Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2612 E. 2020/1285 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2612
KARAR NO : 2020/1285
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/11/2019
NUMARASI : 2018/235 E. – 2019/1076 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan 110.424,60 TL alacağın tahsili amacıyla İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yönelik davalı itirazının haksız oluğunu, verilen hizmet karşılığı düzenlenen faturaların müvekkili şirket defterlerinde kayıtlı olduğunu, para alacakları yönünden alacaklının yerleşim yeri icra dairesinin yetkili olması nedeniyle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın yerinde olmadığını ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap delikçesinde özetle; müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, davanın yetkisi mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri olan Ankara mahkemeleri olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Davanın satın alınan mal karşılığında ödenmeyen borç nedeniyle gerçekleşen takibe yapılan itirazın iptali davasıdır. Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; Mahkemece HMK’nun ilgili Maddeleri gereğince, öncelikle yetki itirazın incelenerek karar verilmesi yoluna gidilmiştir.Davalının ikametgahının Ankara olduğu, işin yapılacağı yerin de Ankara olduğu anlaşıldı. Toplanan kanıtlardan, dava konusu işin yapılıp teslim edilecek yerin Ankara olduğu açıktır. Bu durumda, takibin davalının ikametgahı sayılan Ankara İcra Müdürlüğünce yapılması gerekir. (İİKm.50; HMKm.6). Yukarıda açıklanan yasal ve hukuksal nedenlerle, İstanbul İcra Müdürlüğünün yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, dilekçe ve dosyasının istem halinde yetkili Ankara İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir.” gerekçesiyle, yetkili icra dairesinde usulüne uygun yapılmış bir takip bulunmadığından dava dilekçesinin reddine, karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Davalının, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi inkar etmediğini, takip ve davaya esas faturalardan anlaşılacağı üzere müvekkilinin alacağının bulunduğunu, taraflar arasındaki hazır yemek satış ve servisi sözleşmesi uyarınca müvekkilinin davalıya yemek hizmetini vererek alacağa hak kazandığını, davalının sunulan hizmet bedellerini ödemediğini, sözleşme ilişkisinin bulunması nedeniyle para borçları yönünden HMK’nın 10. Ve TBKN’nın 89.maddesi gereğince davacının yerleşim yeri icra dairesi ile mahkemesinin yetkili olduğunu, müvekkilinin yerleşim yeri icra dairesinde takip başlattığını belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, yeniden yapılacak yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesinde; takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, alacağın varlığını kanıtlayacak defter ve belgelerin dosyaya sunulmadığını beyan ederek, istinaf başvurusunun reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satım alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı, davalıya yemek satım ve servis hizmeti verdiğini iddia ederek faturadan kaynaklı cari hesap alacağını istemiş, davalı, icra takibinde yetkili icra dairesinin yerleşim yerinin bulunduğu Ankara icra dairesi olduğunu belirterek yetkiye ve borca itiraz etmiştir.İlk derece mahkemesince, yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda davanın usulden reddine karar verilmiştir.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Öncelikle dava itirazın iptali davasıdır. İcra dairesinin yetkisi İİK’nın 50. maddesinde düzenlenmiş olup, HMK’daki mahkemelerin yetkisini düzenleyen hükümler çerçevesinde, ön sorun (hadise) şeklinde incelenip karara bağlanması gerekir. İcra müdürlüğünün yetkisine vaki itirazın haklı olduğu sonucuna varılması halinde, mahkemece, davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekecektir. Çünkü, itirazın iptali davalarında, icra dairesinin yetkisine itiraz halinde, yetkili icra dairesince ödeme emri tebliğ edilmiş olması, HMK’nın 114/2. anlamında özel dava koşuludur.İİK’nın 50/1. maddesinde, HMK’nın yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla tatbik olunacağı düzenlenmiştir. Buna göre, HMK’nın 6. maddesi hükmü uyarınca kural olarak yasada aksine hüküm bulunmadıkça davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesi yetkili ise de, icra takibine konu edilen satım bedeli bir para alacağı olduğuna göre, Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi gereğince para borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan, davacının yerleşim yeri icra dairesi ve mahkemeleri de yetkilidir. Davacı taraf, delillerinde ve takipte faturalara ve hizmetin verildiğine ilişkin belgelere de dayanmıştır. Yetki itirazı hadise şeklinde incelenir. Bu durumda mahkemece davacının sunmuş olduğu bu deliller incelenip, gerekirse ticari defterler üzerinde araştırma yaptırılmak suretiyle deliller eksiksiz olarak toplanıp hep birlikte değerlendirilerek, taraflar arasında akdi ilişkinin varlığının saptanması halinde TBK 89/1 ve HMK 10 uyarınca, davanın para alacağına ilişkin bulunması nedeniyle alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri icra dairesi de yetkili olduğu gözetilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, belirtilen şekilde inceleme yapılarak taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunup bulunmadığı belirlenmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görümemiştir. HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiç biri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafça yatırılan istinaf harçlarının, talep halinde kendisine iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına dair; HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.26.11.2020