Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2704 E. 2022/1241 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2704
KARAR NO: 2022/1241
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 11.07.2019
NUMARASI: 2015/933 Esas – 2019/665 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … A.Ş.’den kiraladığı EPS köpük üretim makinesini … Sigorta A.Ş.’ye … numaralı poliçe ile sigortalattığını, köpük makinesinin üç kez hasara uğradığını, …, … ve … numaralı hasar dosyalarının oluştuğunu, hasar dosyaları ile ilgili eksik ödeme yapıldığını, hasara konu yedek parçaların yurtdışından getirilmesi gerektiğinden sigorta şirketinin hasarı kendi imkânları ile yurtiçinde tamir ettiremediğini ve müvekkilinden hasarı gidermesini ve kendilerine fatura düzenlenmesini talep ettiğini, müvekkilinin hasarı tamir ettirdiğini ve hasarları faturalandığını, 18.07.2012-25.02.2013 tarihli makine arızaları için sigorta şirketinde … numaralı hasar dosyası oluşturulduğunu, 03.09.2013 tarihli makine arızası için … numaralı hasar dosyası oluşturduğunu, bu hasar dosyasına sigorta şirketinin herhangi bîr ödemede bulunmadığını, sigorta ile yapılan görüşmelerde tazminat hususunda ihtilafa düşüldüğünü, sigorta şirketinin tazminat miktarını düşürmeye çalıştığını, müvekkilinin hasarlar için toplam 143.245,39 TL masraf yaptığını, KDV tutarının indirilmesi sonucunda 121.394,40 TL net masrafın gerçekleştiğini, bu masrafın sadece 60.561,00 TL tutarındaki kısmının ödendiğini, kalan 60.833,40 TL lik kısmı için alacaklı olduklarını fakat, başlatılan takipte sehven 63,041,40 TL tutar için takibe geçildiğini beyan ederek itirazın 60.833,40 TL üzerinden iptalini, 60.833,40 TL asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, her türlü yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davacı şirketin 19.03.2013 tarihinde hasar ihbarında bulunduğunu, … nolu raporun açıldığını, yapılan ekspertiz incelemelerinde 23.05.2013 tarihli birinci raporda vidalann dişlerinde kırılmalar olduğunu, ikinci ekspertiz raporunda da makine üzerindeki vidaların mikser kısmında kanatçıkların bir kısmının kırık olduğunun tespit edildiğini, hasarın sebebi konusunda başlangıçta bilgi alınamadığını, incelemelerde çalışanın vidadaki kırılmanın havalık kısmından kimyasal döküldüğü esnada elindeki lokma anahtannın makineye düştüğünü ve bunun neticesinde hasar meydana geldiğini, işten atılma korkusuyla beyan edemediğini belirttiğini, ilk hasarın teminat kapsamında olduğu kanaate varılmışsa da hasarın geç bildirim yapılmış olmasına karşın ödemenin müvekkilinin takdirine bırakıldığını, EPS köpük üretim makinesinde hasar bedelinin belirlendiğini ve bu bedele muafiyet ve sovtaj uygulandığını, sonrasında toplam hasar tazminatı olarak sigortalıya 22.07.2013 tarihinde 60.561,00 TL ödeme yapıldığını, ikinci hasar ihbarının da 03.09.2013 tarihinde olduğunu ve … nolu dosyanın açıldığını, bu hasarda da vida kovan grubunun hasarlandığını, sigortalı tarafından iletilen vida grubu alış faturalarının baz alınarak hesaplama yapıldığını, 07.02.2014 tarihinde ek ekspertiz raporunda hasarlara ilişkin olarak değerlendirme yapıldığını, bu hasar için sigortalı grup firması olan … Reklam tarafından 40.600,00 TL + KDV tutarındaki fatura düzenlendiğini, davacı sigortalıya bu fatura üzerinden maliyet kalemleri belli olmadığı için işlem yapılamayacağının iletildiğini, bunun üzerine sigortalı tarafından … firmasının yeni grubu ile 16.600,00 USD 9 lik proforma fatura ulaştırdığını, ilk vida grubunun 12.800,00 TL bedelle alınmasına karşılık ikinci hasardaki vida grubunun fiyat teklifinin çok yüksek olduğunu, sigortalının ilk vida grubunda yüksek ıskontolu aldığı için 2. Vida grubunun yüksek tutarda alındığını belirttiğini aynı zamanda İkinci hasarda vida grubunun Çin çeliği yerine Alman çeliği alınmasını tercih ettiklerini, ancak sigortalının kalite farkına dair herhangi bir bilgi sunamadığını, üretici firmanın 8.000,00 USD ve 8.500,00 USD’lik fiyat teklifleri dikkate alındığında 16.000,00 USD tutarındaki bedelin gerçeği yansıtmadığının düşünüldüğünü, dolayısı ile yeniden hesaplama yapıldığını ve ilk hasar dosyasında davacıya yapılan fazla ödemenin mahsubu ile ödeme yapıldığını, bu duruma göre davacının hasar tazmin alacağının kalmadığını, davacının üçüncü makine hasarında da … nolu hasar dosyasının açıldığını, bu dosyada da kendi imkânları ile hasarlı parçayı onardıklarını ve taleplerinin bulunmadığını ilettiklerini, bunun üzerine dosya ile ilgili işlem yapılmadığını beyan ederek, haksız davanın reddi ile davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Makinenin 3 kez arızalandığı tarafların kabulünde olup ilk arıza akabinde birinci hasar dosyası olan … numaralı hasar dosyası açılıp davalı sigorta tarafından 60.561,00-TL ödeme yapılmıştır. İkinci hasar dosyası olan … numaralı hasar dosyasının miktarının belirlenmesinde taraflar arasında uyuşmazlık çıktığı anlaşılmış, davalı sigorta fatura bedellerinin gerçek hasarının yansıtmadığını ilk hasar dosyasındaki fatura ile ikinci hasar dosyasındaki faturanın birebir aynı olduğunu gerçek maliyetlerin belirlenerek ikinci hasar dosyasın ilişkin ilk hasar dosyasında yapılan fazla ödemenin mahsubu sonucu bakiye borcunun kalmadığını ileri sürmüştür. Üçüncü hasar dosyası olan … numaralı hasar dosyası ile ilgili davacının hasarı kendi imkanları ile onardıklarını davalıdan talepleri bulunmadığı hasar dosyasının incelenmesinde anlaşılmıştır. Davalı İlk hasara ilişkin fazla ödeme yaptığını ve bu fazla ödemenin ikinci hasardan mahsubu sonrası borcu kalmadığını ileri sürmüş ise de; hasar dosyalarının birbirinden bağımsız olduğu, ilk hasar dosyası yapılan ödeme sonrasında ikinci hasar dosyasından fazla yapıldığı iddia edilen ödemenin mahsubunun yapılamayacağı kabul edilmiştir. Mahkememizce davalının savunması doğrultusunda ikinci hasara ilişkin fatura bedellerinin gerçek hasarı yansıtıp yansıtmadığı, sigortadan istenilen bedel ile makinede meydana gelen arızanın örtüşüp örtüşmediği hususunda konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla inceleme yaptırılmış, hükme esas alınan ve denetime elverişli bilirkişi raporu sonucu makinede meydan gelen arıza ile istenilen ödemenin uygun olduğu sonucuna varılmış mahkememizce bu sonuca iştirak edildiği…” gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 60.833,40 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fatura bedelinin kadri maruf olup olmadığının tespiti yargılamayı gerektirdiği bu sebeple alacağın likit olmadığı anlaşılmakla icra inkar tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacının kullanıcı hatası sırasında gerçekleşen makine hasarı nedeniyle müvekkili şirkete 19.03.2013 tarihinde hasar ihbarında bulunduğunu, davacının ihbarı üzerine … hasar nolu dosya açıldığını, ekspertiz incelemesi yapıldığını, yapılan ekspertiz incelemelerinde; 23.05.2013 tarihli raporda 1. ekspertiz incelemesinde vidaların dişlerinde kırılmalar olduğu tespit edildiğini, 2. Ekspertiz çalışmasında; makine üzerindeki vidaların mikser kısımlarında bulunan kanatçıkların bir kısmının kırık olduğunun tespit edildiğini, hasarın sebebi konusunda başlangıçta sigortalıdan bilgi alınamadığını, yapmış olunan inceleme neticesinde çalışanın; vidadaki kırılmanın havalık kısmından temizlik kimyasalı döktüğü esnada elindeki lokma anahtarı makineye düşürdüğü ve bunun neticesinde hasarın meydana geldiği, hasar olduktan sonra da işten atılma korkusuyla bunu söyleyemediğini beyan ettiğini, ilk hasarın teminat dâhilinde olduğu kanaatine varılmışsa da hasarın geç bildirimi yapılmış olmasına karşın ödeme müvekkili şirketin takdirine bırakıldığını, EPS Köpük Üretim Makinesinde hasar bedeli belirlendiğini, bu bedele muafiyet ve sovtaj uygulanarak toplam hasar tazminatı olarak sigortalıya 22.07.2013 tarihinde 60.561,00 TL ödendiğini, İkinci hasar için ise davacı 03.09.2013 tarihinde hasar ihbarında bulunmuş, bu ihbar üzerine … nolu hasar dosyası açıldığını, her iki hasarda da makinenin vida kovan grubu hasarlandığını ve davalı sigortalıdan taraflarına ulaşan vida grubu alış faturaları dikkate alınmak sureti ile hesaplama yapıldığını, 07.02.2014 tarihli ekspertiz ek raporunda hasarlara ilişkin değerlendirme yapıldığını, buna göre; ikinci hasar için sigortalı yeni parça bedeli ile grup firması olan … Reklam tarafından düzenlenmiş olan 40.600 TL +KDV tutarındaki faturayı müvekkili şirkete ulaştırdığını bunun üzerine davacı sigortalıya bu fatura üzerinden fatura konu maliyet kalemleri belli olmadığı işlem yapılamayacağını, ancak gerçek tazminatın bu kalemler bilinince yapılabileceğinin bildirildiğini, bunun üzerine sigortalı … firmasının yeni grubu ile ilgili 16.600,00 USD lik proforma faturası ulaştırıldığını, İlk vida grubunun 12.800,00 USD bedel ile fatura edilmiş olmasına karşılık 2. Hasarda alınan yeni vida grubu fiyat teklifinin yüksek olması hususunda görüşülen sigortalı, makine alımında ilk vida grubunun yüksek iskontolu olarak verileceği hususunda makine satıcısı firmadan söz alınmış olduğu, 2. Vida grubunda iskonto yapılmadığını bildirdiğini, sigortalı birinci hasarda alınan vida grubu ile ikinci hasarda alınan vida grubu arasında kalite farkı olduğuna dair herhangi bir bilgi sunamadığını, Üretici firmanın vermiş olduğu 8.000,00 USD- 8.500,00 USDlik fiyat teklifleri dikkate alınarak, sigortalının 2. Ve 3. Hasarlar için müvekkil şirkete ulaştırdığı ve vida grubunun sanki 16.600,00 USD bedel üzerinden alınışının yapıldığına dair fiyat teklifinin gerçeği yansıtmadığı düşünüldüğünü, İş bu raporda tazminat hesabı yeniden yapılmış ve kesin rapor tazminat tutarı ile arasındaki fark ödenecek şekilde hesaplama yapıldığını, İşbu rapora göre sovtaj ve muafiyet tenzili ile; EPS Köpük Üretim Makinesi 1. Hasarı 28.012,50 TL, EPS Köpük Üretim Makinesi 2. Hasarı 13.353,45 TL olmak üzere toplam 41.365,95 TL olduğu tespit edildiğini, kesin rapor tazminat tutarı 60.561,00 TL olduğu aradaki farkın 19.195,05 TL olduğunun belirtildiğini, … nolu dosyadan 22.07.2013te 60.561,00 TL ödenmiş ancak alınan ek raporlar sonucu işbu hasar dosyasına konu gerçek tazminat tutarının 42.485,62 TL olduğu, bu dosyadan 18.075,38 TL fazla ödeme yapıldığı tespit edildiğini, 13072059 dosyaya konu tazminat tutarının 19.237,50 TL olarak belirlenmiş, … nolu dosyadan yapılan fazla ödeme de bu dosyadan mahsup edilerek aradaki fark olan 1.251,62 TL davacıya ödendiğini ve davacının müvekkili şirketten başkaca bir alacağı kalmadığını, alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında bu itirazlara ilişkin hiçbir değerlendirme yapılmadığını, itirazlar araştırılmadığını, bilirkişilerin kendi içerisindeki çelişkili beyanlarının giderilmediğini, Davacı tarafından sunulan farklı tarihlerdeki faturalar arasındaki çelişkinin giderilmesi yönünde herhangi bir belge sunulmadığını, açıklama yapılmadığını, ayrıca teknik bilirkişi tarafından da bu hususa ilişkin hiçbir araştırma yapılmadığını, eksik değerlendirmede bulunulduğunu, ancak bilirkişi kök ve ek raporunda heyette bulunan bilirkişiler arasında çelişki olmasına rağmen bu çelişkinin giderilemediğini, itirazların değerlendirilmediğini, kapsamlı beyan ve itirazları olmasına rağmen bunların karşılanmadığını, eksik inceleme sonucu karar verildiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ek bilirkişi raporu alınıp eksiklikler giderilerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacının dava dışı … Kiralama A.Ş.’den kiralama yoluyla aldığı ve davalı nezdinde sigortalı köpük makinesinde üç kez hasar meydana geldiği, meydana gelen hasarların sigorta poliçesi kapsamında eksik ödendiği iddiasıyla, davalıdan bakiye sigorta hasar tazminatının tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. İlk derce mahkemesince yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verilmiş; karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Yargılama sürecinde mahkemece konusunda uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetinden kök ve davalı itirazlarını giderir şekilde ek rapor alındığı anlaşılmaktadır. HMK’nın 282. maddesi uyarınca hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer deliller ile birlikte serbestçe değerlendirir. Buna göre, bilirkişi raporları takdiri delil niteliğinde olup, mahkemece sunulan deliller değerlendirilerek ve gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin itirazlarını karşılanmayan, bu yönüyle hüküm kurmaya elverişli olmadığını ileri sürdüğü bilirkişi raporunun mahkemece hükme esas alınarak hüküm kurulmasının yerinde olmadığı yönündeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Bilirkişi kök ve ek rapor içeriğindeki tespitler de dikkate alındığında, davalı nezdinde sigortalı olan makinede meydana gelen 3 farklı hasar nedeniyle davacı defterlerinde kayıtlı faturalar kapsamında toplam KDV hariç 121.394,40 TL masraf yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu tutarın 60.561,00 TL lik kısmının ilk hasar dosyası kapsamında davalı yanca ödendiği, ödenmeyen bakiye 60.833,40 TL nin ise eldeki davaya konu edildiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporundaki teknik tespitlere göre makinede oluşan hasarların giderilmesi için sarf edilen faturaya bağlı miktarın, oluşan zararın nitelik ve niceliğine göre kadri marufunda olduğu tespit edilmiştir. Buna göre davalı vekilinin hasar giderimi için davacının yaptığını ileri sürdüğü harcamanın kadri marufunda kabul edilemeyeceği yönündeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Davacının talebini dayandırdığı poliçede kararlaştırılan şartlarda ve poliçenin bağlı olduğu “makine kırılması sigorta genel şartlarının teminat dışı haller” başlığı altındaki 3. Maddesinde “Hasarın geç ihbar edilmesi veya oluşan hasarı sigortalının/sigorta ettirenin kendi imkanlarıyla gidermesi halinde oluşan masrafların, yapılan harcamaların, onarım giderlerinin teminat dışı olacağına” dair herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiş olduğu, keza poliçenin özel şartlarında da benzer bir şartın öngörülmediği dikkate alındığında, davalı vekilinin davacının yaptığını ileri sürdüğü masraflara ilişkin faturaların gerçeği yansıtmadığı, bu kapsamda hasar tutarının denetlenmediği, bu yönüyle ilk hasar sonrası ödenen tutarın fazla olup, 2. hasar nedeniyle meydana gelen hasar tazmin tutarından mahsup ile bakiye zarar tazmin borcunun kalmayacağı yönündeki itirazlarının dikkate alınmadığı yönündeki istinaf nedenleri de yerinde görülmemiştir. İlk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına; bakiye 3.297,62 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsiline, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.29.09.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.