Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2559 E. 2022/1218 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2559
KARAR NO: 2022/1218
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/09/2019
NUMARASI: 2017/885 E. – 2019/570 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıya verdiği nakliye hizmetine ilişkin olarak düzenlediği 8.932,99 TL tutarlı fatura borcunun ödenmemesi üzerine, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiş, delil dilekçesi sunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 21/II’ye göre faturalara itiraz süresi 8 gün olup bu süre içinde itiraz edilmemesi durumunda fatura içeriği kabul edilmiş sayılır. 19.08.2017 tarih ve … numaralı ve 634,26 TL bedelli fatura ile 19.08.2017 tarih ve … numaralı ve 7.659,91 TL tutarlı … @ faturalar için davacı tarafından davalı tarafa 28.08.2017 tarihinde itiraz ihtarnamesi gönderilmiştir. Faturalar Kayıtlı Elektronik Posta ile gönderildiğinden 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 18’e dayanılarak çıkartılan Kayıtlı Elektronik Posta Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 12’inci maddesinde yer alan; ‘Hesap sahibinin ya da işlem yetkilisinin, KEP hesabına erişerek gelen iletileri kontrol etmesi esastır. Mücbir sebep hâlleri dışında KEP hesabına erişilmemesi durumunda o işgünü içinde gelen iletinin ertesi işgünü hesap sahibine ulaştığı ve okunduğu kabul edilir.’ hükmüne göre 6102 sayılı TTK m. 21/II’deki 8 günlük itiraz süresi hesaplanacaktır. Buna göre 19.08.2017 tarihli davalı tarafın iade @faturası 20.08.2017 tarihinde davacıya ulaşmış olup davacının 6102 sayılı TTK m. 21/II’ye göre 8 günlük itiraz süresi de bir gün sonra yani 20.08.2017 tarihinde başlamıştır. Sürenin dolduğu tarih ise 27.08.2017 tarihidir. Davacının itiraz için ihtarname gönderdiği tarih 28.08.2017 olup faturaların gönderildiği tarihten 9 gün sonradır. Dolayısıyla davacı taraf süresi geçtikten sonra itirazda bulunmuştur. Davacı taraf davalıya gönderdiği ve davalının iade @ faturası kestiği faturalardan sadece birine süresi içinde itiraz ederek 13.07.2017 tarih ve 967 sayılı ve 638,82 TL bedelli olanı çekişmeli hale getirmiş diğerlerinde ise davalı tarafın itirazını 6102 sayılı TTK m. 21/II’ye göre kabul etmiş sayılmıştır. 13.07.2017 tarih, 967 sayılı ve 638,82 TL bedelli olan fatura ile davacı taraf davalı tarafa saklama hizmeti verdiğini kanıtlamakta olduğundan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 561 ve 571’e göre vermiş olduğu saklama hizmetinin karşılığını alma hakkına sahip olup bu gerekçelerle davanın kısmen kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. Davalı tarafın kendi mallarını saklamak üzere davacı tarafa verdiğini ve saklama ücretini ödeyip ödemediğini bilebilecek durumda olması nedeniyle takibin tamamına yaptığı itiraz iyiniyetli görülmemiş % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacı tarafın iade faturalarına itiraz etmeyerek kesinleşmesine neden olduğu ve kendi kayıtları ile de bu durumu bilebilecek durumda olduğu diğer faturalar yönünden icra takibi başlatmış olması nedeniyle % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir.” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının 638,82 TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, reddedilen 8.294,17 TL üzerinden %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava konusu alacağın davalıya verilen lojistik ve depolama hizmetine ilişkin olduğunu, mahkemece tanzim edilen faturaların davalıya tebliğ edilmesinden bir ay geçtikten sonra sebepsiz yere iade faturası tanzim edilmesi nedeniyle, fahiş hata içeren bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verildiğini; Bir çok Yargıtay kararında belirtiltiği üzere, davalı tarafından kabul edilerek ticari defterlerine işlenen faturanın süre geçtikten sonra sebepsiz yere iade edilmesinin alacağın varlığını ortadan kaldırmayacağını, davacı tarafından düzenlenen faturaları, önce defterlerine işleyen davalının, aradan uzun süre geçtikten sonra iade faturası düzenlemesinin alacağa bir etkisinin bulunmadığını, davacı tarafından düzenlenen 30.06.2017 tarih 6037 no’lu 634,26 TL lik faturanın itirazsız kabul edilerek 19.08.2017 tarih ve … numaralı iade faturası ile 49 gün sonra iade edildiğini, 14.07.2017 tarihli … no’lu faturanın ise 19.08.2017 tarih ve … no’lu iade faturasıyla 35 gün sonra iade edildiğini, mahkeme ve bilirkişinin maddi hata yaparak 19.08.2017 tarih … numaralı ve 19.08.2017 tarih … numaralı 2 adet e-faturanın iadesinin süresinde olmadığını kabul ettiğini, ancak 19.08.2017 tarihli iki faturanın itiraz tarihinin son gününün 27.08.2017 Pazar gününe denk geldiğini ve faturaların 28.08.2017 Pazartesi günü iade edildiğini;Bakırköy … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesinin 28.08.2017 tarihinde keşide edilmesi nedeniyle faturaya süresinde itirazda bulunulduğunu, ancak mahkemece 19.08.2017 tarihli … numaralı 634,26 TL ve 19.08.2017 tarih … numaralı 7.659,91 TL miktarlı 2 adet e-faturanın süresinde itiraz edilmediği gerekçesiyle kabul edilmesinin hatalı olduğunu, fatura için öngörülen sürenin hak düşürücü süre olmadığını, müvekkilinin alacağının ve davalının iade faturası düzenlemesinin hukuki nedenlerinin belirlenmeden eksik incelemeyle karar verildiğini, müvekkilinin haklı takibi için açtığı dava sonucunda kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın tam kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taşıma ve hizmet alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine, ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İlk derece mahkemesi hükmünün davalı yanca da istinaf edildiği, istinaf harç ve giderlerinin yatırılmaması üzerine, ilk derece mahkemesince harç ve yargılama giderlerinin ikmali için muhtıra düzenlendiği, muhtıraya rağmen harç ve yargılama giderlerinin ödenmemesi üzerine ilk derece mahkemesinin 04.04.2018 tarihli ek kararıyla davalı vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiği, bu ek karara yönelik bir istinaf başvurusunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacının istinaf başvurusu incelenmiştir.Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinde, davacı tarafından davalıya taşıma ve ardiye hizmeti verildiği, verilen hizmet karşılığında faturaların düzenlenerek davalıya tebliğ edildiği sabittir. Davacı, 8.932,99 TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip başlatmış, davalının süresinde itirazı sonucu takip durmuştur. Dosya kapsamında bulunan davalının delil listesinde İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/883 Esas sayılı dosyasında karşı dava açıldığı belirtilmiş ise de cevap dilekçesi ile birlikte açılmış bir karşı dava bulunmadığı, her iki dava arasında bağlantı bulunması nedeniyle davaların birleştirilmesine karar verilmediği, eldeki davanın sadece davacı tarafından, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından verilen hizmet karşılığı 30.06.2017 tarih ve … nolu 638,82 TL, 14.07.2017 tarih ve … nolu 7.659,91 TL ve 14.07.2017 tarih ve … nolu 634,26 TL tutarlı elektronik faturalar davacı tarafından düzelenmiş ve bu faturalar davalı defterlerine kayıt edilmiştir. Davalı, 14.07.2017 tarih ve … nolu davacı faturasını 19.08.2017 tarihli … nolu iade faturası ile 634,26 TL olarak davacıya iade etmiştir. Davacı tarafından düzenlenen 30.06.2017 tarih ve … nolu 638,82 TL ‘lik fatura 13.07.2017 tarihinde … nolu fatura ile iade edilmiştir. Davacı şirketçe düzenlenen 14.07.2017 tarih ve … nolu 7.659,91 TL bedelli fatura davalının aynı miktarlı 19.08.2017 tarih … nolu faturasıyla iade edilmiştir. İlk derece mahkemesi 13.07.2017 tarih … nolu 638,82 TL bedelli bir adet iade faturasına, davacının süresinde itiraz etmesi nedeniyle bu fatura yönünden davacının alacaklı olduğu kabul edilmiş, bu kaleme yönelik davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmamıştır. Diğer iki faturaya yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; TTK’nın 22. maddesi gereğince bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Davacı tarafından düzenlenen faturalar elektronik fatura olarak düzenlenmiş ve davalı tarafından ticari defterlerine kayıt edilmiştir. Bu tür faturaların da TTK’da gösterilen süre ve usullerle iade edilmesi mümkündür. Süre geçtikten sonra fatura miktarınca iade faturası düzenlenmesi borçtan kurtulmayı sağlayan ve alacağı tartışmalı hale getiren geçerli bir işlem değildir. Davalı tarafından 14.07.2017 tarihinde düzenlenen … nolu 634,26 TL tutarlı fatura 19.08.2017 tarihli … nolu fatura ile iade edilmiştir. 14.07.2017 tarih … nolu faturayı da 19.08.2017 tarih … nolu fatura ile iade etmiştir. Görüldüğü gibi iade faturası düzenlenmesi TTK’nın 22/2. maddesinde belirtilen sekiz günlük süreden sonradır. Diğer yandan, davalı tarafından düzenlenen iade faturaları, davacının 28.08.2017 tarihli Bakırköy …Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarıyla davalıya iade edilmiştir. Faturanın iadesi için TTK’nın 22/2. maddesinde sekiz günlük süre öngörülmüş olup, son günü 27.08.2017 pazar günüdür. Bu nedenle, HMK’nın 93. maddesi gereğince son gün tatil gününe denk geldiği takdirde, süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biter, düzenlemesi gereğince davalı tarafından düzenlenen iki adet yansıtma faturasına süresinde itiraz edildiği kabul edilmelidir. Yansıtma faturasının tek başına düzenlenmiş olması davalı alacağının varlığının kabulü için yeterli olmayıp, yansıtma faturasının dayandığı sebeplerin de kanıtlanması gerekir. Ancak somut olayda, davalı taraf yansıtma faturasının dayanağını kanıtlamadığı anlaşılmakla, yansıtma faturalarına itibar edilerek cari hesap borcu belirlenemez. Süresinde faturaya davalı tarafından itiraz edilmemesi nedeniyle, fatura içeriği olan hizmetin davacı tarafından verildiği kabul edilmelidir. Bu durumda davacının alacağını kanıtlamış olması nedeniyle, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen reddine karar verilmesi isabetli bulunmamış, davacı vekilinin istinaf başvurusu kabul edilmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, davanın esası hakkında yeniden hüküm verilmesine ve neticede davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ilamsız icra takibine yönelik itirazının iptali ile takibin 8.932,99 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren, taleple bağlı kalınarak, yıllık % 9 oranında yasal temerrüt faizi işletilmesine, takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına, 2-Alacak likit olduğundan İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca takdiren %20 oranında hesaplanan 1.786,59 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 3-Alınması gereken 610,21 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 152,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 457,65 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 4-İlk derece aşamasında sarf edilen ve ayrıntısı UYAP’ta kayıtlı 1.133,00 TL (950,00 TL bilirkişi ücreti, 183,00 TL tebligat ve posta giderinin) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 152,56 TL peşin karar ilam harcı ile 31.40 TL başvuru harcı toplamı 187,96 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 8.932,99 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avans bakiyelerinin yatıran tarafa iadesine, 8-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden; a-Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; davacı tarafından yatırılan 145,00 TL istinaf peşin harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, b-Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcı ve ayrıntısı UYAP’ta kayıtlı olan 177,50 TL yargılama giderleri toplamı 298,80 TL kanun yolu giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 10-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353.1.b.2. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 28.09.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a. maddesi uyarınca, karar kesindir.