Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2560 E. 2019/1806 K. 31.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2560
KARAR NO : 2019/1806
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/04/2019
NUMARASI : 2019/189 D.İŞ.2019/200K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati hacze borçlular vekilinin itirazının reddine dair verilen ek karara karşı, borçlular vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından … Ticaret Limited Şirketi lehine düzenlenen Genel Ticari Kredi Sözleşmesi uyarınca nakdi kredi kullandırıldığını, … bu kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, borç vadesinde ödenmeyince borçlulara kat ihtarnamesi gönderildiğini, müvekkilinin 15.02.2019 tarihi itibarı ile toplam 557.174,24TL’lik alacağı bulunduğunu, borçluların icra takibinden haberdar oldukları takdirde malvarlıklarını kaçırma girişimi içinde bulunacakları anlaşıldığından fazlaya ilişkin talep ve haklar saklı kalmak kaydıyla, müvekkili Banka’nın 15/02/2019 tarihi ile toplam 557.174,24TL tutarındaki alacağını karşılayacak şekilde borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, 19.08.2016 tarihli ve 6741 sayılı …. Anonim Şirketinin Kurulması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un muafiyet ve istisnalar başlığı altında yer alan 8.madde gereği teminat alınmamasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 05.04.2019 tarihli kararında; “…Talebin İ.İ.K’nun 257. maddesi gereğince yerinde olduğu anlaşılmakla talebin kabulü ile, yukarda kimliği yazılı alacaklının, 557.174,24-TL alacağının ifasının temini için borçlulara ait borçluların yedinde veya üçüncü şahısta olan menkul ve gayri menkul mallarını ve alacaklılarıyla diğer haklarının borca yeter miktarının İ.İ.K’nunda belirtilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine, talep eden teminat yatırmaktan muaf olduğundan teminat alınmasına yer olmadığına… ”karar verilmiştir.Bu karara karşı, borçlular vekili tarafından, İİK’nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir.İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili itiraz dilekçesinde özetle; müteselsil kefil … kendi üzerine kayıtlı bağımsız bölümün söz konusu borç için alacaklı lehine ipotekli olduğunu, ipotekli taşınmazın güncel değerinin 1.000.000,00 TL’nin üzerinde olup banka alacağını rahatlıkla karşılayacağını, ipotek ile temin edilmiş bir alacak için ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği için ihtiyati haciz kararının haksız olduğunu belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 23.05.2019 tarihli ek kararında; “… Her ne kadar borcun teminatını teşkil etmek üzere muhtelif ipotekler tesis edilmiş ise de, ipotek resmi senetleri incelendiğinde kefillerin kefalet borçlarının teminatını içermediği dikkate alınarak TBK’nun 586. maddesi uyarınca müteselsil kefiller için önce rehinli takip yapılması zorunluluğunun bulunmadığı bu sebeplerle İİK.nun 257/1 maddesindeki ihtiyati haciz şartlarının oluştuğu kanaatine varılmakla ipotek ile temin edilmiş bir alacak için ihtiyati haciz karar verilemeyeceği itiraz sebebi olamayacağından İİK. Hükümleri de nazara alınarak ihtiyati hacze itiraz eden borçluların itirazları yerinde görülmeyerek itirazlarının reddine…” karar vermiştir.Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili istinaf başvuru dilekçesinde önceki beyanlarını tekrarla; ipotek ile temin edilmiş bir alacak için ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği için, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/189 D. İş sayılı dosyasından ihtiyati haczin kaldırılması yönündeki talebin reddine dair 27.05.2019 tarihli “değişik iş ek kararı” nın ortadan kaldırılarak ihtiyati hacze itirazlarının kabulüne ve ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, banka kredi alacağı nedeniyle, asıl borçlu ve kefiller aleyhine İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen ek karara karşı, borçlular …. vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Aynı Kanun’un 45. maddesi hükmüne göre, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı, yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. 6098 sayılı TBK’nın 586. maddesi uyarınca da kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz (Yargıtay 11. HD 2016/13086 E 2016/9051 K 22.11.2016 T. Yine Yargıtay 19 HD 2012/4803 E 2012/10127 K 14.06.2012 T. Ve 2010/6302 E 2010/10114 K 22.09.2010 tarihli emsal kararı).Somut olayda; alacaklı banka ile asıl borçlu şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi gereğince kredi kullandırıldığı, aleyhine ihtiyati haciz istenenlerin müteselsil kefil sıfatıyla bu sözleşmeyi imzaladıkları görülmüştür. Kredi borcunun ödenmemesi üzerine, hesabın kat edilerek asıl borçlu şirket ile kefiller adına noter kanalıyla kat ihtarnamesi gönderilmiştir. Hesabın kat edilmesi, kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın muacceliyeti için yeterli olup ayrıca ihtarın tebliğ edilmiş olması aranmaz. Bakırköy …. Noterliğince tanzim edilen … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesi asıl borçlu adına tebliğe çıkartılmış ancak tebligat iade edilmiştir. Ancak kat ihtarı asıl borçlunun genel kredi sözleşmesinde belirtilen adresine gönderildiğine ve borç da halen ödenmediğine göre müteselsil kefiller aleyhine ihtiyati haciz talep edilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır(Yargıtay 11. H.D’si 18/01/2016 tarih, 2015/15431 E: 2016/350K sayılı ilamı). Asıl borçluya gönderilen ihtar, borçlunun temerrüdünün yanı sıra, 6098 sayılı TBK’nın 586’ncı maddesinde öngörülen müteselsil kefilin takibi koşullarının gerçekleşmesi bakımından da gerekli bir unsurdur. TBK’nın 586. maddesine göre asıl borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehni paraya çevrilmeden kefil aleyhine takip yapılması mümkün değilse de borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması halinde kefiller aleyhine de takip yapılabilir. Müteselsil borçlu … ek karara ilişkin istinaf başvurusu bulunmamaktadır. İstinafa gelen diğer müteselsil kefillerin dava konusu kredi sözleşmesi kapsamında vermiş olduğu herhangi bir ipoteğin bulunmadığı anlaşılmaktadır Dosya kapsamında ipotek senedi bulunmadığından müteselsil borçlu … ipoteği asıl borçlunun borcu için mi, kendi kefaletine ilişkin olarak mı, yoksa diğer kefillerin kefalet borcunun teminatı olarak mı vermiş olduğu denetlenememektedir. HMK’nın 353/1.a.6. maddesine göre, ilk derece mahkemesince, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiç biri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması halinde, istinaf mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak, davanın yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine göndermesi gerekmektedir. Somut olayda, itirazın değerlendirilebilmesi için ipotek akit tablosunun celbedilip değerlendirilmesi ve itirazın buna göre karara bağlanması gerekir. İlk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararı bu nedenle, istinaf incelemesine elverişli değildir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6.maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, ihtiyati hacze itirazın yeniden değerlendirilme için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,2-İtirazın yeniden karara bağlanması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İhtiyati hacze itiraz talep eden tarafından yatırılan istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,4-İhtiyati hacze itiraz talep eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, İlk Derece Mahkemesi tarafından, tekrar verilecek kararda yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair;HMK’nın 353/1.a. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 31.12.2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.31.12.2019