Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/419 E. 2021/207 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/419
KARAR NO : 2021/207
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2018
NUMARASI : 2016/1173E. 2018/836K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari satımdan kaynaklı)
Taraflar arasında görülen itirazın iptaline davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hükme karşı, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; davalı firmanın müvekkili şirkete 15.589 TL borcunun bulunduğunu, alacağın haciz yolu ile tahsil etmek için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E. sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı tarafından borcun tümüne ve ferilerine itiraz edildiğini, davalının işbu itirazının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu ve alacaklarını geciktirmeye yönelik olduğunu belirterek, davanın kabulü ile davalının takibe yönelik itirazlarının iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı savunmasında özetle; davacı firmadan, müvekkilinin iş yerinin devrinden sonra, eski iş ortağı olan … tarafından alınan mal bedellerinin kendi üzerine fatura edilmesinden dolayı borçlandırıldığını, söz konusu malları kendisinin almadığını, faturada kendisinin imzasının bulunmadığını, malların, iş yerini devrettiği … tarafından alınan mallar olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında fatura içeriğimalın davacı tarafından verildiğine dair ihtilaf olmayıp davalı ticareti terk ettiğinden bahisle borçlu olmadığını savunmaktadır.Dosyayya ibraz edilen bilirkişi raporundaki tespitler uyarınca :delil vasfına sahip davacı defterlerine göre Davacının davalıdan 12.07.2013 takip tarihi itibariyle 15.589,00 TL alacaklı olduğu, Davacı şirket yasal defterlerinde 24.01.2013 tarihinden 01.02.2013 tarihine kadar olan sürede davacı tarafından düzenlenen fatura ve irsaliydi faturalar üzerinde 24.01.2013 tarih … nolu fatura haricindeki tüm faturalar üzerinde davalı …’ e ait kaşenin var olduğu , Davacı şirket yasal defterlerinde 15.05.2013 tarihinden 24.05.2013 tarihine kadar olan sürede davacı tarafından düzenlenen fatura ve irsaliyeli faturalar üzerinde 21.05.2013 tarih … nolu 72,33 TL tutarlı fatura haricindeki tüm faturalar üzerinde davalı …’ e ait kaşenin var olduğu , Davacı tarafından düzenlenen faturalara davalı tarafından itiraz edilmediği, İlyasbey Vergi dairesinin 20.02.2018 tarihli yazısında da görüldüğü üzere davalı …’ in vergi dairesi faaliyet kaydının 18.01.2012 tarihinde başladığı ve 31.05.2013 tarihinde son ermiş olduğu, Davacı … A.Ş. ile davalı … arasında 2012 yılıyla ilgili bir ihtilafın olmadığı, Davalı …’ in 2013 yılında işletme defterindeki kayıtlı ilk işlemin 01.02.2013 tarihinde başladığı,01.02.2013 tarihine ait 3 adet faturanın davalıya ait işletme defterinde kayıtlı olduğu, davalıya ait 2013 yılı işletme defterinde davacıya ait kayıtlı en son faturanın 30.04.2013 tarih … nolu 376,99 TL tutarlı fatura olduğu, vergi dairesi yazısından davalı …’ in işyerini 31.05.2013 tarihinde terk ettiğinin yazılı olması nedeniyle 2013 yılında davacıdan mal alışlarının devam ettiği ve en son mal alışının 24.05.2013 olarak kabul edilmesinin gerektiği bu hali ile davalının takip konusu borçtan sorumlu olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Anılan durum karşısında takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak gerektiği,…” gerekçesiyle, davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik davalı itirazının iptali ile takibin takip koşulları ile devamına, davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla, alacağın %20’si oranında hesaplanan 3.117,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.Bu karara karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı istinaf başvuru dilekçesinde: önceki beyanlarını tekrarla; faturalarda ve bilirkişi raporunda da görüleceği üzere, hiçbir faturada müvekkilinin imzasının bulunmadığını, müvekkilinin eski iş ortağı olan … isimli şahıs tarafından alınan malın müvekkili üzerine faturalandırıldığını, TCK’nın 155. maddesi kapsamında güveni kötüye kullanma suçunun işlendiğini, müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ticari satıma ilişkin faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vâki itirazın, İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, davalı tarafından ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı tarafça mal alışverişinden kaynaklı olarak davalı adına fatura keşide edilmekle davalı, faturaya konu ürünlerin işletmeyi devralan … isimli şahıs tarafından, bilgisi dışında teslim alınmış olmasına rağmen müvekkili adına fatura edildiğini ileri sürmektedir. Mahkemece yargılama aşamasında taraf ticari defterleri inceletilmek suretiyle bilirkişi raporları alınmıştır. Davalı …’in vergi dairesi faaliyet kaydının 18.01.2012 tarihinde başladığı ve 31.05.2013 tarihinde sona ermiş olduğu, ilgili vergi dairesinin dosya içerisindeki cevabi yazısından görülmektedir. Mahkeme gerekçesinde de vurgulandığı üzere, her iki taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi suretiyle alınan bilirkişi rapor içeriğinden, davalının, davacının faturalarını kabul edip borç olarak defterlerine yazdığı anlaşılmaktadır. Somut olayda, davalının faal olduğu, yani resmi kayıtlara göre iş yerini henüz devretmediği tarihte, davacı yanca keşide edilen üç adet faturaya konu ürün davalı adresine teslim edilmek suretiyle teslim yükümlülüğü yerine getirilmiştir. Davalı, üç adet faturaya konu emtianın dava dışı işletmeyi devralan üçüncü bir şahıs tarafından teslim alındığını savunmuş ise de işletmenin vergi kaydının incelenmesinde; davaya konu üç adet fatura tarihinin işletmenin devir tarihinden öncesine ait olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ilk derece mahkemesi kararı yerinde olduğundan davalının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm krulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Bakiye 798,50 TL nispi istinaf karar harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına,4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,7-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.18.02.2021