Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2585 E. 2022/1383 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2585
KARAR NO: 2022/1383
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/06/2019
NUMARASI: 2018/604 Esas 2019/602 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalı arasında, davalının da inkar etmediği bir ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilince davalıya mal alımı karşılığında çek ile 20.000,00 TL ödeme yapıldığını, ancak karşılığında mal teslimi yapılmadığını, bunun üzere yapılan ödemenin iadesi için Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazında malı teslim etmediğini açıkça ikrar ettiğini, malı teslim ettiğini davalının ispatlaması gerektiğini, ancak bunu ispatlayamadığını, yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ” … davacı (alacaklı) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 20.000 TL asıl alacak, 379,73 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.379,73 TL alacak için icra takibinde bulunduğu, davalının ( borçlunun ) yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu miktardan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, mahkemece duruşmada tarafların ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ara karar verilmiş, davacı taraf inceleme günü bilirkişi ücretini yatırmadığından ve ticari defterlerini ibraz etmediğinden bilirkişi incelemesi yapılamamış, davacı vekilinin 11/04/2019 tarihli dilekçesinde davalı borçlunun icra dosyasındaki itiraz dilekçesinde çek karşılığı alacaklıya ürünleri teslim etmediğini kabul ettiğini, ticari defterlerinin incelenmesine gerek bulunmadığını, müvekkilinin mali müşaviri ile irtibat kuramadığını, defter incelemesine ilişkin ara karardan rücu edilmesini talep etmiş, duruşmadaki beyanında da bilirkişi ücretini yatırmayacaklarını, mevcut delillere göre davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş ise de, dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılamadığından ve mevcut delillerden davacının davalıdan alacaklı olduğu ispat edilemediğinden subut bulmayan davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur… ” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya mal alımı karşılığında ödemeyi … bank Bandırma Şubesine ait 17/02/2018 tarihli ve 20.000,00 TL bedelli çeki vererek yaptığını, mahkemece çekin kim tarafından tahsil edildiği bankadan sorulmasa da çekin davalı ya da ciro ettiği kişi tarafından tahsil edildiğini, davalının defterlerinin incelenmesi için davacı müvekkilince 17/12/2018 tarihinde bilirkişi ücreti yatırıldığını, davalının defterlerini sunmaması sebebiyle inceleme yapılamadığını, daha sonra müvekkilinin defterlerinin incelenmesi yönünde ara karar kurularak müvekkilinden bilirkişi ücreti yatırılmasının istendiğini, ancak daha önce yatırılan bilirkişi ücretinin davalının defterlerinin incelemesinin yapılamaması sebebiyle dosyada mevcut olduğunu, bu sebeple yeniden ücret talep edilmesinin ve yatırılmaması sebebiyle davanın reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı tarafın icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde mal teslimi yapmadığını açıkça ikrar ettiğini, bu şekilde davalının bedeli almasına rağmen malın teslimini yapmadığını kabul ettiğini, davalının açık ikrarı karşısında müvekkilinin defterlerinin incelenmesine gerek bulunmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 67. maddesi uyarınca, ticari nitelikte mal satımından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine, davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya içeriğinde bulunan Küçükçekmece İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı (takip alacaklısı) tarafından davalı (takip borçlusu) aleyhine 20/04/2018 tarihinde 20.000,00 TL asıl alacağın ve 379,73 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.379,73 TL alacağın tahsili için ilâmsız icra takibi başlatıldığı, takibin sebebi kısmında ”… Bankası AŞ Bandırma Şubesine ait hesap no’su …, çek no’su … olan … keşideli 20.000 TL bedelli 17/02/2018 keşide tarihli çek borçluya teslim edilmiş ancak bu çekin karşılığı mal alacaklıya gönderilmemiş olması sebebiyle 20.000,00 TL bedelin çekin keşide tarihi olan 17/02/2018’den itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle iadesi talebidir” açıklamasının bulunduğu, ödeme emrinin davalıya (borçluya) 30/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı (borçlu) şirket yetkilisince 04/05/2018 tarihinde borca itiraz edildiği, itirazın süresinde yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının da bir yıllık yasal süre içinde açıldığı, davanın asıl alacak değeri üzerinden açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafça, davalıya … bankası Bandırma Şubesine ait … seri no’lu, 17/02/2018 tarihli ve 20.000,00 TL bedelli çekin verildiği, ancak karşılığında satın alınan malların kendisine teslim edilmediği iddia edilerek, çek bedelinin davalı tarafından ödenmesi talep edilmiştir. Çek bir ödeme aracı olup, kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verildiği kabul edilir. Çekin avans olarak verildiği, karşılığında mal teslim edilmediğinin, yani peşin satış karinesinin aksinin iddia edilmesi halinde ispat yükü, malın teslim edilmediğini iddia eden tarafa, somut olayda davacı taraf üzerindedir. Dosya kapsamının incelenmesinde; takip talebinde borcun sebebi olarak belirtilen çekin … seri no’lu, 17.02.2018 tarihli, 20.000,00 TL bedelli, keşidecisinin …, lehdarını ise davacı şirket olan çek olduğu, çekin davacı tarafından davalıya ciro edilerek verildiği, Dairemizce … T.AŞ Genel Müdürlüğüne yazılan yazıya verilen 14.10.2022 tarihli cevabi yazısı ekinde gönderilen çek görüntüsüne göre davalının bu çeki …Ltd. Şti.’ne ciro ettiği, bu şirket tarafından da … AŞ’ye ciro edildiği, çekin bu şirket tarafından 19.02.2018 tarihinde bankaya ibraz edilerek bedelinin tahsil edildiği görülmektedir. Öte yandan, ikrar, bir tarafın, diğer tarafın ileri sürdüğü bir vakıanın doğru olduğunu bildirmesidir. Yani, ikrardan söz edilebilmesi için bir tarafın bir vakıa ileri sürmüş olması, diğer tarafın da bu vakıanın doğru olduğunu bildirmesi gerekir. İkrar ya mahkeme dışında ya da mahkeme önünde yapılır. Davalı tarafından icra dosyasına sunulan 04.05.2018 tarihli itiraz dilekçesinde; taraflar arasında sözleşme gereği karton bardak alımı yapıldığı, bunun karşılığında iki adet çek verildiği, 07.12.2017 tarihli çekin ödenmediği, çek bedeli ödenmediğinden ve şirket adreste bulunmadığından malın sevkıyatının yapılamadığının belirtildiği, dilekçe ekinde ise 07.12.2017 tarihli ve 40.00,00 TL bedelli çek ile dava konusu 17.02.2018 tarihli çekin sunulduğu görülmekte olup davalı şirket yetkilisinin itiraz dilekçesinde yer alan malların teslim edilmediğine dair beyanı, ikrar niteliğindedir. Bu bilgi ve tespitlere göre; taraflar arasında mal alım satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, bilakis karton bardak alım satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğunun davalı şirket yetkilisince kabul edildiği, davalı yetkilisinin icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinden ve banka cevabi yazısından, davacı tarafından keşide edilen dava konusu olan 17.02.2018 tarihli çekin davacı tarafından düzenlenerek davalı tarafa verildiği, davalının bu çeki dava dışı üçüncü bir kişiye ciro ettiği, dava dışı üçüncü kişi tarafından çek bedelinin tahsil edildiği, bu şekilde ispat yükü üzerinde olan davacının, dava konusu çeki davalıya teslim ettiğini, çek bedelinin ödendiğini ve karşılığında malların teslim edilmediğini ispatladığı anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca, borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine, alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilir. Somut olayda, davacı tarafça takip konusu edilen alacak, davalıya çekle yapılan ödemeden kaynaklandığından ve davalının bu çekin kendi uhdesinde bedelsiz kaldığını biliyor olması nedeniyle, takip ve davaya konu alacak belirli ve likit nitelikte bir alacaktır. Bu itibarla, İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353.1.b.2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine ve neticede davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353.1.b.2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda;1-Davanın kabulü ile davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ilamsız icra takibine yönelik itirazının davadaki talep gibi kısmen iptali ile 20.000,00 TL asıl alacağın icra takip tarihinden itibaren işleyecek ve 3095 sayılı Kanun’un 2/2. maddesi uyarınca avans esasına göre hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte tahsili için takibin devamına, 2-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle, İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca takdiren %20 oranında hesaplanan 4.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Harçlar Kanununca alınması gerekli 1.366,20 TL ilam harcından, davacı tarafından peşin yatırılan 341,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.024,65 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı gideri, 341,55 TL peşin harç gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti ve posta gideri olmak üzere toplam 877,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6- Artan gider avanslarının, yatıran taraflara iadesine,7-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden;a-Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,b-Davacı tarafından harcanan 121,30 TL başvuru harcı gideri ile ayrıntısı UYAP’ta kayıtlı 62,0 TL posta gideri toplamı olan 183,30 TL kanun yolu giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,8-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 27.10.2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.