Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2586 E. 2021/746 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2586
KARAR NO: 2021/746
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/09/2019
NUMARASI: 2019/275 E.2019/790K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkilinin davalıya mal sattığını, davalının fatura bedelini ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına, %20 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; takibe konu fatura içeriği hizmet veya malın müvekkili tarafından teslim alındığına dair herhangi bir imzanın bulunmadığını, ürünün teslim alınmadığını ve kötüniyet tazminatı şartlarının oluşmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu, içeriğine göre; davacı tarafından davalıya 28/01/2015 tarihli faturaya konu ürünün satışının yapıldığı ve bedelinin ödenmediğinden bahisle faturaya dayalı olarak ilamsız takip başlatıldığı ve davalı tarafça iddia edilen ürünün müvekkiline teslim edilmediğinden bahisle itiraz edildiği görülmüş ise de, tarafların defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde davacı tarafça düzenlenen faturanın davalı kayıtlarında yer aldığı ve 2015 yılında BA formuyla bildirimin yapıldığı, fatura tarihinden yaklaşık 16 ay sonra yapılan iadenin ürünün teslim alınmadığına ilişkin savunmayı ispata elverişli olmadığı, davalı tarafça tanık dinletme talebinde bulunulmuş ise de, davanın yazılı ispat usulüne tabi olması ve davacı tarafça tanık dinlenilmesine muvafakat edilmediği dikkate alındığında davalı tanığı dinlenilmemiş ve davacının takibe vaki fatura konusu ürünü davalıya teslim ettiği iddiasını davalının defter ve belgeleri ile BA formundaki bildirimler dikkate alınarak ispatladığı kanaatine varılarak davanın kabulüne, incelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 53.100,00 TL faturaya dayalı hesap alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulü gerektiği, …” gerekçesiyle; davanın kabulü ile 53.100,00 TL asıl alacak yönünden davalının Büyükçekemce … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibine vaki itirazının iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 2/2. maddesi gereğince değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına, asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 10.620,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: Önceki beyanlarını tekrarla; Taraflarının böyle bir borcu bulunmamakla birlikte, faturaya itiraz edilmemiş olmasının malın teslimi anlamına gelmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarına işbu faturanın işlenmiş olmasının söz konusu emtianın müvekkile teslim edildiği, söz konusu hizmetin müvekkiline sunulduğunun ispatı için yeterli olmadığını, müvekkilince iade faturası da tanzim edildiğini, bu konuda Yargıtay 11. HD., T. 5.5.2005, E. 2004/7832, K. 2005/4738 sayılı emsal içtihadı bulunduğunu, İlk derece mahkemesinin yeterli inceleme ve araştırmayı yapmadan hüküm kurduğunu, davacı tarafın irsaliyeli faturayı sunmaktan kaçınmış olup, sonrasında bilirkişi raporuna olan itirazlarının da değerlendirilmediğini, Tanıklarının ilk derece mahkemesince dinlenilmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Duruşma zaptlarında belirtilen emtia kayıtları ve sair evraklar incelenmeden eksik bilirkişi raporu esas alınarak karar verildiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ticari satımdan kaynaklanan bakiye alacağı tahsili için başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesince 23.03.2018 tarihinde verilen 2016/1075 E., 2018/266 K.sayılı görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin hükmün istinaf incelemesi Dairemizce yapılmış ve Dairemizin 28.03.2019 tarih, 2018/1122 E., 2019/460 K sayılı ilam ile istinafa konu görevsizlik kararının kaldırılarak dosyayı kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince, bundan sonra yapılan yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüne dair iş bu istinaf incelemesine konu karar verilmiştir. Davaya esas Büyükçekmece … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun … Şti., takibe konu asıl alacağın 53.100,00 TL, faizin 7.232,66 TL olmak üzere toplam alacağın 60.332,66 TL olduğu, borç sebebinin 28.01.2015 tarih, 0003045 nolu faturadan kaynaklı alacak olarak gösterildiği, icra dosyasına ekli olarak … tarafından … Şti. adına keşide edilen ısıtma aksanı niteliğindeki emtiaya ilişkin olarak 28.01.2015 düzenleme tarihli, … seri nolu, 45.000,00 TL tutarlı fatura suretinin bulunduğu; borçlu vekilinin icra dosyasına yapılan itirazında, müvekkilinin herhangi bir borcu olmadığından dolayı borcun tamamına, işleyen ve işleyecek faize, icra vekalet ücretine icra masraflarına ve sair tüm ferilere itiraz etmiş olduğu anlaşılmıştır. 21.06.2017 tarihli bilirkişi raporunun incelemesinde; davacının 2012 yılı ticari defterlerinin kanuna uygun tanzim edildiği, davacı tarafından ibraz edilen muhasebe fişleri, muhasebe kayıtları ve ekli evraklarını usulüne uygun şekilde tanzim edildiği, davacının davalı adına keşide ettiği 28.01.2015 tarih 3045 nolu 53.100,00 TL tutarlı faturanın ödenmesine ilişkin herhangi bir kayıt davacının ibraz ettiği işletme defterinde bulunmadığı tespit edilmiştir. Davalı taraf defter ve belge ibraz etmediğinden bu yönde herhangi bir inceleme yapılamamıştır. Dava konusu 28.01.2015 tarih 3045 nolu 53.1000,00 TL tutarlı faturanın davalı tarafça, Büyük Alım olarak ilgili vergi dairesine bildirildiği anlaşılmıştır. Davalı söz konusu fatura içeriği ürünleri iade ettiğine yönelik bir delil de sunmamıştır. Bilirkişi raporunda davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 53.100,00 TL asıl alacak tutarında alacaklı olduğu yönünde değerlendirme yapılmıştır. 06.12.2017 havale tarihli bilirkişi ek raporunda, davalı tarafın 2015 ve 2016 yılı ticari defterleri incelenmiş ve söz konusu defterlerin sahibi lehine delil niteliği bulunduğu tespit edilmekle, davacını takibe konu ettiği faturanın davalı defterlerinde aynen kayıtlı olduğu, söz konusu 53.100,00 TL tutarındaki faturaya ilişkin davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, davacının 53.1000,00 TL tutarındaki alacağının 2016 yılına aynen devir ettiği, davalı tarafından söz konusu 28.01.2015 tarihli faturanın yaklaşık 16 ay sonrasında 25.04.2016 tarih ve … nolu 53.100,00 TL tutarlı ide faturasının düzenlendiği, bahsi geçen bu faturanın davacı tarafça kabul edilmediği hususlarında tespit yapılmıştır. Hiç bir tacir kendi defterine aleyhe kayıt düşemeyeceğinden, faturaların davalı defterinde kayıtlı olması faturalar içeriğindeki malın davalıya teslim edildiğine karine oluşturur. Bu karinenin aksini bir başka deyişle faturalar içeriği emtianın teslim edilmediğini, faturaların usulsüz olduğunu davalı ispatlamalıdır. Ayrıca adına fatura düzenlenen, bu faturayı ticari defterlerine itirazsız olarak kaydetmişse, bu kayıt, fatura konusu sözleşmenin gereğinin yapıldığı anlamına gelir. Davalı borçlunun uzun süre sonra iade faturası düzenlemesi, özellikle bu faturanın karşı tarafın defterlerine kaydedilmemiş olması karşısında, bu sonucu değiştiremez. Kaldı ki somut olayda davalının ilgili vergi dairesine bildirdiği BA formunda da sözkonusu fatura bilgilerinin yer aldığı tespit edilmiştir. Fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılmasından sonra aksini ispat, yazılı delil, ticari defter veya yemin ile mümkündür. Dolayısıyla bu konuda tanık dinlenmez. Bu nedenlerle davalı vekili tarafından ileri sürülmüş olan istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına; bakiye 2.720,44 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353.1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 10.06.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava değerine göre karar kesindir.