkilinin taşıdığı eşyalara ilişkin emtia nakliyat poliçesi düzenlenip düzenlenmediğinin taleplerine rağmen davacı şirkete sorulmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, takip tarihi itibariyle müvekkilinin alacaklı olduğunu, henüz takas ve mahsup yapılmaması nedeniyle alacağın likit olmadığını, bu nedenle icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki taşıma ilişkisi kapsamında taşıyıcı tarafından zayi edilen emtia bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafından taşınması üstlenilen dava dışı şirkete ait elektronik eşyanın davalı yanca taşındığı, taşıma sırasında araç sürücüsünün uyuduğu sırada, araçta bulunan bir kısım emtianın çalındığı, davacı yanca oluşan hasar bedelinin ödenerek, fiili taşıyıcıdan ödenen miktarı talep ettiği, davalının ise hırsızlık olayının meydana gelmesinde müvekkili ve sürücüye atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını savunduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, taşınan emtianın, taşıma sırasında zayi olması nedeniyle davalı taşıyıcının sorumlu olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamında toplanan delillerden, dava dışı … Mağazası Bağcılar şubesine taşınacak emtianın taşıma işinin davacı yanca organize edildiği, taşınan emtianın fiilen taşınma işinin davalı yanca üstlenildiği, emtianın davalı şirkete ait araca yüklendiği, dava dışı … şirketine ait taşınan emtiadan 8 adetinin 20.09.2013 tarihinde araç sürücüsünün uyuduğu sırada, dorsenin arkasının açılarak kimliği belirsiz kişilerce çalındığı sabittir. Emtianın eksik teslim edildiği, sürücünün katılımıyla düzenlenen tutanakla belirlenmiştir. Taşınan eşyanın dava dışı taşıtan .. şirketince, … Alışveriş Merkezi şirketine satıldığı, satıma ilişkin fatura ve irsaliyenin dosya içinde bulunduğu, olay yeri tespit tutanağına göre, davalıya ait aracın dorsesinin kilidinin kırılarak bir kısım emtianın çalındığı anlaşılmaktadır. Taşıtan tarafından, zayi olan emtiaya ilişkin olarak 30.10.2013 tarihli hasar bedeli faturası davacı adına düzenlenmiştir. Davacı tarafından yapılan ödeme sonrası hasar bedeli 31.10.2013 tarihli yansıtma faturasıyla davalı taşıyıcıya yansıtılmış, fatura davalı tarafından iade edilmiştir. Takipte, davalının cari hesap alacağı mahsup edilerek 08.11.2013 tarihi itibariyle cari hesap alacağı talep edilmiştir. Mahkemece taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi üzerine, davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu ibraz edilen bilirkişi raporundan, davacının taşıma ve yansıtma faturası nedeniyle davalıdan 6.647,72 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir. TTK’nın 875. maddesi gereğince, taşıyıcı teslim aldığı eşyayı teslim edilmesine kadar geçecek sürede eşyada meydana elen hasardan veya teslimdeki gecikmeden sorumludur. Taşıyıcı ancak, TTK’nın 876. ve devamı maddelerinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma hallerinin bulunduğunu kanıtlaması halinde sorumluluktan kurtulabilir. TTK’nın 879. maddesi gereğince, taşıyıcı, taşıma işlerinde yararlandığı kendi adamları ile yardımcı kişilerin görevlerini yerine getirdiği sıradaki fiil ve ihmallerinden sorumludur. Taşınan emtianın, davalının sürücüsünün araç içinde uyuması sırasında meydana geldiği sabit olup, taşıyıcının tam kusurlu olduğu, yukarıda sözü edilen sorumluluktan kurtulma hallerinin somut olayda bulunmadığı sabittir. Zararın, sürücünün gerekleri tedbirleri almadan uyuması sırasında meydana gelmesi nedeniyle, TTK’nın 886. maddesi gereğince taşıyıcının sınırlı sorumluluktan yararlanmayacağı açıktır. Bu durumda, mahkemece, davalı taşıyıcının meydana gelen zararın tamamından sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer yandan, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın likit olduğu, meydana gelen hasar bedelinin davalı yanca bilindiği anlaşılmakla icra inkar tazminatı takdirinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı yanca, yüke ilişkin bir sigorta poliçesi bulunduğu savunulmamış, davacı tarafından yüke ilişkin sigorta poliçesi yapılıp yapılmadığı sorulmadan karar verilemeyeceği belirtilmektedir. Meydana gelen zarardan birden fazla nedenle sorumlu kişilerin bulunması halinde, alacaklının zarar sorumlularından biri hakkında talepte bulunmasının hukuka aykırı bir yönü bulunmadığından, taşınan emtiaya ilişkin davacı tarafından sigorta poliçesi düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılmaması bir eksiklik olarak kabul edilmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Bakiye 54,18 TL nispi istinaf karar harcının davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353.1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 25.02.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.