Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/266 E. 2020/578 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/266
KARAR NO : 2020/578
KARAR TARİHİ: 16/06/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/11/2018
NUMARASI : 2018/428- 2018/1161 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dışı … San. ve Tic. A.Ş.’ye satmış olduğu MDF üretim hattı emtiasının, “Kastamonu MDF Plant” projesi kapsamında taşınması için ….’yi görevlendidiğini, davalı tarafların ise, işbu proje taşımasının gerçekleştirilmesini 27 Ocak 2015 tarihli CMR taşıma senedi (KMM-337) tahtında fiili taşıyıcı sıfatı ile üstlendiklerini, 22.984 brüt kilogram ağırlığındaki MDF üretim hattı emtiasının, 27 Ocak 2015 tarihinde Hallein, Avusturya’da, … plakalı araca hasarsız şekilde yüklendiğini, taşıyıcı davalılara hasarsız ve eksiksiz olarak teslim edilen emtiaların taşıma sırasında meydana gelen kaza sebebiyle hasara uğradığını, CMR Konvansiyonu’nun tatbik edileceği işbu uluslararası taşımada, davalılar meydana gelen zarardan CMR m. 17’ye göre sorumlu olduklarını, yurt dışına mukim olan müvekkilleri sigorta şirketlerinin davalıların sorumluluğunda taşınan emtiaların zarara uğraması sebebiyle yük ilgilerinin uğradıkları zararları tazmin ettiklerini, ayrıca yük ilgililerinin davalılara karşı sahip olduğu dava ve talep haklarını temlik aldıklarını, alacağın rücuen tahsili amacıyla davalılar aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … Tic. Koll. Şti vekili, itirazın iptali davasının ilk şartı yetkili icra dairesine başlatılmış icra takibi olduğunu, itirazın iptali davasında dayanak Kastamonu ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine karşı borca ve borcun fer’ilerinin yanı sıra yetki itirazında da bulunulduğunu, davacı tarafın söz konusu yetki itirazını dikkate alarak öncelikle ilamsız takibini borçlulardan birinin bağlı bulunduğu, adli yargı yetki çevresine açması gerektiğini, yetkili mahkemenin de takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yerdeki mahkeme olduğunu, takip alacaklısı şirketlerin dosyada mübrez tebliğ edilen suret temliknamelerde temlik alan ve verenlerin imzalarının bulunmadığını, ayrıca temlike konu ödeme dekontunun sunulmadığını, esasa ilişkin olarak da, gerçeğe aykırı, haksız ve hukuka aykırı taleplerden olan davanın esastan reddine karar verilmesini ve % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı ….Tic. Ltd. Şti vekili, Kastamonu …. İcra Müdürlüğünde başlatılan icra takibinde, takibe ve borcu itiraz etmekle birlikte ödeme emrinde de belirtildiği gibi müvekkili şirketin adresinin … Mah. … Sok.No; … Yenibosna Bahçelievler İstanbul olup, takibin müvekkilin bağlı bulunduğu adli yargı çevresi olan Bakırköy İcra Müdürlüklerinde açılması gerektiğini, müvekkili şirketin sadece taşıyıcı olup yükleme, boşaltma ve istiflemenin müvekkili şirkete ait olmadığını, dava konusu olayda müvekkili şirketin alt taşıyıcı olduğunu, müvekkili şirketin malı yükleyen veya istifleyen olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince, icra takip dosyasının incelenmesinde, davacı avukatı tarafından 30.01.2017 tarihinde uyap ortamından elektronik imza ile gönderdiği istem dilekçesinde “Müdürlüğünüzün … sayılı dosyası tahtında açılacak olan itirazın iptali davasında yatırılacak olan harçtan düşülmek üzere, yatırılan harç miktarının dilekçemize derkenar verilmesi” şeklinde talepte bulunduğu, Kastamonu ….İcra Müdürlüğünün 01.02.2017 tarihli yazısında takip dosyasına yatırılan harç derkenar olarak bildirildiği, davacı avukatı tarafından icra takip dosyasına 30.01.2017 tarihli beyanından da görüleceği gibi, itirazdan haberdar olduğu, itirazın iptali davası açılmak üzere derkenar verilmesini isteği görüldüğü, İİK.nun 67/1 madde hükmü gereğince takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, davacı avukatı 30.01.2017 tarihli kendi beyanı ile itirazdan haberdar olduğu belirtildiği halde, bir yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra, eldeki davayı 10.04.2018 tarihinde açtığı, her ne kadar, davacı avukatı tarafından 30.01.2017 tarihli dilekçesi ile itirazdan haberdar olduğu halde, tekrar itiraz dilekçesinin kendisine tebliğini talep edip, masraf verilmediği, daha sonra masraf gönderilmek suretiyle itiraz dilekçesi kendisine tebliğe gönderilip 10.04.2017 tarihinde tebliğ edilmiş ise de ; davacı avukatının 30.01.2017 tarihli dilekçesinde de belirtildiği gibi itirazdan haberdar olduğu, dava açılmak üzere yatırılan harcın düşülmesi bakımından istemde bulunduğu, bu tarih itibariyle davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle bir yıllık hak düşürücü sürede açılmayan davanın usulden reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacının istinaf dilekçesinde özetle; yasada ödeme emrine itirazın alacaklıya tebliğinin zorunlu kıldığını ve hak düşürücü 1 yıllık sürenin de tebliğden itibaren başlayacağının hükme bağlandığını, nitekim yargıtay uygulamasında da bunun kabul edildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, CMR hükümlerine tabi taşıma sırasında emtiada oluşan hasar bedelinin ödenmesi nedeniyle halefiyet ve alacağın temliki hükümleri uyarınca, taşıyıcı olan davalılardan rücuen tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın İİK 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığından reddine karar verilmiştir.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava konusu Kastamonu …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasında, davacıların takip alacaklısı, davalıların takip borçluları olduğu, toplam 163.221,62 Euro alacağın tahsili için davalılar aleyhine 28.01.2016 tarihinde ilamsız icra takibine girişildiği, yasal süresi içerisinde borçlular vekillerince, takipteki borca ve ferilerine ve icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce 22.02.2016 tarihli kararıyla, borçluların itirazı süresinde ve usulüne uygun olduğundan icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, davacı vekili avukat … tarafından 30.01.2017 tarihinde, icra müdürlüğüne uyap ortamından elektronik imza ile gönderilen talep dilekçesinde “Müdürlüğünüzün … sayılı dosyası tahtında açılacak olan itirazın iptali davasında yatırılacak olan harçtan düşülmek üzere, yatırılan harç miktarının dilekçemize derkenar verilmesi” şeklinde talepte bulunduğu, icra müdürlüğünün 01.02.2017 tarihli yazısında, takip dosyasına yatırılan harcın derkenar olarak bildirildiği, aynı zamanda davacı vekilince icra müdürlüğüne gönderdiği 30.01.2017 tarihli talebinde, borçluların ödeme emrine itiraz dilekçelerinin kendisine tebliğe gönderilmesini istediği, bunun üzerine, icra müdürlüğünce, borçluların itiraz dilekçelerinin davacı alacaklı vekiline tebliğe çıkarıldığı ve davacı vekiline 10.04.2017 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu anlaşılmaktadır.İİK’nun 67/1 maddesi uyarınca; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” Belirtilen yasa hükmünden de açıkça anlaşılacağı üzere itirazın iptali davalarında 1 yıllık hak düşürücü dava açma süresi borçlunun itirazlarının alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlar. İtiraz, alacaklıya tebliğ edilmemiş ise süre başlamaz. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez. Ancak alacaklı icra hukuk mahkemesinde itirazın kaldırılması talebinde bulunmuş ise o takdirde 1 yıllık hak düşürücü sürenin itirazın kaldırılması davasının açıldığı tarihten itibaren başlayacağı Yargıtay’ca kabul edilmektedir (Bkz.Yargıtay 19 HD, 04.06.2014 tarih ve : 2014/6317-2014/10510 E.K; 26.05.2015 tarih, 2015/4079 2015/7752 E.K; 25/10/2017 tarih, 2016/1221 -2017/7292 E.K sayılı ilamları).Somut olayda, itirazın kaldırılması davasının bulunmadığı, icra dosyasında davacı alacaklının icra işlemleri yapmış olmasının kendisine itirazın tebliği sonucunu doğurmadığından icra dosyasına sunulan açılacak itirazın iptali davası için icra dosyasına yatan harç tutarının bildirilmesi istemini içeren 30.01.2017 tarihli dilekçenin davacı tarafa itiraz dilekçesinin tebliğ edildiği anlamına gelmediği, borçluların itiraz dilekçesinin davacı vekiline 10.04.2017 tarihinde tebliğ edildiği ve eldeki davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde 10.04.2018 tarihinde açıldığı gözetildiğinde, davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Açıklanan bu gerekçeyle, HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, esasa dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacılar tarafından yatırılan istinaf harçlarının, talep halinde iadesine,4-Davacılar tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.