Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2305 E. 2019/1525 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2305
KARAR NO : 2019/1525
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2019/552 Esas
TARİHİ : 27/09/2019 tarihli, ihtiyati haczin reddine dair ara kararı
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)-İ.Haciz
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sırasında dava içinde talep edilen ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesiyle; davalı borçlu hakkında İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/731 D.İş, 2017/1168 karar ve tarihli ilamı ile 1.000.000,00 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verildiğini, dava konusu kredi alacağının İstanbul …. İcra Müd. … esas sayılı dosyasına, dava dışı kefillerin itirazları istinaden itirazın iptali davası açıldığını, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/106 esas, 2018/1051 karar sayılı ve 18.10.2018 tarihli ilamı ile davalı borçlu ila aynı gün hesap kat ihtarnamesinin tebliğ edildiği … takip tarihi itibariyle toplam 43.500.931,61 TL borçlu olduğuna karar verildiğini, dava konusu alacağın varlığı mahkeme kararı ile kesinleştiğini, alacağın varlığından ve borçlunun kefaletinde bir tereddüt olmadığından teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiğini, dava dışı .. A.Ş ile … A.Ş. arasında 10.09.2013 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı … dava dışı diğer kefiller ile birlikte genel kredi sözleşmesini 16.000.000 Euro tutarında 19.09.2013 tarihinde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla ile imzalandığını,… A.Ş. tarafından Beşiktaş …. Noterliğinin 23.07.2015 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesap kat edilmiş ve 23.07.2015 tarihi itibariyle toplamda 35.850.295,92 TL ‘nin ve devir tarihinden tahsil tarihine dek işleyecek olan yıllık %50 oranında temerrüt faizinin ve diğer ferilerinin ödenmesi, aksi halde yasal yollara başvurulacağının 10.09.2013 tarihli genel kredi sözleşmesi kefil olan davalı … kredi sözleşmesinden bildirmiş olduğu adrese ihtar edildiğini, alacağın devir sözleşmesi ile müvekkili şirkete devir ve temlik edildiğini, davalı borçlulara ihtarname gönderilerek borcun müvekkili şirkete ödenmesini talep edildiğini, ancak dava dışı kredi borçlusu, diğer kefiller ve davalı … tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığından, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak borçlu tarafından itiraz üzerine takibin durduğunu beyanla, davalı hakkında evvelce verilen ihtiyati haciz kararı, dava dışı kefiller aleyhine görülen itirazın iptali davasında alacağın varlığı hakkında karar, davalı borçlunun kefaletinden tereddüt olmaması, davalı borçlu ve dava dışı diğer borçluların mal kaçırmaya yönelik muvazaalı devir işlemleri de göz önünden bulundurulduğundan, davalı … hakkında da teminata gerek olmaksızın, davalı borçlunun borca yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 27/09/2019 tarihli ara kararında; “…Tüm bu hususlar birlikte ele alındığında, davacı taraf dava konusu kredi alacağına ilişkin İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/106 esas, 2018/1051 karar sayılı dosyasında verilen karar ile alacağın varlığının mahkeme kararı ile kesinleştiği belirtilmiş ise de bahse konu dava dosyasında davalı … taraf olmayıp hakkında verilmiş bir karar söz konusu olmadığı gibi bahse konu kararın kesinleştiğine ilişkin kesinleşme şerhi de dosya kapsamında bulunmamaktadır. Dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde dava konusu kredi borcuna kefil olan davalı yönünden kefaletin geçerli olup olmadığı, alacağın varlığı ve varsa miktarı ihtilaf konusu olup yargılamayı gerektirdiğinden, bu nedenle ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde alacağın varlığı ve muacceliyet şartının gerçekleştiğine dair somut bir delil ve belge bulunmadığı…” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Dava dışı … A.Ş. ile … Banka A.Ş. arasında 10/09/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı … dava dışı diğer kefiller ile birlikte Genel Kredi Sözleşmesini 16.000.000 Euro tutarında 19.09.2013 tarihinde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, …’ın imzalamış olduğu sözleşmenin 34. maddesine göre; alacaklının ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir kararı alıp uygulayabileceğini, Sözleşmenin 40. maddesine göre ise müşteri ve müşterek borçlu müteselsil kefillerin borçları sebebiyle ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı alınmasına luzum görülmesi halinde alacaklının teminat göstermekten vareste tutulacağını ve bu hususta bir itirazları olmayacağını kabul ettiklerini, … A.Ş. tarafından Beşiktaş …. Noterliğinin 23/07/2015 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesap kat edilmiş ve 23/07/2015 tarihi itibariyle, toplamda 35.850.295,92 TL’nin ve devir tarihinden tahsil tarihine dek işleyecek olan yıllık %50 oranında temerrüt faizinin ve diğer ferilerinin ödenmesini, aksi halde yasal yollara başvurulacağının 10/09/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nde kefil olan davalı … kredi sözleşmesinde bildirmiş olduğu adrese ihtar edildiğini, … A.Ş.’nin … A.Ş. Firmasından olan bu alacağı Beyoğlu …. Noterliğinin 29.07.2015 tarih ve … yevmiye numaralı Düzenleme Şeklindeki Devir Sözleşmesi ile müvekkili şirkete devir ve temlik ettiğini, Devir ve Temlik sözleşmesinin davalı borçlulara Beyoğlu …. Noterliğinin 12 Ağustos 2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihbarnamesi ile bildirilerek borcun müvekkili şirkete ödenmesi hususunun ihbar edildiğini, ancak bu güne kadar ne kredi borçlusu ne de kefiller tarafından her hangi bir ödemede bulunulmadığını, alacaklarının işleyen faizler ve başkaca feriler nedeni ile her gün artmakta ve müvekkilinin zarar gördüğünü, Devir ve Temlik sözleşmesinin davalı … Beyoğlu ….Noterliği 12.08.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihbarnamesi ile bildirilerek borcun müvekkili şirkete ödenmesi hususunun ihbar edildiğini, dava dışı kredi borçlusunun, diğer kefiller ve davalı … tarafından her hangi bir ödemede bulunulmaması üzerine Borçlu ve kefiller hakkında İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesine alacaklarının 1 milyon TL tutarlı kısmı için İhtiyati haciz talebi ile başvurulduğunu, mahkemenin ihtiyati haciz taleplerini reddettiğini, ancak Yargıtay bozma kararı üzerine … da dahil olmak üzere, tüm kefiller hakkında 1 milyon TL tutarlı ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati haciz kararının… için bildirmiş olduğu adreste yapılan haciz işleminde aslında … o adreste olmadığını, ev adresi olarak bildirdiği adresin bir otel olduğunu, nitekim kaçtığı hususunun da tutanak ile sabit olduğunu, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında 10/09/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’ndeki kefillere karşı davalı … da borçlu olduğu icra takibi başlatıldığını, … dışındaki …an ile aynı şekilde kefil olan diğer kefiller hakkında İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkesinde 2016/106 E sayılı dosya ile açılan itirazın iptali davasında kefillerin kefaletlerinin geçerli olduğu ve borçtan sorumlu olduklarına karar verildiğini, karara karşı tarafımızca “Kefilin temerrüdünün sorumluluğu” açısından faiz yönünden kanun yoluna başvurulduğunu, ancak kefillerin kanun yoluna başvurmaktan sarfınazar ettiklerinden dolayı karar miktarın altında kalmayacak şekilde kesinleştiğini, borçlu …’ın itirazından İstanbul …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasında 05.08.2019 tarihinde … adresine menkul haczi yapılmasını talep ettikleri sırada haberdar olunduğunu, derhal itirazın iptal edilmesi için arabulucuk sürecinden sonra istanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/552 E sayılı dosyası ile itirazın iptali davasını ihtiyati haciz talepli olarak açtıklarını, borçlu … hakkında evvelce verilmiş olan 1 milyon TL tutarlı ihtiyati haciz kararı alacağımızın çok yüksek olması dolayısı ile yeterli olmadığını, üstelik … da dahil olmak üzere diğer kefiller de hukuka aykırı eylem ve işlemlerde (basına da yansıyacak şekilde) bulunduklarını, … şirketindeki hisselerini oğlu … ile birlikte kızı … aktardığını, daha sonra da geri vermediği gerekçesi ile aile üyelerinin birbirlerine açtıkları ve infaz etmeye çalıştıkları davalar bulunduğunu, kredi borçlusu … gibi diğer kefillerin de ellerindeki malları sürekli olarak kaçırdıklarını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin, ihtiyati haczin reddine dar ara kararının usul v yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, hukuki niteliği itibariyle, esas hakkındaki dava içinde talep edilen ihtiyati haczin reddine dair ilk derece mahkemesi ara kararının İİK’nın 258/3.maddesi uyarınca istinafına ilişkindir.İhtiyati haciz talep eden vekili, davalının, alacaklı … Bank ile asıl kredi borçlu … A.Ş. Arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine 16.000.000 Euro tutarında müteselsil kefil olduğunu, … Bank’ın alacağı kendilerine devrettiğini, kredi hesabının 23.07.2015 tarihinde 35.850.295,92 TL alacaklı oldukları bildirimiyle kat edildiğini, diğer kefiller ile birlikte davalı hakkında başlatılan takibe yöneltilen itirazı üzerine İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/106 E. 2018/1051 K. sayılı, 18.10.2018 tarihli kararı ile davalı ile aynı şartları taşıyan … yönünden toplam 43.500.931,61 TL yönünden itirazın iptaline karar verildiğini ileri sürerek, ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece 27.09.2019 tarihli ara kararda yazılı gerekçe ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Yargıtay 19. HD 2017/2305 E. 2017/ 4468 K. 01/06/2017 tarihli karar içeriğinde de belirtildiği üzere; 6098 sayılı TBK’nın 586 maddesi “Kefil müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.” hükmünü içermektedir.Somut olayda ihtiyati haciz talep eden davacıya alacağı devreden Banka tarafından 23.07.2015 tarihli ihtarname ile hesap kat edilmiştir. İhtarname tebliğ edilmiş olmasına rağmen, hesabın katı sonrasında borcun ödendiğine dair belge bulunmamaktadır. Bu durumda TBK’nın 586/1. maddesi hükmü gözetilerek, müteselsil kefil yönünden İİK’nın 257. maddesindeki koşulların gerçekleştiği dikkate alınarak dosya kapsamına göre ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Davacı vekilince dava dilekçesinde, davalı kefilden 80.000.000 TL’nin tahsili için alacak davası açılmış, sonrasında ise davacı vekilince verilen dilekçe ile davanın İstanbul …. İcra Müdürlüğünün .. sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali davası olarak ıslah edildiği belirtilmiştir. Islahın etkisi, itirazın iptali davasının yasal koşulları ve hak düşürücü süre yönünden denetim ve değerlendirme esasa ilişkin yargılamada ilk derece mahkemesince yapılacaktır. Ancak, davacı vekilin ıslah dilekçesindeki talep miktarı ile diğer kefiller yönünden açılıp karara bağlanan İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/106 E. 2018/1051 K. 18.10.2018 tarihli karar içeriği dikkate alınarak ihtiyati haciz talebinin 43.500.931,61 TL yönünden kabulü gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile istinafa konu 27.09.2019 tarihli ara kararının kaldırılarak, ihtiyati haciz talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine ve 43.500.931,61 TL alacak talebi yönünden takdiren %15 oranında teminat karşılığı ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz taep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2. maddeleri uyarınca kabulü ile ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin istinafa konu 27/09/2019 tarihli ara kararın kaldırılmasına; ihtiyati haciz talebinin Dairemizce karara bağlanmasına, bu doğrultuda;1-İİK’nın 257 ve devamı maddeleri uyarınca ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne; davalının 43.500.931,61 TL alacağı karşılamaya yeter miktardaki taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE,2-İİK’nın 259. maddesi uyarınca takdiren %15 oranında belirlenen 6.525.139,74 TL nakdi teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı halinde, kararın infazı için bir suretinin ilk derece mahkemesi tarafından davacı vekiline verilmesine,
3-İhtiyati haczin yetkili icra müdürlüğünce infazına,4-Davacı taraf harçtan muaf olup, istinaf aşamasında istinaf karar harcı yatırmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine derhal gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 258/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 28/11/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.