Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2455 E. 2019/1734 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2455
KARAR NO : 2019/1734
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2019/894 D. İş Esas – 2019/898 Karar
KARAR TARİHİ: 14/06/2019
TALEP: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati haciz kararı verildiği, borçlu vekilince itiraz edilmesi üzerine, borçlu yönünden ihtiyati hacze itirazın yetki yönünden kaldırılmasına dair karar verildiği, bu karara karşı borçlu vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Alacaklı vekili vekili ihtiyati haciz talep dilekçesinde özetle; borçlu … tarafından müvekkiline verilen 25/01/2019 vadeli, 3.126.000,00 TL ( 540.000 USD) bedelli, bir adet senedin vadesinde ödenmediğini, borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan, mahkemece uygun görülecek teminat karşılığı, borçlunun, borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini istemiştir.İlk derece mahkemesince 14/06/2019 tarihli kararla, alacaklının borçludan alacağı olan 3.126.000,00 TL’nin temini bakımından vaki isteği İcra İflas Kanununun 257. maddesinin 1.fıkrasına uygun bulunmuş, alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer taraflarla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı kafi teminat (%15) mukabilinde adı geçen borçlu …’ın yukarıda gösterilen malları ile alacaklarının, İcra ve İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde, ihtiyaten haczine karar verilmiştir. Bu karara karşı borçlu vekili tarafından itiraz edilmiştir.Borçlu vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati hacze dayanak gösterilen senedin taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında teminat olarak karşı tarafa verildiğini, yani dava konusu senedin borç senedi değil teminat senedi olduğunu, yapılan sözleşmenin içerik itibariyle bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olmakla birlikte yasanın öngördüğü resmi şekil şartına uyulmadan yapıldığı için hukuken geçersiz bir sözleşme olduğunu, bonoda, yetki sözleşmesi şartının tacirler için geçerli olduğunu, müvekkilinin tacir vasfını haiz olmadığını belirterek, usul ve esasa ilişkin itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı olarak verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince, itiraz üzerine yapılan murafaa sonucunda verilen ve istinaf başvurusuna konu edilen 03/09/2019 tarihli, 2019/894 D. İş Esas sayılı ek kararında; “…ihtiyati haciz kararının dayanağı bononun Türk Ticaret Kanunun 776. maddesinin aradığı unsurları içermesi, itiraz edenin iddia ettiği gibi teminat senedi niteliğinde olduğu yönünde senet metninde her hangi bir ibarenin olmaması, senedin hukuki mahiyyetinin ne olduğunun(teminat senedi) yargılamayı gerektirmesi sebebiyle itiraz edenin bu yönde ki itirazının yerinde olmadığı, yine Türk Ticaret Kanunun 776 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan senet sebebiyle ihtiyati hacze karar vermekte mahkememizin görevli olması nedeniyle itiraz edenin bu yönde ki itirazının da yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.İtiraz edenin mahkememizin yetkisine yaptığı itiraza ilişkin yapılan değerlendirme de dosya arsına temin olunan İstanbul 5.İcra Hukuk Mahkemesinin kararı içeriğine göre, takip borçlusunun icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazın takip alacaklısı (lehine ihtiyati haciz kararı verilen) tarafından kabul edildiği ve icra takip dosyasının Küçükçekmece İcra Dairesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmakla, itiraz edenin mahkememizin yetkisine yaptığı itiraz da haklı olduğu…” gerekçesiyle, ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın yetki yönünden kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.Bu karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacize itiraz eden borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle;Mahkemenin ihtiyati haciz kararının sadece yetki yönünden kaldırılmasına ilişkin karar verdiğini, ihtiyati hacze dayanak gösterilen senedin teminat senedi olduğu yönündeki itirazlarının kabul edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati hacze konu edilen senedin, sözleşme içeriği incelendiği zaman görüleceği üzere, teminat senedi olduğunun açıkça belli olduğunu, bu hususun gözardı edilmesinin hak kaybına yol açtığını, ihtiyati hacze dayanak gösterilen senedin taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında teminat olarak karşı tarafa verildiğini, yani dava konusu senedin borç senedi değil teminat senedi olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında müvekkili tarafından teminat senedi olarak düzenlenip karşı tarafa verildiğini, yapılan sözleşme içerik itibari ile bir gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi olmakla birlikte yasanın öngördüğü resmi şekil şartına uyulmadan yapıldığı için hukuken geçersiz bir sözleşme olduğunu, müvekkiline taşınmaz devrinin gerçekleşmediğini, devri gerçekleşmeyen bir taşınmazın bedelinin müvekkilinden talep edilmesinin hukuken mümkün olmayacağını, karşı tarafın hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmemdiğini, buna karşın müvekkilinin teminat olarak verdiği senet için ihtiyati haciz kararı aldırarak müvekkilinin tüm malvarlığına haciz koydurduğunu, devredilmeyen bir taşınmaz için teminat senedini işleme koymanın, karşı tarafın kötüniyetli hareket ettiğinin açık kanıtı olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkemesi ek kararının bu yönden hukuka aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının, senedin teminat senendi olarak kabul edilememesine ilişkin kısım yönünden kaldırılmasına, bu itirazlarının da kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, ihtiyati hacze itirazın kabulüne dair kararın, İİK’nın 265/son maddesi uyarınca istinafına ilişkindir.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Alacaklı yanca bonaya dayalı ihtiyati haciz talep edilmiş, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararına borçlu vekilince yöneltilen itiraz üzerine murafaalı yapılan inceleme sonucu yazılı gerekçe ile yetki itirazının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. İtiraz eden borçlu vekilince bononun aynı zamanda teminat bonosu olduğuna dair itirazın da kabulü gerekirken, bu yöndeki itirazın mahkeme gerekçesinde yerinde görülmediğinin belirtilmesinin ve yalnızca yetki itirazı kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesinin yerinde olmadığı ileri sürülerek karar istinaf edilmiştir.İİK’nın 265/1. maddesi uyarınca; borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığ sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda borçlunun ihtiyati haciz kararına karşı yönelttiği yetki itirazı, senedin teminat senedi olduğuna dair itirazları üzerine, mahkemece murafaalı yapılan inceleme sonucu yetki itirazının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırıldığı da gözetildiğinde, bononun teminat olduğu iddiası İİK’nın 265.maddesi kapsamında sınırlı sebepler bağlamında incelenemeyeceğinden, borçlu vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İtiraz eden … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca esastan reddine, 2- İtiraz eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3- İtiraz eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 30/12/2019