Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2265 E. 2019/1680 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2265
KARAR NO : 2019/1680
KARAR TARİHİ: 25/12/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2019
NUMARASI : 2019/596- 2019/880 E.K
DAVANIN KONUSU: Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle mahkemenin yetkisizliğine dair verilen karara karşı, süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ Davacılar vekili, müvekkillerinin ortağı oldukları ve merkezleri Zeytinburnu’nda bulunan, ….A.Ş., ….A.Ş. ve … Tic. A.Ş.’deki her birine ait %3.77 den ibaret olan ve toplamda %11.31’e ulaşan hisselerinin tamamını davalıya 24/12/2015 tarihinde devrettiklerini, müvekkilleri dışında kalan anılan şirketin diğer hissedarları da hisselerini ayın anda ve şekilde davalıya devrettiğini, devredenler ve devralanlar birlikte bir mutabakat metni imzalayarak devredilen şirket hisselerinin değerinin ve müvekkillerine düşen toplam bedelin tespit edildiğini, bu devir karşılığında müvekkillerine toplamda 1.994,940 USD bedelli çekler verildiğini, bu çeklere ilişkin her müvekkiline de 2 şer taksitleri yani toplamda 265.992-USD ödeme yapıldığını, ancak çeklerin keşidecisinin …, cirantasının davalı … olması üzerine, muhasebe tekniğine uymayan bu düzenlemeden vazgeçildiğini ve ilk iki taksitin ödenmesinden sonra müvekkillerine verilen çekler davalı tarafından talep edilmesi üzerine davalıya iade edildiğini ve aynı anda davalıdan hisse devir protokollerine ilişkin ödeme planları doğrultusunda davalıya ait 75.000- USD bedelli 14 adet toplam 1.050.000-USD bedelli çekler müvekkillerine verildiğini ve iş bu çek bedelleri süresi içerisinde banka aracılığıyla müvekkillerine ödendiğini, ilk verilen toplam 1.994,940(3 x 664.980)- USD tutarlı çeklerin içinden beheri 88.664-USD olan 3 adet çek toplamı 265.992(88.664 x3) – USD müvekkillerine öncelikle ödendiğini bakiye çeklerin iadesinden sonra bu çeklerin yerine alınan ikinci grup olan ve toplamı 1.050.000-USD tutarındaki çekler de gününde ödenmiş olmasına rağmen arada 1.994.940- 265.992- 1.050.000 = 678.948 (3 x 226.326) USD bir fark oluştuğunu, bu farkın defalarca davalı yandan talep edilmesine rağmen davalı yanca hiçbir ödeme yapılmadığını, borçlarının bir kısmına karşılık olarak davalının ‘İstanbul İli … İlçesi … Mah. … Pafta … Ada … Parsel numaralı taşınmazın müvekkillerine devrettiğini, ancak taşınmazın tapu kayıtlarında davalı tarafından alınmış kredi teminatı olarak 10.000.000,00 TL tutarında bir ipotek bulunduğunun göründüğünü, haliyle bu taşınmazın bugün itibariyle herhangi bir maddi değeri olmadığını ileri sürerek müvekkillerinin iş bu hisse devrinden kaynaklanan ve her bir müvekkili için 226.326 USD olmak üzere toplam 678.948 (3 x 226.326) USD’nin ıslah hakkları ve fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 405.739-USD dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahı Gölcük/Kocaeli’de olup davanın yetkisiz yerde açıldığını belirterek yetki ilk itirazında bulunmuş; esas yönünden ise müvekkilinin davacılara borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, somut olayda, hisse devrinden kaynaklanan alacağın tahsilinin talep edilmiş ise de; HMK’nun 6’ncı maddesi uyarınca yetkili mahkemenin genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, davalının adresinin Gölcük İlçesi olduğu, taraflar tacir sayılsa dahi imzalanan sözleşmede davalıların imzalarının bulunmadığı, yetki sözleşmesinin davacılar yönünden bağlayıcı olmadığı gerekçesiyle yetkili ve görevli mahkemenin Gölcük Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi olması nedeni ile mahkememizin yetkisizliğine, yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin reddine, kararın kesinleşmesini müteakip yasal süre içinde başvuru olduğunda dosyanın yetkili Gölcük Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; HMK ‘nın 14. madde hükmü gereği kesin yetki kuralının geçerli olduğunu, hisse devrine konu şirketlerin merkezinin de Bakırköy ilçesi sınırları içinde olduğunu, kesin yetki kuralı mevcut olmasa dahi şirket yönetim kurulu ile davalı arasında imzalanan ve hisse değerlerinin belirlendiği 24/12/2015 protokolün 6. Maddesinde sözleşmeden doğan ihtilafların çözümünde Bakırköy Mahkeme ve İcra dairelerinin yetkili olduğu açıkça hüküm altına alındığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Davacılar, hissedarı oldukları şirketlerdeki hisselerini davalıya devrettiklerini, karşılığında belirlenen hisse devir bedelinden bakiye kısmın ödenmediğini iddia ederek bu alacağın tahsilini istemiştir.İlk derece mahkemesince, yukarıda belirtilen gerekçe doğrutusunda yetkisizlik kararı verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.HMK’nın 14/2. maddesinde, “Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmü mevcuttur. Somut olayda ise davacıların …..A.Ş., ….A.Ş. ve …..A.Ş.’deki hisselerinin tamamını davalıya devrettiği, ancak davalının hisse devir bedelinden bakiye kısmı ödemediği iddia edilmiş olup, davada ileri sürülen taleplerin ortaklık ilişkisinden kaynaklanmadığı ve taraflar arasında ortaklık ilişkisi bulunmadığı ve davacıların ikametgahlarının Kadıköy/İstanbul olduğu dosya kapsamıyla sabit olup, davacıların dayandığı protokolde imzalarının bulunmadığı da gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince, yetkisizlik kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmamakta ise de Gölcük Adliyesinin yargı teşkilatında Kocaeli Adliyesinin mülhakatı olduğu ve Kocaeli Adliyesinde de müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan, dosyanın Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının bu yönden düzeltilmesi gerekmiştir. Somut olayda ilk derece mahkemesince, yetkisizlik kararı verilmiş olup yetkili ve görevli mahkemeyi hatalı gösterdiğinden, HMK’nın 353/1.c.maddesinin değil, 353/1.b.2. maddesinin uygulanması gerekmektedir. Bu durumda, kararı veren ilk derece mahkemesince, dava dosyası Dairemizce kendisine gönderildikten sonra, HMK’nın 20. maddesi uyarınca işlem yapılacaktır.Açıklanan bu gerekçelerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca, istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının re’sen düzeltilerek Dairemizce yeniden karar verilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan gerekçelerle,Davacıların istinaf başvuru sebepleri yerinde görülmemekle birlikte, HMK’nın 33 ve 355. maddeleri uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının resen düzeltilmesi gerektiğinden, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve yetki itirazının Dairemizce yeniden karara bağlanmasına, bu doğrultuda; 1-Davacıların açtığı davada; yetkili ve görevli mahkemenin Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeni ile mahkemenin YETKİSİZLİĞİNE,2-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin, iş bu kararın ilk derece mahkemesince tebliğ edileceği tarihten itibaren iki haftalık züre içerisinde mahkemeye başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmek üzere Kocaeli Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,4-Mahkemece verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,6- İstinaf harç ve yargılama giderleri yönünden;a-Davacılar vekili tarafından yatırılan istinaf peşin harcın, talep halinde iadesine,b-Davacılarca istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 7-Dava dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,8-Gerekçeli kararın birer örneğinin, HMK’nın 20. maddesi uyarınca, kararı veren İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğine dair;HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 25/12/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.