Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2634 E. 2022/1225 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2634
KARAR NO: 2022/1225
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2019
NUMARASI: 2018/66 E. – 2019/833 K.
BAKIRKÖY 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2018/66 ESAS SAYILI DOSYASINDA
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 4.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2018/393 ESAS 2018/468 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Çek istirdadı)
Taraflar arasında görülen istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle asıl ve birleşen davaların kabulüne dair verilen hükme karşı, asıl ve birleşen davada davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Asıl davada davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın çeşitli müşterilerinden bankacılık ilişkileri kapsamında dava konusu 9 adet çeki, çek tevdiat bordroları ile teslim aldığını, ilgili çeklerin müvekkilinin başka bir birimine gönderilmek üzere 08/11/2017 tarihli kurye gönderim formu ile … kargo firmasına teslim edildiğini, 09/11/2017 tarihinde kargo firmasına ait … isimli şahsın sevk ve idaresindeki … plakalı araçtan gerçekleşen soygun olayında dava konusu çeklerin de içinde bulunduğu bir çok çekin kargo aracından çalındığını, hırsızlık olayıyla ilgili Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/114622 sayılı soruşturma dosyasında savcılık tarafından dava konusu çekler hakkında el koyma kararı verildiğini, aynı zamanda dava konusu çekler ile ilgili olarak dava dilekçesinde dökümü yapılan mahkemelerde müvekkili tarafından çek iptali davaları açılıp ödeme yasağı kararları alındığını, ödeme yasağı kararları ile savcılığın el koyma kararlarının ilgili çeklerin bankalarına bildirildiğini, soruşturma ve davalar henüz sonuçlanmamış iken davalı şirketin kötüniyetli olarak dava konusu çekleri iktisap ettiğini, bu çeklerden … seri numaralı, 13/11/2017 keşide tarihli ve 40.000,00 TL bedelli çek ile ilgili ihtiyati haciz kararı aldığını, bu karar üzerine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlattığını, ayrıca … seri numaralı, 23/11/2017 keşide tarihli, 65.439,55 TL bedelli çek hakkında da İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/6969 Değişik İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı aldığını, dava konusu çeklerden bir kısmının savcılık yazısı doğrultusunda Atışalanı İlçe Emniyet Müdürlüğüne teslim edildiğini, bir kısmının ise muhtelif bankaların takas servisine gönderildiğini, davaya konu çeklerin hepsinin çalındıktan sonra dava dışı … Plas. San.Tic.Ltd.Şti.tarafından davalıya cirolanmış olmasının, çeklerin çalındıktan çok kısa bir süre sonra ibraz edilmesinin, bu süre içerisinde taraflar arasında bu denli yüksek miktarda ticari ilişki olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, iki şirketin ticari faaliyet alanlarının tamamı ile farklı olduğunu, çekleri ibraz eden davalı firmanın sermayesinin çeklerin toplam bedeli olan 914.208,36 TL’ye göre çok az (100.000,00TL) olduğunu, çeklerin üstünde tahrifat yapıldığını, ciro silsilesinin bozulduğunu, bu durumda davalının davaya konu çekleri gerçek bir hukuki ilişki çerçevesinde, haklı ve iyiniyetli olarak, hayatın olağan akışına uygun bir şekilde elinde bulundurduğunu söylemenin imkansız olduğunu ileri sürerek dava konusu 9 adet çekin müvekkili bankaya iadesine ve müvekkili bankanın işbu çeklerle ilgili haklı hamil olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın, müşterisi … Ltd. Şti.isimli müşterisinden aldığı, … Bankası’a ait … seri numaralı, keşidecisi …Nak.Mad. San.ve Tic. Ltd. Şti.olan 75.000,00 TL bedelli, 15/12/2017 tarihli çekin müvekkilinin başka bir birimine gönderilmek üzere 08/11/2017 tarihli kurye gönderim formu ile … kargo firmasına teslim edildiğini, 09/11/2017 tarihinde kargo firmasına ait araçtan gerçekleşen soygun olayında dava konusu çekin de içinde bulunduğu bir çok çekin kargo aracından çalındığını, hırsızlık olayıyla ilgili Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/114622 sayılı soruşturma dosyasında savcılık tarafından dava konusu çekler hakkında el koyma kararı verildiğini, aynın zamanda Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/756 Esas sayılı dosyasıyla çek iptali davası açılarak ödemeden men yasağı kararı alındığını, savcılık soruşturması ve çek iptali davası sonuçlanmadan davalı … tarafından dava konusu çekin kötüniyetli olarak iktisap edilerek … bankası Atışalanı şubesine ibraz edildiğini, Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/66 Esas sayılı dosyası ile açılan dava konusu 9 adet çek ile birlikte dava konusu olan … seri numaralı çekin de çalındıktan sonra dava dışı … San.Tic.Ltd.Şti.tarafından davalının yetkilisi olduğu … Ltd. Şti.’ne (Yeni Unvanı: … Ltd. Şti.) cirolandığını ve davalı … tarafından ibraz edildiğini, çekin çalındıktan çok kısa bir süre sonra ibraz edilmesinin, bu süre içerisinde taraflar arasında bu denli yüksek miktarda ticari ilişki olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, iki şirketin ticari faaliyet alanlarının tamamı ile farklı olduğunu, ciro silsilesinin bozulduğunu, bu durumda davalının davaya konu çekleri gerçek bir hukuki ilişki çerçevesinde, haklı ve iyiniyetli olarak, hayatın olağan akışına uygun bir şekilde elinde bulundurduğunu söylemenin imkansız olduğunu ileri sürerek dava konusu çekin müvekkili bankaya iadesine ve müvekkili bankanın işbu çekin haklı hamil olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesince 29/04/2918 tarihinde, dosyanın iş bu dava dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Asıl ve birleşen davada davalılar vekili, savunmasında özetle; davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkili firma ile … Ltd. Şti.arasında mal alım satımına dayanan faturalı ticari ilişki mevcut olduğunu, yapılan mal satımına istinaden … Ltd. Şti.’nin müvekkili firmaya çek ile ödemede bulunduğunu, iki firma arasındaki ticari ilişkiye yönelik sevk irsaliyeleri ve faturaların mevcut olduğunu, bu ilişkinin müvekkili ile … Ltd. Şti.’nin ticari kayıtlarında da yer aldığını, dava konusu çeklerin bu ticaret karşılığında ciro yoluyla alındığını, müvekkilinin çeklerin tahsil kabiliyeti açısından keşideci ve lehtar da dahil olmak üzere araştırma yaptığını, aldığı müspet cevaplara güvenerek çeklerle ödemeyi kabul ettiğini, müvekkilinin çekleri … Bankası Tekstilkent Şubesine takasa verdiğini, bu esnada olumsuz bir durumun yansıtılmadığını, bankanın kendilerini oyaladığını, sonrasında ise savcılık kararına istinaden takasa verilen bazı çekler üzerinde işlem yapamayacaklarını belirttiğini, anılan durumun çeklerin arka yüzüne de şerh edildiğini, bu arada sorun olmayan takastaki birtakım çeklerin bedelinin de müvekkiline ödendiğini, müvekkilinin davaya konu çeklerle ilgili gerekli ifadeleri kolluk birimine verdiğini, çeklerin aslı gibidir kaşeli örneklerinin kendilerine teslim edildiğini, davacının dile getirdiği tüm hususların müvekkili firma açısından geçersiz olduğunu, TTK’nın 687, 790 ve 792.madde hükümleri uyarınca müvekkilinin meşru ve iyiniyetli hamil olduğunu, gerçek bir ticari ilişki nedeniyle ciro yolu ile çekleri teslim aldığını, davaya konu çekler üzerinde kolaylıkla görülebileceği üzere tüm cirantaların açık bir şekilde yer aldığını, herhangi bir tahrifatın söz konusu olmadığını, savcılık dosyasından ciro silsilesinde bir bozukluk ve tahrifatın olmadığının rahatlıkla görüleceğini, çekle ilgili savcılık kararının grup çeklerin ilkinin vade tarihinden beş gün sonra alındığını savunarak asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda; müdahillerin çek tevdi bordrolarıyla davaya konu çekleri davacı bankaya devir ettikleri, davacının çekleri aralarındaki ticari ilişki kapsamında elde ettiğinin davacı bankanın kayıtları ile anlaşıldığı, bunun tarafların ve müdahillerin kabulünde olduğu, davacının, çekleri başka bir birime göndermek üzere kargoya verdiği, ancak kargo taşıması esnasında meydana gelen hırsızlık sonucu davalının eline geçtiğinin iddia edildiği, soruşturmanın devam ettiği, söz konusu çeklerin öncesinde banka uhdesinde hamil sıfatıyla bulunduğunun ve iradesi dışında elden çıktığının sabit olduğu, bu sebeple hırsızlıkla ilgili olayın faillerinin bulunması uzun süreceği için bu davaya doğrudan katkısı olmayacağından beklenmesine gerek olmadığı, çeklerin asıllarının Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/114622 soruşturma sayılı dosyasından istendiği ve incelendiği, asıl ve birleşen dosyalara konu tüm çeklerin, çek tevdi bordrosuyla banka uhdesine geçtiği, çeklerin arkasında banka kaşesinin bulunduğu, ancak ciro tamamlayan işlem olan imzanın bulunmadığı, … seri numaralı, 40.000,00 TL tutarlı, … seri numaralı, 41.158,18 TL tutarlı ve …14845 seri numaralı, 15.000,00 TL tutarlı, … Bankasına ait üç adet çekin ise fotokopi suretlerinde banka kaşelerinin tespit edilemediği, davacı bankanın elindeki ciro öncesi tevdi anındaki fotokopilerinin sunulduğu, söz konusu çeklerde de bankanın kaşesinin bulunduğu, bu defa çek asılları incelendiğinde davalının yetkilisi olduğu şirketin kaşelerinin banka kaşesi üzerine denk gelecek şekilde kaşe vurulduğu ve imzalandığının görüldüğü, TTK’nın 792. maddesinde ”Çek, herhangi bir surette hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu taktirde o çeki geri vermekle yükümlüdür” hükmünün yer aldığı, davanın da TTK’nın 792. maddesi kapsamında açılan çek iade davası olduğu, davacının öncelikle TTK’nın 790. maddesi gereğince yetkili hamil olduğunu, akabinde çeki elinde bulunduranın kötü niyetli hamil olduğunu veya çeki iktisabında ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gerektiği, anılan düzenlemeye göre muntazam bir ciro zinciri varsa senedi elinde bulunduran kimsenin hak sahibi sayılacağı, ayrıca önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan ilişkiye dayanan defilerin müracaatta bulunan hamile karşı ileri sürülemeyeceği, bunun istisnasının hamilin poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olması olduğu, mevcut yasal düzenleme gereğince, ciro silsilesinin düzgün olması durumunda çeki devralan hamilin iyi niyetli olmasının asıl olduğu, başka bir ifade ile elinden rızası hilafına çekin çıktığını ileri süren taraf, daha sonra çeki ele geçiren hamillerin bile bile borçlu zararına hareket ettiğini ispatlamak zorunda olduğu, somut olayda ise davacı bankanın çeklerde sadece kaşesinin bulunduğu, banka yetkililerinin herhangi bir imzasının mevcut olmadığı, davalı tarafından dava konusu çekin ciro zincirindeki kopukluğa rağmen elinde bulundurduğu, sonuç olarak davacı bankanın zilyetliğinde bulunan ve tahsil amacıyla kendilerine teslim edilen dava konusu çeklerin kargo ile başka bir şubeye gönderildiği sırada kargo şirketine ait araçta meydana gelen hırsızlık olayı sonucunda çalınmak suretiyle kaybolduğu, daha sonraki süreçte dava konusu çekin davalı tarafından ilgili banka şubesine ibraz edildiği, çekin hali hazır hamilinin davalı olduğu, ciro silsilesine göre davacı bankanın kaşesinin mevcut olduğu, ancak kaşe üzerinde banka yetkililerinin ciro amaçlı herhangi bir imzalarının bulunmadığı, çekin arka yüzünde ciro silsilesine göre ilgili banka şubesinin yetkililerinin imzasının bulunmaması nedeniyle ciro zincirinde kopukluk bulunduğu sabit olduğundan bu durumda çekin ciro zincirinde kopukluk bulunduğu halde davalılar uhdesine geçtiği, bu nedenlerle davalının çekleri iktisabında iyiniyet savunmasına itibar edilemeyeceği, birleşen davalının, çekin kendi yetkili olduğu şirkete ciro edildiği de gözetilerek bilmesi gereken konumda olduğu, bunun Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2014/14045 Esas, 2015/511 Karar sayılı ilamında da belirtildiği, Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin kesinleşen 2018/79 Esas, 2018/685 Karar sayılı dosyası da dikkate alınarak asıl ve birleşen dava konusu çeklerin TTK’nın 790 ve 792.maddeleri gereğince davalıdan istirdadı şartlarının oluştuğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne, asıl davada; … Bankası AŞ’nin … no’lu şubesine ait, … AŞ tarafından keşide edilen, 15/11/2017 tarihli, … seri no’lu, 41.158,18 TL bedelli, 14/11/2017 tarihli, … seri no’lu, 40.000,00 TL bedelli, 13/11/2017 tarihli, … seri no’lu, 40.000,00 TL bedelli, … Bankası AŞ Tekirdağ/Malkara şubesine ait, … Tic.Ltd.Şti. tarafından keşide edilen, 18/11/ 2017 tarihli, … seri no’lu, 15.000,00 TL bedelli, … Bankası AŞ Ankara/Balgat şubesine ait, … Ltd. Şti. tarafından keşide edilen, 27/11/2017 tarihli, … seri no’lu, 185.755,22 TL bedelli, … Bankası AŞ Kütahya Çarşı şubesine ait, … Tic.AŞ tarafından keşide edilen, 30/11/2017 tarihli, … seri no’lu 160.000,00 TL bedelli, … AŞ Nilüfer Bursa şubesine ait, … AŞ tarafından keşide edilen, 24/11/2017 tarihli, … seri no’lu, 270.104,85 TL bedelli, … T.AŞ İstanbul/Batı Kurumsal şubesine ait, … Tic. AŞ tarafından keşide edilen, 23/11/2017 tarihli, … seri no’lu, 65.439,55 TL bedelli, … Bankası T.A.O. Kuzeykent/Kastamonu şubesine ait, … Tic.Ltd.Şti. tarafından keşide edilen, 25/11/2017 tarihli, … seri no’lu, 96.750,56 TL bedelli 9 adet çekin davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine, birleşen davada ise; … Bankası AŞ Bağdat şubesine ait, … Tic. Ltd. Şti.tarafından keşide edilen, … seri no’lu, 75.000,00TL bedelli çekin davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı, asıl birleşen davada davalılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Asıl ve birleşen davada davalılar vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının çeklerin meşru hamili olduğu konusunun tartışmalı olduğunu, meşru hamil olduğunu gösteren bir belgenin bulunmadığını, çünkü davacının meşru hamilliğini kargoya teslim ile kendi rıazasıyla sonlandırdığını, bu durumda dava açabilecek tek kişinin kargo şirketi olduğunu, ayrıca çeklerin kargoya teslim edildiğine dair hiç bir tutanağın bulunmadığını, davacının hak sahibi olduğunu ispatlayamadığını, davacının muhattabının da kargo şirketi olduğunu, çekleri kargo ile taşıtan davacının kusurlu olduğunu, davanın kargo şirketine ihbarı gerektiğini, savcılığa suç duyurusunun ne zaman yapıldığının araştırılması gerektiğini, tespite göre çalınma olayından 6 gün sonra yapıldığını, bunun makul süre olmadığını, dava konusu çeklerde bankanın kaşesi olmakla birlikte imzasının bulunmadığını, cironun yazılı olmasına dahi gerek olmadığını, olayda beyaz cirodan bir adım öte kaşe olup imza olmadığını, aslında ortada ciro olmadığını, bankanın tahsil cirosu dışında devir kabiliyetinde ciro atamayacağını, müvekkilinin çekleri ciro ile yetkilisinden aldığını, müvekkilinin ticaretinin düzgünlüğünün muhasebe kayıtları, BS/BA formları ile onaylandığını, meşru hamil olduğunu, Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/79 Esas, 2018/685 Karar sayılı kararının istinaf edilmeden kesinleştiğini, hatalı olduğunu, emsal alınamayacağını, mahkemece eksik incelemeye dayalı hüküm kurulduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına ve davaların kabulüne karar verilmesini istemiştir. Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili, istinafa cevap dilekçesinde; davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen davalar, TTK’nın 792. maddesi hükmüne istinaden açılan çek istirdadı talebine ilişkindir.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Asıl ve birleşen davalarda davacı banka, davala konu çeklerin rızası hilafına elinden çıktığını, davalıların kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğunu, davalıların, çeklerin çalındığını bilerek iktisap ettiğini iddia ederek, dava konusu çeklerin istirdadına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece yazılı gerekçeyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı, asıl ve birleşen davalarda davalılar vekilince süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK’nın 792. maddesi;“Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmünü haiz olup anılan kanuni hüküm bağlamında iyi niyetli hamilin hak sahibi olmayan kimselerden elde ettiği kazanımlar korunmaktadır. Bu kapsamda bir kimsenin muntazam bir ciro zinciriyle çeki iktisabı, kendisine ancak şeklî anlamda meşru hamil sıfatını kazandıracak olup maddi hukuk anlamında hak sahipliğinin mevcudiyeti için devralanın çeki iktisabında kötü niyetinin yahut ağır kusurunun bulunmaması gerekmektedir. Aksi takdirde TTK’nın 792. maddesi uyarınca açılacak istirdat davası sonucu çeki iadeye mecbur kalır. Maddede belirtilen kötü niyetten maksat, senedin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıktığını bilmek veya bilebilecek durumda bulunmaktır. Ağır kusur ise senedin iktisabında olağan özenin gösterilmemesini ifade eder. Yine, TTK’nın 792. maddesindeki “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa…” ibaresi, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkmış olmasını, yani çalınmasını, tehdit ya da hile ile alınmasını, kaybedilmesini veya rıza ile fakat devri sakatlayan hukuki olgularla elden çıkmasını ifade eder. Ancak, çeki çalan veya hile ile hamilinden alan ya da bulan kişinin senedi ciro ile devretmesi hâlinde, bunu bilmeyen ve bilebilecek durumda da olmayan, başka bir deyişle kötü niyetli ve ağır kusurlu bulunmayan yeni hâmil korunur. Bu tür davalarda, çekin önceki hâmilin elinden rızası hilafına çıkarak yeni hâmil tarafından kötü niyet veya ağır kusur ile iktisap edildiği iddiasını ispat külfeti davacıya ait olup anılan olgular tanık dâhil her türlü delile kanıtlanabilir ( Yargıtay HGK’nın 06/04/2021 tarihli ve 2017/11-159 Esas, 2021/417 Karar sayılı kararı). Bu bilgiler ışığında somut olayın değerlendirilmesinde;Asıl ve birleşen davalarda davacı banka, asıl dava konusu dokuz adet çek ile birleşen dava konusu bir adet çekin müşterileri tarafından kendisine verildiğine ilişkin 06/11/2017 tarihli üç adet tevdiat bordrosu sunmuş olup dava konusu çeklerin bilgilerinin bu tevdiat bordrolarında yer aldığı ve davacı bankanın çekleri müşterilerinden teslim aldığı, hamil sıfatıyla uhdesinde bulundurduğu, ancak sonrasında çeklerin elinden rızası hilafına çıktığı anlaşılmaktadır. Zira asıl ve birleşen dava konusu çeklerin davacı bankanın başka şubesine … kargo şirketi ile gönderildiği sırada 09/11/2017 tarihinde kargo aracında hırsızlık meydana geldiği, çeklerin de bu sırada çalındığı iddia edilmiş, bu nedenle davacı tarafça savcılığa şikayette bulunulduğu, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/114622 soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığı, bu kapsamda aracın sürücüsünün ifadesinin alındığı, soruşturma kapsamında çekler hakkında el koyma kararı verildiği, soruşturmanın devam ettiği görülmekte olup asıl ve birleşen davada davacı bankanın dava konusu çekleri hamil sıfatıyla elinde bulundurduğu, ancak çeklerin başka şubeye gönderilmesi sırasında meydana gelen hırsızlık olayı sırasında çalınması sebebiyle elinden rızası hilafına çıktığı dosya kapsamı ile sabittir. Çeklerin davalı şirket tarafından bankaya ibraz edildiği, savcılık soruşturması kapsamında verilen el koyma kararı üzerine çeklerin savcılık dosyasına gönderildiği, çeklerin ibraz edilmiş örneklerinin dosya kapsamında bulunduğu görülmektedir. Bu çeklerin incelenmesinde:Asıl dava konusu çeklerden … Bankası A.Ş.’nin, 15/11/2017 tarihli, … seri no’lu, 41.158,18 TL bedelli, 14/11/2017 tarihli, … seri no’lu, 40.000,00 TL bedelli, 13/11/2017 tarihli, … seri no’lu, 40.000,00 TL bedelli, 18/11/ 2017 tarihli, … seri no’lu, 15.000,00 TL bedelli, keşidecisi … A.Ş., lehdarı … Ltd. Şti. olan ve davacı bankaya verilen çeklerin, banka tarafından sunulan örneklerinde banka kaşesinin yer aldığı, imzasının bulunmadığı, ancak çeklerin daha sonra bankaya ibraz edilmiş halinin incelenmesinde, banka kaşesinin görünmediği, bunun yerine … Ltd. Şti.’nin imza ve kaşesinin yer aldığı, her üç çek üzerinde banka kaşesinden sonra ve hatta banka kaşesinin üzerine gelecek şekilde dava dışı … Ltd. Şti.’nin imza ve kaşesi bulunduğu, çeklerin bu şirket tarafından davalı … Ltd. Şti. (Yeni Unvan: … Ltd. Şti.)’ne ciro edildiği, davalının imza ve kaşesinin bulunduğu; … Bankası A.Ş. Tekirdağ/Malkara şubesine ait, 18/11/ 2017 tarihli, … seri no’lu, 15.000,00 TL bedelli, keşidecisi … Ltd.Şti., lehdarı … olan çekin lehdarı tarafından …k’e imza ile ciro edildiği, daha sonra sırayla …Ltd. Şti.ve … Ltd. Şti.’ne imza ve kaşeye yer verilerek ciro edildiği, …Ltd. Şti.tarafından davacı bankaya verilen çekte banka kaşesinin yer aldığı, imzasının yer almadığı, çekin ibraz edilmiş halinde çek üzerinde banka kaşesinden sonra ve hatta banka kaşesinin üzerine gelecek şekilde dava dışı … Ltd. Şti.’nin imza ve kaşesi bulunduğu, çeklerin bu şirket tarafından davalı … Ltd. Şti.(Yeni Unvan: … Ltd. Şti.)’ne ciro edildiği, davalının imza ve kaşesinin bulunduğu; … T.A.Ş.’ye ait, 23/11/2017 tarihli, … seri no’lu, 65.439,55 TL bedelli, keşidecisi … AŞ, lehdarı … AŞ olan çekin lehdarı tarafından … Ltd. Şti.’ne, bu şirket tarafından davacı bankaya verildiği, çekin davacı banka kayıtlarındaki örneğinde de daha sonra ibraz edilmiş halinde de davacı bankanın kaşesinin yer aldığı, imzasının bulunmadığı, banka kaşesinin hemen altında … Ltd. Şti.’nin imza ve kaşesinin bulunduğu, çekin bu şirket tarafından davalı … Ltd. Şti.(Yeni Unvan:… Ltd. Şti.)’ne ciro edildiği, davalının imza ve kaşesinin bulunduğu,… Bankası A.Ş.’ne ait, 27/11/2017 tarihli, … seri no’lu, 185.755,22 TL bedelli, keşidecisi … Ltd. Şti., lehdarı … Ltd. Şti.olan çekin lehdar tarafından bankaya verildiği, bankanın kaşesinin bulunup imzasının bulunmadığı, çekin ibraz edilmiş halinden banka kaşesinden hemen sonra … Ltd. Şti.’nin imza ve kaşesinin bulunduğu, çekin bu şirket tarafından davalı … Ltd. Şti.(Yeni Unvan: … Ltd. Şti.)’ne ciro edildiği, davalının imza ve kaşesinin bulunduğu; … Bankası AŞ’ne ait, 30/11/2017 tarihli, … seri no’lu 160.000,00 TL bedelli, keşidecisi … Tic.AŞ, lehdarı İbrice … Ltd. Şti olan çekin … Ltd. Şti.’ne, bu şirket tarafından … Ltd. Şti.’ne ciro edildiği, … Ltd. Şti.tarafından da davacı bankaya verildiği, bankanın kaşesinin bulunduğu, imzasının bulunmadığı, çekin ibraz edilmiş halinden banka kaşesinden hemen sonra … Ltd. Şti.’nin imza ve kaşesinin bulunduğu, çekin bu şirket tarafından davalı … Ltd. Şti.(Yeni Unvan: … Ltd. Şti.)’ne ciro edildiği, davalının imza ve kaşesinin bulunduğu; … A.Ş.’ne ait, 24/11/2017 tarihli, … seri no’lu, 270.104,85 TL bedelli, keşidecisi … AŞ, lehdarı … Ltd. Şti.olan çekin lehdar tarafından davacı bankaya verildiği, bankanın kaşesinin bulunduğu, imzasının bulunmadığı, çekin ibraz edilmiş halinde banka kaşesinden hemen sonra … Ltd. Şti.’nin imza ve kaşesinin bulunduğu, çekin bu şirket tarafından davalı … Ltd. Şti.(Yeni Unvan: … Ltd. Şti.)’ne ciro edildiği, davalının imza ve kaşesinin bulunduğu; … Bankası T.A.O.’na ait, 25/11/2017 tarihli, … seri no’lu, 96.750,56 TL bedelli, keşidecisi … Tic.Ltd.Şti., lehdarı … Ltd. Şti.olan çekin lehdar tarafından davacı bankaya verildiği, bankanın kaşesinin bulunduğu, imzasının bulunmadığı, çekin ibraz edilmiş halinde banka kaşesinden hemen sonra … Ltd. Şti.’nin imza ve kaşesinin bulunduğu, çekin bu şirket tarafından davalı … Ltd. Şti.(Yeni Unvan: … Ltd. Şti.)’ne ciro edildiği, davalının imza ve kaşesinin bulunduğu,; Birleşen dava konusu olan … Bankası AŞ’ne ait, … seri no’lu, 75.000,00TL bedelli, keşidecisi … Ltd. Şti., lehdarı … A.Ş. olan çekin ise lehdar tarafından …A.Ş.’ye, ardından … Ltd. Şti.’ne ciro edildiği, bu şirket tarafından çekin davacı bankaya verildiği, bankanın kaşesinin bulunduğu, imzasının bulunmadığı, çekin ibraz edilmiş halinde banka kaşesinden hemen sonra … Ltd. Şti.’nin imza ve kaşesinin bulunduğu, çekin bu şirket tarafından davalı … Ltd. Şti.(Yeni Unvan: … Ltd. Şti.)’ne ciro edildiği, davalının imza ve kaşesinin bulunduğu, çekin birleşen davada davalı tarafından ibraz edildiği anlaşılmış olup asıl ve birleşen dava konusu çeklerde davacı bankanın kaşesi bulunup imzası bulunmadığından ciro silsilesinde kopukluk olduğu, buna rağmen davalı tarafından çeklerin iktisap edildiği anlaşılmaktadır. Davalının yetkili hamil olması için ciro silsilesinde yer alan imzaların gerçek cirantalara ait olup olmadığını tahkik zorunluluğu bulunmayıp, TTK’nın 686. maddesi hükmüne göre, bu hususta, ciro silsilesinin görünüşte düzgün olması yeterlidir. Ancak somut olayda, asıl ve birleşen dava konusu çeklerde banka kaşesi bulunup imza bulunmadığından, ciro silsilesinde kopukluk olduğu, buna rağmen davalılar tarafından çeklerin iktisap edildiği anlaşıldığından, mahkemece asıl ve virleşen davaların kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararı usul ve yasaya uygun olup asıl ve birleşen davalarda davalılar vekilince ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, asıl ve birleşen davalarda davalılar vekilinin asıl ve birleşen davalara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-a)Asıl ve birleşen davalarda davalılar vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına, b)Asıl ve birleşen davalarda davalılar tarafından yatırılan istinaf peşin karar harçlarının Hazineye irat kaydına,c)Birleşen davada bakiye 3.842,44 TL istinaf karar harcının, birleşen davada davalıdan; asıl davada bakiye 44.592,67 TL istinaf karar harcının, asıl davada davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına,3-Asıl ve birleşen davalarda davalılar tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendilerinin üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 29.09.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve birleşen dava yönünden kesin, asıl dava yönünden temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, asıl dava yönünden iş bu gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır. Birleşen dava yönünden ise HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, birleşen dava konusunun değerine göre karar kesindir.