Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2351 E. 2022/1301 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2351
KARAR NO: 2022/1301
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 14.03.2019
NUMARASI: 2017/733 Esas – 2019/195 Karar
DAVA: İstirdat -Tazminat-Alacak
Taraflar arasındaki istirdat-Tazminat-Alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı …’ın davacı şirketin sahibi ve yetkilisi olduğunu, davacı şirket tarafından davalı …’a istanbul ili Bağcılar ilçesi … ada … parselde kayıtlı 1,2,3,4 nolu bağımsız bölümlerden ibaret 4 parça taşınmazın 12/12/2007 tarihinde ipotekli olarak satıldığını, ipotek bedelinin ilgili bankaya müvekkilleri tarafından yatırıldığını ancak kredi borcu olması nedeni ile banka tarafından ipoteğin kaldırılmadığını, davalının bu durumdan müvekkilini sorumlu tutması nedeni ile keşidecisi davacı şirket olan … Bankası Unkapanı Şubesi’ne ait 07/02/2008 ödeme tarihli 300.000,00-TL tutarlı çekin davacı … tarafından ciro edilerek “Teminat Çeki” olarak davalıya verildiğini ancak davalının bu çeki 3. Kişiye ciro ederek İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davacılar aleyhine icra takibi başlattığını, aynı çek ile ilgili mükerrer olarak Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas (Eski esas …) sayılı dosyasında takip yapıldığını, bu icra dosyalarından alınan geçici aciz vesikaları ile müvekkillerinin 3. Kişilere satış yaptığı taşınmazlar yönünden tasarrufun iptali davaları açıldığını, davacıların çekin iade edilmesi için ve bankaya olan kredi borçlarının ödenerek ipoteğin çözülmesi için davalıya bir taşınmazı yarı bedeline alarak devir ettiklerini, devir nedeni ile bakiye 110.000,00-TL’nin davalı tarafından bankaya davacıların kredi borçlarına karşı yatırılmasının kararlaştırılmasına rağmen davalı tarafından bu ödemenin ne bankaya ne de davacılara yapılmadığını belirterek davanın kabulüne, davalıya verilen … Bankası Unkapanı Şubesi’ne ait 07/02/2008 ödeme tarihli … nolu keşidecisi … Ltd. Şti. Olan çekin teminat çeki olarak verildiği ve bu çek nedeni ile davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine, teminat çekinin ciro edilmesi nedeni ile oluşan zararların tespiti ile fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 400.000,00-TL’nin müvekkili aleyhine icra takiplerinin başladığı 15/02/2008 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte müvekkillerine ödenmesine, çekin icraya konulmasından sonra müvekkilinin … Bankası’na olan kredi borcunun davalı tarafından ödenmesi ve teminat çekinin iadesi için davalıya devir edilen taşınmaz bedelinden kalan 110.000,00-TL’nin 14/10/2008 taşınmaz devir tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte müvekkillerine ödenmesine, davalının taraflar arasındaki sözleşmelere uygun davranmaması ve kötü niyetli olarak teminat çekini ciro ederek kullanması nedeni ile davalı aleyhine çek üzerinde yazılı miktarın %20’si oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkilinin İstanbul ili Bağcılar İlçesi … ada … parsel sayılı arsa üzerinde inşaa edilmiş olan karbil binanın … arsa paylı 1. Kat 2 nolu konfeksiyon atölyesine davacı şirketten satın aldığını, taşınmaz üzerinde 19/10/2007 tarih … yevmiye numarası ile … Bankası Unkapanı Şubesi lehine 1. Derecede 600.000,00-YTL bedelli üst sınır (teminat ipoteği) mevcut olduğunu, davacı şirketin bu ipoteğin fekki için bankaya başka bir taşınmazı teminat olarak göstermek sureti ile ipoteği fekkedeceğini söylediğini ancak taşınmazın müvekkiline satış yolu ile devrinin yapılmasına rağmen davacının taahhüdünü yerine getirmediğini, müvekkilinin davacılar ve banka şubesi ile yaptığı bir çok görüşmenin ardından banka şubesine o tarihteki mevcut borç olan 300.000,00-TL’nin ödenmesi ve 20/10/2008 tarihine kadar başka bir taşınmazın teminat olarak gösterilmesi şartı ile müvekkilinin satın aldığı taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldıracağını söylediğini ve tarafların bu konuda anlaştıklarını, davacıların nakit sıkıntıları olduğunu söyleyerek 300.000,00-TL’lik ipotek borcunu davalının ödemesini buna karşılık olarak kendisine aynı tutarda çek vereceklerini söylediğini, müvekkilinin banka şubesine 300.000,00-TL’lik ipotek borcunu … Şubesi’ne ait … hesap numaralı … seri numaralı 300.000,00-TL tutarlı bloke çekini ödediğini, bu ödemeye karşılık davacılar tarafından kendisine davaya konu … Bankası Unkapanı Şubesi’ne ait çekin verildiğini, bu çekin teminat çeki olmadığını, çek nedeni ile icra dosyasına ödenen paranın iadesinin icra dosyası alacaklısından 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde talep edilmediğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, takip ve dava konusu olan çekin teminat çeki olmadığını, müvekkilinin davacıların ilgili banka şubesine olan 300.000,00-TL tutarındaki ipotek borçlarını kendi şahsi çeki ile ödediğini ve yaptığı bu ödemeye karşılık olarak davacılardan davaya konu çekin alındığını, davaya konu talebin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, müvekkilinin ikinci ciranta olup çekteki temel ilişkiye taraf olmadığını, icra marifeti ile yapılan tahsilatların müvekkiline değil takip alacaklısına yapıldığını, bu nednele pasfi husumet itirazlarının bulunduğunu, davaya konu çekin 3. şahıs tarafından takibe konulduğunu, ilgili çek hakkında yapılan icra takibinde müvekkiliinin davacılar ile birlikte borçlu durumunda olduğundna davacı borçlunun kendileri gibi aynı icra takibinde borçlu olan müvekkiline karşı kötü niyet tazminatı talebinde bulunamayacağını, belirterek davacı tarafın menfi tespit, istirdat ve kötü nyiet tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; 09/10/2007 tarihinde davacı … Ltd. Şti.’nin maliki olduğu İstanbul ili Bağcılar İlçesi … Köyü’ndeki … ada … parsel … Kat … nolu bağımsız bölümde konfeksiyon atölyesinin kat irtifakına ayrılan … arsa payının tamamı üzerine davacı şirketin … Bankası A.Ş.’den kullandığı ve kullanacağı kredilerin teminatını oluşturmak üzere 1. derecede fekki alacaklı banka tarafından bildirilinceye kadar 600.000,00-TL bedel ile üst limit ipoteği tesis edildiği, 10/10/2007 tarihinde davacı şirket ile … Bankası Unkapanı Şubesi arasında 600.000,00-TL bedelli genel kredi sözleşmesi akdedildiği ve davacı şirkete toplam 300.000,00-TL ticari kredi kullandırıldığı, ipotekli taşınmazın 12/12/2007 tarihinde davacı şirket tarafından davalı …’ya satış yolu ile devrinin yapıldığı, davacı şirketin 300.000,00-TL tutarındaki ipotek borcunun davalı … tarafından … Şubesi’ne ait … hesap numaralı … seri numaralı 300.000,00-TL tutarlı bloke çek ile tahsil edildiği, bu işleme ilişkin olarak bankanın “Şubemiz müşterisi…’nin teminatını oluşturan ipotek bedeli için … Şubesine ait bloke çek teslim alınmıştır.” açıklaması bulunan 12/12/2007 tarihli 135 sayılı belgeyi davalı …’ya verdiği anlaşılmıştır. Davalı …’nın ödemeye rağmen ipoteğin kaldırılmaması nedeni ile … Bankası A.Ş. aleyhine Bakırköy 1. ATM’de açmış olduğu davanın yargılaması sonucunda 2011/557-2012/335 E.K. Sayılı karar ile “Davanın kabulü ile İstanbul İli Bağcılar İlçesi … ada … parsel sayılı taşınmazdaki … arsa paylı kargir binanın 1. Kat 2 nolu bağımsız bölümü tapu kaydındaki davalı banka lehine konulmuş ipoteğin terkinine…” karar verildiği, iş bu kararın Yargıtayca onanarak 16/09/2003 tarihinde kesinleştiği, diğer yandan davalının ipoteğin kaldırılması için bankaya yapmış olduğu ödemeye karşılık olarak davacı tarafça kendisine … Bankası A.Ş. Unkapanı Şubesi’ne ait 300.000,00-TL bedelli çekin verildiğini beyan ettiği, esasında olayların akışının da bu beyana uygun olduğu, davacının ise davaya konu çekin davalıya teminat çeki olarak verildiğini iddia ettiği ancak çekin teminat olarak verildiği iddiasını çeke açıkça atıf yapan bir sözleşme ile ispat edemediği anlaşılmıştır. İspat için dosyaya sunmuş olduğu çek fotokopisi, protokol ve sözleşme başlıklı belge ile davalının bankaya yapmış olduğu ödeme ile ilgi kurulamadığından, davalı açısından bağlayıcı olmadığı kabul edilmiştir. Davanın niteliği itibari ile yazılı delil ile ispatlanması gerektiğinden ve davalı vekilinin davacı tarafın tanık dinletme talebine muvafakat etmemesi nedeni ile davacı tarafın tanık dinletme talebi kabul edilmemiştir. Bu durum karşısında davacının delilleri arasında yemin delilini de göstermiş olması nedeni ile yemin teklif etme hakkı hatırlatılmıştır. Davacı taraf yemin teklifinde bulunmayacağını beyan etmiştir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK md. 6). Somut olayda ispat yükü davacı tarafta olup, davacı iddialarını ispat edemediği…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin ret gerekçesi dayanağının, davaya konu çekin teminat çeki olarak verildiğinin davacı tarafından ispat edilemediği, 300.000,00 TL tutarlı çekin esasen, davalı tarafından ipoteğin kaldırılması için bankaya bloke çek verilmesi oluşturduğunu, ilk derece mahkemesinin delillerin değerlendirilmesinde hataya düştüğünü, dosyaya delil olarak sunulan 07.05.2008 tarihli protokolün, taraflarla birlikte … Bankası arasında yapıldığını, protokol tarihinin 07.05.2008 olduğunu, bu protokolde, davalı tarafın açıkça 07.02.2008 tarihili … nolu 300.000 ytl tutarlı çekin tüm tedbirler kaldırılmak suretiyle …’a teslim edileceğinin taraflarca kabul edildiğini, bu protokole göre davacıların, … Bankası’na olan kredi borçlarını ödeyeceklerini, … Bankası tarafından, davalıya devir edilen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılacağını ve çekin tüm haciz ve tedbirler kaldırıldıktan sonra davacıya teslim edileceğini, bu protokolden sonra … Bankası’na, davalı tarafından bir ödeme yapılıp yapılmadığı müzekkere ile sorulduğunu, 18.07.2018 tarihli cevapta ödemelerin davacılar tarafından yapıldığı ve … tarafından ödeme yapılmadığı açıkça belirtildiğini, dava dilekçesinde temel ilişki olarak belirttiğimiz taraflar arasındaki taşınmaz alım satım işlem tarihi 12.12.2007 olduğunu, bu durumda taşınmaz bedelinden bir kısımının alıcı tarafından bankaya ipoteğin kaldırılması için ödenmesi olağan hayat akışı olduğunu, davaya konu çekin 2007’de ödeme yapılan bedelle ilgisi olmadığı, 07.05.2008 de yapılan protokol ile sabit olduğunu, İpotek bedelinin, taşınmaz satışı sırasında bankaya ödemesine rağmen, … Bankası’nın davacının diğer kredi borçları nedeni ile satışı yapılan taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırmaması nedeni ile bankaya olan borçların davacı tarafından ödeneceği, ödenmemesi halinde teminat olması için 300.000 TL çekin davalıya verilmiş olması işlem tarihleri ile açıkça ortada olduğunu, Davalının, taraflar arasında satışı yapılan taşınmaz üzerindeki ipoteğin, hiçbir bedel ödemeden mahkeme kararı ile kaldırılmış olmasının da yine beyanları doğruladığını, davacıya ait taşınmazın, davalıya satıldığını, satış bedelinin bir kısmı davalı tarafından alım satım sırasında … bankasına ödenmiş ancak … bankası ipoteği kaldırmamasının, kaldırmama sebebi olarak da davacının diğer borçlarını göstermesi nedeni ile davaya konu çek davalıya teminat olarak verilmek zorunda kalındığını, aksi yorumun taraflar arasında 07.05.2008 tarihinde yapılan protokole uygun olmadığından sayın mahkemece delillerin yorumlanmasında hataya düşüldüğünü, Davacı …’ın, inşaat işi ile iştigal etmekte olup, … Dış. Tic. Ltd. Şti’nin de sahibi olduğunu, davacı şirket tarafından davalıya, İstanbul ili, Bağcılar İlçesi, … Ada, … parselde kayıtlı 1,2,3,4 numaralı bağımsız bölümlerden ibaret 4 adet gayrımenkul 12.12.2007 tarihinde, ipotekli olarak satıldığını, ipotek bedelinin … Bankasına yatırıldığını, ancak kredi borcu olması nedeni ile banka tarafından ipotek kaldırılmadığını, bu durumdan müvekkillerinin sorumlu tutulduğundan, keşidecisi … Ltd. Şti. olan, … bankası, Unkapanı şubesine ait 07.02.2008 ödeme tarihli, 300.000 TL tutarlı çek, şirket yetkilisi olan davacılardan … tarafından ciro edilerek “TEMİNAT ÇEKİ” olarak davalıya verildiğini, çekin teminat çeki olduğuna dair diğer yazılı delilerde mahkemece dikkate alınmadığını, delil listesi ekinde sunulan çek fotokopisinden de anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki bu durum çekin fotokopisinin üzerine yazılmış ve davalı tarafından da imza altına alındığını, çek fotokopisinin üzerinde ” İş bu çek … Ltd. Şti. tarafından … bankası, Unkapanı Şubesine olan kredi borcu nedeniyle …’ya teminat olarak verilmiştir.” yazılı olduğunu, çekin teminat çeki olduğu ve müvekkilinin bankaya olan kredi borçlarını ödedikten sonra bankanın ipoteği çözmesinin teminatı olarak verildiğinin açık olduğunu, Delil listesi EK-3 sunulan sözleşmede, taşınmazın 230.000 TL’ye sayıldığı, bu miktarın 120.000 TL’sinin nakit, 110.000 TL’sinin ise … bankası, Unkapanı şubesine yatırılacağı, … bankası, Unkapanı şubesine, … Dış Tic. Ltd. Şti. ne ait 300.000 YTL çek, 07.02.2008 tarihli … nolu çekten dolayı …’dan bu çekten dolayı açtığı bütün davaları geri çektirip, çeki …’a iade edeceği ve bu çekin krediye karşılık teminat çeki olarak verildiğinin yazıldığını, iş bu sözleşme davalı …, davacı … ve taşınmazı devir eden … arasında yapılmış ve imza altına alındığını, esasen bu sözleşme ile davalının çeki muvazaalı olarak ciro ettiği ve üçüncü kişi üzerinden icra takibi yapmak suretiyle müvekkilinin dava açmasını engellediğinin anlaşıldığını, Yazılı deliller bulunmasına rağmen, bu delillerin mahkeme tarafından delil başlangıcı olarak dahi değerlendirilmediğini ve talep olmasına rağmen bu belgelerde isimleri bulunan tanıkların dinlenmediğini, İstanbul C. Başsavcılığının 3016/40340 soruşturma dosyasında, davacılar tarafından yapılan bedelsiz senedin kullanılması suçu ile ilgili olarak davalının 09.05.2016 tarihinde ifadesi alındığını ve davalının ifadesinde iş bu çekin ipotek sebebiyle alacaklı olması nedeni ile kendisine verildiğini beyan ettiğini, davalıya, müvekkilleri tarafından devir edilen taşınmazlar üzerindeki ipotek Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/557 E., 2012/335 K. Sayılı dosyasında verilen karar ile kaldırılmış olduğunu davacılar 18.01.2016 tarihinde öğrendiklerini, davalı tarafından … Bankası aleyhine açılan iş bu dosyada ipotek bedeli daha önceden ödendiği için davalı tarafından (2011/557 E. Sayılı dosyanın davacısı) hiçbir bedel ödemeden ipotek mahkeme kararı ile kaldırıldığını, … Bankası’nın, davacıların diğer kredi borçlarına istinaden ipoteği kaldırmamış olmasının tüm sıkıntılarını davacıların çektiğini, davalı, ipoteğin kaldırılmasını, dava yoluyla sağlayacağını bilmesine rağmen teminat çekini üçüncü kişiye ciro ederek müvekkil aleyhine icra takipleri ve davalar açmıştır. Davalı, savcılıktaki soruşturma dosyasına verdiği ifade de bu ipoteğin kaldırılması için 400.000 TL civarı hatta daha fazla “masraf” yaptığını savunmuştur. İfadesinde ipotek bedelini ödediğine dair bir beyan olmaması ve masraf adı altında kendisini alacaklı göstermesi çekin karşılığının olmadığını ve teminat çeki olduğunu gösterdiğini, 18.10.2018 tarihli oturumda,1 ve 2 nolu ara kararlar yerine getirilmesi sonrasında 3 nolu ara karar ile “tanık dinletme talebi hakkında celse arasında karar verilmesine” karar verildiğini, bu duruşmadan sonra heyet değişmiş ve tanık dinlenmesi taleplerimiz reddedildiğini, yazılı delillere rağmen tanık dinletme talebinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkeme ret gerekçesinde ayrıca, delil olarak sunulan sözleşmeler ile dava konusu çek arasında atıf yapan bir belge sunulmadığını belirttiğini, davalı tarafın imzasını taşıyan tüm belgelerde çek bilgileri, çek numarası, çek miktarı açıkça yazdığını, davalı tarafın, kendilerince sunulan sözleşmelere konu olan çekin başka bir çek olduğuna dair bir savunmaları da bulunmadığını, davaya konu çek üzerinde teminat olduğu yazmadığını, ancak çekin tüm bilgilerinin yazıldığı sözleşmelerde çekin teminat çeki olduğunun açıkça davalı tarafından kabul edildiğini, delil olarak sunulan ve davalının imzasını taşıyan sözleşmelerin davaya konu çekle ilgili olduğunun sabit olmasına rağmen mahkemenin gerekçesinin kabulünün mümkün olmadığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davaya konu davacı şirketin keşidecisi, diğer davacının lehtar cirosu ile davalıya verilen … Bankası Unkapanı Şubesine ait 07.02.2018 keşide tarihli, … nolu, 300.000 TL tutarlı çekin davalıya teminat olarak verilip verilmediği, bu çek nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E ve Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takipleri kapsamında davacının uğradığı zararların tahsili ve İstanbul Güngören ilçesi … ada .. parsel … nolu taşınmazın devri nedeniyle davacı alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. İlk derce mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacılar vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacılar, davalı ile yapılan sözleşme ile Bağcılar … ada … parselde bulunan taşınmazın 12.12.2007 tarihinde ipotekli olarak davacıya satıldığını, taşınmazda … bankası Unkapanı şubesi lehine 600.000 TL lik ipotek bulunduğu, davacıların kredi borcu nedeniyle ipoteğin kaldırılamadığı, bu nedenle dava konusu çekin davacıya teminat olarak verildiği, bu hususun taraflar ile birlikte … Bankasının da imzaladığı 07.05.2008 tarihli protokolün 4. Maddesi ile anlaşıldığı, bunun dışında davalının, dava dışı … arasında Güngören ilçesi … ada … parselde kayıtlı … Kat … nolu taşınmazın satışına ilişkin imzalanan 14.10.2008 tarihli protokol içeriğinden de anlaşıldığını, bankanın satışa konu taşınmazdaki ipoteğinin yargı kararı ile kaldırılması nedeniyle çekin müvekkillerine iadesinin gerektiğini, ancak çekin iade edilmeyip davalı yanca 3. Kişilere verilmesi nedeniyle haklarında başlatılan icra takipleri kapsamında yapılmak zorunda kalınan ödemeler ile uğranılan zarardan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı ise davacılardan satın alınan taşınmaz üzerinde, davalının kredi borcu nedeniyle bulunan ipoteğin kaldırılmadığı, bu nedenle davalı tarafından … Levent Şubesine ait … çek nolu 12.12.2007 keşide tarihli 300.000 TL tutarlı çekin davalıların ipotek borcu nedeniyle dava dışı … Bank a verildiğini, davalının davacılar adına bu şekilde yaptığı çek ödemesi karşılığında dava konusu çekin alındığını ileri sürerek davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama aşamasında dosyaya sunulu … Bankası müzekkere cevabından, davacı şirketin bankaya olan kredi borcu nedeniyle, tahsil edildiğinde kredi borcundan mahsup edilmek üzere davalı … tarafından … Levent Şubesine ait … çek nolu 12.12.2007 keşide tarihli 300.000 TL tutarlı çekin keşide edilip verildiği, çekin 14.12.2007 tarihinde tahsil edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Yine davalı tarafından dava dışı … Bankası aleyhine ipoteğin kaldırılması istemli açılan ve Bakırköy 1. ATM 2011/557 E 2012/335 K sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda da, davalının davacı şirket kredi borcu nedeniyle vermiş olduğu yukarıdaki paragrafta ayrıntısı belirtilen çek kapsamında, kredi borcunun sona erdiği, bu nedenle satışa konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması gerektiği anlaşılmış, mahkemece de bilirkişi raporundaki hesaplama ve tespitler ışığında, davacı şirket tarafından davalıya ipotek ile satılan taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Davacılar davalıya keşide ve ciro yapılarak verilen dava konusu çekin taşınmaz üzerindeki ipoteğin kredi borçları nedeniyle banka tarafından kaldırılmaması nedeniyle teminat olarak davalıya verildiğini, çekin teminat çeki olduğunun dosyaya sunulan çek fotokopisinden, taraflar ve banka tarafından imzalanan protokol içeriğinden, ve yine dava dışı … ile taraflar arasında imzalanan belge ile sabit olduğunu, davalının bankaya verdiği çekin ise taşınmaz satış bedeli kapsamında (taşınmaz satış bedeline mahsuben) davacıların kredi borcu nedeniyle bankaya verildiğini ileri sürmüştür. Buna göre davalı tarafından verilen çekin taşınmaz satış bedelinden mahsup edilen tutar olduğu yönündeki iddianın davacı yanca kanıtlanması gerekir. Ancak bu çekle ilgili banka müzekkere cevabı ile Bakırköy 1. ATM 2011/557 E 2012/335 K sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ve mahkeme karar içeriği gözetildiğinde davacılar tarafından davalının bankaya verdiği ihtilafsız olan çekin, taşınmaz satış bedelinin bir kısmı olduğu ( taşınmaz satış bedeline mahsuben) hususunun kanıtlanmadığı gibi, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasının davalının bankaya verdiği çek ödemesi sonucu yargı kararı ile sağlandığı da gözetildiğinde, davanın reddi kararı isabetli olup, aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Davacılar vekilince davalıya devir edilen … Mah. … ada … parsel … bağımsız bölümün satışı nedeniyle 110.000 TL nin davalı tarafından davacılar lehine banka kredi borcu nedeniyle bankaya yatırılması gerektiği, ancak davalının bu ödemeyi de yapmadığını, bu konuda tanık dinletme isteminin reddedildiği ileri sürülerek karar istinaf edilmiştir. Söz konusu taşınmazın tapuda üçüncü kişi tarafından davalıya satış ve devrinin yapıldığı, dosyaya celp edilen tapu satış belgesinden satış bedelinin satıcı tarafından nakden alındığı şerhi dikkate alındığında, mahkemece resmi satış senedine karşı tanık dinlenmemesi de isabetli olup, aksi yöndeki istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir. İlk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacılar tarafından yatırılan istinaf peşin ve başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına; 36,30 TL bakiye istinaf karar harcının davacılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların davacılar üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 13.10.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.