Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/430 E. 2021/23 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/430
KARAR NO: 2021/23
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/04/2018
NUMARASI: 2015/494 E. – 2018/422 K.
DAVANIN KONUSU:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükme karşı, vekalet ücreti yönünden davacı vekili, esas yönünden davalı … A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Gazetesi’nin sahibi olduğunu ve 2012 yılından bu yana spor alanında yayın faaliyetine devam ettiğni, tirajının 40.000’in üzerinde olduğunu, önemli miktarda reklam gelirine sahip olduğunu, davalı … Ltd.Şti.’nin sahibi olduğu www…com isimli internet sitesinde 24.04.2015 tarihinde yaptığı yayınla, ” hangi gazetenin yayın hayatına son veriliyor” başlığı ile müvekkili firma hakkında gerçek dışı haber yayınlandığını, yine aynı tarihte davalı … Organizasyon Şirketinin sahibi olduğu www…com isimli internet sitesinden “…” başlığı ile müvekkili hakkında gerçekle bağdaşmayan haberler yayınlandığını, haberlerin içeriğinin aynı olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirkete ait twiter hesabından haberin gerçek olmadığının yayınlandığını, buna rağmen haksız rekabete yol açan haberin anılan internet sitelerinde yayınlamaya devam ettiğini, haberlerde “09.06.2012 tarihinde yayın hayatına başlayan … Grubunun çıkardığı … Spor gazetesinin Haziran sonu itibariyle kapanıyor. … Spor yayın hayatına bundan böyle internet gazetesi olarak devam edecek” şeklinde yayın yapıldığını, müvekkilinin haberde belirtildiği gibi yayın hayatına son vermeyeceğini, gerçek dışı haberlerle müvekkilinin reklam veren şirketler ve okuyucuları nezdinde zor duruma düştüğünü, her iki davalının medya dünyası ile ilgili haberler yaptığını ve özel haber adı altında müvekkili ile ilgili asılsız haber yayınladıklarını, 25.04.2015 tarihli mesajla yapılan haberlerin asılsız olduğu ve müvekkilinin yayın hayatına devam edeceğinin açıklandığını, buna rağmen asılsız haberlerin düzeltilmediğini, davalıların eylemlerinin TTK’nın 54. maddesi anlamında haksız rekabet oluşturduğunu, anılan Kanun’un 55/1. maddesinde başkalarını veya onların mallarını iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini, yanlış veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemenin haksız rekabetin bir türü olarak düzenlendiğini, yalan haberle müvekkilinin piyasadaki güvenirliğine zarar verildiğini, potansiyel müşteriler nezdindeki itibarının zedelendiğini, tacir olan müvekkilinin reklam kaybı riski ile karşı karşıya geldiğini, haberin gerçek olmadığı gibi güncel de olmadığını, yayınlanmasında kamu yararı bulunmadığını, açıklamaya rağmen haberin düzeltilmediğini ileri sürerek, haksız rekabetin tespitine ve önlenmesine, haksız rekabete son verilmesine, her bir davalı için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL tazminatın davalılardan tahsiline, masrafı davalılara ait olmak üzere mahkemece verilecek kararın tirajı en yüksek üç gazeteden birinde yayınlanmasına, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı … Ltd. Şti. cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin www…com internet sitesinin sahibi olduğunu, davacının talep ettiği tedbir talebinin Sulh Ceza Hakimliğine başvurulmadığı için reddi gerektiğini, 5661 sayılı Kanun gereğince erişimin engellenmesine sulh ceza mahkemesince karar verilebileceğini, yayınlanan haberde davacının yayın hayatına saldırıda bulunulmadığını, davacının sahibi olduğu gazetenin internet üzerinden yayın hayatına devam edeceğinin bir çok yerde konuşulduğunu, yazılı ve görsel basında yer aldığını, bu nedenle taraflarınca yapılan haberin görünür gerçekliğe uygun olduğunu, haberin davacıda manevi bir zarara yol açmadığını, davacının internet ortamında yayına devam edeceğinin habere konu edildiğini, davacının yayının sona ereceğine ilişkin haber yapılmadığını, tazminat hakkı doğduğunu kabul anlamına gelmemek kaydı ile talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, müvekkili şirkete ait www…com adlı internet sitesinde yayınlanan … Spor isimli gazetenin yayın hayatına artık internet gazetesi olarak devam edeceği şeklindeki 24.04.2015 tarihli haber nedeniyle dava açtığını, müvekkiline ait sitenin isminden de anlaşılacağı üzere özellikle medya ve basın sektörüne ilişkin mesleki haberler yapan bir internet sitesi olduğunu, davacıya ait gazetenin internet gazetesi olarak yayın hayatına devam edeceğinin sektör kulislerinde konuşulması nedeniyle haberleştirildiğini, haberde davacıya herhangi bir saldırının söz konusu olmadığı gibi haksız rekabetin de söz konusu olmadığını, davacının uğradığı maddi ve manevi hiçbir zarar bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama; “…Dava, haksız rekabetin önlenmesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. TTK 54 maddesi ‘(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.’ hükmünü, yine 55/1 maddesi ‘(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır: a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle; 1. Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek, 2. Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek ,…’ hükmünü ihtiva etmektedir. Davalılardan … Ltd. Şirketine ait www…com isimli internet sitesinde 24.04.2015 tarihinde, davacıya ait spor gazetesi için ‘Hangi gazetenin yayın hayatına son veriliyor?’ ve yine davalılardan … A.Ş.’ye ait www…com isimli internet sitesinde davacıya ait spor gazetesi için ‘…’ başlıklı haber yapıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalılar tarafından yapılan bu haberlerin görünür gerçeklik ile örtüşüp örtüşmediği, kamu yararı gibi hukuka uygunluk sağlayan unsurları içerip içermediği, haberlerin haksız rekabet teşkil edip etmediği konularında toplanmıştır. Kanunun amacı ekonomik alanda doğruluk ve dürüstlük esaslarının ihlalini önlemek olup, 55. Maddede sınırlayıcı olmamak kaydıyla dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar gösterilmiştir. Haksız rekabet hükümleri sadece rakiplerin ekonomik çıkarlarını değil, rekabete dayalı ekonomik düzenin de korunmasını amaçlar. Bu sebeple davalılar tarafından yapılan haberlerin davacının reklam gelirlerini etkileyip etkilememesi haksız rekabetin nitelendirilmesinde önem taşımamaktadır. Somut olayda, davalılar tarafından yapılan haberlerin görünür gerçeklik ile uygun olmadığı, haberlerde hukuka uygunluk sağlayan herhangi bir unsur bulunmadığı, davalılar tarafından yapılan haberler ile ekonomik alanda doğruluk ve dürüstlük esaslarının ihlal edildiği anlaşılmakla haksız rekabetin önlenmesine ve davacının zenginleşmesine neden olmayacak ölçüde hakkaniyet ilkesi nazara alınarak davacı lehine her bir davalı yönünden ayrı ayrı manevi tazminat takdirine karar vermek gerekmiş, dava dilekçesine konu erişimin engellenmesi talebinin ise reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. ” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalıların eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, haksız rekabetin önlenmesine, davalı …’ne ait www…com isimli internet sitesinde yapılan “…” başlıklı yayının haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine ve TTK’nın 58. maddesi gereğince haksız rekabetin önlenmesine, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’nden, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı … A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili ve davalı … A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Davalı … Ltd. Şti.’nin kendisini vekil ile temsil ettirmemesine rağmen gerekçeli kararın 9 numaralı bendinde davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, vekalet ücretine ilişkin 9 nolu bendin hükümden çıkarılması suretiyle düzeltilmesini istemiştir. Davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin yayınlamış olduğu haberin kötüleme suretiyle haksız rekabet teşkil etmediğini, davanın TTK’nın 55/1/a-1.maddesindeki kötüleme suretiyle haksız rekabet eylemine dayandırıldığını, haber içeriğinin anılan maddedeki unsurları taşımadığını, madde kapsamında haksız rekabetin oluşması için bir beyanın mevcut olması, bu beyan başkalarının şahsı, malları, iş ürünleri, fiyatları, faaliyetleri veya ticari işleri hakkında olması, beyanın yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici/ticari itibarı lekeleyici olması gerektiğini, ancak bu üç unsuru barındırmayan haberin haksız rekabet oluşturmadığını, müvekkili şirketin, diğer davalının yayınlamış olduğu habere kendi nezdinde yer verdiğini, davacının ticari itibarının lekelenmesine, kaybolmasına sebep olacak ilave hiçbir yorumda bulunmadığını, müvekkilinin basın görevini yerine getirdiği dikkate alındığında sorumlu olduğu gerçekliğin görünürde gerçeklik olduğunu, haberin daha önce diğer davalı tarafından yayınlanması nedeniyle görünürde gerçekliğin sağlandığını; davaya konu haberin kötüleme teşkil etmediği gibi diğer haksız rekabet hallerin kapsamında da bulunmadığını, TTK’nın 54. maddesinde düzenlenen haksız rekabet unsurlarının bulunmadığını, haberin aldatıcılık unsuru içermediğini, görünürde gerçekliğe uygun haber yapıldığını, davacının okuyucu kitlesinin etkilendiği iddiasının kanıtlanamadığını, tiraj kaybına uğradığını kanıtlayamadığından haberin haksız rekabet oluşturmadığını, haberin basın özgürlüğü kapsamında hukuka uygun olduğunu, basın özgürlüğü çerçevesinde yayınlanan bir habere, kişilik hakları nezdinde hukuka uygunluk vasfını verebilecek dört özellik olan, konunun güncel olması, toplumda ilgi uyandırması, kamu yararı amacı taşıması, öz ile biçim arasındaki dengenin korunması unsurlarının gerçekleştiğini, müvekkilinin de daha önce diğer davalı tarafından yayınlanan ve belirli okuyucu kitlesine ulaşan haberi yayınladığını, yayınlanan haberden sonra okuyucunun gazetenin akıbetini merak etmesi nedeniyle haberin hukuka uygun ve basın özgürlüğü çerçevesinde yayınlandığını, eylemin haksız rekabet oluşturduğu kabul edilse dahi zararın oluşmaması nedeniyle tazminat talep edilemeyeceğini, davacının spor haberleri yaptığını, müvekkilinin ise medya dünyası ile ilgili haberler yayınladığını, tarafların farklı okuyucu kitlesine hitap etmesi nedeniyle davacının zarara uğramadığını, mahkemece hükmedilen tazminatın fahiş olduğunu, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, davalılara ait internet sitesinde yayınlanan haberlerin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, haksız rekabetin önlenmesine ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, davalılar tarafından kendilerine ait internet sitesinde yayınlanan, davacının bundan sonra internet ortamında yayına devam edeceğine ilişkin haberlerin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, haksız rekabetin önlenmesine, her bir davalıdan 5.000,00 er TL manevi tazminatın tahsiline, fazlaya ilişkin tazminat talebinin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, süresi içerisinde, davalı … Hiz.A.Ş.vekili ile vekalet ücreti yönünden davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamındaki belgelerden davacı şirketin, fiziki olarak … (…) isimli spor gazetesi yayınladığı anlaşılmaktadır. Davalılardan … Şirketinin www…com isimli internet sitesinin sahibi olduğu, internet sitesinde 24.04.2015 tarihinde yapılan yayında “…” başlıklı özel haberde 3 yıl önce günlük olarak yayımlanmaya başlayan … Spor gazetesini 05.06.2012 tarihinde başlayan yayın hayatını Haziran sonu itibariyle kapanacağı, gazetenin bundan böyle internet gazetesi olarak devam edeceğine ilişkin haber yayınlanmıştır. İstinaf yoluna başvuran davalı, … AŞ. ‘ye ait www…com adresli internet sitesinde ise “…” başlıklı haberde … grubunun çıkardığı … Spor gazetesinin Haziran sonu itibariyle kapanacağı, gazetenin yayın hayatına bundan böyle internet gazetesi olarak devam edeceği haberleştirilmiştir. Dava dilekçesine ekli, davacıya ait twitter sayfasında 25.04.2015 tarihinde gönderilen mesajda gazetenin bayiden satışına devam edileceği, bazı internet sitelerinde yer alan yayın hayatına son verileceğine ilişkin haberlerin tamamen yalan olduğu bildirilmiştir. Dava dilekçesindeki anlatım ve ekli haber çıktılarından, haberin önce davalı …’e ait www…com sitesinde, ardından da diğer davalı … A.Ş.’ye ait www…com sitesinde yayınlandığı anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan araştırmada davacı gazetenin 02.06.2015 tarihinden bu yana … A.Ş. tarafından dağıtımının yapıldığı, bu tarihten itibaren ve halen Türkiye genelinde yayınına devam ettiği belirtilerek Gazete’nin 12.04.2017 ile 11.05.2017 tarihleri arasındaki dağıtım ve satış rakamları gönderilmiştir. 22.11.2017 tarihli yazıda ise Gazete’nin 02.06.2015 tarihinden itibaren bir aylık satış bilgileri gönderilmiştir. Davacı yan, yayınlanan haberle müvekkilinin ticari itibarının zarar gördüğünü ve okuyucu sayısı ile ilan gelirlerinde azalma olduğunu ileri sürmektedir. Mahkemece bu hususun araştırılmasına 18.10.2017 tarihli oturumda karar verilmiş, buna ilişkin delillerin sunulması için davacı vekiline süre verilmiştir. Ancak sonraki oturumda ara karardan dönülerek, tazminat hesabı için tirajda azalma bulunup bulunmadığının araştırılmasına gerek olmadığına karar verilmiştir. Haksız rekabet TTK’nın 54 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup 54/2. maddede rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırı olarak nitelendirilmiştir. TTK’nın 55. maddesinde sayılanlarla sınırlı olmamak üzere başlıca haksız rekabet halleri düzenlenmiştir. Davacının iddiası TTK’nın 55/1.a.1 maddesi kapsamında ileri sürülmüştür. Anılan maddeye göre; “Başkalarını veya onların mallarını, işlerin, ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini, yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek” haksız rekabet olarak düzenlenmiştir. Haksız rekabetin bulunması halinde açılacak davalar anılan Yasanın 56.maddesinde düzenlenmiştir. TTK’nın haksız rekabete ilişkin hükümleri ile basın hürriyetinin çatışması halinde korunması gereken hukuki yarar somut olayın özelliklerine göre belirlenmelidir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2009/1008 Esas, 2010/3631 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, basın özgürlüğü, Anayasa’nın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır. Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel medya bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır. Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde; davacı, davalıların müvekkiline ait … Spor Gazetesi’nin yakında yayın hayatını sonlandıracağını ve internet ortamında yayına devam edeceğine ilişkin yalan haber yaparak haksız rekabette bulunduklarını ileri sürmektedir. Diğer davalı aleyhine verilen hüküm istinaf konusu edilmediğinden buna ilişkin inceleme yapılmamış, sadece istinaf eden davalı yönünden inceleme yapılmıştır. Hükmü istinaf eden davalı … A.Ş. tarafından yayınlanan haber, diğer davalıya ait internet sitesinde yapılan yayından sonra yayınlanmıştır. Haberde geçen, davacının fiziki kağıt ortamındaki yayınını sonlandıracağına ilişkin ibare haksız rekabet niteliğinde olmayıp, daha önce yayınlanan haberin yeniden yayınlanmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Davalının eylemi haksız rekabet oluşturmadığı gibi hukuka da aykırı olmadığı, hukuka aykırılık bulunmadığı gibi davacının kişilik haklarının da zarar gördüğünden söz edilemeyeceği kanaatine varılmakla, hakkındaki haksız rekabet iddiasına dayalı davanın istinaf eden davalı yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu nedenle, davalı … Hiz. AŞ.’nin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; aleyhine verilen hükme karşı istinaf başvurusunda bulunmayan davalı … Ltd. Şti.’nin kendisini vekil ile temsil ettirmemesine rağmen, ilk derece mahkemesince vekili olmayan davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 351/1.b.2 maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin ve davalı … AŞ. vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davacı vekilinin ve davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda; 1-Davalı … Aleyhindeki davanın kısmen kabulü ile; a-Davalı …’ne ait www…com isimli internet sitesinde yapılan “…” başlıklı yayının haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine ve TTK’nın 58. maddesi gereğince haksız rekabetin önlenmesine, b-5.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’nden tahsili ile davacıya verilmesine, bu davalıya ilişkin fazla taleplerin reddine, 2-Davalı … A.Ş. aleyhindeki davanın reddine, 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken 341,55 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılmış olan 512,33 TL’den mahsubu ile artan 170,78 TL harcın talep halinde davacıya iadesine, 4-Davacı tarafından harcanan 341,50 TL harç giderinin davalı …’nden alınıp davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yapılan harcanan ve hakkındaki dava reddedilen davalı için yapılan giderler çıkarıldıktan sonra kalan 120,00 TL yargılama giderinin, davadaki haklılık oranına göre takdiren 2/3′ olan 80 TL’lik bölümünün davalı … Tic.Ltd.Şti.’nden tahsili ile davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı … Ltd.Şti.’ den alınıp davacıya verilmesine, 7-Davalı … A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine, 8-Gider avansı bakiyelerinin, karar kesinleştiğinde ve talep halinde, taraflara iadesine, 9-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden; a-Davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına; 35,90 TL karar harcının talep halinde davacıya iadesine,b-Davacı tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalı …’nden tahsili ile davacıya ödenmesine, c-Davalı … AŞ. tarafından istinaf başvurusu sırasında yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına; 170,75 TL (84,75+ 86,00=170,75 TL) peşin istinaf karar harcının, talep halinde bu davalıya iadesine, d-Davalı … A.Ş. tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf başvuru harcı giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine, 10-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine, 11-Karar kesinleştikten sonra dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 14.01.2021 tarihinde, oy birliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.14.01.2021