Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/344 E. 2021/96 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/344
KARAR NO : 2021/96
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/12/2018
NUMARASI: 2018/309E. 2018/1275K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; taraflar arasında mal-alım satımı ve devreye alma – garanti hizmetlerinin ifasına dair sözleşme ilişkisinin mevcut olduğunu, davalı tarafın yaptığı tahsilata göre eksik mal ve hizmet tesliminde bulunduğunu, müflis şirkete borçlu durumda olduğunu, borçlu/davalı şirketin müflis şirket aleyhine 08/05/2014 tarihinde bedelsiz bir çeki kullanmak suretiyle kambiyo senetlerine mahsus usul ile icra takibi başlattığını, takibe konu çekin kambiyo senedi vasfının olmadığını, davalının sözleşme ile üstlendiği edimleri ifa etmediğini, davanın kabulü ile müflis şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderlarinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili savunmasında özetle; aynı taraflar arasında aynı konuda İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/300 esas sayılı kayıt kabul davasının mevcut olduğunu, taraflar arasındaki tüm bu konuların orada incelendiğini, davacının bu davayı açamayacağını, derdestlik itirazlarının olduğunu, davanın reddinin gerektiğini belirterek, davanı reddine ve yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili 27/07/2018 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; müflis şirket ile davalı şirket arasında arasında Diyarbakır Ceylan- Karavil Avm. Şantiyesinin Roof-top Klima cihazları ve Su Soğutma Kulelerinin satışı ve devreye alma – garanti edimlerinin ifasını konu alan 2 ayrı satış sözleşmesi mevcut olduğunu, davalı satıcının ancak yükümlülüklerini yerine getirdiği taktirde bir karşı edim bedeline hak kazanabileceğini, davalı satıcının cihazları teslim etmeme yönündeki tehdidinin etkisiyle müvekkili tarafından 575.000 EURO tutarında banka havalesi ile avans niteliğinde nakit ödeme yapıldığını, kredi almasını temin için 1.150.000 EURO tutarında avans çekleri verildiğini ve davalının dava dışı Karavil şirketinden de 528.000 TL ödeme daha aldığını, davalı şirketin ifa ve hak ettiği bir edim alacağı var ise mahsubu yapıldıktan sonra arta kalan meblağların tamamının faizi ile birlikte müflis şirkete ödenmesi gerektiğini belirterek, yapılacak tahkikat sonucunda dava konusu alacağın tam ve belirlenebilir durumda arttırılmak üzere dava tarihinden uygulanacak en yüksek faiz ile davalıdan tahsiline karar verilmesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; ıslahtan önce verilen dava dilekçesine göre açılan dava taraflar arasında mal alım-satım ilişkisi kapsamında imzalanan sözleşmenin davalı tarafın eksik ve ayıplı mal teslimi nedeniyle bedelsiz kalan çeklerden borçlu olmadığı iddiasıyla açılan menfi tespit davası olup davalı taraf derdestlik itirazı ve harca esas değere yaptığı itirazdan sonra dosyaya sunulan ıslah dilekçesine göre taraflar arasındaki sözleşme gereği satıcı olan davalının eksik ve ayıplı mal teslimi nedeniyle belirsiz alacak olarak talep ettiği maddi tazminat davasıdır. Derdestlik itirazına konu İstanbul Anadolu 4.ATM ‘nin 2016/300 E. sayılı dosyasının incelenmesinde aynı taraflar arasında aynı sözleşme kapsamında açılmış kayıt kabul davası olduğu, sözleşme ilişkisinin irdelenerek borç-alacak hesaplaması, malların teslimi hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış olduğu, dosyanın halen derdest olup davacı taraf iddialarının bu dava kapsamında incelenmiş olduğu anlaşılmıştır. Süresinde verilen cevap dilekçesindeki derdestlik itirzı yapılmış olduğundan ıslah dilekçesi ile değiştirilen davanın ve davacının tüm taleplerinin İstanbul Anadolu 4 ATM ‘nin 2016/300 E sayılı dosyasında yaprgılamasının yapılmakta olduğu, derdestlik itirazının haklı olup kabulü ile dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiği, …” gerekçesiyle, davanın derdestlik itirazının kabulü ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: önceki beyanlarını tekrarla; Derdestilik itirazına esas teşkil eden davanın…. A.Ş. tarafından müflis şirket iflas masası aleyhine kayıt kabul davası olarak açıldığını, ….’nün önce müflis şirket iflas masasına elinde dört adet çek olduğunu beyan ederek çeklerden doğan alacağının masaya kayıt ve kabulünü istediğini ve iflas idaresinin kayıt kabul talebini reddetmesi üzerine 2016/300 E sayılı davayı açtığını, bu davada icra daireleri nezdinde açılmış olan kambiyo senedine dayalı icra takibi ilişkisinin dava konusu yapıldığını ve icra dosyaları ve karşılıksız çeklerin delil olarak gösterildiğini, müflis Şirket ile satıcı … A.Ş. arasındaki Diyarbakır Ceylan Karavil Avm. Klima cihazları satışı ve devreye çıkma garanti hizmetlerinin ifasına dair satış sözleşmelerinin birinci davanın dava konusu yapılmadığını, davanın netice-i talep sonucunun … A.Ş.’nin çeklerden kaynaklandığını iddia ettiği alacağının iflas masasına kayıt-kabul edilmesi isteminden ibaret olduğunu, davanın basit yargılamaya usulüne göre sınırlı incelendiğini, dava sonucunda taleple bağlı kalınarak ….A.Ş.’nin talep ve iddia ettiği alacağın Müflis Şirket İflas Masasına kayıt-kabulünün reddine veya kabulüne şeklinde karar verileceğini, kayıt kabul davası sonucunda Müflis Şirketin …. A.Ş.’de bulunan alacağının ve ferilerinin varlığını, miktarını ve … A.Ş.’den alınarak Müflis Şirkete ödenmesini hükme bağlayan eda hükmü niteliğinde bir mahkeme kararının ortaya çıkmasının söz konusu olmadığını, Derdestlik sebebi ile usulden reddedilen ikinci davanın önce menfi tespit istemli dava olarak açıldığını, sonrasında belirsiz alacak ve tespit davası olarak ıslah edildiğini, davanın konusunun davalı satıcı … Şirketi ile müflis Tesyap arasındaki Diyarbakır Ceylan Karavil Avm Şantiyesine Klima cihazı temini ve devreye alınması-garanti ediminin ifasını konu edinen satış sözleşmesine dayalı olduğunu, sözkonusu bu davada alıcı … Şirketi’nin yaptığını iddia ettiği ödemelerini satıcı … AŞ..’nin ise sözleşmede kararlaştırılan teknik özelliklere uygun mal teslimi yapıldığını ispatlamakla yükümlü olduğunu,Satıcının sözleşmeden kaynaklı edim borçları bulunduğunu, satıcının cihazların devreye alınması ve garanti edimi hakkında dava dışı …. A.Ş. ile başka bir sözleşme yapmak suretiyle müvekkiliyle yapmış olduğu sözleşmeyi ihlal ettiğini, müvekkili ile davalı arasındaki sözleşmedeki edimsel yükümlülüklerin ne kadarının davalı tarafından yerine getirildiği hususunun dolayısıyla müvekkilinin karşı edim bedelinin miktarının ve muacceliyet tarihinin ispata ve yargılamaya muhtaç olduğunu, Her iki davanın dava sebebi ve konularının farklı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın usulden reddine dair istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesi karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE İstinafa konu dava müflis şirket adına iflas masası tarafından açılmakla, davalının taraflar arasındaki satım sözleşmesi gereği edimsel yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediği ve bu kapsamda bedelsiz kalan çeki haksız şekilde takibe koyduğu iddialarına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır. Yargılama aşamasında davacı davasını tamamen ıslah etmek suretiyle belirsiz alacak davasına dönüştürmüştür.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Derdestlik açısından itiraza konu edilen dava dosyası üzerinde iki faklı dosyanın birleşmiş olduğu, asıl davanın davalı müflisin satım sözleşmesi gereğince davacı tarafa vermiş olduğu çeklerin davacı yanca kambiyo senetlerine özgü icra takibine konu edilmesi neticesi takibin kesinleşmesiyle iflas dosyasına yapılan kayıt başvurusunun reddi üzerine açılan kayıt kabul davası olduğu, birleşen davada ise davacının, dava dışı müflis şirketin satım sözleşmesi uyarınca avans niteliğinde vermiş olduğu çeklerden biri üzerinde avalist sıfatıyla imzasının bulunduğu ancak davalı … tarafından mal teslimi yapılmaması nedeniyle bahsi geçen çekin bedelsiz kaldığı iddialarına dayalı olarak açılan maddi manevi tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır. İstanbul Anadolu 4.ATM’nin 2016/300 E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının … A.Ş. olduğu, davalının iflas masası vekili ( … Şti.’nin ) iflasına karar verilmiş olmakla, dava konusunun davalı müflis şirketin satın aldığı cihazlara karşılık davacı tarafa vermiş olduğu çeklerin İstanbul 21. İcra Müdürlüğünün muhtelif sayılı dosyaları üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine konu edildiği, takiplerin kesinleştiği, davacı …’nin kesinleşen alacaklarının İstanbul Anadolu …. İcra ve İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasına 13.04.2015 tarihi ile kaydı yönünde başvuruda bulunduğu, ancak kayıt talebinin reddedildiği, açılan dava ile söz konusu alacakların iflas masasına ayrı ayrı kaydının talep edildiği anlaşılmıştır. Dosya içerisinde ”Garanti ve devreye alma sözleşme” adlı sözleşmenin bulunduğu, sözleşmede kullanıcı sıfatıyla …. Şti.’nin ve karşı tarafta …. A.Ş.’nin imzasının bulunduğu, sözleşmenin konusunun Karavil Ceylan Park AVM’de montajı tamamlanmış soğutma kulesi ve hava soğutmalı paket klima rooftop cihazlarının garanti onaylarının verilmesi ve devreye alma işlemlerini kapsadığı anlaşılmakla, kullanıcı Karavil’in sözleşmede belirtilen cihazlarının devreye alma bedellerinin tümünü Form’a ödeyeceğini, ödemenin her bir cihazın devreye alınmasına müteakip kullanıcı adına düzenlenecek fatura tarihinden itibaren 60 günlük ileri tarihli çek ile yapılacağı düzenlenmiştir.
Dosya içerisinde ”satış sözleşmesi” isimli belgede de her iki tarafın kaşe ve imzasının olduğu, … Şti.’nin alıcı, Form Endüstri … A.Ş.’nin satıcı sıfatının bulunduğu, modern ve teknik özellikleri belirtilen malların satım sözleşmesine konu edildiği görülmektedir. Satış sözleşmesinde, sipariş avansı olarak ocak 2014 tarihli 50.000 Euro Şubat 2014 tarihli 50.000 Euro, Mart 2014 tarihli 50.000 Euro tutarlarındaki çeklerin alındığı, lenox paket klimalar için toplam bedelin 455.000 Euro +KDV olduğu düzenlenmiştir. Ödeme şekillerinin ”10.12.2013 tarihinde 96.933,00 TL, 17.01.2014 tarihinde 243,145,00 TL, 10.02.2014 tarihinde 592,373,00 TL olmak üzere kalan bakiye Nisan 2014 vadeli 45.350 Euro çek ile ödenecektir ”şeklinde kararlaştırılmıştır. Dosya içerisindeki 04.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda, sözleşme gereği teslim edilmesi gereken malların davacı tarafından teslim edildiğine ilişkin herhangi bir ispat vasıtası sunulmadığı belirtilerek mahkemenin aksi kanaatte olması halinde iflas tarihi olan 19.11.2014 tarihi itibariyle 4 farklı kayıt numarasındaki başvurular açısından davacının alacaklı oldukları tutarlar tespit edilmiştir. 21.03.2018 tarihli bilirkişi ek raporunda, her iki ticari defterleri de incelenmiş, davalı müflis tarafından avans mahiyetinde davacı şirkete verilen ve raporda dökümü yapılan 9 adet çekin davacı tarafından davalıya iade edilmemiş olduğu, bahsi geçen çekler davacı tarafından ibraz edilmiş olmakla çeklerin toplam tutarının davalı müflis şirket hesaplarında 719.350,00 TL karşılığı 2.070.292,23 TL davacıya borç kaydı yapılmakla davalının alacağı olan 1.251.098,41 TL bu tutardan düşülmekle davalı müflis şirketin davacıya 819.193,82 TL borçlu olduğu, ancak raporda dökümü yapılan 7 adet fatura davalı ticari defterlerinde kayıt edilmekle bu durumda fatura içeriği mal ve hizmetin davalıya teslim edildiğinin kabulüyle sonuç olarak, bahsi geçen 7 adet faturanın toplamı olan 3.041,881,59 TL miktarında davacının davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiş ve iflas tarihi olan 19.11.2014 tarihi itibariyle davacının 4 ayrı kayıt başvurusu yönünde yapılan hesaplamalar neticesinde davalıdan alacaklı olduğu miktarlar raporun sonuç kısmında bildirilmiştir. Söz konusu dosya ile İstanbul Anadolu 1. ATM’nin 2017/165 esas sayılı dosyasının birleştiği, dosyanın davacısının … davalıların … A.Ş. ve müflis … Şti. oldukları, davacı vekilinin davalılar arasındaki Diyarbakır Şantiyesine klima cihazlarının temini ve devreye alma garanti edilmenin ifasına dair satım sözleşmesi mevcut olmakla, bu sözleşme sebebiyle … A.Ş.’nin bankadan kredi alabilmesi için bir kısım çeklerin … tarafından önceden … teslim ve tevdi edildiğini, müvekkilinin de bu çekler üzerinde avalist sıfatıyla imzasının olduğunu,….’nin sözleşmede belirlenen edimlerini yerine getirmemiş olması sebebiyle bu çeklere dayalı olarak davalı …’dan dolayısıyla da avalist sıfatındaki müvekkilinden alacağı olmadığını, davalı taraflar arasındaki satım sözleşmesinden doğan edimlerin bir kısım başka satım sözleşmesine konu edilmiş olduğunu bunun sonucunda davalı … şirketinin Karavil şirketinden 528.000,00 TL … Şirektinden de yaklaşık 6000 Euro aldığı, dolasıyla aradaki ticari ilişki kapsamında başka bir alacağının kalıp kalmadığı ve çeklerin tahsili gerekip gerekmediği hususlarının ihtilaf konusu olduğu, davacının kambiyo senetlerinden kaynaklı borcun doğumuna yol açan hukuki ilişkiye esas sözleşme gereği teslim etmesi gereken malları teslim etmiş olduğunu ispatla yükümlü olduğunu, müvekkilinin iflas davası ve haksız icra takipleri sebebiyle maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürülerek bu duruma davalı şirketlerden Form ‘un sebebiyet verdiğini ileri sürerek tazminat talebinde bulunulmuştur. Eldeki istinafa konu İstanbul 7.ATM’nin 2018/309 esas sayılı dosyasında ise davacının müflis …, davalının …. A.Ş. olduğu, taraflar arasındaki mal alım satımı ve devreye alma garanti hizmetlerinin ifasına dair sözleşme ilişkisi çerçevesinde davalı tarafın eksik mal ve hizmet tesliminde bulunduğunu, davacı şirketin davalı müflis aleyhine 08.05.2014 tarihinde bedelsiz bir çeki kullanmak suretiyle kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlattığını, davalının sözleşmede üstlendiği edimlerini ifa etmediğini, davacı müflis şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davacı vekili ,davalı satıcıya, avans olarak ve cihazları teslimini sağlamak amacıyla 575.000 EURO tutarında banka havalesi ile nakit ödeme yapılmış olduğunu, davalının kredi almasını temin için 1.150.000 EURO tutarında avans çekleri verilmiş olduğunu ve 30.06.2014 tarihinde 319.548 TL değerinde alacak faturası düzenlendiğini, davalı şirketin ifa ve hak ettiği bir edim alacağı var ise mahsubu yapıldıktan sonra arta kalan meblağların tamamının faizi ile birlikte müflis şirkete ödenmesi, davalı satıcının sözleşme gereği yerine getirmekle yükümlü olduğu teslim garanti edimini ifa etmeyerek, aynı konuda dava dışı Karavil grubu ile başka bir sözleşme yapmış olması sebebi ile sözleşme bedelinin %20’si tutarında kusur tazminatı ödemesi gerektiği sebepleriyle davasını tamamen ıslah etmek suretiyle bahsi geçen alacak kalemleri doğrultusunda belirsiz alacak davasına dönüştürmüştür.İstanbul Anadolu 4.ATM’nin 2016/300 E sayılı dosyasının halen derdest olduğu UYAP sistemi üzerinden yapılan araştırmadan anlaşılmıştır.İstinafa konu eldeki dava dosyasında, davalı vekili esasa cevap süresi içerisinde aynı taraflar arasında aynı konuda İstanbul Anadolu 4.ATM’nin 2016/300 esas sayılı kayıt kabul davasının mevcut olduğunu ileri sürerek derdestlik itirazında bulunmuştur. Derdestlik, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-ı maddesinde olumsuz dava şartı olarak düzenlenmiştir. Buna göre önceden açılmış bir dava devam etmekte iken aynı konuda yeniden dava açılamaz, buna rağmen açılırsa yeni dava usulden reddedilir. Bunun için, aynı davanın iki kere açılmış olması ve birinci ile ikinci davanın aynı olması gerekir. Aynı dava olduğunu söyleyebilmek için, birinci ile ikinci davanın taraflarının, konularının ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. Mahkeme, yaptığı inceleme sonucunda, iki davanın taraflarının, konularının ve dava sebeplerinin aynı olduğu kanısına varırsa ikinci davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verir.Derdestlik itirazı yapıldıktan sonra dava dava tamamen ıslah edilmiştir. Derdestlik daha önce HUMK madde 187/4 ‘ de ilk itiraz olarak düzenlenmekle bu husus HMK 114/1-I’ da dava şartı olarak düzenlenmiştir. Dolayısıyla zaten hakim tarafından resen gözetilmesi gereken bir husus olduğundan derdestlik itirazından hemen sonra ıslah dilekçesi verilmesine engel bir durum yoktur.Tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde; hem ıslah edilmek suretiyle belirsiz alacak davasına dönüşen istinafa konu dava dosyasında hem de müflis şirketin satım sözleşmesi gereğince ….. A.Ş.’ye vermiş olduğu çeklerin … A.Ş. tarafından kambiyo senetlerine özgü icra takibine konu edilmesi neticesi takibin kesinleşmesiyle iflas dosyasına yapılan kayıt başvurusunun reddi üzerine açılan kayıt kabul davasında ve bu dava ile birleşen … A.Ş.’nin bankadan kredi alabilmesi için bir kısım çeklerin… tarafından verildiği iddiasına dayalı olarak bu çeklerden birisinin avalisti sıfatındaki davacı tarafından tazminat istemli olarak açılan davada da; ihtilafın özü …. A.Ş. ve dava dışı şirket arasındaki ”Garanti ve devreye alma sözleşmesi” adlı sözleşmeye ve bu sözleşmeden ayrı olarak … ile … A.Ş. arasında yapılan satış sözleşmesine istinaden alıcı … tarafından teslimden önce avans niteliğinde verildiği söylenilen çeklere ve yine avans niteliğindeki ödemelere dayanmaktadır. Öyle ise somut olayda, bahsi geçen ”Garanti ve devreye alma sözleşmesi” adlı sözleşmede tarafların edimsel yükümlülüklerinin nelerden ibaret olduğu bahsi geçen yükümlülüklerin …. A.Ş. ile davalı müflis şirket arasındaki satış sözleşmesinde satıma konu emtia ile bağlantısının bulunup bulunmadığı, varsa bu bağlantı sebebiyle satım sözleşmesine konu emtianın alıcı müflis …’a tesliminin subjektif açıdan imkansız hale gelip gelmediği, imkansız hale gelmişse …. A.Ş.’nin ” Garanti ve devreye alma sözleşmesi” adlı sözleşmenin akit tarafı olmakla bu duruma sebebiyet veren bir kusurunun bulunup bulunmadığı, … A.Ş. ile arasındaki satış sözleşmesi gereği müflis … tarafından avans niteliğinde yapıldığı söylenilen ödemelerin ve verildiği iddia edilen çeklerin sözkonusu satış sözleşmesi ile gerçekte bağlantılı olup olmadığı yargılama konusudur.Dolayısıyla İstanbul Anadolu 4.ATM’nin 2016/300 esas sayılı dosyasındaki yargılama neticesi tespit edilen hususlar istinafa konu dava dosyasının çözümü açısından da belirleyici nitelikte olmakla ve davaların taraflarının, konularının ve sebebinin aynı olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince derdestlik nedeniyle davanın usulden reddi yönünde hüküm kurulmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine, 5-Karar kesinleştiğinde dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 28.01.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.