Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2505 E. 2020/494 K. 04.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2505
KARAR NO: 2020/494
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2019
NUMARASI: 2019/144 E.2019/290K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle mahkemenin yetkisizliğine ilişkin verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkilinin karşı tarafa dondurma satışı yapmış olduğunu, fatura bedellerini ödemeyen borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile fatura alacağına dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından süresi içerisinde itiraz edildiğini, arabuluculuk başvurusu yapılmış olup hak düşürücü süre geçmeden ve zamanaşımı süresi gözetilerek davanın açıldığını, alacaklının ikametgahının bulunduğu yer olan İstanbul Mahkemelerinin de yetkili olduğunu, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığından açık hesap ilişkisi içerisinde ve vadesinde ödeme şeklinde çalıştıklarını, davalının hakkında başlatılan ilamsız icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile toplam 703.084,42 TL alacak yönünden icra takibinin devamına, takip tarihinden itibaren reeskont faiz işletilmesine, davalı-borçlunun alacağın %20’ından aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; Talep konusu alacağa ilişkin olarak zamanaşımı definde ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılmış olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 10/b. maddesinde; ”Taraflar arasında doğacak her türlü anlaşmazlıkta Konya Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.” hükmüne yer verilmiş olduğunu, tarafların sürekli ticari ilişki içerisinde olduklarını, kesin hesap mutabakatı yapılmadan alacağın muaccel hale gelmediğini, icra takibi yapılmadan önce mal iadelerinin gerçekleştiğini, taraflar arasında kesilmiş ve kesinleşmiş bir cari hesap olmadığından dava tarihi itibariyle alacak talebinde bulunamayacağını, müvekkilin takipten önce temerrüde düşürülmemiş olduğunu belirterek, davanın reddine, %20 oranında kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline, tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Tüm dosya kapsamı birlikte değelendiriğilden, taraflar arasında imzalan tedarikçi sözleşmesinin 10/b. Maddesinde ‘Taraflar arasında doğacak her türlü anlaşmazlıkta Konya Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir” hükmü yer verildiği görüldüğünden; davacı vekili tarafından mahkememize açılan dava yönünden mahkememiz yetkisiz olmakla, Mahkememizin yetkisizliğine, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, yetkili ve görevli mahkemenin Konya Asliye Ticaret Mahkemeleri olması nedeniyle dava dosyasının yetkili ve görevli Konya Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine ve Mahkememizin yetkisizliğine, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine,… ” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı incelemek suretiyle yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunup bulunmadığını saptaması ve daha sonra da kendisinin yetkili olup olmadığını belirlemesi gerektiğini, ilk derece mahkemesi kararının bu nedenle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, icra dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Davacı, davalı aleyhine başlatılan icra takibine haksız itiraz nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, İİK’nın 67. maddesi uyarınca itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince, yukarıda gösterilen gerekçeyle yetkisizlik kararı verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Mahkemece, yetkili ve görevli mahkemenin Konya Asliye Ticaret Mahkemeleri olması sebebiyle dava dosyasının yetkili ve görevli Konya Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine ve mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstanbul …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında borçlu vekilinin açıkça icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği ve sözleşmedeki yetki şartına göre müvekkili şirketin ikametgahı olan Konya İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu bildirdiği görülmektedir. Davalı vekili süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde hem icra müdürlüğünün hem de mahkemenin yetkisine itiraz ederek taraflar arasındaki ihtilafta yetkili icra müdürlüğü ve mahkemelerin Konya icra müdürlüğü ve mahkemelerinin yetkili olduğunu açıkça belirtmiştir. Buna rağmen ilk derece mahkemesince mahkemenin yetkisine ilişkin değerlendirme yapılmış ancak icra dairesinin yetkisine yönelik olarak herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. İtirazın iptali davalarında, icra dairesinin yetkisine itiraz halinde, yetkili icra dairesinden ödeme emri tebliğ edilmiş olması dava şartı olup, mahkemenin yetkisinden önce dava şartı niteliğindeki icra dairesinin yetkisinin incelenmesi gerekir. Bu uygulama, Yargıtayın yerleşik içtihadıyla usul ekonomisi ilkesinin bir sonucu olarak geliştirilmiştir. İlk derece mahkemesince, dava koşulu niteliğindeki icra dairesinin yetkisine vaki itiraz değerlendirilmeden, mahkemenin yetkisine karar verilmesi dava şartlarına aykırı olmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak dava dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülüp karara bağlanması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Yapılan kanun yolu masraflarının ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 04.06.2020 tarihinde oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.