Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/240 E. 2020/1433 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/240
KARAR NO : 2020/1433
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 07/03/2018
NUMARASI : 2017/362 Esas – 2018/237
DAVA: Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirket ihyası davasının yapılan yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne yönelik karara karşı davalı Salih Zeki vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1404 Esas sayılı dosyasında açmış olduğu alacak davasına ilişkin dava dosyasında davalılardan … Ticaret A.Ş.’nin ticaret sicilinden terkin edildiğine dair gelen yazı cevabı sonrası ihya davası açılmak üzere taraflarına süre verildiğini, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne kayıtlı bulunan şirketin yetkilisi de davalı olarak dilekçelerinde künye kısmına eklendiğini, davalı şirkete anılan dava dosyasında tebligat yapılamadığını belirterek HMK 52 ve 54. Maddeleri hükmünün yerine getirilmesine gerek kalmaksızın şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili savunmasında özetle; müvekkili ticaret sicil müdürlüğünün davaya konu olayın cereyan ettiği dönemde yürürlükte bulunan 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu m.34 ve Ticaret Sicil Tüzüğü m.28 hükümleri çerçevesinde işlem yapıldığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını bu nedenle “yargılama giderleri” ve ” vekalet ücreti” nden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 07/03/2018 tarihli, 2017/362 Esas – 2018/237 Karar sayılı kararında , “…İhyası istenilen Tasfiye Halinde …Ticaret A.Ş’e ticaret sicil dosyasının incelenmesinde; davalı şirketin 22/05/2001 tarihinde yapılan 1997-1998-1999-2000 yıllarına ilişkin olağan genel kurul toplantısında şirketin devam edemeyeceğinden bahisle tasfiye sürecine girildiği, … tasfiye memuru olarak tayin edildiği, 30/03/2004 tarihinde şirket tasfiyesinin sona erdirdildiği ve sicilden kaynın terkin edildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafın davaya dayanak yaptığı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1404 Esas sayılı (Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1938 Esasında kayıtlı iken verilen 2016/783 yetkisizlik kararı ile gönderilen) dava dosyasının UYAP üzerinden celp olunarak yapılan incelenmesinde; davacının ihyası istenilen şirket ile tasfiye memuru … aleyhine alacak istemli dava açtığı, yargılamanın devam ettiği, mahkemece dosyamız davacısına davalı şirketin sicile yeniden tescil edilmesi yani ihyası için dava açmak üzere yetki ve süre verildiği tespit edilmiştir. Sicilden terkin edilen şirketin İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1404 Esas sayılı dava dosyasında davalı olarak gösterilmiş olması nedeniyle dava dosyasındaki yargılamanın sonuçlanabilmesi için ticaret siciline ihya yoluyla yeniden tescili gerektiği anlaşılmakla Tasfiye Halinde … Ticaret A.Ş’nin İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1404 Esas sayılı dava dosyası kapsamında temsili ve yargılamanın sonucuna göre ek tasfiyesiyle sınırlı olmak üzere TTK’nun 547. Maddesi gereğince şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına, ihyası istenilen şirketin sicilden terkin edilmiş olması nedeni ile tüzel kişiliği kalmadığından işbu davada pasif dava ehliyeti bulunmadığından … ” davanın davalı …ve Ticaret A.Ş yönünden pasif dava ehliyeti yokluğundan reddine, diğer davalılar yönünden KABULÜ ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde 372676-0 sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Ticaret A.Ş’nin İstanbul Anadolu 4 Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1404 Esas sayılı dava dosyasının sonuçlandırılabilmesi için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yeniden tesciline karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle:Davacı tarafından hukuki yararı bulunmadan açılan davada husumet yoklığu mevcut olduğu gibi mahkeme kararının açıkça çelişkili olduunu, icra kabiliyeti de bulunmadığını, Dosyadan ve gerekçeli karardan da anlaşılacağı üzere, davacı davayı önce … A.Ş. ne açmış böyle bir şirketin bulunmaması sebebiyle dava …Tic. Ve Limited Şirketine yöneltildiğini, akabinde ise … Ticaret Anonim Şirketi ne yöneltildiğini, İhyası istenen şirketin, iş bu dosya ile bağlantılı olan İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1404 E. sayılı dosya incelendiğinde davacının dava dilekçe ve eklerinden de anlaşılacağı üzere davacının borçlu olduğunu iddia ettiği şirketin …Ticaret A.Ş.değil, isim benzerliği olan … olduğunu, iş bu sebeple davada husumet yokluğu bulunduğu gibi, davacının maddi menfaat elde etmek amacı ile yurt dışı menşeili bir şirket üzerinden iddia etmiş olduğu alacağı müvekkilinden tahsil yoluna gitmeye çalıştığını, terkin edilen … A.Ş. nin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, davada husumet yokluğunun açık olduğunu, Gerekçeli karar incelendiğinde başlıkta davalı kısmında “… Tic. Ltd. Şti. yazdığı ancak hüküm kısmında … A.Ş. hakkında çelişkili olarak karar verildiğinin görüleceğini, dava yöneltilmemiş bir şirket hakkında mahkemenin karar verme yetkisinin bulunmadığını belirterek, Yukarıda arz edilen nedenlerle İstanbul Anadolu 9. Ticaret Mahkemesinin 07/03/2018 tarih 2017/362 E. ve 2018/237 K.sayılı davanın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda ihya davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, TTK’nın 547. maddesi uyarınca, ek tasfiye işlemleri için şirket sicil kaydının ihyası talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın şirket yönünden pasif dava ehliyeti yokluğundan reddine , diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Mahkemece, gerekçeli karar başlığında tasfiye olmuş şirketin unvanının Limited Şirket olarak yazıldığı anlaşılmış ise de hüküm bölümünde şirket unvanının dava dilekçesinde belirtildiği üzere Anonim Şirket olarak doğru şekilde yazıldığı gözetildiğinde gerekçeli karar başlığında tasfiye olan şirket unvanının A.Ş yerine Limited Şirket olarak yazılmasının maddi hata olarak değerlendirilerek düzeltilebileceği anlaşılarak bu eksiklik karar başlığında giderilmiştir. Dava, TTK’nın 547. maddesi gereğince, tasfiyesine karar verilmiş bulunan şirketin ek tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesi için sicil kaydının ihyası talebine ilişkin olup, şirketin sicil kayıtları celbedildiğinde, sicilden terkin edildiği ihtilafsızdır.Mahkeme gerekçesinde de yer verildiği üzere davacı tarafın davaya dayanak yaptığı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1404 E sayılı ( Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1938 Esasında kayıtlı iken yetkisizlik kararı ile gelen ) dava dosyasında davacının ihyası istenen şirket ile tasfiye memuru aleyhine alacak istemli açtığı davanın derdest olup, mahkemece davacıya ihya davası açması için verilen yetki ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Somut olayda, davacı tarafından tasfiye halindeki şirket aleyhine İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1404 E sayılı ( Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1938 Esasında kayıtlı iken yetkisizlik kararı ile gelen ) dava dosyasında alacak davası açıldığı, davacının taleplerin bu davada değerlendirilecek olması karşısında, derdest olan bu davada taraf teşkilinin sağlanarak yargılama yapılmasının sağlanması bakımından tasfiye halindeki şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yarar bulunmaktadır. Buna göre davalı tasfiye memuru vekilinin terkin olan şirketin davacıya borcu bulunmadığı, borçlu olan şirketin başka bir şirket olduğu, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı yönündeki istinaf nedenleri yerinde değildir.Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin gerekçesi ve kararı isabetli olmakla, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, bakiye 18,50 TL istinaf harcının davalıdan tahsiline, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,6-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 17.12.2020