Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/259 E. 2019/265 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/259
KARAR NO : 2019/265
KARAR TARİHİ: 21/02/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/10/2018
NUMARASI : 2018/7204 -2018/7204 E.K
TALEP KONUSU: İhtiyati Hacze İtiraz
Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itirazın incelenmesi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden taraf vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkilinin inşaat, hafriyat ve madencilik alanlarında faaliyet gösterdiğini, borçlu şirketin üstlendiği projelerde hafriyat, inşaat vb. alanlarda borçlu şirkete hizmet verdiğini, cari hesaptan dolayı 67.000 TL alacak olduğunu, taraflar arasında 21.06.2018 tarihli hesap mutabakatının bulunduğunu belirterek 67.000 TL üzerinden ihtiyati hacze karar verilmesini istemiş, ilk derece mahkemesince talep kabul edilerek ihtiyati hacze karar verilmiştir.İtiraz eden borçlu vekili, ihtiyati haciz kararında herhangi bir gerekçe gösterilmediğini, ihtiyati haciz koşullarının tartışılmadığını, mutabakat altındaki şirket kaşesi ve üzerindeki imzanın şirketi temsile yetkili kişiye ait olmadığını, faturaların irsaliyeli olmadığını, karşı taraftan herhangi bir hizmet alınmadığını belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan duruşma sonucunda, ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu sırada dosyaya sunulan ve mahkememizce “alacağın varlığını yaklaşık ispat kurallarına göre ispata elverişli belge” olarak kabul edilen 21/06/2018 tarihli mutabakat mektubunda borçlu şirket adına …. isimli kişinin imzasının bulunduğu, belge üzerinde ayrıca borçlu şirket kaşesinin yer aldığı, dosyaya sunulan elektronik posta yazışmalarının alacaklı ile borçlu arasındaki iletişimde borçlu şirket adına …. arasında yapıldığı, tüm deliller gözetildiğinde bu kişinin borçlu şirket bilgisi ve talimatı ile bu süreci yönetmiş olduğu, bu nedenle sonraki aşamada bu kişinin şirket yetkilisi olmadığı yönündeki savunmasının iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ İtiraz edenin istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmediğini, hesap mutabakatı altındaki şirket kaşesi üzerindeki imzanın müvekkili şirketi temsile yetkili kişiye ait olmadığını, faturaların irsaliyeli olmadığı gibi, karşı taraftan herhangi bir hizmet alınmadığını, taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Talep, cari hesap alacağına dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir.İhtiyati haciz talep eden, faturalara dayalı cari hesap bakiye alacağını ödenmediğini, alacağına dayanak taraflar arasındaki hesap mutabakatını ve mail yazışmalarını dosyaya dosyaya sunmuştur.İlk derece mahkemesince, talebin kabulüne karar verilmiştir.İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. Cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır.O halde, dosya kapsamında sunulan hesap mutabakatı, mail yazışmaları dikkate alındığında, alacaklı ile borçlu arasında süre gelen ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturalar ve yapılan ödemeler sonucunda ortaya çıkan cari hesap bakiye alacağı talep edildiği, bu haliyle alacağın varlığı ve miktarı konusunda yaklaşık ispat olgusunun gerçekleştiği, mutabakat belgesinin borçlu şirket yetkilisince imzalanmadığı itirazının ancak bir menfi tespit davasına konu olabileceği ve yargılamayı gerektiren bir husus olduğu gözetildiğinde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nun 257.Maddesi uyarınca rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para alacağının varlığı konusunda mahkemeye kanaat verici delillerinin sunulmasının yeterli olduğu gözetildiğinde ilk derece mahkemesinin ek kararına yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Açıklanan bu gerekçelerle HMK.’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İİK’nın 265/son ve HMK’nın 353/1.b.1. maddeleri uyarınca istinaf başvurusunun reddine, 2-İtiraz eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına,3-İtiraz eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; İK’nın 265/son ve HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 21/02/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.