Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2539 E. 2019/1805 K. 31.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2539
KARAR NO : 2019/1805
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18.09.2019 ara karar tarihi
NUMARASI : 2019/70 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında, ihtiyat haciz talebinin reddine ilişkin verilen ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilİ şirket ile davalı şirket arasında 20.07.2018 tarihinde “Distribütörlük Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkil şirketin, davalı şirketin üreteceği koku ürünlerinin sözleşmede yer alan Avrupa ülkelerinde distribütörlüğünü yapmayı taahhüt etmiş olduğunu, müvekkili şirketin davalı tarafa toplamda 116.875 Euro ödeme yapmış olduğunu, ancak davalı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmediğini, noter kanalıyla gönderilen ihtarnameye rağmen ödemede bulunmaması nedeniyle İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü …. E. sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, taraflar arasındaki arabuluculuk görüşmesi neticesi anlaşma sağlanamadığını, davalının sözleşme bedelinin yarısı olan meblağı aldıktan sonra kendisinin talep ettiği model ürünün numunesini göndermediğini belirterek, öncelikle davalı/borçlunun mal kaçırma tehlikesi olduğundan, alacağa yeter miktardaki mevduata, menkul ve/veya gayrimenkul malların üzerine ihtiyati haciz konulmasına, İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, %20 oranındaki icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 18.09.2019 tarihli ara kararında; “…Taraflar arasındaki uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden ve somut olayda İİK 257 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşullar gerçekleşmediğinden, ihtiyati haciz isteminin bu aşamada reddine…” karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarlamış, arabuluculuk görüşmesinde borcu kabul etmesine rağmen “gerekirse dükkanı kapatırım yine de bu borcu ödemem” diyen davalı şirketin mal kaçırmak amacında olduğunu, yaklaşık ispat için yeterli olan taraflar arasındaki yazışma dökümlerini 06.10.2019 tarihinde ibraz ettiklerini, bu nedenle ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin 18.09.2019 tarihli ara kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, itirazın iptali davası içinde, İİK’nın 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince talebin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257. maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Somut olayda, ihtiyati haciz talep eden vekilince sunulan Distribütörlük sözleşmesinde talep edenin ”distribütör”, karşı tarafın ise ”üretici” konumunda olduğu görülmektedir. Talep eden tarafından dosyaya ibraz edilen e-mail çıktıları gözönüne alındığında, bunların İİK’nın 257/1 ve 258. maddeleri uyarınca alacağın varlığı açısından yaklaşık ispat ölçüsünde delil olarak kabulü mümkün olmadığından, somut olayda ihtiyati haciz koşullarının mevcut bulunmadığı anlaşılmaktadır.Tüm bu açıklamalara göre, ilk derece mahkemesince ihtiyati haczin reddine dair karar isabetli olup, alacaklı vekilinin istinaf sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden, HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 258/son maddesi uyarınca istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/son maddeleri uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 31.12.2019