Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2357 E. 2022/959 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2357
KARAR NO : 2022/959
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 12.07.2019
NUMARASI: 2017/110 Esas – 2019/776
DAVA: İstirdat
Taraflar arasındaki istirdat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı Site Boya vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin meşru hamili olduğu “… Dış Ticaret Limited Şirketi”ne ait; … seri no’lu,24.12.2016 keşide tarihli, 15.000,00 TL ‘lik … bank Bankası A.Ş. Aksaray Şubesi/İstanbul olan çek yaprağının çalındığını, müvekkilinin hemen keşideciye haberdar etmiş olup bankaya talimat vermesinin istediğini, müvekkili tarafından dava konusu çekin rızası dışında elinden çıkması sebebiyle ödeme yasağı talepli olarak Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1123 E.sayılı dosyası ile çek iptali davası açıldığını, çekin … Bankası aracılığıyla takasta kullanılmak istenilmiştir. Çekin ait olduğu banka çekin arka yüzüne ilgili çek hakkında; “Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1123 E.sayılı 16.12.2016 tarihli açılmış olan çek iptali davasına istinaden çek ile ilgili işlem yapılmamıştır.” kaydı ile çeki davalılardan … San.ve Tic.Ltd.Şti yetkilisine iade ettiğini, çeki iade alan davalının mahkemeye bilgi vermek yerine çek hakkında Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı Kambiyo Senetlerine Özgü icra takibi yaptığını, ödeme emrinin keşideciye tebliğ edilmiş olmasına binaen keşidecinin müvekkili aramasıyla çek hakkında bilgi sahibi olunduğunu, çek iptali dava dosyasına bilgi verilmiş olup mahkeme tarafından 02.02.2017 tarihinde celse ara kararı ile taraflarına İstirdat davası açılması için 2 haftalık kesin süre verildiğini, davalıların birlikte hareket etmek ve iyiniyetli üçüncü şahıs konumundan yararlanmak sureti keşideci ve müvekkil adına Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduğunu, müvekkili ile çekte cirosu olan davalı ciranta … Dış Tic.Ltd.Şti arasında hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığı gibi icra takibini yapan davalıyla da arasında ticari ilişkisi bulunmamadığını, davalılar arasında ticari ilişkisini gösterir hiçbir belge, evrak, fatura ve makbuz söz konusu olmadığını, söz konusu çekin çalındığını, davalılar hakkında çekin ortaya çıkmasıyla müvekkilin çek hakkında bilgi sahibi olduktan hemen sonra şüphelilerin bilinmesiyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na 2017/12903 sayılı soruşturma numarasıyla suç duyurusunda bulunulduğunu beyanla davalı … San.ve Tic.Ltd.Şti, tarafından çek ile ilgili olarak icra takibiyle çek bedelinin tahsili durumunda müvekkilin telafisi mümkün olmayan zararı söz konusu olacağından, bu zarara sebebiyet vermemek açısından davanın devamı süresince icra takibinin tedbiren durdurulması ile tedbir kararı verilmesini, dava konusu çekin istirdadı ile müvekkilin haklı meşru hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … San ve Tic. Ltd. Şti vekili, savunmasında özetle; davacı tarafın, müvekkiline kötü niyet atfetmesi, müvekkil ile diğer davalı … iç ve Dış Tic. Ltd. Şti. arasında hiçbir ticari ilişki olmadığını iddia etmesi hayal ürünü olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını, müvekkili ile arasında birçok ticari alışveriş gerçekleştiğini, davaya konu … seri no’lu 12.24.2016 tarihli … bank A.Ş. Çekini müvekkil ile diğer davalı arasında yapılan alışverişler sonucu tahsil amacıyla müvekkil tarafından iyiniyetli olarak devralındığını, bu hususa ilişkin tahsilat makbuzunu, faturaları ve cari hesap ekstresinden de anlaşılacağını beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla; davacının çekin istirdadına yönelik davasının reddine, davacı davasında haksız ve kötü niyetli olup ihtiyati tedbir yolu ile takibi durdurduğundan % 20 tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalı usule uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/210 Esas sayılı dosyasında imza incelemesi yapılmış olup sunulan bilirkişi raporunda …bank A.Ş. Aksaray/İstanbul şubesine ait keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 24/12/2016 olan … seri nolu, 15.000,00 TL bedelli çekin arka yüzünde davacı şirket kaşesi üzerinde atılı imzanın şirket yetkilisi …’un eli ürünü olmadığının tespit edildiği, şüpheli …’ın Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/12903 soruşturma sayılı dosyasında vermiş olduğu ifadesinde çeki … Ticaret Limited Şirketi ile davacı şirketin işini yapacağı için iş karşılığı ön ödeme olarak aldığını, kendisine verilirken çekin üzerinde herhangi bir ciro olmadığını, daha sonra kendisinin çeki cirolamadan paraya ihtiyacı olduğunu söylemesi sebebiyle işlerini takip edecek olduğu …’e verdiği, adı geçen şüphelinin … Kuyumculuk İnşaat Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi ile davacı şirketin işlerini yapmadığı, bahse konu çekin davacı şirketin iradesi dışında elinden çıkmış olduğu iddiasının doğru olduğunu, davacı şirkete çek bedeli kadar borçlu olduğunu beyan ettiği, Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/210 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/12903 soruşturma sayılı dosyasında alınan ifadeler dikkate alındığında dava konusu çek üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı ve davalıların çekin elde edilmesinde ağır kusurlu olduğu anlaşılmakla soruşturma dosyasının sonucunun beklenmesinden vazgeçilerek…” davanın kabulü ile, davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında … bank A.Ş. İstanbul Aksaray Şubesine ait, keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 24/12/2016 olan, … numaralı, 15.000,00 TL bedelli çek sebebiyle davacının borçlu olmadığının tespitine dair karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı Site Boya vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı Site Boya vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davaya konu çek diğer davalı … Dış Tic. Ltd. Şti ‘nden, müvekkili ile aralarındaki ticari ilişkiye istinaden tahsil amacıyla iyi niyetli olarak devralındığını, Müvekkillinin davaya konu çeki diğer davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye istinaden aldığını, nitekim buna ilişkin olarak ispat yükünün üzerlerinde olmamasına rağmen dava dosyasına müvekkili ile diğer davalı … ile aralarındaki ticari ilişkiyi gösteren pek çok belge sunulduğunu, davacının bu yöndeki iddiasının gerçeği yansıtmadığı apaçık ortada olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi olup, çek iktisabında kötü niyetli veya ağır kusurlu olmadığını, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki sabitken, davanın kabulünün hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Müvekkilinin çeki yapmış olduğu iş neticesinde, çekteki ciro silsilesinin de düzenli olması nedeniyle aldığını, müvekkilinin yetkili hamil olup kendisinin ciro silsilesinde ismi geçen lehtar ve cirantaların kaşe ve imzalarının sahte olup olmadığını ya da çekin çalıntı olup olmadığını araştırma yükümlülüğü bulunmadığını, zira çek üzerindeki ciro silsilesi görünüşte düzgün olup herhangi bir kopukluk bulunmadığını, iş bu nedenle yetkili hamil olan müvekkilinin bu durumun kendisine verdiği yetkiye istinaden ilgili keşideci ve cirantalara karşı doğal olarak takip başlattığını, kısacası hukukun kendisine vermiş olduğu yetkiyi kullandığını, Mahkemece çekin üzerindeki imzanın … Reklam şirket yetkilisi …’un el ürünü olmadığının bilirkişi raporuyla tespiti nedeniyle davacının bu çekten dolayı borçlu olmadığına karar verdiğini, imzaların bağımsızlığı ilkesi gereğince diğer cirantalara ve keşideciye başvuru hakkı olmasından dolayı da çek istirdatına karar veremediğini, davacının “borçlu olmadığının tespitine ” karar verildiğini, ancak bu durumun yukarıda açıklandığı üzere taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, Davanın çek istirdat davası olmasına karşın mahkemece HMK 26 maddesine aykırı olarak menfi tespite karar verdiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 792. maddesi uyarınca açılmış çek istirdadı davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama soncunda davanın kabulü ile davacının dava konusu çekten ötürü borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; bu karara karşı, davalı Site…Ltd. Şti vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı tarafından keşidecisi dava dışı … Ltd. Şti. olan dava konusu çekin çaldırıldığını, çekin davalı Site… Ltd. Şti. tarafından takibe konu edilmesi üzerine çekin bu davalıda olduğunun anlaşıldığını, açılmış olan çek iptali davasında istirdat davası açılması için mahkemece kendilerine süre verildiğini, dava konusu çekin müvekkiline iadesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacı yanca dava dilekçesinde istinaf eden davalı dışında … Ltd. Şti.’nin de hasım gösterildiği, netice- i talep bölümünde, “dava konusu çekin istirdadı ile müvekkilinin haklı meşru hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitine” karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre davacı talebi TTK’nın 792. maddesi kapsamında çek istirdadına ilişkindir. Oysa mahkemece yazılı gerekçe ile davacının Bakırköy … İcra müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına konu edilen dava konusu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır.HMK’nın 26. maddesinde, yargılamaya hakim ilkelerden taleple bağlılık İlkesi düzenlenmiştir. Buna göre hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez. Bu husus kamu düzenine aykırılık teşkil edip, istinaf incelemesine konu bir kararın varlığından söz edilemez. Bu nedenle davalı vekilinin esasa ilişkin istinaf başvuru nedenleri incelenmeksizin, ilk derce mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddeleri uyarınca kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 355-353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Davalı vekili tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 30.06.2022
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindi