Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2217 E. 2022/845 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2217
KARAR NO: 2022/845
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 30/04/2019
NUMARASI: 2014/1652 E. – 2019/524 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Şirket Payının Devri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 04.07.2013 tarihli hisse devir sözleşmesi kapsamında dava dışı … San.ve Tic. AŞ’deki %24,5 oranındaki hissesini davalılara devrettiğini, müvekkilinin sözleşme ile üstlendiği edimi yerine getirmesine rağmen davalıların, sözleşmenin 2.4 maddesi kapsamında yer alan ödeme usullerine uymadıklarını, anılan madde kapsamında davalıların müvekkiline altı adet toplam 75.000 TL bedelli bono verecekleri, ayrıca … plakalı … marka 2012 model aracı 09.06.2014 tarihinde sona eren kredi borcunun ödenerek her türlü yükümlülükten ari şekilde en geç 29.06.2014 tarihinde müvekkiline devredeceklerinin kararlaştırıldığını, ancak borçluların nakdi ödemeleri aksatmaya başlatmaları nedeniyle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 40.000 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibin kesinleştiğini, devir bedeli olan aracın mülkiyetinin müvekkiline devredilmediğini, şirketin borçları sebebiyle araç üzerinde yakalamalı haciz bulunma ihtimali bulunduğundan aracın trafik kaydına şerh konulması gerektiğini ileri sürerek, aracın mülkiyetinin müvekkiline devrinin sağlanması olmadığı takdirde aracın rayiç bedelinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili, savunmasında özetle; davaya konu aracın dava dışı … A.Ş adına kayıtlı olması nedeniyle devir sözleşmesine konu aracın davacıya devrine ilişkin hükmün dava dışı … A.Ş’nin edimi olduğunu ve bu edim bakımından müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, pay devri sırasında davacının kullanımında olan şirkete ait aracın da talep edilmesi nedeniyle, bu aracın davacıya devrinin de sözleşmeye yazıldığını, sözleşmenin kuruluşu sırasında taraflarca, aracın dava dışı payları devir edilen şirkete ait olduğunun bilindiğini, TTK’nın 595. maddesine göre limited şirket payının devir sözleşmesinin noterde düzenlenmesi gerektiğini, imzaları noter tarafından tasdik edilmemiş devir sözleşmesinin geçerli olmadığını, geçersiz pay devri sözleşmesine dayalı talepte bulunulamayacağını, davacının aracı değil araç bedelini talep etmesi halinde öncelikle aracı iade etmesi gerektiğini, aracın kendisinde bulunması nedeniyle elde ettiği menfaatlerin aracın aylık getirebileceği kira bedelinin de tespit edilecek araç bedelinden düşülmesi gerektiğini, davacının kendi taahhütlerini yerine getirmediğini, davacının rekabet yasağına ve sözleşmeye aykırı davrandığını, taraflar arasında yapılan devir sözleşmesinin en önemli kısmının rekabet yasağı olduğunu, davacı taahhüdüne aykırı davranarak dava dışı … San.Tic.A.Ş şirketine oğlunu ortak etmek suretiyle, oğlu üzerinden rekabet yasağına aykırı hareket ederek ve sözleşmeye aykırı davranarak şirketi zarara uğrattığını, davacının sözleşmeye, dürüstlük kuralına ve rekabet hükmüne aykırı davranarak şirkete zarar vermesi nedeniyle alacaklı olamayacağını, sözleşmeye aykırı eylemler nedeniyle edinilen menfaatlerin belirlenerek edimlerin denkleştirilmesi gerektiğini, alınacak bilirkişi raporuyla davacının alacaklı olmayıp borçlu olduğunun anlaşılacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … vekili, savunmasında özetle; davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemelerine ait olduğunu, dava konusu aracın payları devir edilen dava dışı … Paz. San. ve Tic. A.ş adına kayıtlı olduğundan devrin müvekkilince yapılmasının imkansız olduğunu, sözleşme tarihinde aracın davacı tarafından kullanıldığını, davacının aracı teslim etmek istemesi nedeni ile aracın kendisine bırakıldığını ve sözleşmeye diğer ortakların da kararıyla, dava konusu aracın devredileceği şeklinde hüküm konulduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede araç devrinin yanı sıra davacının da edimleri bulunduğunu, sözleşmenin 3.3.maddesinde rekabet yasağı halinin düzenlendiğini, davacının rekabet yasağını ihlal ederek sözleşmeye aykırı davrandığını, müvekkilinin dava dışı şirketin yetkilisi olmaması nedeniyle edimin ifasından sorumlu tutulamayacağını, davanın dava dışı … ve Tic. A.ş’ye yönlendirilmesi gerektiğini, sözleşmenin TTK’nın 595. maddesinde belirlenen şekilde düzenlenmemesi nedeniyle geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan edimin talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… taraflar arasında 04/07/2013 tarihinde davacının dava dışı … San.ve Tic.A.Ş de ki hisselerinin tamamını davalı alıcılara 75.000 TL ve … plaka sayılı aracın devrine karşılık olmak üzere devri hususunda anlaşma yapıldığı, her ne kadar davalı tarafça anonim şirket hisse devrine ilişkin olarak sözleşmenin noterlikçe düzenleme yolu ile yapılmadığı dolayısıyla geçersiz olduğu iddia edilmiş ise de TTK’da anonim şirket pay ve hisselerinin devir şekline yönelik bir geçerlilik şartının ön görülmediği, bu nedenle genel hükümlerin uygulanması ve alacağın temlikine ilişkin hükümler kapsamında değerlendirme yapılması gerektiği ve adi yazılı şekil ile yapılmış sözleşmenin geçerli olduğu, pay defterine yapılan kayıt ile de devrin geçerli bir şekilde tamamlandığı, sözleşmede bir miktar para ile aracın devri hususunda pay karşılığının ödeneceği belirlenmiş ise de dava konusu uyuşmazlığın … plakalı aracın devri ile ilgili olduğu, celp edilen sicil kayıtlarında söz konusu aracın malikinin dava dışı … San.ve.Tic.A.Ş olduğu ve araç üzerinde rehin ile birlikte haciz ve yakalama kayıtlarının bulunduğu bu sebeple davalıların aracın mülkiyetini davacıya geçirmelerinin mümkün olmadığı, ancak sözleşmenin yapıldığı sırada edimin yerine getirilmesi hususunun imkansız olmasıyla beraber tarafların ifa zamanında edimin ifasının mümkün hale geleceği düşüncesiyle yaptıkları sözleşmenin geçerli kabul edilmesi gerektiği, zira tarafların söz konusu aracın mülkiyetinin dava dışı şirkete ait olduğunu bildikleri ve sözleşme içeriğinden bu sözleşmeyi ifa zamanında aracın devrini sağlayabilecekleri düşüncesiyle yaptıklarının anlaşıldığı, bu sebeple sözleşmenin imkansızlık nedeniyle geçersizliğini ileri sürmenin TBK 2.madde hükmü kapsamında hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, davacının sözleşmeyle üstlendiği asli edimini yerine getirdiği ve davalıların dava dışı şirkette pay sahibi oldukları, celp edilen icra dosyası içeriğinde devir bedelinin bakiye kısmınında ödendiği, aracın devrine ilişkin olarak ise mülkiyetin dava dışı şirkete ait olması ve araç üzerinde rehin ve hacizlerin bulunması sebebiyle davalılar tarafından davacıya takyidatsız devrinin mümkün olmaması sebebiyle ancak TBK 112.madde kapsamında davalıların davacının zararını tazmin etmekle yükümlü oldukları, kaldı ki davacının terditli olarak açtığı davada ikincil talebinin de aracın değeri oranında belirlenecek tazminatın davalılardan tahsiline yönelik olduğu, alınan eksper bilirkişi raporunda aracın değerinin 45.000 TL olduğu ve davacının da bu değer nispetinde karar verilmesini talep ettiği, davalılarca davacının rekabet etme yükümlülüğüne aykırı davrandığını iddia etmiş iseler de bu hususun ispatına yönelik hiçbir delili dosyaya sunmadıkları ve bu yöndeki savunmalarını ispat edemedikleri bu nedenlerle davacının iddialarını ispat ettiği kabul edilerek davanın kabulü ile taraflar arasında kurulan 04/07/2013 tarihli hisse devir ve ödeme şartlarına ilişkin sözleşme kapsamında … plakalı aracın rayiç değeri olarak tespit edilen 45.000,00-TL’nin 04/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan dayanışmalı tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş..” gerekçesiyle davanın kabulü ile taraflar arasındaki 04.07.2013 tarihli hisse devir ve ödeme şartlarına ilişkin sözleşme kapsamında … plakalı aracın rayiç değeri olarak tespit edilen 45.000,00 TL’nin 04.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı … vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı … vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davanın görevli mahkemede açılmadığına ilişkin itirazın mahkemede dikkate alınmadığını, davanın husumet yönünden reddi gerekirken, müvekkili aleyhine hüküm kurulduğunu, dava konusu … plakalı aracın dava dışı … San. ve Tic. A.Ş. adına kayıtlı olduğundan devrinin müvekkilince yapılmasının imkansız olduğunu, sözleşme ile dava konusu aracın mülkiyetini devretme borcunun dava dışı … San. ve Tic. A.Ş.’de olduğunu ve müvekkilin aracın mülkiyetini davacıya devri hususunda sorumluluğu doğmayacağını, bu nedenle davanın dava dışı şirkete yöneltilerek müvekkili yönünden husumetten ret kararı verilmesi gerektiğini; davacının sözleşmeye aykırı davrandığı iddiasının ilk derece mahkemesince dikkate alınmadan karar verildiğini, davacının … San. Tic. A.Ş.’ne oğlunu ortak etmek suretiyle taraflar arasında imzalanan 04.07.2013 tarihli hisse devir sözleşmesinin rekabet yasağına aykırı davrandığını, davacının sözleşmeye aykırı davranması sebebiyle müvekkili ve ortağı olduğu şirketin zarara uğradığını, devir sözleşmesinin geçersizliği hakkında mahkemece karar verilmeden hüküm kurulduğunu, TTK’nın 595. maddesi uyarınca pay devrinin noterden onaylı olarak yapılmaması nedeniyle sözleşmenin geçersiz olduğunu, şekil şartına uyulmadan düzenlenen sözleşmenin geçersizliği nedeniyle sözleşmedeki edimin talep edilemeyeceğini, sözleşme geçerli olsa dahi aracın dava dışı … San. ve Tic. A.Ş. adına kayıtlı olması nedeniyle sözleşmenin bu hükmünün geçersiz olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasında düzenlenen anonim şirket pay devir sözleşmesinden kaynaklanan aracın davacıya devri olmadığı takdirde rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı … vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Tarafların dava dışı … San. ve Tic. A.Ş. ‘nin ortakları olduğu, şirketin 23.05.2011 tarihinde kurulduğu, davacının şirkette bulunan % 24,50 ortaklık payını eşit olarak davalılara 04.07.2013 tarihli sözleşme ile devir ederek, şirket ortaklığından ayrıldığı sabittir. Devredilen şirket paylarının davalılar adına tescil edildiği tarafların kabulündedir. 04.07.2013 tarihli hisse devir sözleşmesinin incelenmesinde; davacının dava dışı şirketteki % 24,50 payını eşit olarak davalılara satışına ilişkin esasların düzenlendiği, sözleşmenin birinci maddesinde; şirkete ait internet alan adlarının ve fikri haklarının şirkete devir edileceği, bundan sonra satıcılar tarafından kullanılmayacağı kabul edilmiştir. Sözleşmenin ikinci maddesinde, devir bedeli belirlenmiş olup, buna göre payların devrinden sonra 75.000 TL ve … plakalı aracın … adına tescil edileceği, sözleşme ile payının %3’ünü devir eden …’ın pay bedellerinin de davacı tarafından tahsil edileceği, davalıların toplam hisse bedelinden müteselsilen sorumlu oldukları belirlenmiştir. Sözleşmenin 2.4.maddesinde nakit olarak yapılacak ödemelere ilişkin bono ve vadeleri düzenlenmiştir. Ayrıca … plakalı aracın 09.06.2014 tarihinde sona eren kredi borcu davalılar tarafından tamamen ödenip, her türlü yükümlülükten ari şekilde devir masrafları alıcılara ait olmak üzere en geç 29.06.2014 tarihinde davacıya devir edileceği, aracın sözleşme tarihinde davacının kullanımına bırakıldığı ve trafikten kaynaklanan her türlü yükümlülüğünün davacıya ait olduğu kabul edilmiştir. Sözleşmenin 3.maddesinde devredenlerin edimleri düzenlenmiş olup, buna göre sözleşmenin imzalanmasından sonra iki yıl süresince şirketin iştigal konusu ile aynı alanda kendi adına gerçek kişi olarak faaliyet gösteremeyeceği ve şirket kuramayacağı, kurulmuş bir şirkete ortak, yönetim kurulu üyesi, denetçi, mesul müdür, pazarlama sorumlusu olamayacağı düzenlenmiştir. TTK’nın 4.maddesi gereğince; her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu Kanun’da öngörülen hususlardan doğan davalar, ticari dava sayılmıştır. Dava konusu uyuşmazlığın anonim şirket pay devrinden kaynaklanmış olması ve pay devrine TTK’da düzenlenmesi nedeniyle, davanın mutlak ticari dava olması nedeniyle davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvuru nedenleri yerinde değildir. TTK’nın 595.maddesinde limited şirket paylarının devri ve devir borcu doğuran devir sözleşmeleri yazılı şekilde yapılacağı ve tarafların imzalarının noterce onaylanacağı belirlenmiştir. Ancak anonim şirketin çıplak payının devrinde her hangi bir resmi şekil öngörülmemiş olup, pay devrinin yazılı şekilde yapılması yeterli olduğundan, anonim şirket çıplak paylarının devrine ilişkin taraflar arasındaki 04.07.2013 tarihli sözleşmenin geçerli olduğu anlaşılmıştır. Diğer yandan, davacının sözleşme kapsamında paylarını davalılara devrettiği, edimini yerine getirmesi nedeniyle, davalıların şekil şartı nedeniyle sözleşmedeki devir bedeli borcundan sorumlu olmadıklarına ilişkin savunmaları dürüstlük kuralına aykırıdır. Kaldı ki davalılar, sözleşmeyi benimseyerek araç devir borcunun şirkete ait olduğunu ve davacının sözleşmedeki rekabet yasağı hükümlerine aykırı hareket ettiğini savunmuşlardır. TBK’nın 1.maddesine göre sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur. Taraflar arasında geçerli şekilde düzenlenen anonim şirket pay devir sözleşmesi kapsamında davacı paylarını eşit olarak davalılara devir etmiştir. Devir bedeli olarak 75.000 TL değerinde bono alınmış, nakit ödemenin yanında dava konusu aracın da pay devir bedeli karşılığı her türlü borcundan ari şekilde belirlenen tarihte davacı adına tescil edileceği düzenlenmiştir. Her iki taraf payları devir edilen şirketin ortağı olup, devir tarihinde aracın şirkete ait olduğunu bilmektedirler. Aracın davacı adına tescili edimi konusu suç olan veya imkansız bir edim değildir. Zira davalılar, bu edimi aracın kaydını şirketten alarak davacı adına tescil etme imkanına sahiptirler. Sözleşmede dava dış şirket için bir edim öngörülmediği gibi, esasen sözleşmenin tarafı olmayan şirket yönünden bir edim kararlaştırılması da mümkün değildir. Bu nedenle, davalılar aracın devri edimini de üstlenmişlerdir. Araç sicilindeki takyidatlar nedeniyle aracın devri mümkün olmadığından, mahkemece asli talebin zımnen reddedilerek, terditli talebin incelenmiş olması HMK’nın 111.maddesine uygun olup, belirlenen araç bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. İstinaf başvurusunda bulunan davalı … cevap dilekçesinde; davacının sözleşmedeki rekabet yasağına aykırı davranarak şirketi zarara uğrattığını ileri sürmüş, ancak açıkça takas mahsup definde bulunmamıştır. Rekabet yasağına aykırılık gerekçesi olarak davacının oğlu aracılığıyla dava dışı şirkete oğlunu ortak ederek haksız rekabette bulunduğu savunulmuştur. Ancak, haksız rekabete ilişkin somut bir delil sunulmadığı gibi, sözleşmenin 3.3.maddesindeki düzenleme davacının yakınlarına ilişkin olmayıp, doğrudan davacıya ilişkin olduğundan, davalının yerinde görülmeyen tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı … tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 2.304,59 TL istinaf karar harcının davalı … tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı … tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.16.06.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.