Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2260 E. 2019/1532 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2260
KARAR NO : 2019/1532
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2019/349 Esas
TARİHİ: 03/09/2019
DAVA: İhtiyati haciz
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası içinde ihtiyati haciz talep edildiği, mahkemece talebin reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili 02/10/2018 tarihli dava dilekçesiyle; davalı ile ticari ilişkileri kapsamında davalıdan alacaklı olunduğunu, ödenmeyen alacağın tahsili için başlatılan takibe davalı yanca yöneltilen haksız itiraz sonucu takibin durduğu ileri sürülerek, davalının itirazının İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptaline ve ayrıca, alacağın teminat altına alınması amacıyla, takipte istenilen alacak tutarı kadar davalının menkul ve gayri menkulleri ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince ihtiyati haciz talebinin değerlendirildiği 03/09/2019 tarihli ara kararla; “…Cari hesap özetinin tek başına yeterli olmadığı, alacağın bulunduğu ve muaccel olduğuna ilişkin yaklaşık ispat unsurunun ve dolayısıyla ihtiyati hacze dair İ.İ.K. nun 257. Maddesindeki şartların gerçekleşmediği…” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; somut olayda ihtiyati haczin şartlarının İİK’nın 257/1 maddesine göre gerçekleşmiş olmasına rağmen ilk derece mahkemesinin ihtiyati haczin reddine ilişkin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takip dosyasının ve davanın ekinde davalı yanın borçlu olduğuna ilişkin cari hesap ekstresi sunulduğunu, cari hesap ekstresi incelendiği takdirde davalı şirketin borcunun 2018 yılına ait olduğu ve bu borcun 2019 yılına devredildiğinin, icra takibinde ise vade tarihinin icra takip tarihi olan 07/03/2019 olarak belirtildiğini, icra emri ve cari hesap ekstresinin borçlu şirkete tebliğ edildiğini, dolayısıyla somut olay kapsamında vadesi gelmiş bir para alacağının bulunduğunu, müvekkili şirketin davalı şirket ile arasında yoğun bir şekilde ticari ilişkinin olduğunu, şirketler arasında onlarca toptan satış faturası kesildiğini, kimi zaman ise cari hesap ekstresine çek girişlerinin olduğunu, 2018 yılında davalı şirket ile yoğun bir şekilde gerçekleşmekte olan ticari ilişkinin, 2019 yılının başlarına kadar devam etmiş olup 2019 yılının başlarında ise davalı şirketin borçlarını ödeyemez duruma gelmesi nedeniyle ticari ilişkinin devam ettirilemediğini, davacının davalı şirkete karşı başlatmış olduğu dava konusu icra takibi dışında dört ayrı icra takibi daha bulunduğunu, dolayısıyla somut olayda, para alacağının muaccel olmadığının kabulü ihtimalinde dahi, İİK’nın 257/2. maddesindeki ihtiyati haciz şartlarının gerçekleştiğini, davalı şirketin ticari merkezinin bulunduğu yerde faaliyet göstermemekte olup yerleşim yerinin bulunmadığını, davalı şirketin ciddi bir şekilde mal kaçırma veya icradaki hacizli mallarının satılma ihtimalinin bulunduğunu, böyle bir durumda müvekkili şirketin yaşayacağı mağduriyetin telafisinin mümkün olmayacağını, müvekkil şirketin borçlu şirketten olan haklı alacağının borçlu şirketin mal kaçırması veya yargılama süresi sonunda borcunu ödeyemez hale gelmesi ihtimali nedeniyle imkansız hale gelmesinin önlenmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesinin bu hususu dikkate almadan vermiş olduğu ihtiyati haciz talebinin reddi yönündeki kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, itirazın iptali davası içinde, İİK’nın 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, talebin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut olayda, davacı davalı ile arasında ticari ilişki bulunduğunu, borcun ödenmediğini ileri sürerek, cari hesap özetini delil göstererek takip başlatmış ve ihtiyati haciz talep etmiştir.İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257. maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır.Somut olayda, taraflar arasında alım satıma dayalı ticari ilişki bulunduğu, davalıdan cari hesapta alacaklı görünüldüğü iddia edilmiştir. ihtiyati haciz isteyen şirket tarafından cari hesap özetine dayalı olarak ihtiyati haciz talep edildiği, cari hesap özetinin tek taraflı olarak her zaman düzenlenmesi mümkün olan bir belge olup tek başına alacağın varlığını ve muaccel olduğunu göstermeye yetecek belgelerden olmadığı, Davacının alacak iddiası karşısında, alacağın varlığı ve miktarı konusunda yaklaşık ispat olgusunun dosyanın geldiği aşama itibariyle gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.İİK’nın 258.maddesi uyarınca, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Yani, alacağın bulunup bulunmadığı, alacak varsa muaccel olup olmadığı, alacak muaccel değilse davalının mallarını kaçırma hazırlığı içinde olup olmadığı hususları yaklaşık olarak ispat edilmelidir. Somut olayda; davalının mallarını kaçırma hazırlığı içinde olduğuna ilişkin dosyada somut bir belge yoktur. Kaldı ki az yukarıda bahsedildiği üzere, alacağın varlığı ve muacceliyeti yaklaşık olarak ispat edilemediği göz önünde bulundurulduğunda, ilk derece mahkemesinin red kararı yerinde olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 28/11/2019