Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2437 E. 2022/1269 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2437
KARAR NO: 2022/1269
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/07/2019
NUMARASI: 2015/475 E. – 2019/377 K.
DAVANIN KONUSU: İtrazın İptali (Banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan)
Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; dava dışı kredi borçlusu … ve … A.Ş ile müvekkili bankanın devirden önce … A.Ş Topçular Rami Şubesi ile aralarında imzalanan genel kredi sözleşmeleri ile kredi kullandırıldığını, davalı borçlunun ise genel kredi taahhütnamesinin müşterek borçlu ve müteselsil kefili sıfatıyla imzaladığından borcun kefili olduğu meblağ ve ferilerinden ayrıca sorumlu olduğunu, borçluların taraflarına düşen edimleri yerine getirmemesi nedeniyle kredi hesabının Beşiktaş …Noterliğinden 18.10.2006 tarihli ihtarname ile kat edildiğini, ihtarnamede tahsil edilemeyen teminat mektubu faiz, BSMV ile birlikte ferileri toplamı 16.471,75 TL nakit borç ile 32.100,00 TL meriyetteki teminat mektubunun iki gün içinde banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesinin ihtar edildiğini, ihtarnamede verilen süre içinde talebin borçlular tarafından yerine getirilmediği gibi ödenmediğini, bunun üzerine Şişli …İcra Müdürlüğü (İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas) … Esas sayılı dosyasıyla 26.04.20074 tarihinde 24.540,19 TL teminat mektubu komisyon riski ile 32.100,00 TL gayri nakdi teminat mektubu için icra takibi başlatıldığını, teminat mektubunun muhatabı tarafından 18.12.2013 takip tarihinden sonra dava tarihinden önce 32.100,00 TL meri teminat mektubunun iade edilerek risk çıkışının gerçekleştiğini, davalı borçlunun borca karşı, zamanaşımı yetki ve asıl alacak olmak üzere itiraz ettiğini, genel kredi sözleşmesinin 53.maddesinde sözleşmeden doğacak tüm ihtilaflarda İstanbul Merkez Adliye Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındığını, yetki itirazının reddi gerektiğini, taraflar arasında yapılmış bulunan genel kredi sözleşmesinde temerrüd faiz oranlarının açıkça belirtildiğini, itirazın haksız olduğunu iddia ederek, icra takibine karşı yapılan itirazların iptali ile takibin devamına, davalıdan %40 ‘dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; dava dilekçesine karşı yazılı beyanda bulunulmamış olmakla birlikte bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinde, müvekkilinin kredi borcuna kefil olduğunu, dava konusu alacağın ise teminat mektubunun komisyon ve yıllık işletim ücretleri ve ferilerini kapsadığını, banka kayıtlarınından da anlaşılacağı üzere teminat mektubunun kullanımı ile ilgili bir kefaretinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin 242.000,00 TL’lik kredi borcuna kefil olduğunu, ancak teminat mektubu ile herhangi bir irtibat ve illiyet bağı kurmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Bankacı bilirkişi …’ten 21/07/2016, 04/04/2017 ve 14/01/2019 tarihlerinde 3 kez rapor alınmış ise de raporun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeniyle bankacı bilirkişi …’dan alınan 20/05/2019 tarihli bilirkişi raporu ile; … Topçular Rami Şubesi ile … AŞ arasında 04/06/1997 – 04/08/1997 tarihleri arasında 7 adet ve 2 tanesi bila tarihli olmak kaydıyla tabloda gösterildiği üzere toplam bedeli 242.000,00 TL miktarlı GKS’ler akdedildiği, bu sözleşmelerde davalı …’nin müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, bu sözleşmeler kapsamında kredi lehtarına kullandırılan teminat mektupları nedeniyle tahakkuk eden komisyonlardan dolayı davacının davalıdan 18.454,59 TL alacaklı bulunduğu, bu miktar alacağa ödeninceye kadar %105 temerrüt faizi ve %5 gider vergisi uygulanması gerektiği ancak taraflar arasında akdedilen GKS’lerden dolayı davalı müteselsil kefilin gayri nakdi kredilerden kaynaklanan bir kefaleti söz konusu olmadığından teminat mektubu komisyonlarından kaynaklanan alacağın davalı kefilden talep edilemeyeceği tespit edilmiştir. Tüm dosya kapsamı alınan son bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan davanın reddine ve davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Önceki beyanlarını tekrarlamış ve asıl kredi borçlusu lehine 32.200,00 TL tutarlı bir adet teminat mektubu verildiğini, teminat mektubunun iadesi ve bedelinin deposuna ve teminat mektubu devre komisyon borcundan kaynaklı nakdi alacağın tahsiline yönelik taleplerinin yerine getirilmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine açılan davanın reddedildiğini, mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporu ve kararın teminat mektubunun tespitine ilişkin hatalı olduğunu, 32.100,00 TL tutarlı teminat mektubunun 23.07.2014 tarihinde müvekkili bankaya iade edildiğini, bu sebeple teminat mektubunun itirazın iptali davasına konu edilmediğini, diğer taraftan davalı ile banka arasında imzalanmış genel kredi sözleşmelerinin kefalete ilişkin açık hükmü karşısında bilirkişinin sözleşmede gayri nakdi kredi ve teminat mektubunun deposuna ilişkin açık hüküm bulunmadığı gerekçesiyle teminat mektubunun deposunun kefilden istenemeyeceğine ilişkin tespitin akdi ve hukuki dayanağının bulunmadığı, sözleşmenin kefalet başlıklı 20.1 maddesinde bu sözleşmenin sonunda imzası bulunan kefil veya kefillerin bankaya müşterinin bu kredi sözleşmesinden ötürü veya her ne sebeple olursa olsun gerek yalnız gerek diğer kişilerle birlikte borçlandığı ve borçlanacağı tutarları bankanın müşteri lehine verdiği teminat mektubu veya diğer gayri nakdi kredilere imza bölümünde belirtilen miktara kadar müteselsil kefil olarak tekeffül edeceğinin belirtildiğini, devam eden bentlerinde ise ayrıntılara yer verildiğini, bilirkişi raporunda sözleşme hükmü ile hem davalının gayri nakdi krediye kefaletinin bulunduğunun tespit edildiğini, hem de dava konusu teminat mektubu borcu ile aynı mahiyette olmayan açık çek yaprağından kaynaklı alacağın deposu talepli kararlara ilişkin emsal ilamların rapora konu edildiğini, Yargıtay’ın emsal kararlarının dilekçe ekinde ibraz edildiğini, rapora karşı itiraz ve beyanda bulunulduğunu, bilirkişi hesaplamasıyla müvekkili banka hesaplaması arasındaki farkın davalının temerrüdünün oluştuğu tarihin icra takip tarihinden başlatılmasından kaynaklandığını, mahkemece teminat mektubu komisyon borcundan kaynaklanan nakdi alacak taleplerinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, iddia ederek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya kapsamından, dava dışı … A.Ş ile … A.Ş arasında 04.08.1997 tarihinde bankanın Topçular Şubesi ile genel kredi sözleşmesi ve ek genel kredi sözleşmesi düzenlendiği, ek kredi sözleşme miktarının 240.000,00 TL olduğu, genel kredi sözleşmesinin ise 500.000,00 TL miktarda olduğu, davalının genel kredi sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak yer aldığı, davacı banka tarafından, 27.05.1998 tarihli kredi kullanan şirket lehine dava dışı şirket adına 32.100,00 TL bedelli kesin teminat mektubu düzenlediği, banka tarafından Beşiktaş …Noterliğinde düzenlenen ihtarname ile davalı müşterek borçlu müteselsil kefile ihtarname keşide edildiği, ihtarnamede genel kredi sözleşmelerinde kefillerin kefalet limiti ve ferilerinden sorumlu olduğu, sözleşmelerden kaynaklanan edimlerin yerine getirilmediği, kredi hesaplarının 14.10.2006 tarihi itibariyle kat edildiği, meriyetteki teminat mektup bilgilerinin 27.05.1998 tarihli 32.100,00 TL olarak belirtildiği ve teminat mektubu bedelinin iki gün içerisinde faizsiz bir hesapta depo edilmesinin talep edildiği, toplam 16.471,15 TL nakit borcunun da ödenmesinin belirtildiği, davacı banka tarafından kapatılan Şişli … İcra Müdürlüğünün … Esas no’lu dosyası üzerinden 25.04.2007 tarihinde, borçlular tasfiye halinde … A.Ş ve müşterek borçlu müteselsil kefil … aleyhine 24.540,19 TL toplam alacağın tahsilde tekerrür kaydı olmamak kaydı ile 32.100,00 TL teminat mektubu tutarının banka nezdinde açılacak bir hesaba depo edilmesi, takibin devamı sırasında teminat mektuplarının tazmin edilmesi halinde takip tarihinden itibaren faiz ve vekalet ücreti tahsiline ilişkin olduğu, takip dayanağı olarak genel kredi sözleşmesi ve ihtarnameler ile hesap özetinin gösterildiği, alacaklı tarafından icra takip dosyasının yenilendiği ve İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas no’lu dosya esas numarasını aldığı, davalı borçlu tarafından icra dosyasına karşı yapılan itirazda, icra dairesinin yetkisi ile birlikte yıllar önce yetkilisi olduğu şirketin 1997’den beri faal olmadığını, alacaklı bankadan teminat mektubu alınmasının söz konusu olmadığını, bu nedenle teminat mektubu içeriğini ve muhteviyatını kabul etmediğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, alacak ve ferilerine itiraz ettiğini, davacı alacaklı vekili tarafından icra dosyasında takibin 09.04.2013 tarihinde yenilendiği, dosya numarasının … Esası aldığı, daha sonra ise dosya numarasının … Esas numarasını almış olduğu, icra dosyasında icra müdürlüğü tarafından 20.01.2015 tarihli olarak takibe konu edilen gayri nakdi alacağa ilişkin teminat mektubunun muhatap kurum tarafından 32.100,00 TL bedelli 23.07.2014 tarihinde bankaya iade edildiği, takibe nakit risk üzerinden devam edileceğinin belirtilmiş olduğu, davacı vekili tarafından takibe karşı yapılan itiraz üzerine İİK 67.maddesi gereğince yasal süre içerisinde itirazın iptali davasının açılmış olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında genel kredi sözleşmesinin varlığı, davalı gerçek kişinin kredi sözleşmesinde müştereken ve müteselsil kefil olarak yer aldığı, takip tarihinden sonra, ancak dava tarihinden önce takip konusu alacak kalemlerinden 32.100,00 TL tutarındaki teminat mektubuna dair alacak konusu mektubun, alacaklı bankaya iade edilmiş olduğu, davacı alacaklının davasını takip konusu 24.540,19 TL üzerinden açmış bulunduğu hususlarında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık konusu, davalı kefilin dava konusu teminat mektubu komisyon bedelinden sorumlu olup olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun ve mahkeme kararının usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığına yöneliktir. 21.07.2016 tarihli bilirkişi raporunda, teminat ve kefalet mektup kredilerinden ödenmeyen devre komisyonları ile ilgil olarak dava dosyasına sunulan kat ihtarname ekindeki komisyon hesaplama listesinden tespit olunan; 3 aylık devre komisyonun 18.06.2002 tarihinden başlayan dönem komisyon tutarının söz konusu komisyon dönemlerine ilişkin adi faizlerinden; 5.778,00TL, bunun %5 BSMV sinin 288,90 TL ve söz konusu komisyon dönemlerine ilişkin akdi faizlerinden; 01.01 1900-31.12.2002 arası % 100 01.01.2003-31.08.2003 arası %90 01.09.2003-31.12.2003 arası % 75 01.01.2004-31 12.2005 arası %55 01.01 2006- arası % 55 yapılan hesaplama sonucu tespit olunan 7.559.10TL faiz alacağının ve bu faiz alacağının » 5 BSMV si alan 382,96TL vergi alacağı olmak üzere toplam 5.778,00 + 288,90 + 7.659.10 + 382,96 = 14.108,96TL banka asıl alacağının bulunduğunun tespit edildiği, söz konusu kat ihtarında talep edilen toplamda 376,56TL masraf kaleminden oluşan anapara alacağının 1.891,63TL gecikme faiz ve 94 58TL faizın 4 BMSV’si olmak üzere toplam 2.362,79TL banka alacağının bulunduğunun kayıtlardan tespit edildiği, davacı bankanın 14.10.2006 kat tarihi itibariylee alacak toplamının; Teminat Mektup Komisyonundan kaynaklanan: 14.108,96 TL Masraf 2.362.79 TL Toplam 16.471.75 TL 14.10.2006 kat tarihi itibariyle banka alacağı olarak tespit edildiği, Teminat Mektup Komisyonundan kaynaklanan; 5.778,00 TL İhtarname sonrası komisyon tutarı 3.210,00 TL Masraf 3.765,80 TL Toplam 6.475,58 TL olarak bankanın asıl alacağının tespit edilmiş olduğu, hesaplamalarda söz konusu tutarın dikkate alındığı, 16.471.75TL lık banka alacak toplamından ( 5.778,00 + 376.58) = 6.154, 58TL tutarındaki asıl alacağın tenzili sonucu bakiye : 16.471.75 – 6.154,58 =10.317,17 TL takip talebinde kat tarihine kadar işlemiş banka faiz ve eklentileri olarak dikkate alındığı, . 26,04.2007 takip tarihi itibariyle davacı banka alacağının toplam 18.631,40 TL olduğu, davacı bankanın icra takip talebinde talep etmiş olduğu alacak miktarını; TOPLAM 24.540,19 TL olduğunun, tespit edildiği, 18.631,40TL den 5.908,79TL’nin fazla olduğu, yukarıda verilen inceleme ve hesaplamalar sonucunda; dava dışı kredi asıl borçlusu … San A.ş. firmasının temlik eden bankadan kullanmış olduğu, kredilerden dolayı, davalı …’nin toplamda 242.000.-TL lik Temlik eden Banka ile birleşen … Topçular/Rami Şubesi ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi ve Ek Kredi Limit Artırım Sözleşmelerinde, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunması nedeniyle davacı bankaya kefil sıfatıyla borçlu bulunduğu, davacı bankanın 26.04.2007 takip tarihi itibariyle ; davalı kefil …’den takip tarihi itibariyle istenecek alacak tutarının, 6.475,58TL asıl alacak, 1.751,10TL akdi faiz, 87,55 TL akdi faizin %5 gider vergisi ve 10.317,17TL kat tarihine kadar işlemiş faiz ve eklentileri olmak üzere toplam 18.631,40TL olarak alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacı bankanın icra takip talebinde talep etmiş olduğu alacak miktarının; toplam 25.540,19TL’nin tespitleri olan 18.631,40TL den 5.908,79 TL’nin fazla olduğu, 26.04.2007 takip tarihinden sonra borç tamamen ödeninceye kadar davalı-kefilden 6.475,58TL asıl alacak tutarı üzerinden, tespit olan ve davacı banka icra takip talebi ile de uygunluk arz eden % 105 temerrüt faizi ile bunun % 5 BMSV sinin istenebileceği, dava dışı kredi asıl borçlusu … San A.ş. firması lehine – Samsun Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Teşekkül Başkanlığına hitaben, 27.05.1998 tarihinde verilen 32.100,00TL tutarındaki kati ve süresiz teminat mektubunun takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce 18.12.2013 tarihinde iade edilerek risk çıkışının gerçekleştiği ve depo talebine konu mektup riskinin kalmadığının tespit olunduğu, tarafların masraf, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin mahkemenin takdirleri içinde kaldığı belirtilmiştir. Davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz ederek, itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasını aksi taktirde bankanın uygulamış olduğu komisyon oranının uygun olduğu ve davanın talepleri gibi kabulüne karar verilmesini istemiştir. 04.04.2017 tarihli ek bilirkişi raporunda; davacı bankanın 26.04.2007 takip tarihi itibariyle 6.569,07 TL asıl alacak %115 temerrüd faiz oranında hesaplanan 3.218,84 TL temerrüd faizi, 160.94 TL temerrüd faizinin %5 gider vergisi ve 10.317,17 TL kat tarihine kadar işlemiş faiz eklentileri olmak üzere toplam 20.266,02 TL olarak alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının takip konusu yapmış olduğu toplam 25.540,19 TL’nin tespit etmiş oldukları 20.266,02 TL’den 4.274,17 TL fazla olduğu, takip tarihinden sonra borcun tamamen ödenmesine kadar davalı kefilden 6.569,07 TL asıl alacak tutarı üzerinden %115 temerrüd faizi ile bunun %5 BSMV’sinin istenebileceği belirtilmiştir. 14.01.2019 tarihli bilirkişi ikinci ek raporunda; sonuç olarak davacı bankanın takip tarihinde talep etmiş olduğu alacak miktarının toplam 25.540,19 TL’nin tespit edilen 20.767,547 TL’den 3.772,44 TL’nin fazla olduğu belirtilmiştir. 20.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı bankanın davalı kefilden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibariyle 9.227.30 TL asıl alacak talebinde bulunabileceği, takip tarihinden başlamak üzere 9.227,30 TL asıl alacağın tamamen ödeninceye kadar yıllık % 105,00 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği, daha önceki bilirkişi raporları ile aradaki farkın sebebinin daha önceki bilirkişinin ihtarname rakamındaki tutarı hesaplamada dikkate almasından kaynaklandığı, davacı bankanın davalı kefillerden teminat mektubu depo talebinde bulunamayacağı, kabul edilmemesi halinde 32.100,00 TL teminat mektubu depo talebinde bulunabileceği, ancak davacının % 4 lük komısyon talebinin kabul edilmesi halinde ise yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın davalı kefıllerden takip tarihinde tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 18.454.59 TL asıl alacaklı olduğunun talep edilebileceği belirtilmiştir. Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı yapmış olduğu itiraz dilekçesinde, teminat mektubunun iade edilmiş olduğunu ve itirazın iptali davasına konu edilmediğini, aleyhe olan görüşlere itiraz ettiklerini, yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını ve taleplerinin kabul edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili rapora karşı beyan dilekçesinde, müvekkilinin gayri nakdi kredilerinin deposundan sorumlu tutulabilmesi için sorumluluk içeren düzenleme bulunmaması nedeniyle rapordaki davacı tarafından teminat mektubu talebinin yerinde olmadığına dair görüşe katıldıklarını, taraflar arasındaki sözleşmeler teminat mektubunun depo bedelinden sorumluluğa ilişkin net bir ifade bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2018/19-689 Esas, 2018/1624 Karar ve 06.11.2018 tarihli emsal ilamında ayrıntılı şekilde kefaret ve kefaletten sorumlulukla ilgili olarak değerlendirme yapılmış ve kefillerin gayri nakdi kredinin deposundan sorumlu tutulabilmeleri için kefalet sözleşmesinde açık hüküm bulunması gerektiği, aksi takdirde kefillerden, gayri nakdi kredi alacağının deposunun talep edilemeyeceği ayrıntılı olarak açıklınmıştır. Somut olayda, davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, genel kredi sözleşmesi ve ek genel kredi sözleşmesinin 20. maddesinde 20.13 bent dâhil kefalet düzenlemesine yer verilmiştir. Madde üst başlığı “Kefalet”tir. 20.2. Bentte bu sözleşmenin sonunda imzası bulunan kefil veya kefillerin bankaya müşterinin bu kredi sözleşmesinden ötürü veya her ne sebeple olursa olsun gerek yalnız olarak gerek diğer kişilerle birlikte borçlandığı ve borçlanacağı tutarları bankanın müşteri lehine verdiği teminat mektubu veya gayri nakdi kredileri imza bölümünde belirtilen miktara kadar müteselsil kefil olarak tekeffül edeceklere kefalet miktarına ana paranın faizi ana para ve akdi faizler için hesaplanacak temerrüt faizi, komisyon her türlü masraflar ve vekalet ücretinin ilave edileceği kefilin sorumluluğunun bütün bu hususları kapsayacağı belirtilmiştir. Somut davada, yukarıda belirtildiği üzere uyuşmazlık konusu teminat mektubuna dayalı gayri nakit alacak talebi değildir. Davacı taraf, takip konusu yapmış olduğu 24.540,19 TL bedelli teminat mektubu komisyon bedeli ve ferilerini nakti alacak olarak talep etmiştir. Takip konusu kalemlerden teminat mektubunun iade edilmesi sonucunda dava yalnızca 24.540,19 TL komisyon bedeli ve ferileri toplamı ile sınırlı tutularak açılmıştır. Yukarıda belirtilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında yer verilen teminat mektup bedelinin depo edilmesi, iş bu davanın konusu değildir. Bu sebeple davalı kefilin teminat mektubu komisyon bedellerinden sorumlu olmayacağı ve talep edilemeyeceği yönündeki ilk derece mahkemesi gerekçesi isabetli olmamıştır.Dosyada iki ayrı bilirkişi raporu ve iki ek rapor alınmıştır. Banka kayıtları ve genel Kredi Sözleşmesi kapsamında davalı kefilin 21.07.2016 tarihli birinci bilirkişi raporunda, davacının alacak miktarı 18.631,40 TL olarak tesit edilmiştir. 20.05.2019 tarihli son raporda da davacının talep edebileceği alacak miktarı, 18.454,59 TL olarak hesaplanmıştır. Bu iki hesaplama birbirlerine oldukça yakın olup, son alınan bilirkişi raporundaki hesaplama, mahkememizce denetlenip benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır. Buna göre, ilk derece mahkemesince son rapordaki hesaplama üzerinden davanın kısmen kabulüne ve alacağın likit olması nedeniyle de %20 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekir iken talebin niteliği dikkate alınmaksızın dosya kapsamına uygun düşmeyengerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması isabetli bulunmamıştır. Ne var ki söz konusu hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yukarıda belirtilen bilirkişi raporu sonucuna göre davanın kısmen kabulü şeklinde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiğinden, HMK’nın 353/1.b.2 hükmü gereğince davcı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi açıklandığı üzere; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda; 1-Davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yönelttiği itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca kısmen iptali ile takibin, 18.454,59 TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda temerrüt faizi ve gider vergisi uygulanmak sureti ile takip talebindeki diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine, 2- İİK’nın 67/2.maddesi uyarınca, likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle, takdiren % 20 oranında hesaplanan 3.690,91 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Alınması gereken 1.260,63 TL harcın davalıdan tahsiline, Hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafça yapılan toplam 1.300,00 TL yargılama giderinin, davadaki haklılık oranlarına göre belirlenen 1.040,00 TL’lik bölümünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri yapılmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 6-İş bu hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğunda ret edilen miktar üzerinden A.A.Ü.T ücret tarifesine göre ve ret edilen alacak miktarı dikkate alınarak belirlenen 5.908,79 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 8-Tarafların yatırmış olduğu gider avanslarından kullanılmayan kısımlarının, ilk derece mahkemesince resen ilgili taraflara iadesine,9-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden;a-Davacı harçtan muaf olduğundan, alınması gereken istinaf karar harcı 80,70 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, b-Davacı tarafça gerçekleştirilen 31,50 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 12.10.2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava değeri itibariyle, karar kesindir.