Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2464 E. 2020/67 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2464
KARAR NO: 2020/67
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16.10.2019 tarihli ara karar
NUMARASI: 2015/1177
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’in müvekkili şirket adına işlem yapmaya yetkili olmayan kişilerin imzasıyla hissesini devrettiğini, söz konusu devrin yetkisiz kişilerce gerçekleştirildiğini belirterek, hisse satın alma bedeli olarak müvekkilinin mal varlığından çıkan 26.000.000,00 TL’nin şimdilik 15.000,00 TL’lik kısmının faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, söz konusu hukuka aykırı işlemden davalıların organize şekilde ve iş birliği içerisinde sorumlu olduğundan, müvekkilinin haklarının muhafazası için tüm davalıların mal varlıkları üzerine üçüncü kişilere devrini önleyecek şekilde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılardan … vekili cevap dilekçesiyle; müvekkili ile davacı arasında hisse hisse satım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye o dönemin yönetim kurulu üyelerinin onay verdiğini, Hazinenin davacı şirket yönetimine üye atama ve ruhsat iptali işlemine karşı davalılardan … Holding A.Ş.’nin iptal istemiyle idari yargıda dava açtığını, taraflar arasındaki hisse satım akdinin geçerli olduğunu, davacı taraftan eksik yatırılan harcın ikmali ile Ankara 9. İdare Mahkemesinin 2015/2534 E. ve İstanbul C, Başsavcılığının 2015/108390 soruşturma nolu dosyalarının eldeki dava dosyası açısından bekletici mesele yapılmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalılardan … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK’nın 107. maddesi anlamında belirsiz alacak davasının yasal koşullarının bulunmadığını, eksik harcın davacı tarafça ikmal edilmesinin gerektiğini, hazinenin davacı şirket yönetimine üye atama ve ruhsat iptali işlemine karşı idari yargıda dava açıldığını, Ankara 9. İdare Mahkemesinin 2015/2534 E. Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, dava konusu taleple ilgisi olmaması nedeniyle 1 ve 2 nolu davalı müvekkiller açısından açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalılardan … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın talep ettiği alacağının likit ve belirlenebilir olmasına rağmen kısmi dava açıldığını, davacı tarafın davaya konu hisse bedellerinin 26.000.000 TL bedelle alım satıma konu olduğunun SPK ve Banka kayıtları ile açık olduğunu, harcın bu miktar üzerinden yatırılması için davacıya kesin süre verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin davacı tarafın geçersizliğini istediği işlemin bir tarafı olmadığını, resmi tüzel kişiliği haiz üçüncü kişi konumunda olduğunu, müvekkili şirketin sorumlu tutulması için davacı tarafça hiçbir iddia ve delil sunulmadığını, iddianın genişletilmesine muvafakatlarının olmadığını beyanla, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 19/01/2017 tarihli ara kararında özetle; İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/2060 Esas sayılı dosyası içeriği nazara alındığında yaklaşık ispat kuralı doğrultusunda yasal koşulları oluştuğu anlaşılmakla davalı … yönünden tedbir istemi kısmen kabul edilmiş, %15 teminat karşılığında ve her bir şirket yönünden 5.000.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla davalı …’in var ise … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş. … A.Ş., … Holding A.Ş.’deki hisselerinin üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş, diğer davalılar yönünden ise dava konusu işlemin tarafı olmadıkları ve talebin yargılama gerektirdiğinden bahisle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı itiraz üzerine verilen 10/05/2018 tarihli ek ara kararla; önceden verilmiş olan 19/01/2017 tarihli ara kararındaki ” her bir şirket yönünden 5.000.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla ” ibaresinin değiştirilerek her bir şirket yönünden 4.333.333,33 TL olmak üzere toplam 26.000.000,00 TL ile sınırlı kalmak kaydıyla şeklinde düzeltilerek tedbir kararı verilmiş, bu karar istinaf incelemesine konu edilmiş, Dairemizin 20.09.2018 tarih, 2018/1140 E., 2018/863 K. Sayılı ilamıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Davacı vekili 15/10/2019 tarihli dilekçesinde; müvekkili adına kayıtlı 10.000.000 Lot Euhol (… Holding A.Ş.) hisse senetlerinin üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı bulunmadığından haciz vs. işlemleri nedeniyle söz konusu hisselerin üçüncü kişilere devredilmesi ve dolayısıyla davanın seyrinin etkilenmesi riskinin mevcut olduğunu, dava konusu hisse senetlerinin halihazırda … A.Ş.’de bulunan … numaralı yatırım hesabında muhafaza edildiğini, her ne kadar hisseler müvekkilinin fiilen üzerinde gözükmekte ise de hisseler üzerinde tasarruf niyetinin bulunmamakta olup yalnızca dava sonunda verilecek karara kadar hisseleri muhafaza ettiğini, müvekkili firmanın borçları nedeniyle haciz işlemi başlatılarak dava konusu lotların satışının talep edildiğini beyan ederek; 10.000.000 LOT EUHOL hisse senetleri üzerine üçüncü kişilere devir ve satışının önlenmesi amacıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ Derece Mahkemesi, istinafa konu 16.10.2019 tarihli ara kararında; ”…Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, davanın vasıf ve mahiyeti nazara alındığında her ne kadar davacı vekili dava konusu 10.000.000 LOT EUHOL hissesinin 3.kişilere devir ve temlikinin ihtiyati tedbiren önlenmesi talebinde bulunmuş ise de; anılı hisseler davacı yedinde olup, elinde bulunan hisselerin muhafazasına yönelik tedbir talebinin HMK 389. ve müteakip maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir hükümlerine uygun bir talep olmadığı, davacının kendi mal varlığının(davanın konusunu dahi teşkil etse) korunmasına yönelik talebinin takip hukuku meselesi olup, ihtiyati tedbir talebinin konusu oluşturmayacağı, ayrıca davanın tarafı olmayan 3. kişilerin haklarını etkileyecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden yerinde görülmeyen ihtiyati tedbir talebinin reddine…” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; önceki beyanlarını tekrarlamış, müvekkili şirketin hesabından yetkisiz kişilerce 26.000.000 TL tutarında bir hisse alımının gerçekleştirilmiş olduğunu, dosyada bulunan 10.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda, İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/260 E. sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda ve dosyada mübrez SPK raporunda da sözkonusu işlemin yetkisiz kişilerce yapıldığının belirlenmiş olduğunu, Her ne kadar hisselerin görünürde müvekkili şirket üzerinde olsa da işbu davanın müvekkili şirketin rızası dışında yapılan söz konusu hisse devir işleminin geçersizliğinin tespiti ve hisseler karşılığı ödenen bedellerin davalılardan tahsili talebiyle ikame edildiğini, hisse devir işleminin geçersizliğine karar verilmesi halinde dava konusu hisselerin müvekkili şirketin iradesi dışında idari kurum ve/veya mahkeme kararıyla satılarak paraya çevrilmesi halinde hakkın elde edilmesinin tamamen imkansız hale geleceğini belirterek, İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.10.2019 tarihli 2015/1177 E. sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile dava konusu olan hali hazırda … A.Ş. nezdindeki … numaralı yatırım hesabında muhafaza edilen 10.000.000 LOT EUHOL hisse senetleri üzerine üçüncü kişilere devir, satış ve temlikinin önlenmesi amacıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, dava içinde HMK’nın 389 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Davacı şirket ortağının yetkisiz kişilerin imzasıyla hissesini devretmiş olmasından bahisle geçersiz hisse devrinden ötürü karşı tarafın sebepsiz zenginleştiği miktarın şirkete geri ödenmesi talepli eda davası açmış, dava içerisinde şirkete ait hisse senetlerinin üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir talep etmiştir. İlk derece mahkemesince talep reddedilmiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. ” Somut olayda, dava alacak isteminden ibaret olup, dava konusu olmayan davacının hali hazirda uhdesinde bulunan şirket hisselerinin devrinin tedbiren önlenmesi amacıyla hisseler üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edilmektedir. Davacının kendisine ait hisseler yargılamanın konusunu oluşturmamakla birlikte davacının tek taraflı alacağı kararla hisseler üzerinde her türlü tasarrufta bulunabileceği anlaşılmakla birlikte, mevzuat uyarınca bu yönde hukuki imkanlara sahip davacının hisselerinin temliki tasarrufa konu edilmemesine ilişkin tedbir istemekte hukuken korunmaya değer bir yararının bulunmadığı da ortadadır. Bahsi geçen sebeplerle ilk derece mahkemesinin red kararı yerinde olduğundan, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 30.01.2020 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: İİK’nın 258/son ve HMK’nın 362/1.f maddeleri uyarınca karar kesindir.