Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/391 E. 2019/384 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/391
KARAR NO : 2019/384
KARAR TARİHİ 14/03/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/01/2019
NUMARASI : 2018/1306 Esas
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkili şirketin 30.12.2009 tarihinde Gata Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Komutanlığı personelinin taşıma işini üstlendiğini, sözleşme kapsamında hizmet verilmesi için davalı ile anlaşıldığını, davalının maliki olduğu ….plakalı aracın dava dışı ….. yönetimindeyken 22.09.2010 tarihinde komutanlıkta görevli dava dışı ….. araca bindiği esnada aracın ani hareket etmesi ve akabinde fren yapması sonucunda araç içinde savrularak yaralandığını, olay nedeniyle araç maliki ve sürücüsü hakkında hem cezai soruşturma hem de dava açıldığını, Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/420 Esas-2015/280 Karar sayılı kararıyla müvekkili ile davalı aleyhine tazminata hükmedildiğini, ilamın icraya konulması üzerine teminat bedeli olarak borcun icra dosyasına yatırıldığını, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmamasına rağmen talep edilen tazminat tutarının icra dosyasına ödenmek zorunda kalındığını, bu ödemenin davalıdan rücu hakkının bulunduğunu ileri sürerek müvekkilinin ödemiş olduğu şimdilik 15.500,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı adına tespit edilecek menkul ve gayrimenkuller ile davalının maliki olduğu …. plakalı aracın 3. kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbire karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ :İlk derece mahkemesince, yaklaşık ispat ölçüsünde yeterli delil bulunmadığından talebin reddine karar verilmiştir.Bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurunun bulunmamasına rağmen davalının ödemesi gereken tazminat tutarının icra dosyasına ödendiğini, dosyada yer alan kaza tutanağı, tanık beyanları ve diğer deliller dikkate alındığında yaklaşık ispatın gerçekleştiğini, tedbire hükmedilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.HMK’nın 389. Maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “Kanun hükmü, tedbirin sadece dava konusu olan şey hakkında verilebileceğini düzenlemiştir. Davanın konusu olmayan mal varlığı hakkında tedbir kararı verilemez. Para alacağı için açılan davada, mal varlığı üzerine tedbir konulamaz. Koşulları varsa, ihtiyati haciz hükümlerinden yararlanılabilir. Yargıtay’ın emsal içtihadında da durum bu yöndedir ( Yargıtay 19. HD. 2012/16760 E-2013/3136 K.sayılı, 19/02/2013 tarihli kararı). Yine, Yargıtay 21.HD.’nin E. 2015/5842, K. 2015/8588 sayılı, 20.4.2015tarihli kararında belirtildiği üzere: “…Amaç bakımından ihtiyati tedbir, aynı uyuşmazlık konusu olan taşınır veya taşınmaz malların devrinin önlenmesi, dava sonuna kadar aynen muhafaza edilmesi veya bir tehlike yahut zararın önlenmesi amacıyla HUMK’un 101 vd., HMK’nın 389 vd. maddelerinde öngörülen durumlarda başvurulan bir yol olduğu halde, ihtiyati haciz, bir alacağın tahsilini temine yarayan bir vasıtadır. İhtiyati hacizde, ihtiyaten haczedilen mal ve haklar, alacaklının açtığı veya yaptığı veya açmayı yahut yapmayı düşündüğü dava veya icra takibinin konusu değildir. Halbuki ihtiyati tedbirde, hakkında tedbir kararı alınan şey, esasen asıl davanın konusudur. “Somut olayda, taşıma sözleşmesinden kaynaklı para alacağının tahsili amaçlanmaktadır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince dava konusu olmayan davalıya ait gayrimenkul ve menkuller üzerinde ihtiyati tedbir konulması talebinin reddinde isabetsizlik bulunmadığından davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.Bu nedenlerle, HMK.353/1.b.1 maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 14/03/2019