Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/260 E. 2020/1430 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/260
KARAR NO : 2020/1430
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 27/11/2018
NUMARASI : 2018/316 Esas – 2019/41 Karar
DAVA: Ortaklıktan Çıkarılma
Hasımsız olarak açılan şirket ortaklığından çıkarılma davasının yapılan yargılaması sonunda davanın reddine yönelik verilen karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı dava dilekçesinde özetle; iki ortaklı olan şirketinin ortakları … (% 50) ve … (% 50) olduğunu, … 17.12.2014 tarihinde vefat ettiğini, varislerinin mirası ret ettiklerini, … Ticaret Ltd. Şti.’nin bu tarihten itibaren karar alamadığını ve işlerini gereğince yürütemediğini, vefat etmiş, mirası varisleri olan eşi ve kızı tarafından ret edilmiş olan ortak … ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini, … vefatı ve mirasçılarının mahkeme ile onaylanmış olarak mirası ret etmiş olmalarıyla şirket işbirliklerinin ortadan kalktığını, Şirketin faliyetini sürdürebilmesi için 2 ortaklı limitet şirketin %100 payının …’a ait olacak şekilde tek ortaklı limited şirkete dönüştürülme izninin verilmesini, Şirketin bulunduğu sitede uzun yıllardır fakat özellikle son yılda kentsel dönüşüm kapsamında binaların yenilenmesi amaçlandığını, ve her an tahliye talebi ile karşı karşıya kalma ihtimali olduğunu, şirketinin merkezinin nakline izin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 27/11/2018 tarihli, 2018/316 Esas – 2019/41 Karar sayılı kararında , “…Davacı .. Ticaret LTD. ŞTİ ait ticaret sicil kayıtları getirtilerek incelenmiş; şirketin 10.000,00-TL sermayeye sahip olduğu, ortaklarının … ve … olduğu ve her ikisinin yarı oranında hissedar oldukları, şirket yetkilisinin … olduğu anlaşılmıştır.Dosyaya celp edilen belgelerle; şirket ortağı … 17/12/2014 tarihinde vefat ettiği, bu kişinin yasal mirascıları olan eşi … ile kızı … İstanbul Anadolu 20. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/890 E- 718 K sayılı ilamı ile mirası reddettikleri anlaşılmıştır.Davacı şirket yetkilisinin yukarıda açıklanan mirasın reddi sebebiyle vefat eden ortağın hisselerinin temsil edilemediği gerekçesi ile ortağa ait hissenin diğer ortağa devredilmesine karar verilmesini istemiş ise de; hukukumuzda böyle bir durumda şirket hissesinin bir bedele bağlı olarak veya bedelsiz olarak mahkeme aracılığıyla devri konusunda bir düzenleme bulunmadığı … ” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle:Talep ile hükmün uyumsuz olduğunu, şirket ortağının şirketten çıkarılması hususunun hukuki bir konu iken mahkemenin, mali bünye incelemesine dayanan bilirkişi incelemesini niçin yaptırdığının ve niçin değerlendirmeye almadığının da anlaşılamadığını, kararın bu yönüyle de usul ve dava ekonomisine aykırı olduğunu, Mahkemece yeni TTK hükümlerinin dikkate alınmamış olmasının, eksik incelemeye dayanan bir hata olduğunu, eTTK döneminde kurulmuş şirketlere veya eTTK döneminde açılmış davalara dahi uygulanabileceğini, şirketlerin sürekliliğinin hem kendi dinamizmi hem de ticari hayatın akışı açısından önemli olduğunu, eTTK döneminde iki ortaklı limited şirketlerin ortakları arasındaki uyuşmazlık halinde başvurulabilecek tek yolun şirketin feshi olmasının eksik bir düzenleme olduğunu ve amaca hizmet etmediğini, TTK’nın bu düzeni değiştirdiğini ve boşlukları doldurduğunu, Yargıtay’ın da yeni kararlarında bu sisteme ayak uydurduğunu ve böylece TTK’nın getirdiği yeni düzenlemelerin yerleşmesine katkı sağladığını, Sadece eTTK’nin limitet şirketlere getirdiği en az ortak sayısı koşulunu sağlamak için, kardeşlik ilişkisine dayalı karşılıklı güven sonucu sadece formaliteyi sağlamak için şirketin %50 hissesine sahip olan diğer ortağının vefatını takiben ve gittikçe ağırlaşan ekonomik koşullara rağmen şirketin diğer ortağı tarafından hayatta tutulmaya devam edildiğini, şirketin hiçbir kurum ve özel/tüzel kişiye borcu olmadığından şirketin yaşamına devam ettirilmesinin herhangi bir kurum veya kişiye zarar vermeyeceği gibi, şirketin feshinin birçok yurtdışı ilişkileri bulunan ve birkaç patenti olan şirketin fesihten sonra yeniden yapılandırılmasının aşılması güç olan sorunlar doğuracağı gibi, şimdiye kadarki deneylerin gösterdiği gibi küçük bütçeli şirket için ciddi bir mali yük ve zaman kaybına neden olacağını, içinde bulundukları çok zor ve gittikçe zorlaşan ekonomik koşullarda şirketi feshe zorlamanın tasvip edilebilir olacağı kanısında olmadıklarını, kararın bu yönlerden de hukuka, yasalara ve ticari hayatın gereklerine aykırı olduğunu belirterek, Yukarıda açıklanan nedenlerle yürürlükteki TTK’nın bu durumda da uygulanabilir olduğu görüşüne katılması halinde, kararın bozulması ve vefat eden şirket ortağının ortaklığının sonlandırılması ve şirketin tek ortaklı limited şirkete dönüştürülmesine karar verilmesini talep ettiklerini, …’ın vefatı ve mirasçılarının mahkeme ile onaylanmış olarak mirası ret etmiş olmalarıyla şirket işlerliği ortadan kaldığını, 24 yaşındaki bu şirketin hayatiyetini sürdürebilmesi için 2 ortaklı limitet şirketin %100 payının …’a ait olacak şekilde tek ortaklı limited şirkete dönüştürülme izninin verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava iki ortaklı limited şirkette ortaklardan birinin vefat edip mirasçılarının da mirası reddetmesi nedeniyle vefat eden ortağın ortaklıktan çıkarılması ile tüm şirket payının diğer ortak … a ait olacak şekilde tek ortaklı limited şirkete dönüştürülmesi istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Vefat eden ortağın %50 oranındaki davalı şirket hissesi Kanun gereğince kendiliğinden vefat ve mirasın reddi nedenlerine bağlı olarak diğer ortağın uhdesine geçmeyecektir. Ortaklardan birinin vefatı ve mirasçılarının mirası reddetmesi nedeniyle bu ortağın payı bakımından mirası reddetmeyen diğer mirasçılara geçeceği, hiçbir mirasçı yoksa dahi TMK’nın 612. vd. maddeleri uyarınca ortaklık payının tasfiyesi hükümlerinin işletilebileceği nazara alındığında ve davacı şirketin iki ortaklı eşit paylı limited şirketi olup, TTK’nın 621/1-h maddesi kapsamında alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığı, bu nedenle şirketin ortakların birinin ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin talepte bulunulmasına yasal olanak bulunmadığı, usulüne uygun alınmış bir genel kurul kararı olmadan davanın esasına girilemeyeceği, bu itibarla ortaklıktan çıkarılma davası açılması için yasada aranan dava şartının bulunmadığı, davanın da hasımsız açıldığı gözetildiğinde ilk derece mahkemesince verilen davanın reddi kararı sonucu itibariyle doğru olup, aksi yöndeki davacı istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, davacı istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, bakiye 10,00 TL istinaf harcının davacıdan tahsiline, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,6-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olarak karar verildi. 17.12.2020