Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2348 E. 2019/1633 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2348
KARAR NO : 2019/1633
KARAR TARİHİ: 18/12/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2019
NUMARASI : 2019/45- 2019/533 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin kurucu ortağı olduğunu, 2016 yılında yapılan genel kurul toplantısında her ortak için 100.000,00-TL kar payı avansı dağıtılmasına karar verildiğini ancak müvekkiline ödeme yapılmadığını, bunun üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, takibin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, müvekkili şirketin kar payı dağıtımı yapması için kar etmesi gerektiğini ancak bu dönemde kar edemediği için kar payı dağıtımı yapamadığını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince, davanın 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açıldığı, davanın itirazın iptali davası olduğundan zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.l8/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davanın dinlenebilmesi için öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması halinde AAÜT gereğince müvekkiline maktu vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilmesini istemiştir.
GEREKÇE Dava, itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzenine aykırılık hususları ile sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı vekilinin istinafı vekalet ücretine yöneliktir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi “Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret” başlığını taşımakta; maddenin 2. fıkrasında ise “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur” düzenlemesi bulunmaktadır.Bu durumda, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiğine göre, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususta olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi doğru görülmediğinden ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilmesine karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilmesine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda;1-Davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,2-Davacı tarafça yatırılan 1.166,65-TL peşin harçtan alınması gereken 44,40-TL Karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 1.122,25-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,5-Dosya kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,6- İstinaf aşamasındaki yargılama yargılama giderleri yönünden; a)Davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru harcı olarak yatırılan 121,30 TL’nin Hazineye gelir kaydına,b)İstinaf başvurusunda davalı taraf haklı olduğundan, davalı vekili tarafından yatırılan 44,40 TL peşin istinaf harcının, talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,c)Davalı tarafından istinaf aşamasında sarfedilen 121,30 TL başvuru harcı, 23,50 TL davetiye ve dosya gönderme gideri olmak üzere toplam 144,80 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 7-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,8-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 18/12/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.