Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2509 E. 2019/1689 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2509
KARAR NO : 2019/1689
KARAR TARİHİ: 25/12/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/06/2019
NUMARASI : 2019/926 D.iş-2019/926 K.
TALEP KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itirazın incelenmesi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın kabulüne yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati haciz isteyen (karşı taraf) vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP İhtiyati haciz isteyen vekili, borç nedeniyle müvekkiline tevdi olunan 27.07.2012 tanzim ve 03.04.2018 vade tarihli 5.000.000 TL; 27.07.2012 tanzim ve 03.04.2018 vade tarihli 2.000.000 TL ve 03.02.2014 tanzim ve 03.04.2018 vade tarihli 2.000.000 TL bedelli senetlerin vadesinde ödenmediğini, prottestoya uğradığını ileri sürerek 9.000.000 TL alacak için borçlular hakkında ihtiyati hacze karar verilmesini istemiş, ilk derece mahkemesince talep uygun olarak teminat mukabilinde ihtiyati hacze karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlu … AŞ vekili, müvekkilinin senetlerde lehtar ciranta olduğunu, senetlerden doğan alacak hakkının senetlerin protesto tarihinden itibaren 1 yıl içinde kullanılmadığından zamanaşımına uğradığını, ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını belirterek ihtiyati hacze itiraz etmiştir. Alacaklı banka vekilinin itiraza cevap dilekçesinde özetle; itiraz eden borçlu şirketle ile müvekkil banka arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında kredi kullandırıldığını, borçlu şirketin talebe konu senetleri kredi borcuna mahsup edilmek üzere müvekkili bankaya temlik cirosuyla temlik ettiğini, itiraz nedenlerinin İİK.265. maddesinde sınırlı sayılan nedenlerden olmadığı belirterek itirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan duruşma sonucunda, TTK’nun 778/1-h maddesi göndermesi ile davaya konu uygulanan 749.Maddesine göre ihtiyati hacze itiraz eden zamanaşımı yönünden bu maddenin 2. Fıkrasında belirtildiği gibi “hamilin, cirantalarla düzenleyene karşı ileri süreceği istemler süresinde çekilen protesto tarihinden veya senette “gidersiz iade olunacaktır” kaydı varsa vadenin dolduğu tarihten itibaren 1 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” düzenlemesi göz önüne alındığında, talebe konu her 3 senet için ödememe protestosunun 05/04/2018 tarihinde çekildiği, ihtiyati haciz isteminin ise 18/06/2019 tarihinde yapıldığı, bu nedenle itiraz eden şirket yönünden zamanaşımının gerçekleştiği gerekçesiyle ihtiyati hacize vaki itirazın itiraz eden borçlu hakkında mahkemece verilen 25/06/2019 tarihli ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.Bu karara karşı talep eden/alacaklı banka vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Talep eden/alacaklı banka vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; borçlunun itirazlarının İİK 265. maddesinde sayılı tahdidi itiraz sebeplerinden olmadığını, ihtiyati haciz kararının alınabilmesi alacağın varlığının yaklaşık ispat koşullarında ileri sürülmesinin yeterli olduğunu, müvekkili bankanın dava konusu senet ile ilgili tüm alacakları tüm borçlular yönünden devam ettiğini, talebe konusu senetlerin borçlu şirketin kredi borçlarına mahsup olmak üzere temlik cirosu ile iktisap edildiğini, borçlu tarafın zamanaşımına yönelik iddialarını hiçbir şekilde kabul etmemekle birlikte TTK 749.maddesi kapsamında poliçeden doğan istemler 3 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Talep, kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, talep kabul edilerek ihtiyati hacze karar verilmiştir. İtiraz eden borçlu şirket vekili, müvekkili lehtar ciranta bakımından senetlerin zamanaşımına uğradığını, ihtiyati haciz koşullarının bulunmadığını belirterek ihtiyati hacze itiraz etmiş, ilk derece mahkemesince usulünce yapılan duruşma sonucunda, talebe konu senetlerin itiraz eden borçlu şirket yönünden zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle itirazın kabulüne karar verilmiştir. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Talebe konu senetlerin keşidecileri, …, …, …, … ve …, lehtarı ise ….San.AŞ olup, onun cirosuyla alacaklı bankanın senetlerin hamili olduğu ve senettlere ilişkin keşide edilen protesto evraklarının dosyaya sunulmuş olduğu görülmüştür.İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat verecek şekilde ispat etmek durumundadır. Somut olayda, talebe konu senetlerin lehtar ciranta ….AŞ yönünden zamanaşımına uğramış ise de, yargıtayın yerleşik uygulamaları gereği zamanaşımına uğradığından yazılı delil başlangıcı niteliğinde olan senede dayalı alacak nedeniyle ihtiyati haciz isteminde, alacağın varlığının yaklaşık ispat ölçüsünde belirlenebilmesi mümkündür. Bu durumda, ispat yükü üzerinde olan alacaklı banka, borçlu şirket ile aralarındaki temel ilişkiyi ve alacağın varlığını yaklaşık ispatla yükümlüdür. Bu bağlamda alacaklı bankaca, talebe konu senetlerin borçlu şirkete kullandırılan kredi borcuna karşılık alındığı belirtilmiş, buna ilişkin genel kredi sözleşmeleri dosyaya sunulmuş ise de, dosya kapsamı itibariyle alacağın varlığı ve miktarı konusunda yaklaşık ispatın oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu nedenlerle, İİK.258/1 maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel para alacağının varlığı konusunda mahkemeye kanaat verecek delil mevcut olmadığından, bu nedenlerle borçlu şirketin yaptığı ihtiyati hacze vaki itirazının kabulünde isabetsizlik bulunmamaktadır.Bu sebeple ilk derece mahkemesince verilen red kararı yerinde olup talep edenin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Talep eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına,3-Talep eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 25/12/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.