Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/439 E. 2019/413 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/439
KARAR NO : 2019/413
KARAR TARİHİ: 20/03/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2018 Ek karar
NUMARASI : 2018/916 D iş -2018/903 K
TALEP KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itirazın incelenmesi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın kabulüne yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde karşı taraf/alacaklı banka vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP İhtiyati haciz isteyen banka vekili, müvekkilinin lehtarı olduğu 15.08.2018 vadeli, 2.000.000,00 TL tutarlı bonoya dayalı olarak 1.000.000,00 TL tutar üzerinden borçlular hakkında ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, ilk derece mahkemesince talep kabul edilerek %15 teminat mukabilinde borçlular hakkında ihtiyati hacze karar verilmiştir.İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili, ihtiyati hacze konu bonoda açıkça ihtilaf halinde Tekirdağ Mahkemelerinin yetkili olacağının belirtildiğini, müvekkillerinin yerleşim yerinin Tekirdağ olduğunu, Tekirdağ İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını ayrıca bono üzerinde el ile sonradan yazılan “işbu bononun ödeme yeri İstanbul’dur” şeklindeki ibarenin de bonoya sonradan eklendiğini ve bonoda tahrifat yapıldığını belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.Karşı taraf banka vekili, ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin İİK.nun 265.maddesinde sınırlı olarak sayıldığını, bonoda ödeme yerinin İstanbul olarak gösterilmesi nedeniyle mahkemenin yetkili olduğunu belirterek itirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİİlk derece mahkemesince yapılan duruşma sonucunda, İİK’nun 258. maddesinde ihtiyati haciz kararının 50.maddeye göre yetkili mahkeme tarafından verileceği belirtilmiş olup aynı yasanın 50.maddesinde ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nun yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulduğu, bonoya dayalı ihtiyati haciz talepleri borçlunun yerleşim yerinin bulunduğu genel yetkili mahkeme (HMK.nun 6.maddesi) ve ödeme yerinin (HMK.nun 10 maddesi) bulunduğu yer mahkemesinden talep edilebileceği, bonodan doğan alacaklar aranacak alacaklardan olduğundan bu alacaklar için bono alacaklısı kendi yerleşim yerinde ihtiyati haciz talep edemeyeceği, HMK.nun 17.maddesinde tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabileceklerini ve taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşme ile belirlenen bu mahkemede açılabileceği, ihtiyati hacze konu bonodaki borçlu ile alacaklının tacir olması nedeniyle yetki şartının geçerli olduğu ve bu yetki şartının müteselsil kefil olan … ve … içinde geçerli olduğu ve bonoda yetkili mahkeme olarak Tekirdağ Mahkemelerinin belirlendiği, bu nedenle mahkemenin yetkili olmadığı gerekçesiyle borçluların itirazının kabulüne, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.Bu karara karşı karşı taraf/alacaklı banka vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİKarşı taraf banka vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; bonoda “işbu Bononun Ödeme Yeri İstanbul’dur” şeklinde hüküm yer aldığı, bonodaki yetki şartının ödeme yerine ilişkin hükmü ortadan kaldırmadığını, davacıların tacir olduğunun bonodan anlaşılmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Talep, kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, talep kabul edilerek ihtiyati hacze karar verilmiştir.Talebe konu 22.03.2017 düzenleme tarihli, 15.08.2018 vadeli, 2.000.000,00 TL tutarlı bononun keşidecisi … Ltd Şti, aval verenleri … ve … lehtarı … AŞ olduğu, “ihtilaf vukuunda Tekirdağ Mahkemelerinin selahiyetinin” kabul edildiği, ödeme yerinin de “İstanbul” olarak gösterildiği görülmüştür.İİK 258. Maddesi ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkemede karar verileceği, İİK50. Maddesi ise yetkili mahkemenin belirlenmesinde HMK hükümlerine atıfta bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, bonodan kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, bononun keşide yerinde veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir.Diğer taraftan 6100 sayılı HMK’nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” hükmüne yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar, sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Yine bonoda yetki şartı bulunması halinde yetki şartının geçerli olması için HMK 17. Maddesine göre, uyuşmazlığın tacirler arasında doğmuş olması şartı aranmaktadır.Somut olay bakımından, itiraz eden keşideci şirket ile alacaklı banka tacir olduğundan bonodaki yetki şartı geçerli olduğu gibi, TTK’nun 702/1. maddesi gereğince, aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi sorumlu olduğu gözetildiğinde bonoya aval veren diğer itiraz edenler yönünden de yetki şartı bağlayıcıdır.Bu sebeple ilk derece mahkemesince verilen red kararı yerinde olup talep edenin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Talep eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına,3-Talep eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/03/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.