Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/478
KARAR NO: 2020/559
KARAR TARİHİ: 16/06/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/01/2019
NUMARASI: 2018/400- 2019/17 E.K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan malzeme almak için anlaştığını ve alacağı malzemelere karşılık olarak dava konusu 20.12.2016 tarihli 25.000 TL, 20.11.2016 tarihli 25.000 TL ve 20.10.2016 tarihli 25.000 TL bedelli çekleri keşide ederek davalıya verdiğini, ancak davalının mal teslim borcunu yerine getirmediğini ileri sürerek dava konusu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, davacının müvekkilinden satın ve teslim almış olduğu mallar karşılığında çeklerin alındığını, iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan duruşmada, davacı vekilinin 07/09/2018 tarihli celsede mazeret dilekçesi gönderdiği, ancak mahkememizce mazeretin belgelendirilmediği gerekçesi ile dosyanın 1. defa işlemden kaldırılmasına karar verildiği, daha sonra dosyanın yenilenmesi üzerine tekrardan yargılamaya devam edildiği, 07/11/2018 tarihli celsede davacı vekilinin yeniden mazeret dilekçesi sunduğu ve bu nedenle ön inceleme duruşmasının yapılamadığı, huzurdaki celse davacı vekilinin üst üste 3. kez mazeret dilekçesi göndererek duruşmanın ertelenmesini talep ettiği, dava tarihinin 14/04/2018 olduğu gözetilerek Anayasanın yargılamanın mümkün olan süratte bitirilmesi gerektiği yönündeki emredici kuralından hareketle davacı vekilinin belgelendirilmeyen mazeretinin reddine karar verildiği, bu suretle HMK 320/4 maddesine göre basit yargılama usulüne tabi davalarda işlemden kaldırılmasına karar verilmiş dosyaların 1 defa yenilebileceği belirtildiği, davacı tarafın davayı iki defa takipsiz bıraktığı anlaşılmakla davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; mazeretin belgelendirilmediğinden reddine karar verilmiş ise de, mazerete dayanak mahkeme duruşma tutanaklarını istinaf dilekçesinin ekinde sunulduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 7101 Sayılı Yasa’nın 61.maddesi ile 6102 Sayılı Yasanın 4/2. maddesinde yapılan değişikliğe göre “miktar veya değeri 100.000 TL’yi geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağının düzenlendiği”, görülmekte olan davanın miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu sabittir. Somut olayda, ilk derece mahkemeince, dilekçeler teatisi tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşma gün ve saatinin taraflar vekillerine tebliğ edildiği, 07.09.2018 tarihli ön inceleme duruşması için davacı vekilince 03.09.2018 tarihli mazeret dilekçesi sunulduğu, mahkemece, tevsik edilmeyen mazeretin reddine karar verilerek takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin 10.09.2018 tarihli yenileme dilekçesi üzerine, mahkemece, dava dosyası yenilenerek, 07.11.2018 tarihine yeni duruşma günü verilerek taraflara tebliğ edildiği ve fakat davacı vekili tarafından 02.11.2018 tarihli mazeret dilekçesi gönderildiği, davacı vekilinin mazereti mahkemece kabul edilerek duruşmanın 09.01.2019 tarihine bırakıldığı, bu tarihteki duruşma için de davacı vekilince mazeret dilekçesi gönderildiği, ancak bu kez tevsik edilmediğinden mazeretin reddine karar verilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu durumda, davacı vekilince, istinaf aşamasında mazeretine dayanak mahkeme tutanakları sunulmuş ise de, ilk derece mahkemesine göndermiş olduğu mazeret dilekçesinde sözü edilen tutunak ve belgeleri eklemediği gibi, üst üste verilen mazeret nedeniyle ön inceleme duruşmasının dahi tamamlanamadığı da gözetildiğinde, ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerinde olduğundan davacı vekilinin istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir. Yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında, davacı vekilinin, istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, karar kesinleştiktensonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK.361.maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere, HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 16/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU:HMK 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.