Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2558 E. 2019/1738 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2558
KARAR NO : 2019/1738
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2019/222 Esas
KARAR TARİHİ: 16/09/2019 tarihli, itirazın reddine dair ara kararı
DAVA:İhtiyati Hacize İtiraz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin yapılan yargılaması sonunda verilen ihtiyati hacze itirazın reddine dair karara karşı, süresi içinde ihtiyati hacze itiraz edenler vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz isteyen vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın müşterisi olan …. Ltd. Şti.’ nin lehine … ve …..Ltd. Şti.’nin kefaletiyle krediler kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine, Kadıköy …. Noterliğinin … yevmiye no’lu ihtarnamesiyle ihtarnamesinin muhataplara tebliğ edilmiş olmasına rağmen borcun ödenmediğini belirterek, müteselsil kefilleri hakkında İİK’nın 257.maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesince 19.03.2019 tarih 2019/267 D. İş sayılı dosyasından, Talebe konu alacağın muaccel olduğu ve İİK’nın 257. maddesindeki şartların gerçekleştiği gerekçesiyle talebin kabulüne karar verilmiştir. İhtiyati haciz kararına itiraz edenler vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati hacze konu alacağın rehin ile temin edildiğini, güvenceye alındığını, davalının elinde alacağının üç katından daha değerli birinci dereceden ipotek olduğunu ve bunu paraya çevirmek için işlemlere başladığını, tek taraflı talep üzerine verilen ihtiyati haciz kararının hukuka aykırı olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür. İhtiyati haciz kararı veren 9.Asliye Ticaret Mahkemesince, İhtiyati hacze itirazın asıl uyuşmazlığın görüldüğü mahkeme olan İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesince değerlendirilmesi gerektiğinden, Yargıtay 11. HD.’nin 2016/13029 esas 2016/9180 karar sayılı 28/11/2016 tarihli ve benzeri içtihatlar da nazara alınarak, itirazın incelenmesi hususunda mahkemenin görevsizliğine karar vererek, dosyayı asıl davanın açıldığı mahkemeye göndermiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, ihtiyati hacze itirazı değerlendirdiği 16/09/2019 tarihli Ara kararında; “…ihtiyati hacze itiraz eden … Tic. Ltd. Şti. İle …, dava dışı …. Ticaret Limited Şirketi tarafından kullanılan krediye ilişkin sözleşmede bağımsız müteselsil kefil olarak imzalarının bulunduğu, kat ihtarnamesinin tebliğine ilişkin evrakların sunulduğu, bu nedenle ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli belgelerin bulunduğu görülmekle, verilen ihtiyati haciz kararının doğru olduğu, kefil olarak ödemeyi taahhüt ettikleri borç için verildiğini iddia ettikleri temina olan ipoteğin asıl borçlunun borcunun teminatı olarak verildiği, kefillerin kefalet borcunun temini için verilmediği anlaşıldığından ihtiyati hacze itiraz edenler tarafından ileri sürülen itiraz sebeplerinin İİK Madde 265’te sayılan ihtiyati hacize itiraz olarak ileri sürülebilecek nedenlerden olmadığı…” gerekçesiyle ihtiyatı hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, ihtiyati hacze itiraz edenler vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz edenler vekili istinaf dilekçesinde özetle;İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/267 D.iş – 2019/284 karar dosyasından Mahkeme, 19/03/2019 tarihli kararıyla, davalı lehine İİK 257. madde vd. hükümlerini taşıdığı kararı ile, 5.000.000TL’lik bedel için, teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati haciz kararının müvekkiline tebliğ edilmemiş ve fiili haciz yapılmadığını, müvekkilinin banka hesaplarının 12/04/2019 tarihinde, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü … E. dosyası kapsamında blokeli olduğu anlaşılması üzerine aynı tarihte icra dosyasının taraflarınca incelenmesi sonucu, itiraza konu ihtiyati haciz kararının taraflarınca öğrenildiğini, yasal 7 günlük süre de itirazlarını sunduklarını, İİK 257. maddesi ihtiyati haciz kararının şartlarını düzenlediğini, buna göre rehinle temin edilmemiş bir alacak için ihtiyati haciz kararı verilebilineceğini, dosyada mübrez, 19/08/2013 tarihli 20.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmesi davalı … ve dava dışı …. Ltd. Şti. ile imzalanmıştır. Müvekkillerim bu kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olduğunu, dosyada mübrez kredi sözleşmesine istinaden, davacı müvekkilinin … firmasının maliki olduğu Kocaeli ili, … İlçesi, … Köyü , … Ada, … parsel de bulunan taşınmazın, davalıya 24.800.000 bedelli, 3. Derecen (serbert dereceden istifa kaydı ile ) %63 faiz oranlı olarak 20/09/2013 tarihinde ipotek verildiğini, rehinle teminatlandırılmış bir alacak kapsamında ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, istinaf incelemesi neticesinde, ihtiyati hacze ilişkin itirazlarının kabulünü, İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/267 D,iş – 2019/284 K. dosyasından verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, yargılama giderlerinin karşı taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Banka kredi alacağı nedeniyle, kredi sözleşmesine kefil olanlar aleyhine İİK’nın 257. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararına karşı borçlular vekilinin yönelttiği itirazın reddine karar verildiği, bu karara karşı itiraz edenler vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Aynı Yasa’nın 45. maddesi hükmüne göre, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı, yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. 6098 sayılı TBK’nın 586. maddesi uyarınca da kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz (Yargıtay 11. HD 2016/13086 E 2016/9051 K 22.11.2016 T. Yine Yargıtay 19 HD 2012/4803 E 2012/10127 K 14.06.2012 T. Ve 2010/6302 E 2010/10114 K 22.09.2010 tarihli emsal kararı). Somut olayda, asıl borçlu …. Ltd. Şti.’ne alacaklı Banka tarafından kredi kullandırılmış, ….Ltd. Şti. kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış, kredi borcu vadesinde ödenmediği için asıl borçlu ve kefillere hesap kat ihtarnamesi gönderilmiştir. Asıl borçluya hesap kat ihtarı tebliğ edilmiş olmakla, TBK’nın 586. maddesindeki “ihtarın sonuçsuz kalması” koşulunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. …. ve ….Ltd. Şti. nin kredi sözleşmesinin müteselsil kefili oldukları ihtilafsızdır. TBK’nın 586. maddesi uyarınca, alacaklının rehni paraya çevirmeden önce, müteselsil kefiller hakkında takip yapmasına ve bu bağlamda ihtiyati haciz talep etmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Ancak dosyadaki ipotek akit tablosunda borçlu müteselsil kefillerden ….Ltd. Şti. tarafından alacaklı banka lehine 24.800.000 TL borcun teminatı olarak, adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği görülmektedir. İpotek senet içeriğinden, ipotekle güvence verilen borçlara ilişkin kısıtlamaya yer verilmediği, bu kapsamda verilen ipoteğin sadece asıl kredi borçlusunun borcunu teminat altına almak için verildiğinin söylenemeyeceği, kefil olan ….Ltd. Şti.’nin kefalet borcunu da teminat altına aldığının kabulü gerekeceği sonucuna ulaşılmaktadır. Yani kefil, ihtiyati haciz talebine konu alacak tutarı da gözetildiğinde, kendi kefalet borcunu da teminen yeterli ipotek verdiğine göre, İİK’nın 45. maddesi uyarınca, kefil aleyhine ipotek dışında takip yapılması mümkün değildir. Bu durumda borçlu kefil ….Ltd. Şti. tarafından ipotekle verilen teminatın asıl borçlunun borcu ve kendi kefalet borcunu teminen tesis edildiğinin kabulü ile borçlu kefil ….Ltd. Şti. yönünden İhtiyati haciz kararına yönelttiği itirazın reddi isabetli olmamıştır. Bu borçlu yönünden istinaf başvurusu yerinde görülmüştür. Kefil … nun ise alacağa konu kredi sözleşmesi kapsamında, kefaletten doğan borcunun teminatını oluşturmak üzere vermiş olduğu herhangi bir ipoteğin bulunmadığı anlaşılmakta olup, borçlu …. yönünden itirazın reddi kararı isabetli olup, istinaf başvurusu yerinde değildir.Yukarıdaki gerekçe doğrultusunda itiraz eden vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, istinafa konu 16.09.2019 tarihli ara kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca kaldırılarak dairemizce borçlu …..Ltd. Şti. yönünden itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının bu borçlu yönünden kaldırılmasına, diğer borçlu…yönünden ise itirazın reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;İhtiyati hacze itiraz edenler vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle; 16.09.2019 tarihli ara kararının HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca kaldırılarak, ihtiyati hacize itirazın Dairemizce karara bağlanmasına, bu doğrultuda; 1-Borçlu …Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi yönünden ihtiyati hacize itirazın kabulü ile İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/267 D. İş sayılı 19.03.2019 tarihi ihtiyati haciz kararının bu borçlu yönünden kaldırılmasına, 2-İİK’nın 265. maddesi uyarınca, borçlu … yönünden ihtiyati hacze vaki itirazın reddine, 3-İtiraz eden tarafça yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 44,40 TL istinaf harcının talep halinde itiraz edene iadesine, 4-İtiraz eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf harç gideri ile 31,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 152,80 TL istinaf giderinin alacaklıdan tahsili ile itiraz edene verilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/12/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.