Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2425 E. 2021/733 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2425
KARAR NO : 2021/733
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/09/2019
NUMARASI : 2019/174 E. – 2019/837 K.
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
Taraflar arasında görülen şirketin ihyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 05.10.2002-23.01.2015 tarihleri arasında tasfiye edilen … San ve Tic A.Ş’ye ait iş yerinde çalıştığını, iş akdinin feshi üzerine müvekkili tarafından İstanbul 7. İş Mahkemesi ve İstanbul 21. İş Mahkemesinin 2015/64 Esas sayılı dosyasında dava işçilik alacağının tahsili için dava açıldığını, davalar sonuçlanmadan 03.011.2017 tarihinde davalı şirketin tasfiye edilerek sicilden terkin edildiğini, müvekkilinin işçilik alacaklarını tazmin etmesi bakımından şirketin tasfiye haline dönüşmesi ve tüzel kişiliğinin TTK’nın 547. ve geçici 7.maddeleri uyarınca ihyası gerektiğini, tasfiye memurunun açılan davalardan haberdar olduğunu, şirket tasfiyesinin hukuka uygun olarak tamamlanmadığını ileri sürerek, …San ve Tic A.Ş’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin TTK’nın 32. ve Yönetmeliğinin 34. maddesi hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye süresinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından terkin edilen şirkete karşı işçilik alacağı ile hizmet tespiti istemiyle açtığı davaların derdest olduğunu, davacının diğer çalışanlara uyguladığı şiddet ve ettiği hakaretler nedeniyle haklı nedenle iş akdinin feshedildiğini, müvekkilinin … San ve Tic A.Ş’nin tasfiyesini hukuka ve usulüne uygun olarak eksiksiz şekilde gerçekleştirdiğini, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin kararında; “… Ticaret Sicil Memurluğundan yapılan araştırmada ihyası talep edilen şirketin 26/12/2018 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen tasfiye sürecinin tamamlanmış olduğu ve herhangi bir borcu, alacağı olmadığı şirket tasfiyesinin kapatılmasına ve tasfiye memurunun ibrasına ilişkin ortaklar kurulu kararı ile ticaret sicilinden kaydının 03/11/2017 tarihinde terkin edildiği görülmüştür. TTK 547/1 maddesi uyarınca tasfiyenin kapanmasında sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.Şirketin tasfiye sonu terkini 03/11/2017 tarihinde yapılmış ise de; davacı tarafından İstanbul 7 İş Mahkemesinin 2015/61 Esas , 2016/374 Karar sayılı dosyası ile ve İstanbul 21.İş Mahkemesinin 2015/64 Esas sayılı dosyaları ile davaların açıldığı, açılan bu dava sonuçlanmadan şirketin ticaret sicilinden terkin edildiği, şirket tasfiyesinin bu şekliyle tamamlanmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, tasfiye halinde … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin İstanbul 7. İş Mahkemesinin 2015/61 Esas ve 2016/374 Karar sayılı dosyası ve İstanbul 21. İş Mahkemesinin 2015/64 Esas sayılı dosyaları ile sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye memuru olarak önceki tasfiye memuru … atanmasına…” gerekçesiyle davanın kabulüne şirketin dava dosyalarıyla sınırlı olmak üzere ihyasına tasfiye memuru olarak … atanmasına, karar vermiştir. Bu karara karşı davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde;Şirketin ihyasına sebep olabilecek hiç bir nedenin bulunmadığını, davacının iş akdinin diğer personele uyguladığı şiddet nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini, davacının işten ayrıldıktan uzun süre sonra işçilik alacaklarını talep etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, işe iade davasında feshin geçerli olduğunun belirlendiğini, tasfiyeyi kanuna uygun şekilde yapan müvekkilinin tasfiye memuru olarak atanması ve ihya kararının yerinde olmadığını belirterek, kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 547. Maddesi uyarınca, tasfiye sonucu sicilden terkin edilen şirketin, ek tasfiye için ticaret siciline yeniden tescili (ihyası) talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuru vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İhyası istenen şirketin, tasfiyenin sona erdiği hususu 20.12.2018 tarihinde tescil edildiğinden terkin edildiğine ilişkin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısı mevcuttur. Davalı tasfiye memuru vekili istinaf dilekçesinde, tasfiyede eksiklik bulunmadığını, müvekkilinin tasfiyeyi eksiksiz tamamladığını, iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, işe iade davasında feshin geçerli olduğunun belirlendiğini, fesihten uzun süre sonra işçilik alacağının tahsili için dava açılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını savunmaktadır. Davacının tasfiye edilen şirkette çalıştığı ve iş akdinin feshedildiği sabittir. Davacı yanca fesih tarihinden önce 29.01.2015 tarihinde İstanbul 21.İş Mahkemesinin 2015/64 Esas sayılı dosyasında hizmet tespiti davası açılmıştır. Aynı şekilde bu tarihlerde 7.İş Mahkemesinde açılmış işe iade davası da bulunmaktadır. Davalı tarafından iş sözleşmesinden kaynaklanan davaların sonucu beklenmeden şirketin tasfiyesinin tamamlanması nedeniyle usulüne uygun bir tasfiyeden söz edilemeyeceğinden ek tasfiye yapılması gerekir. Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan davalar nedeniyle davalı şirketin ek tasfiyesine ve davalının tasfiye memuru olarak atanmasınına ilişkin karar yerindedir. Davalı tasfiye memuru vekilince ileri sürülen iş akdinin feshi ve işçilik alacağı bulunup bulunmadığına ilişkin iddiaların eldeki davada tartışılması mümkün değildir. Bu tür iddiaların taraflar arasında iş mahkemelerinde görülen davalarda tartışılması gerekmektedir. Bu durumda iş mahkemesindeki davalarla sınırlı olmak üzre taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyasına, son tasfiye memurunun ek tasfiye için tasfiye memuru olarak atanmasına ve davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına ilişkin ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı tasfiye memurunun tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, bakiye 14,90 TL istinaf harcının davalıdan tahsiline, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,6-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 10.06.2021