Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/371 E. 2021/102 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/371
KARAR NO : 2021/102
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/09/2018
NUMARASI: 2016/584 E.2018/1005K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasında görülen tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkili şirket … Ltd.Şti. ile Atina’da …’isimli şirketin ticaret yapma konusunda görüştüklerini, karşı firmanın ödemelerini çekle yapacağını bildirdiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin, alıcının yabancı ülkede olması nedeniyle davalı banka şubesiyle görüşerek çeklerle ilgili işlemleri sorduğunu, davalı bankadan çeklerin tahsil edilebileceği veya arkasının yazılabileceği konusunda cevap alması üzerine yabancı şirketle ticari İlişkiye girdiğini ve karşılığında 11 adet çek aldığını, müvekkilin bu çekleri kabul etmesinin nedeninin, davalı bankadan aldığı güvence olduğunu, davalının verdiği güvence olmasa bu ticari ilişkiye zaten girmeyecek olduğunu, müvekkili firmanın bu güvence ile giriştiği ticari ilişkisi gereğince aldığı çekleri ciro ederek davalıya tahsil ve diğer bankacılık işlemlerini yapması amacıyla teslim ettiğini; davalının çekleri alarak 30.10.2015 tarihinde “çek toplama” merkezine gönderdiğini, bir müddet sonra vadesi gelen çeklerin ödenmediğinin anlaşıldığını, bunun üzerine davalıdan hukuk yollarına müraacat için Yunanistan İskeçe’de bulunan avukatına gönderdiğinde çeklerin süresinde muhatap bankaya ibraz edilmemiş ve bu sebeple karşılıksız işlemi yapılmamış olduğunu öğrendiğini; davalı bankanın yaptığı işlemlerin usule aykırı ve eksik olduğunu, hukuka aykırı ve eksik işlemler nedeniyle Yunanistan mevzuatına göre çeklerin hukuki ve cezai işlemlere konu edilmesinin davalının eylemleri sonucu imkansız hale geldiğini, davalı banka İSTOÇ Şubesinin, müvekkilin bankacılık işlemlerini yürütürken kendisine verilen “vekaleten işgörme” sorumluluğunu hakkıyla ifa etmediğini, çeklerin karşılıksız olduğu İskeçe Şubesine kendisine, bildirildiği halde görevini ihmal ederek zamanında ibrazı ve devamında arkasının yazılmasını sağlamadığını, bu nedenle davacının çek bedellerini tahsil edemeyip zarara uğradığını belirterek, 25.000 EURO tazminatın, çeklerin ibraz tarihlerinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; tüm işlemlerin Yunanistan’da gerçekleştiğini, çeklerin yabancı banka çeki olduğu hususları da dikkat alındığında iş bu davada Türk mahkemelerinin yetkili olmadığını; müvekkili bankanın dava konusu çeklerle ilgili herhangi bir ihmal ve sorumluluğunun olmadığını, bir gecikme ve kusururur bulunmadığını, çeklerin mevzuat gereğince Yunanistan’daki muhabir bankaya iletildiğini, devam eden işlemlerin tümü bu muhbir banka tarafından Yunanistan’da ve Yunanistan mevzuatına göre yapıldığını, çekler süresi içinde Yunanistan Takas sisteminde sorgulanmış olup karşılıkları bulunmadığı için tahsil edilmelerinin mümkün olmadığını, davacı … Bankası Atina Şubesinin müşterisi olmadığından Yunanistan kanunlarına göre bu şubenin çek için karşılıksızdır kaydı alması mümkün olmadığını, ancak süresinde takas odasına gönderildiğine ve ödenmediğine şerh düşülmekle birlikte “karşılıksızdır” kaşesi basılmadığını, davacı da Yunanistan mevzuatının takas merkezine gönderilen çekin karşılıksız çıkması halinde müşterisi olmadığı bir banka tarafından karşılıksız şerhinin yazılmayacağını bilmekte olup bu durumu bilerek teslim ettiğini, bu nedenle davacı dava konusu çekleri bundan önce ve sonrasında aynı yolla müvekkil banka şubesine vermiş olduğu çeklerde olduğu gibi hiçbir ihtirazi kayıt koymadan iade aldığını, davacının süresinde karşılıksız kaşesi vurulmadığı için çekin keşidecisine müraacat hakkının yitirildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, keşideci kaşelenmemiş bir çeki her zaman ödeyebilecek olup bunun için muhatap bankaya veya keşideciye müraacatı gerektiğini, keşidecinin buna yanaşmaması cezai yaptırımlar için hak kaybı olsada Yunanistan hukukuna göre vade tarihinden itibaren 5 yıl içinde keşideciye sebepsiz zenginleşme davası açabileceğini, çekin ödenmemesi keşideci ile aralarındaki ticari anlaşmazlıklardan kaynaklandığını, bu nedenle sebepsiz zenginleşme davası açması gerektiğini, bu davanın sonuçsuz kalması durumunda müvekkil banaya müraacat edilmesi gerektiğini, davacı bu yolu kullanmadan ticari ödenmeyen alacağını bankadan tahsil etmeye çalıştığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Davalı bankanın aldığı çekleri bankasın … çek operasyon birimine gönderdiği ,- muhbiri banka olan … Bankası Atina Şubesine gönderdiği-ilgili şubenin 02.11.2015 tarihinde Atina takas merkezine ibraz ettiği ödeme provizyonu alınmaması üzerine söz konusu çeklerin takastan geri alınarak davacıya iade edilmek üzere … Bankası İstoç şubesine gönderildiği davacının çekleri 19.01.2016 tarihinde geri alırken ihtirazı kayıt koymadığı ,Dava konusu çeklerin Yunanistan’da takas işlemine sunulması veya arkasının yazdırılıp yazdırılmaması konusunda çeklerin Yunanistan’da faal olan …Bank’a ait olduğu, çek keşidecisinin Yunanistan’da mukim olması nedeniyle Yunanistan Kanunlarına tabi olduğu, davacı tarafın davalı İstoç şubesi ile görüşürek tahsilat yapılabileceği veya karşılıksız çıkması halinde gerekli kanuni işlemin yapılacağı veya çeklerin tahsili hususunda bankacılık işlemi yapılabilmesi için mutabakata varıldığı iddia edilmiş ise de bu yönde herhangi bir sözleşme bulunmadığı da anlaşıldığından davalı banka sorumluluğundan söz edilemeyeceği kanaati ile açılan davanın reddigerektiği, …” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: önceki beyanlarını tekrarla; Bilirkişilerin olayı sadece “bankacılık teamüllerine” göre değerlendirdiklerini, daha önce de belirttikleri gibi bilirkişilerin “sözleşme ilişkisine” ve davalının ihmal ettiği “özen gösterme yükümlülüğü”ne hiç değinmeden rapor hazırladıklarını, Müvekkilinin davalı bankaya “çek tahsil taahhütnamesi” verdiğini ve taahhütnamede, bankanın çek bedellerinin ödenmesi doğrultusunda yükümlü olmadığını, çeklerin karşılıksız çıkması halinde ve çeklerin zayii durumunda sorumlu olmadığı hususlarının imza edildiğinin belirtildiğini,İkinci bilirkişi raporunda da ilk raporla benzer tespitler yer aldığını, müvekkiline bilmediği/bilmesi gerekmediği bir hususta “evrakı alırken niçin ihtirazi kayıt koymadın” denilemeyeceğini, çeklerin nasıl bir işlem gördüğü hususunda mudisini aydınlatmayan/ bilgilendirmeyen dolayısıyla da görevini bihakkın ifa etmeyen davalı bankanın değil, müvekkilinin “çekleri alırken ihtirazı kayıt koymadığı için” sorumlu kabul edildiğini,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacının hamili olduğu çek bedellerinin davalı bankanın kusurlu davranışları sonucu tahsil edilemediği, bu nedenle oluşan zararın davalı banka tarafından tazmini gerektiği iddiasıyla açılmış bir tazminat davasıdır.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya içerisindeki 06.11.2015 tarihli … Bankası A.Ş. Operasyon Bölüm Başkanlığı Takas Merkezi başlıklı belgenin incelenmesinde, söz konusu belgenin … Bankası A.Ş. Atina Şubesi yetkilileri tarafından yazıldığı, şube müşterisi Sun İnpex’den tahsil edilmek üzere … Bankası Atina Şubesine gönderilen 31.10.2015 tarihli 11.000 Euro tutarlı çekin takastan ödenmeksizin döndüğü, karşılıksız işlemi yapılmadan gönderildiği, söz konusu çekin . … Şti.’ye teslimi hususunda gereğinin yapılması sözkonusu belge ile talep edilmekle, yine aynı kişilerce 11.11.2015 tarihinde benzer nitelikte talepte bulunmak suretiyle müzekkere yazılmıştır. … Bankası İstoç İstanbul Girişimci Dinamik Şubesi tarafından Noter kanalıyla muhatap …. Şti.’ye 11.03.2016 tarihinde keşide edilen ihtarnamede, yurt dışından ödenmeyerek geri gelen çeklerin müşteriye teslim edilmek üzere şubelere iade edildiği, mevzuat gereği bu tür çeklerin üzerine karşılıksızdır şeklinde ibarenin yazılmadan şubeye iadesinin gerçekleştirildiği bildirilmiştir. … Bankası A.Ş. Atina Şubesi tarafından muhatap …’e gönderilen 04.03.2016 tarihli 8207 yevmiye nolu ihtarnamede, bankanın İstanbul’da bulunan merkezinin çek toplama birimi aracılığıyla çekleri veren ve … müşterisi olan şirketin banka hesabında yeterli fon olup olmadığını incelediklerini ve inceleme neticesi tespit edilen durumu İstanbul İstoç Şubesine bildirdiklerini, çünkü … … Bankası Atina Şubesinin değil İstanbul/İstoç Şubesinin müşterisi olduğunu ve kendilerinin ise sadece merkezde bulunan çek toplama birimi hizmetlerinin gereğinin yapılması hususunda bilgi vermek yükümlülüğünün bulunduğunu, … Deentoloji kurallarına aykırı davranışlar sergilediğini bildirmiştir. …muhatap … Bankası İstoç Şubesi Müdürlüğüne Bakırköy ….Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesini göndermiş olmakla söz konusu ihtarnamenin incelenmesinde; müvekkilinin dava dışı Atina ‘da kain firmada çek almasının sebebinin … Bankası İstoç Şubesinin kendisine verdiği güvence olduğunu, bu güvence sebebiyle … bahsi geçen çekleri ciro ederek … Bankası İstoç Şubesine teslim ettiğini, daha sonra çeklerin 30.10.2015 tarihinde çek toplama merkezine gönderildiğini, Yunanistan Yasaları gereği çekler hakkında hukuki ve cezai işlem yapılabilmesi için 8 gün içinde çekler üzerine karşılıksız kaşesinin vurulması gerektiğini, ancak çeklerin sadece … ödenmemiş oldukları gerekçesiyle teslim edildiğini, sonrasında …’in çeklerin süresinde ibrazının yapılmadığı, bu sebeple de karşılıksız kaşesinin üzerlerine vurulmamış olduğunu öğrendiğini, bu sebeple keşideci … 25.000 Euro tutarında zararının doğduğunu bildirmiştir. İlk derece mahkemesince yargılama aşamasında alınan 20.06.2017 havale tarihli bilirkişi raporunda, ….in hamili olduğu dava dışı firmanın borçlusu bulunduğu üç adet çekin davalı … Bankası İstoç Şubesine teslim edildiği, dolayısıyla ilgili şubenin çeklerin tahsili için yetkili kılındığı, çeklerin şube yetkilileri tarafından teslim alınarak ibraz süreleri içinde bankanın çek operasyon birimlerine gönderildiği, ilgili operasyon birimi tarafından çeklerin yurt dışına sevk edildiği ve yurt dışındaki muhabir banka olan … Bankası Atina Şubesi tarafından Yunanistan/Atina çek takas odasına ibraz edildiği, ancak ödeme provizyonu alınamaması sebebiyle söz konusu çeklerin yurt dışı muhabir banka tarafından takastan iade alındığı ve bankanın yurt dışı çek operasyon birimleri tarafından davacıya iade edilmek üzere … İstoç Şubesine gönderildiği, söz konusu şubeden de çeklerin davacıya iadesinin sağlandığı yönünde değerlendirme yapılmıştır. Yine bilirkişi raporunda, somut olayda, … Bankası İstoç Şubesinin ve Şube adına işleme aracılık eden çek operasyon ve yurt dışı birimlerinin herhangi bir gecikme ve ihmalinin bulunmadığı, … İstoç Şubesi çekleri teslim alırken ….çek tahsil taahhütnamesi aldığı ve bu taahhütnamenin incelenmesinde, bankanın çek bedellerinin ödenmesi, çeklerin karşılıksız çıkması ve zayi olması durumunda dahi sorumluluğunun olmadığına dair tespitler yapıldığı görülmüştür.Davacı vekili tarafından 07.07.2017 tarihli rapora itiraz dilekçesi verilerek raporda bahsi geçen taahhütnamenin taraflarınca görülmek suretiyle incelenmesinin talep edildiği ancak bahsi geçtiği şekilde bir taahhütnamenin fiziken dosyada mevcut olmadığı, davalı amir bankanın özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği ve ayrıca amir bankanın, muhabir bankanın eylemlerinden ötürü de sorumluğunun bulunduğu, Yunanistan Hukukuna göre de karşılığı bulunmayan bir çekin arkasının yazılması gerektiği bu noktada mevzuat gereği kusursuz sorumluluğu bulunan davalı bankanın ihmalinin doğduğu, tahsile aracılık eden davalı bankanın çekler karşılıksız çıkmış olmasına rağmen üzerine düşenleri yapmadığı sebepleriyle yeni bir bilirkişi vasıtasıyla tekrar rapor düzenlenmesini talep etmiştir. Dosya içerisindeki ”tahsile alınacak çek için müşteriden alınacak talimat ve taahhüt mektup örneği ”başlıklı belgelerin incelenmesinde, belgelere konu çeklerin eldeki davanın konusu çekler oduğu, taahhütnamelerin altında … kaşe ve yetkili imzasının bulunduğu, taahhütnamenin içeriğinden tahsile gönderilen çeklerin kaybolması sonradan sahte ve çalıntı olduğunun ya da çeke ödeme yasağının konulmuş olduğunun anlaşılması durumlarında çek bedelini karşı banka tarafından iadesinin talep edilmesi ve geri ödenmesi durumunda ihtilaf konusu dava davanın sonuçlanıp sonuçlanmadığına bakılmaksızın tarafına ödenen çek bedelinin derhal ve defaten ödeneceği, bunun mümkün olmaması halinde çek bedelinin tarafına ödenme tarihinden itibaren bankaya iade tarihine kadar geçe süre için döviz kredilerine uygulanan en yüksek temerrüt faizi ile ödeyeceğini taahhüt etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından bu defa farklı bir bilirkişiden alınan 13.07.2018 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; çeklerin arkasının yazdırılmayarak muhabire gönderilmesi işleminde aracı olan davalı bankanın sorumluluğunun bankacılık mevzuatı ve teamülleri kapsamında doğmamış olduğu, çeklerin karşılıksız çıkması durumunda arkasının yazdırılıp yazdırılmayacağı hususundaki ihtilafa ilişkin olarak çeklerin Yunanistan menşeili bir bankaya ait olması ve keşidecinin de Yunanistan’da mukim olması sebebiyle ihtilafın çözümünde Yunanistan kanunlarının geçerli olacağı yönünde değerlendirme yapılmıştır.Dosya içerisindeki 21.10.2015 tarihli ”Tahsile alınacak çek için müşteriden alınacak talimat ve taahhüt mektubu örneği” başlıklı 21.10.2015 tarihli belgenin incelenmesinde; ….’nin yetkilisinin imzası ile … isim ve imzasının yer aldığı, belgenin içeriğinden ”… Çekin sonradan sahte veya çalıntı olduğunu ya da ödeme yasağı konulmuş olduğunun anlaşılması gibi hallerde çek bedelinin karşı banka tarafından iadesinin talep edilmesi ve geri ödenmesi durumunda, ihtilaf konusu dava sonuçlansın sonuçlanmasın tarafıma ödenen çek bedelinin derhal ve defaten ödeyeceğimi … taahhüt ederim. ” şeklinde ibarenin bulunduğu anlaşılmakla, taahhütnamenin 11.000 Euro meblağa ilişkin düzenlendiği, düzenleyenin …. olduğu, muhatap bankanın … Bank şeklinde gösterildiği anlaşılmaktadır.Davaya konu çekin davalıya tahsil için verildiği konusunda uyuşmazlık sözkonusu değildir. Tahsil cirosu, ciro edilene alacağı tahsil yetkisi vermek amacıyla yapılan ciro olup, cirantanın amacı, çekten doğan bütün hakları devir etmek değil, ciro edilene sadece, kendi namına, müvekkili hesabına çek bedelini tahsil etmek yetkisini vermektir. Ciro edilen, bedelin tahsili konusunda cirantanın vekil hamilidir. Dava konusu olayda uyuşmazlık, dava konusu çek bedelini tahsil edememesi nedeniyle davacının ortaya çıktığı iddia edilen zararından, vekil hamil konumunda olan davalı bankanın doğrudan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davanın dayanağı olan üç adet çeki yetkili hamil olan davacının, davalı banka şubesine, ibraz süreleri içinde tahsil cirosu ile ibraz ettiği, bu şubenin yine ibraz süresi içinde çekleri ilgili operasyon birimine göndermek suretiyle muhabir banka olan … Bankası Atina şubesi kanalıyla çeklerin Atina takas odasına ibrazının sağlandığı ve ödeme provizyonunun alınmaması üzerine muhabir banka tarafından çeklerin davalı şubeye gönderilmiş olduğu ve davalı şubenin de çeklerin arkasını yazmadan davacıya bu şekilde iade ettiği hususlarında uyuşmazlık yoktur . Muhabir banka takas odasından sorulan çeklerin karşılığının bulunmadığını davalı banka şubesine bildirmiştir. Davalı banka şubesi karşılığı bulunmadığından bahisle çekleri davacı hamile iade etmiştir. Ancak bu arada çekin arkasına muhabir bankaca bildirilen çeklerin karşılığının bulunmadığına ilişkin mevcut durumu yazmamıştır. Tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirmede tahsil süreci ile ilgili işlemlerin vekil sıfatıyla Yunan Hukuku’na göre yapıldığı, bundan ötürü dava konusu çeklerin takas odasına sunulmasından sonra karşılıksız kaşesinin hangi hukuki kaideler doğrultusunda ve kik tarafından vurulması gerektiği, bu işlemin yapılması gerekiyorsa yapılmamasının hukuki sonuçlarının ne olduğu, husususlarının Yunan Hukukuna göre belirlenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda eğer dava konusu çeklere ilişkin müracaat haklarının yitirilmesi söz konusu ise temel ilişkiye dayalı hakların ileri sürülmesine ilişkin prosedür Yunan Hukuku’na göre tespit edilip uygulanmalıdır. Yine dosya içerisindeki 21.102015 tarihli Taahhüt Mektubu örneği de Yunan Hukuku’na ilişkin mevzuat ve uygulamalar doğrultusundan somut olay açısından değerlendirilmelidir.MÖHUK’un 2. maddesi uyarınca, hâkim, Türk kanunlar ihtilâfı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku re’sen uygular. Hâkim, yetkili yabancı hukukun muhtevasının tespitinde tarafların yardımını isteyebilir. Yabancı hukukun olaya ilişkin hükümlerinin tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi hâlinde, Türk hukuku uygulanır. Bu açıklamalara ve hukuki düzenlemelere göre, ilk derece mahkemesince; öncelikle olaya uygulanacak Yunanistan hukukunun düzenlemeleri hakkında araştırma yapılması ve taraflardan bilgi istenmesi, uygulanacak mevzuatın yeterince açıklanması halinde bu kurallara göre ve içinde Yunanistan bankacılık ve kıymetli evrak hukuku konusunda bir uzmanın da yer alacağı bir bilirkişi heyetine dosya tevdi edilerek; davalı bankanın tahsil cirosuyla kendisine tevdi edilen çeklerin tahsiliyle ilgili işlemleri ilgili mevzuata uygun şekilde yerine getirip getirmediği, bu konuda bir kusur veya ihmalinin bulunup bulunmadığı, davacının mevcut haliyle çeklere bağlı haklarını çek borçlusuna karşı kullanma hakkının dava tarihi itibariyle devam edip etmediği, davacının müracaat hakkını yitirip yitirmediği, yitirdi ise bunda davalının bir kusurunun bulunup bulunmadığı, yine çeke bağlı müracaat hakkı yitirilmiş olsa bile davacının temel ilişkiden kaynaklanan haklarını kullanmasının ve alacağına bu yoldan kavuşmasının mümkün olup olmadığı konularında rapor alınarak sonuca gidilmelidir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.6.maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinaf konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyasının, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafça yatırılan istinaf peşin harcının, talep halinde kendisine iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına dair;HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.28.01.2021