Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2572 E. 2019/1690 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2572
KARAR NO : 2019/1690
KARAR TARİHİ: 25/12/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2019
NUMARASI : 2019/496 Esas
DAVANIN KONUSU: Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddine yönelik olarak verilen ara kararına karşı süresi içinde ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı (İhtiyati tedbir isteyen) vekili, müvekkili ile davalı arasında davalının tek hissedarı olduğu dava dışı …San.AŞ nezdindeki hisselerinin müvekkiline davri konusunda hisse devir sözleşmesi imzalandığını, devir bedeli olan 750.000 TL’nin davalıya ödendiğini, hisse devir sözleşmesinde de davalının hisse devir bedelini nakden ve peşinen aldığını, başkaca hiç bir hak ve talebinin bulunmadığını açıkça kabul ve beyan ettiğini, ancak buna rağmen hisse devrinin gerçekleşmediğini, davalıya keşide edilen ihtarnamelerin de semeresiz kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ve değer belirlenebilir olduğunda artırılmak üzere, şimdilik müvekkilinin hisse devri için ödediği 750.000.-TL’den az olmamak üzere şirket değerinin tespit edilerek %50’sine karşılık gelecek değerin 19.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davalının dava dışı … şirketindeki hisselerinin üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi ve her türlü tasarrufa kapatılmasını teminen cebri icra vasıtasıyla satış işlemlerini de kapsayacak şekilde ihtiyati tedbire ve davalının borcu karşılayacak şekilde menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde de takdiren teminatsız ihtiyati tedbire karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince, davanın konusunun alacak olduğundan ve tescil talebi bulunmadığından, ayrıca davalının cevabi ihtarnamesinde paranın alındığı red edildiğinden, cevabi ihtar ve dosyadaki belgeler nazara alındığında ihtiyati tedbir talebi yerinde görülmediğinden talebin reddine karar verilmiştir.Bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmede davalının devir bedelini nakden ve peşinen aldığını açıkça kabul ve beyan ettiğini, sözleşmedeki imzanın inkar edilmediğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Talep, dava içinde HMK’nın 389 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.Davacı tarafça, hisse devir sözleşmesi gereğince hisse devir bedelinin davalıya ödendiği halde davalının hisse devrini gerçekletirmediğini iddia ederek alacak talepli açılan davada, ihtiyati tedbire hükmedilmesi istenmiş, mahkemece tedbir talebinin reddine karar verilmiş, bu ara karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “Kanun hükmü, tedbirin sadece dava konusu olan şey hakkında verilebileceğini düzenlemiştir. Davanın konusu olmayan mal varlığı hakkında tedbir kararı verilemez. Para alacağı için açılan davada, mal varlığı üzerine tedbir konulamaz. Koşulları varsa, ihtiyati haciz hükümlerinden yararlanılabilir. Yargıtay’ın emsal içtihadında da durum bu yöndedir (Yargıtay 19. HD. 2012/16760 E-2013/3136 K.sayılı, 19/02/2013 tarihli kararı). Yine, Yargıtay 21.HD.’nin E. 2015/5842, K. 2015/8588 sayılı, 20.4.2015tarihli kararında belirtildiği üzere: “…Amaç bakımından ihtiyati tedbir, aynı uyuşmazlık konusu olan taşınır veya taşınmaz malların devrinin önlenmesi, dava sonuna kadar aynen muhafaza edilmesi veya bir tehlike yahut zararın önlenmesi amacıyla HUMK’nın 101 vd., HMK’nın 389 vd. maddelerinde öngörülen durumlarda başvurulan bir yol olduğu halde, ihtiyati haciz, bir alacağın tahsilini temine yarayan bir vasıtadır. İhtiyati hacizde, ihtiyaten haczedilen mal ve haklar, alacaklının açtığı veya yaptığı veya açmayı yahut yapmayı düşündüğü dava veya icra takibinin konusu değildir. Halbuki ihtiyati tedbirde, hakkında tedbir kararı alınan şey, esasen asıl davanın konusudur. “Somut olayda, dava ve talep alacak isteminden ibaret olmasına göre, ilk derece mahkemesince dava konusu olmayan şirket hissesinin devrinin tedbiren önlenmesi ve davalıya ait gayrimenkul, banka hesapları ve sair tüm alacakları üzerinde ihtiyati tedbir konulması talebinin reddinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı tarafın istinaf nedenleri yerinde değildir. Bu nedenlerle, HMK.353/1.b.1 maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 25/12/2019