Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/421 E. 2021/154 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/421
KARAR NO : 2021/154
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/10/2018
NUMARASI : 2017/76E. 2018/939K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; davalı …’ın müvekkili şirkette kıdemli müdür olarak çalışırken iş sözleşmesini feshederek aradaki iş sözleşmesinin rekabet yasağı başlıklı 11. maddesine aykırı davranarak işbu feshin hemen ardından gerekli süre olan bir yıl dolmadan aynı iş kolundaki … Ltd. Şti.’nde çalışmaya başladığını, davalının kıdemli müdür olarak müvekkili şirket bünyesinde çalıştığını, dolayısıyla müvekkil şirketin yapmış olduğu istihdam hizmetleriyle ilgili iş kapsamına ve sırlarına vakıf olduğunu, davalının evlilik nedeniyle müvekkili şirketle olan sözleşmesini feshetmesinden hemen sonra müvekkili şirketle aynı iş türüne ve kapsamına sahip bir şirkette çalışmaya başlamış olmasının esasen müvekkili şirketle olan iş sözleşmesine ilişkin feshini TMK’nın 2. maddesi uyarınca dürüstlük kuralına ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı hale getirdiğini belirterek, 20.000 USD’nin karşılığı olan 70.006 TL ceza koşulunun, TCMB döviz kuru üzerinden hesaplanarak ve davalının, dava dışı şirkette çalışmaya başladığı tarih itibariyle mevduata uygulanan en yüksek faiz işletilerek, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; evlilik nedeniyle iş sözleşmesini fesheden müvekkilinin yeniden çalışmaya başlamasının olağan bir durum olduğunu, bu bakımdan davacı şirketin kötü niyet iddialarının mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddine, kesinlikle rekabet yasağı kaydının geçerli olduğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davanın kabulü halinde davacı şirketin fahiş nitelikteki cezai şart talebinin önemli miktarda tenkisine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Bu kapsamda somut olaya bakıldığında davalının sözleşmeyi iş kanunu m.14’de düzenlenen evlenme nedeniyle sözleşmeyi feshetmekle birlikte TBK m.445’de öngğörülen geçerlilik koşulları bakımından sözleşmenin 11.maddesinde ‘Rekabet Yasağı’ başlığı ile düzenlenen sözleşme hükmünün ‘d) İşgören; ayrıca hizmet sözleşmesinin bitiminden itibaren 1 (bir) yıl içerisinde işverenin iş alanına giren faaliyette bulunup, rekabete giremez. İşgören, rekabet yasağına aykırı davranması halinde 20.000,00 USD tutarında cezai şart ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt eder.’ şeklindeki düzenlemesinde davalının rekabet yasağını taahhüdünü icrası bakımından yer sınırlamasına yer verilmediğinden rekabet yasağı kaydının geçerli olmadığı sonucuna varıldığı, …” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: önceki beyanlarını tekrarla; TBK’nunun 445/2 maddesinde açıkça hakime aşırı nitelikte ki rekabet yasağını bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle kapsamı ve süresi bakımından sınırlayabilme yetkisi verilmiş olup sözleşmenin sınırını aşan kısımlarına müdahale edebilmesi hususunda hakime geniş bir yetki verildiğini, tarafların ortak iradelerine uygun olarak imzalanan ve sözleşmenin diğer geçerlilik koşullarının da (yazılılık,süre,konu) da bulunduğu dikkate alındığında, sözleşmedeki coğrafi alanının en azından İstanbul İli için geçerli olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, Davalı her ne kadar kanunda düzenlenmiş bir fesih sebebine dayanarak iş sözleşmesini feshetmişse de fesihten hemen sonra müvekkili şirketle aynı iş türde faaliyet gösteren başka bir şirkette çalışmaya başlamakla, samimiyetsizliğini açıkça ortaya koyduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştin.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TBK’nın 444 ve devamı maddeleri uyarınca, işçinin rekabet yasağına aykırı davrandığı iddiasıyla ceza koşulu alacağının tahsili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıdaki gerekçeyle davanı reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı şirket ile davalı arasında 20.06.2016 tarihinde akdedilen belirsiz süreli iş sözleşmesinin “Rekabet Yasağı” başlıklı 11. maddesinde, “İşgören ayrıca hizmet sözleşmesinin bitiminden itibaren 1 (bir) yıl içerisinde işverenin iş alanına giren faaliyette bulunup, rekabete giremez. İşgören, rekabet yasağına aykırı davranması halinde 20.000 USD tutarınca cezai şart ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt eder” şeklinde düzenleme mevcuttur. Taraflar arasındaki ”Çalışan Gizlilik Tebliği” adlı belgenin incelenmesinde; ”Çalışan rekabet yasağını kullanımı ve bulundurulması ADECCO’ya ait ve yetkisindeki her türlü teknik bilgi ve uygulamayı ,teknolojik gelişimdeki buluş ve patenti,bilfiil çalışırken ve çalışmanın sona ermesinden itibaren aynı sektörde başka bir işverende 1 yıl süre ile herhangi bir suretle kullanmak, kullandırmak ve bilgi aktarmak suretiyle ihlal etmiş sayılır” şeklinde düzenleme mevcuttur. Davalı 12.07.2017 tarihli istifa dilekçesi ile İş Kanununun 14. maddesi uyarınca iş akdini sona erdirdiğini bildirmiştir.İlk derece mahkemesi, rekabet yasağı anlaşmasının coğrafi sınır içermediği ve bu nedenle geçersiz olduğu gerekçesi ile davayı reddetmişse de TBK’nın 445/2. maddesi uyarınca hakimin coğrafi sınırı belirleme yetkisi mevcut olup rekabet yasağı ihlalinin hakimin belirlediği coğrafi sınır içinde olup olmadığı durumlarına göre sonuca gidilmesi gerekir.Diğer taraftan ilk derece mahkemesince rekabet yasağı anlaşmasının, tüm sözleşmede yer alan düzenlemeler ve TBK’nın rekabet yasağına ilişkin hükümleri ışığında geçerli olup olmadığı da değerlendirilmelidir.İlk derece mahkemesince, TBK’nın 445/2.maddesinde hakime verilen yetkiye kullanılarak, davalı işçinin çalıştığı yer gözetilerek, rekabet yasağının bu coğrafi alan için geçerli olup olmadığı belirlenip sonucuna göre işlem yapılması gerekirken, bu husu dikkatten kaçırılarak, hukuki düzenleme ve dosyadaki deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur.Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.6.maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinaf konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyasının, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın, ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair;HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 11.02.2021