Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/369 E. 2019/326 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/369
KARAR NO : 2019/326
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2019 (ihtiyati hacze itirazın reddine dair ara kararı)
NUMARASI : 2018/1136 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasında verilen ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin verilen karara karşı, itiraz eden … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1271 D.İş- 2018/1340 karar sayılı 26/10/2018 tarihli ihtiyati haciz kararına karşı itiraz edildiği, itirazın iptali davasının istinafa konu edilen kararı veren mahkemede açıldığı, itiraz hakkında esas hakkındaki davanın görüldüğü mahkemece karar verilmiş olup bu karara itiraz edildiği anlaşılmakla;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile kredi borçlusu dava dışı … Tic. A.Ş. arasında 28.04.2016 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı borçluların da genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil müşterek borçlu sıfatıyla imzaladıklarını, dava dışı şirket ve davalılara hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, davalılara gönderilen hesap kat ihtarnamesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1271 D.İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alınarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla icra takibine geçildiğini, dava dışı kredi borçlu şirketin konkordato talepli dava açıldığını, şirket hakkında geçici mühlet kararı ile bir takım tedbirler verildiğini, kredi borçlusu şirket hakkında takibe geçilemediğini, davalı/borçlular borcun tamamına itiraz ettiğinden iş bu itirazın iptali davasını açtıklarını, talep edilen temerrüt faiz oranının sözleşmeye uygun olduğunu, aradaki sözleşme içeriği gereğince 25 adet çek depo bedeli olan 40.000,00 TL’nin faizsiz bir hesaba depo edilmesi gerektiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili …’ın şirket yetkilisi olduğunu, davaya konu kredi sözleşmesinin asıl borçlusu … Ticaret A.Ş. tarafından konkordato mühleti verilmesi talebi ile dava açılmış olup Suluova Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/419 E. sayılı dosya ile 03.10.2018 tarihinden başlamak üzere şirket lehine üç ay süre ile geçici mühlet kararı verildiğini, davacının İİK’nın 288. maddesine aykırılık teşkil edecek şekilde buna rağmen sözleşmeyi feshederek kefil sıfatında bulunan müvekkil için icra takibi başlattığını, müvekkilinin kullanılan kredilere karşılık toplam 2.823.917,42 TL tutarında çekleri teminat olarak verdiğini, davacının bir taraftan çekleri tahsil ederken, diğer taraftan toplam borç tutarı için icra takibi yaptığını, müvekkilinin bu çekler ile ilgili davacı bankaya herhangi bir borcu bulunmadığını, alacaklının müteselsil kefile başvurma koşullarının düzenlendiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK)’nın 586. maddesine göre, müteselsil kefillere başvurabilmek için borçluya kat ihtarı tebliği gerekli olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle 04/10/2018 tarihi itibariyle hesabın kat edildiğinin bildirildiğini, belirtilen tarih itibariyle müvekkilinin yetkilisi olduğu … A.Ş.’nin davacıya gecikmiş borcu bulunmadığını, davacı tarafından gönderilen hesap kat ihtarnamesinde borcun bir gün içinde ödenmesinin talep edildiğini, bu sürenin ölçüsüz olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ
İlk derece mahkemesince, ihtiyati hacze itiraz hakkında verilen ara kararda; ”… İhtiyati hacze itiraz halinde; 7 gün içinde alacaklı tarafından genel mahkemelerde dava açılacağı yolunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Yasal düzenleme icra mahkemelerinde açılacak davaya ilişkindir. Bu konudaki itirazın açıklanan nedenlerle yerinde olmadığı belirlenmiştir. Asıl borçlunun ödemede gecikmesinin bulunmadığı, muaccel bir alacağın söz konusu olmadığı, asıl borçlu için icra takibi yapılmadığı, alacağın “çeklerle” teminat altına alındığı ve ödenmemiş çek alacağı bulunmadığı ileri sürülmüştür. Dosya içinde bulunan belgelere göre; vadesi gelen çeklerden ödenmeyenler bulunduğu, hesabın kat edilerek alacağın muaccel hale geldiği, itiraz edenin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kefalet limiti kapsamında borçtan sorumlu olmayı kabul etmesi nedeniyle, asıl borçluya başvurmadan da doğrudan talepte bulunabileceği ve itirazların yersiz olduğu sonucuna varılmıştır.İtiraz eden borçlu tarafından gösterilen itiraz nedenleri İİK’nun 265. maddesi hükmünde sınırlı olarak gösterilen nedenlerden değildir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca itirazın reddine” karar vermiştir.
Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
Müvekkilinin 12/11/2018 tarihinde tüm dosya borcuna itiraz ettiğini, İtiraz dilekçelerinde 13/11/2018 tarihinde alacaklı vekiline tebliğ edildiğini, İİK’nın 264/2. maddesi gereğince alacaklının 7 günlük dava açma süresi bu tarihte başlandığını, 7 günlük hak düşürücü süre bitiş tarihi 20/11/2018 tarihi olduğunu, Alacaklının hak düşürücü süre geçtikten sonra 22/11/2018 tarihinde İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1136 E sayılı dosyasından itirazın iptali davası açtığını, ihtiyati haciz hükümsüz kaldığı halde, istinaf incelemesi talep ettikleri ara karar ile ihtiyati hacze yaptıkları itirazın haksız şekilde reddedildiğini, İstinaf incelemesi talep ettikleri ara kararın esas yönünden de kaldırılması gerektiğini, müvekkilinin davacıya teminat olarak verdiği çeklerden ödenmeyen bulunmadığını, gerek ihtiyati haciz tarihine kadar gerekse bugüne kadar vadesi gelen çeklerin tamamının ödendiğini,Davacının delilleri arasında bulunan 04/12/2018 tarihi itibariyle karşılıksız çekler başlıklı belgede yer alan çekler ile ilgili davacı bankaya herhangi bir borcu bulunmadığını,Bu nedenlerle, ilk derece mahkemenin ihtiyati hacze itirazlarının reddine dair verilen ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER
1-İstanbul …İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası sureti,
2-İstanbul Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1271 D.İş., 2018/1340 K. Sayılı dosyası sureti,
3-08/11/2018 tarihli ihtar ve tebliğ şerhleri,
4-Davaya konu genel kredi sözleşmesi,
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep, ihtiyati hacze itirazın reddi kararının istinafına ilişkindir.
Esas hakkında dava açılmadan önce, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1271 D.İş- 2018/1340 karar sayılı 26/10/2018 tarihli ihtiyati haciz kararı verildiği, bu karara karşı itiraz edildiği, esas hakkında itirazın iptali davasının açıldığı mahkemece, 22.01.2019 tarihli ara kararıyla itirazın reddine karar verildiği, bu karara karşı, aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen davalı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yalımıştır.İİK’nın 264/1.maddesi uyarınca, dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan ala-caklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur. İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır.Somut olay açısından, 12/11/2018 tarihinde tüm dosya borcuna itiraz ettiği, itirazın 15/11/2018 tarihinde alacaklı vekiline tebliğ edildiği, 22/11/2018 tarihinde İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1136 E saydı dosyasından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmakla, yedi günlük süre içinde dava açıldığı anlaşılmakla, davalı vekilinin bu konudaki istinaf nedeni yerinde değildir. İtiraza konu diğer hususların ise esasa ilişkin olduğu ve ihtiyati hacze itiraz aşamasında dinlenilemeyeceği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin istinaf konu kararı isabetli bulunmuştur.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun reddine,
2-İtiraz eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına,
3-İtiraz eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 07/03/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.07/03/2019
KANUN YOLU :HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.