Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2363 E. 2019/1622 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2363
KARAR NO : 2019/1622
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2019
NUMARASI : 2019/248 -2019/587 E.K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ Davacı vekili, taraflar arasında 01.07.2017 tarihli Gayrimenkul Danışmanlığı Sözleşmesi akdedildiğini, davalının 16.08.2018 tarihinde sözleşmede kararlaştırılan ihbar koşullarını yerine getirmeden kendi isteği ile sözleşmeyi sona erdirdiğini, müvekkilinin faaliyet alanında kendi adına emlakçılık faaliyetinde bulunarak müvekkiline ait müşteri porföyünü kullanmaya devam ettiğini, sözleşmedeki rekabet yasağı yükümlülüğünün ihlal edildiğini ileri sürerek, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın, sözleşme gereğince ödenmesi gereken fatura bedelinin yanısıra haksız rekabetin tespitinin önlenmesine ve maddi-manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin yetki başlıklı 8. maddesinde, İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındığından mahkemenin yetkisiz olduğunu, müvekkilinin sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini, davacının taleplerinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, dosya kapsamı ve vergi kayıtları uyarınca tarafların tacir niteliğinde olduğu ve dayanak sözleşmenin 8. maddesinde yetki şartının öngörüldüğü ve davalı tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu, HMK’nın 17. maddesi uyarınca sözleşmedeki yetki şartı geçerli olup, davaya bakma yetkisinin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden usulden reddine, mahkemenin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine Gönderilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davalının tacir olmadığını, faaliyetlerinin esnaf faaliyeti olup olmadığının, işin hacmi itibariyle ticari muhasebeyi gerektirip gerektirmediğinin, ticari faaliyet boyutuna erişip erişmediğinin incelenmesinde, davalının tacir olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmede düzenlenen yetki şartının geçerli olmadığından ilk derece mahkemesinin tespitinin ve kabulünün hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, taraflar arasında imzalanan Gayrimenkul Danışmanlığı Sözleşmesindeki rekabet yasağının ihlalinden doğan tazminat ve cezai şartın davalıdan tahsili ile haksız rekabetin önlenlemesi ve bu fiil ve işlemler nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararlarının tazmini istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, taraflar arasındaki yetki sözleşmesi gereğince, davada yetkili mahkemenin, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu belirtilerek, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın “Yetki Sözleşmesi” başlıklı 17.maddesinde, “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi mevcuttur. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 8/e maddesinde; “İhtilaf vukuunda İstanbul Merkez Mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkili olduğu…” şeklinde hüküm bulunmaktadır. Somut olayda, davacı tüzel kişi tacir ise de, davalının tacir olduğuna dair dosyada herhangi bir delile rastlanılmadığı halde mahkemenin aksi yöndeki değerlendirmesi isabetsiz olduğu gibi, davalı tarafça da tacir sıfatına haiz olunduğuna ilişkin bir iddia da ileri sürülmemiştir. Anılan sözleşmedeki yetki şartının HMK’nın 17. maddesi kapsamında geçerli ve taraflarını bağlayıcı olmadığı anlaşılmakla, davalının yetki itirazının reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar tesisi doğru görülmemiştir.Bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Davanın usulüne uygun şekilde yeniden görülmesi için, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafça yatırılan istinaf peşin harçlarının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,4-Davacı tarafça istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte, ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair;HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 18/12/2019 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.