Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/380 E. 2021/95 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/380
KARAR NO : 2021/95
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/11/2018
NUMARASI: 2015/1164 E. 2018/1241K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; davalı taraftan alacaklı olduğunu, alacağın ödenmesi için Çorlu …Noterliğinden 10.08.2015 tarih … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, ödenmeyen bedel için Bakırköy ….İcra Dairesinde … esas sayılı dosyasında takip yapıldığını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini, alacağın likit olduğunu, vade farkına temerrüt faizi yürütebileceğini beyan edip itirazın iptalini ve % 20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili savunmasında özetle; davacıya herhangi bir borcu olmadığını , davacı İle aralarında vade farkına ilişkin herhangi bir sözleşme olmadığı gibi vade farkı uygulamasını mümkün kılan teamül de bulunmadığını, vade farkına ilişkin tutarın ve işleyen aylık faiz oranının fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine % 20 den az olmamak kaydı tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava icra takibi faturaya dayalı yapılmış davalı taraf faturadan kaynaklı borcunun olmadığını belirtmiştir.Tahkikatta bu hususta inceleme araştırma yatırılarak faturaya tabi hizmetin verilip verilmediği araştırılmıştır.Davacı tarafın kestiği faturanın vade farkından doğan alacaya yönelik olduğu,taraflar arasında 2013-2014-2015 dönemlerinde davalıya kesilen vade farkı faturası olmadığı taraflar arasında teamül haline gelmiş vade farkı uygulaması da bulunmadığı görüldüğünden bu hususta düzenlenen faturanın mesnetsiz olması nedeniyle açılan davanın reddi cihetine gidilmiş ancak davacı tarafın icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğuna dair herhangi bir delil bulunmamakla kötüniyet tazminat talebinin reddi gerektiği, …” gerekçesiyle, davanın reddine, kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: Önceki beyanlarını tekrarla; Davada haklı olmalarına rağmen, dava sırasında beyanda bulunarak işbu davanın tarafları arasında 27/02/2018 tarihinde “Sulh Protokolü” imzalanmış olduğunu mahkemeye bildirdiklerini, davalı … firmasının müvekkili İndorama firmasına 16.049,49 USD borçlu olduğu hususunda tarafların mutabık kaldıklarını, 27/02/2018 tarihli sözleşme kapsamında, borçlu … firması vekili Av….’a 04/06/2018’de 1500 TL. vekalet ücreti de ödendiğini, 27/02/2018 tarihli sulh protokolünde, tarafların birbirinden protokol harici başkaca taleplerinin olmayacağı hususunun da kabul edildiğini ve ödeme planı süresinden sonra -yani 13/10/2018’den sonra- davanın takip edilmeyeceğinin de kararlaştırıldığını,Sulh protokolü akdedilmiş olmakla taraflar arasında konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmesine ve de 27/02/2018 tarihli protokol harici tarafların birbirinden başkaca talepte bulunamayacağı gözetilerek, aleyhlerine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, İlk derece mahkemesinin istinafa konu kararının bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve sulh nedeniyle konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini ve aleyhlerine yargılama giderine hükmedilmemesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında alacak iddiasına dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine, kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya içerisindeki 27.02.2018 tarihli protokolün şarta bağlı olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Protokolün imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan TBK’nın 170/(1). maddesi uyarınca, bir sözleşmenin hüküm ifade etmesi, gerçekleşip gerçekleşmeyeceği bilinmeyen bir olguya bırakılmışsa, sözleşme geciktirici koşula bağlanmış olur. (2) Aksi kararlaştırılmamışsa, geciktirici koşula bağlı sözleşme, ancak koşulun gerçekleştiği andan başlayarak hüküm ifade eder. Düzenlemesi karşısında, protokolün de şarta bağlı olduğu şartların gerçekleşmesi halinde protokolün hüküm ifade edeceği anlaşıldığından, mahkemece protokol şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılarak, gerçekleştiğinin anlaşılması durumunda dava konusuz kaldığından karar verilmesine yol olmadığına ilişkin hüküm tesis edilmesi gerekmektedir ( Yargıtay 15.HD, T: 26.06.2018 2018/732 E, 2018/2684 K sayılı ilamı).Yargılama sırasında dosyaya sunulan sulh protokolü ilk derece mahkemesince hiç değerlendirilmeden karar verilmiştir. Bu protokol, verilecek karar açısından oldukça önemli olup mahkemece değerlendirilmemesi usule aykırı olmuştur.Bahsi geçen sebeplerle, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.6.maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinaf konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyasının, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafça yatırılan istinaf peşin harcının, talep halinde kendisine iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına dair;HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.28.01.2021