Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2510 E. 2020/493 K. 04.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2510
KARAR NO : 2020/493
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2019
NUMARASI : 2019/71E. 2019/701K.
DAVANIN KONUSU: Zayi Nedeniyle Çek İptali
Taraflar arasında görülen kıymetli evrak iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle reddine ilişkin verilen hükme karşı davacı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkilinin, grup Şirketi olan diğer firmalarla birlikte muhasebesinin tutulduğu adreste 01.02.2018 Perşembe günü ve 02.02.2018 Cuma günü hırsızlık suçu işlenmiş olduğunu, çalınanlar arasında, Türk Lirası ve döviz cinsinden nakit para ve boş çek defterleri, kaşelenmiş imzalanmış ancak lehtarlarına henüz teslim edilmemiş 4 adet çekin de bulunduğunu, soruşturmanın İstanbul Cumhuriyet Savcılığının 2018/47123 Soruşturma nolu dosyasında halen devam ettiğini, 4 adet çekle ilgili İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde 2018/130 E. sayı ile çek iptal davası açıldığını, talebin kabul edildiğini ve dosyanın kesinleşmiş olduğunu, grup şirketlerinin, kendi müşterilerine ulaştırmak istedikleri cek dahil birtakım evrak hususunda, davacı müvekkilin çalışanlarını kullandığını, müvekkilinin çalınan çek tutarlarını EFT yolu ile ödemiş olduğunu belirterek, dilekçede bilgileri verilen çeklerin karşılıklarının sair üçüncü kişilere ödenmemesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama sonunda anılan çeklerin zavi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin kararında; “Dosya kapsamına göre yapılan değerlendirmede; Dava konusu çeklerin lehtarları, … San. Tic. Ltd. Şti., …San. Tic. Ltd. Şti.,… San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ve … San. Tic A.Ş’ dir. Davacı şirkete bu lehtarlar tarafından 788/1 maddesi uyarınca yapılmış bir ciro ve teslim bulunmadığından hamil olarak kabulü de mümkün değildir. TTK 651. ve 757.maddeleri uyarınca davacının yetkili hamil olmadığı, kıymetli evrakın iptalini isteme hakkı hamile ait olduğundan, davacının dava açma (aktif husumet) ehliyeti, hakkı bulunmamaktır. Bu nedenler ile 6100 sayılı HMK nun 114/e ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine… ” karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; önceki beyanlarını tekrarla, çeklerin lehdarı olan dava dışı üçüncü şirketlerin bu çekleri hiçbir zaman teslim almadıklarını, hırsızlığın yaşandığı adreste bulunan çelik kasanın, müvekkili …. ’nın da kullanımında olduğunu, söz konusu çeklerin keşidecisi … A.Ş. tarafından düzenlenip imza edildikten sonra lehtarlarına teslim edilmek üzere hamil müvekkili … ’ya teslim edildiğini, müvekkili … ile grup şirketi … arasında muhasabe tek elden yürütüldüğünden çek teslim bordrosu düzenlenmediğini, çeklerin keşidecisi olan … A.Ş.’nin bu davayı ikame etme ehliyeti bulunmadığını, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve talebin kabulü ile çeklerin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 818/1.(s) maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 757 vd maddeleri uyarınca açılmış zayi nedeniyle çek iptali davasıdır.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, davacı vekili tarafından ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’ nın 757 vd. maddelerinde yer alan kambiyo senedinin zayi nedeni ile iptal davası, iradesi dışında kambiyo senedi elinden çıkan kişiye, hakkın senetsiz olarak ileri sürülmesi veya borçludan yeni bir senet düzenlenmesini isteyebilme imkanı verir (TTK m. 651-652) TTK’nın 759. maddesi uyarınca, iptal isteminde bulunan kişi, çek elinde iken zayi olduğunu inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak, çekin bir suretini ibraz etmek yahut da çekin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür. Esasen hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu tür davalarda, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu konusunda, mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunulmasını yeterli saymak gereklidir. Aksinin kabulü ile davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi nedeniyle çek iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir. Kaldı ki, dava sırasında yapılacak olan ilanlar sonucunda, hak sahipleri varsa ortaya çıkabilecek ve kendilerine karşı istirdat davası açılabilecek, ya da hak sahipleri tarafından hasımlı olarak açılacak bir dava ile çek iptali kararının iptali talep edilebilecektir. Dolayısıyla mahkemeyi tereddüde sevk eden hususlar, esasen anılan davalarda tartışılacaktır. Çek iptal işlemleri öncelikle mahkemeye bir dilekçe verilmesi ile başlamaktadır.İptal ve ödemeden men talebinde bulunan kişi, zayi olan çekin zilyedi olduğunu gösterir delillerini mahkemeye sunmalıdır. Örneğin çekin önü ve arkasının yer aldığı bir fotokopisi önemli bir ispat aracıdır. Çek fotokopisinin bulunmaması halinde ise çek bedeli, muhatap banka ticari ünvanı, ödeme yeri, keşide yeri, keşide tarihi ve keşidecinin adının iptal talepli dilekçede gösterilmesi gerekir.Somut olayda davacı tarafından, dava konusu çeklerin kaybedildiği ileri sürülmüş ve anılan çeklerin ön yüzünün fotokopisi ve suç duyurusunda bulunulduğu ileri sürülerek buna ilişkin savcılık dosya numarası bildirilmiştir. Söz konusu çek fotokopileri incelendiğinde, keşidecinin ….. A.Ş., lehtarların dava dışı farklı şirketler olduğu görülmektedir. Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde …. A.Ş. ile müvekkili ….. A.Ş. arasında organik bağ iddiasında bulunmuş ise de dosya içerisinde bu iddiayı ispata yarar bilgi ve belge sunmamış olduğu görülmektedir. Bu durum karşısında davacı meşru hamil olduğunu ispatlayamadığından ilk derece mahkemesince verilen karar isabetli olduğundan, davacının istinaf başvurusunun esastan reddi reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 04.06.2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.