Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2205 E. 2022/479 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2205
KARAR NO: 2022/479
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/03/2019
NUMARASI: 2017/574 E. – 2019/346 K.
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin forkliftlerle araçlara yükleme, boşaltma, istifleme ve kısa mesafelerde nakliye işleriyle uğraştığını, çeşitli tarihlerde davalıya verilen hizmete ilişkin düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; taraflar arasında taşıma işlemlerine ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, davacı tarafından verilen hizmet ile faturanın uyuşmaması nedeniyle ödeme yapılmadığını, faturalarda bir saatlik çalışma yerine iki saatlik çalışma gösterildiğini, müvekkilinin itirazına rağmen faturaların düzeltilmediğini, fark faturasının 05.10.2016 tarihinde davacıya gönderildiğini, davacının yaptığı çalışmadan fazla süre için fatura düzenlemesinin dürüstlük ilkesine aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı taraf forklift araçlarla, davalıya araçlardan fabrikaya iş yerine yada belirli bir alana yükleme, boşaltma, istifleme ve kısa mesafelerde nakliye hizmeti verdiğini, bu hizmetler karşılığında davalıya düzenlediği fatura bedellerinin ödenmediğini beyanla, yapılan icra takibine davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiş davalı taraf özetle; davacının faturalara 1 saatlik çalışmayı 2 saatlik çalışma şeklinde yansıtarak bu şekilde dürüstlük ilkesine aykırı davrandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Dava konusu faturalar davacının defterlerinde kayıtlı olup, davacının defterlerine göre davalının yaptığı 3.300,00 TL’lik ödemeler düşüldüğünde davacının takip miktarınca alacaklı olduğu anlaşılmaktadır. Davalı defterleri incelendiğinde davacının düzenlediği faturaların davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu, bunun yanında davalının davacıya düzenlemiş olduğu 05.10.2016 tarihli … no.lu 2.000,01 TL tutarındaki hizmet faturasının düzenlendiği anlaşılmıştır. Davalı taraf faturalara itiraz etmesine rağmen davacı tarafından herhangi bir düzeltme yapılmadığını iddia etmişse de, davalının yapmış olduğu yazılı bir itirazının bulunduğuna dair somut bir delil sunulmadığı, bu itirazdan anlaşıldığı üzere davacının takip dayanağı faturalarının davalının bilgisi dahilinde olduğu ve davalıya tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, davalının 6012 sayılı TTK 21/2 md göre yasal süresi içinde itiraz ettiğine ilişkin yazılı delil bulunmadığı gibi davalının 05.10.2016 tarihli fark faturası düzenlediği iddiasına ilişkin olarak; mezkur faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığından davacının kabulünde olmayan faturanın içeriğinin davalının ispatına muhtaç olduğu anlaşılmış, davacının ispatlanan davasının kabulüne, alacak faturaya dayalı olup likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine…” gerekçesiyle davanın kabulü ile Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yönelik itirazın asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın % 20’si oranında 968,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacının yevmiye defterinin kapanış tasdikinin zamanında yapılmaması nedeniyle defterin HMK’nın 222. maddesine gereğince sahibi lehine delil teşkil etmeyeceğini, davalı defterlerinin ise usulüne uygun düzenlenmesi nedeniyle sahibi lehine delil olduğunu, bu durumun gözden kaçırılarak müvekkilinin haklarının ihlal edilmesinin hatalı olduğunu; davacının düzenlediği hizmet faturalarının fahiş olduğunu, esasında bir saatlik çalışma için iki saatlik fatura düzenlenmesi nedeniyle faturaya itiraz edildiğini, itiraza rağmen faturanın düzeltilmemesi üzerine 05.10.2016 tarihli fark faturasının düzenlenerek davacıya gönderildiğini, usulsüz şekilde düzenlenen faturaya karşı fark faturası düzenlenmesine rağmen bu hususun rapor ve kararda dikkate alınmamasının hatalı olduğunu; kök raporda sadece davacının defterlerinin incelenerek usulsüz tutulan defterlerden alacak belirlenerek adil yargılama hakkının ihlal edildiğini; ek raporda ise defterlerin karşılaştırıldığını ve 04.10.2016 tarihi itibariyle defterlerin uyumlu olduğunun belirlenerek, takip tarihi itibariyle 2.000,01 TL cari hesap farkı bulunduğu ve bu farkın müvekkilince düzenlenen 05.10.2016 tarihli … no.lu hizmet faturasından kaynaklandığının belirlendiğini, ancak bu faturadaki hizmetin verildiğinin kanıtlanmadığı gerekçesiyle faturanın dikkate alınmadığını, müvekkilinin ticari defterlerinin usulüne uygun olması nedeniyle delil niteliğinde olduğunu ve buna rağmen müvekkilinin alacağının ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin fark faturası ile birlikte bakiye borcun 2.841,99 TL olduğu, davacının ticari teamül ve iyiniyet kurallarına aykırı şekilde verdiğinden fazla hizmet faturası düzenleyerek talepte bulunmasının hatalı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taşıma hizmetinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında taşıma sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ve davacının davalıya forklift ile taşıma hizmeti verdiği sabittir. Uyuşmazlık verilen hizmetin süresi ile düzenlenen faturanın, hizmet süresine uygun olup olmadığı ve davalı tarafından düzenlenen fark/iade faturasının dikkate alınıp alınmayacağı noktasındadır. Davacı tarafından Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 4.842,00 TL fatura alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip başlatılmış, davalının süresinde itiraz etmesi sonucu takibin durduğu, itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda bilirkişi kök ve ek raporlarının incelenmesinde, davacının ticari defterlerinin kapanış tasdikinin olmaması nedeniyle usulüne uygun şekilde düzenlenmediği, davalının ticari defterlerinin usulüne uygun düzenlendiği belirlenmiştir. Davacı tarafından düzenlenen hizmet faturaları davalının ticari defterlerinde kayıtlıdır. Takip tarihi itibariyle tarafların ticari defterleri mutabık olup, fark davalı tarafından 05.10.2016 tarihinde düzenlenen 2.000,00 TL bedelli düzenlenen hizmet bedeli faturasından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davalının, davacıdan aldığı en son hizmet faturası 01.09.2016 tarihli 3.245,00 TL bedelli faturadır. Bu faturaya kadar, taraf defterlerinin birbiriyle uyumlu olup, davacının 4.842,00 TL alacağı bulunmaktadır. 05.10.2016 tarihli verilen hizmet faturasının davalı tarafından kendi defterlerine kayıt edilmesiyle davacının alacak miktarı 2.841,99 TL’ye düşmüştür. Somut olayda, davacı tarafından düzenlenen faturaların itiraz edilmeksizin kabul edilerek davalı defterlerinde kayıt edilmiş olması ve faturalara itiraz edilmemesi fatura konusu hizmetin davacı tarafından verildiğine kanıttır. Davalı verilen hizmet süresinden fazla fatura düzenlendiğini ve bu duruma itiraz edildiğini belirtmiş ise de buna ilişkin bir belge sunulmadığı gibi TTK’nın 21. maddesinde belirtilen süre içerisinde faturaya da itiraz edilmemiştir. Davacı tarafından hizmetin verildiği ve faturada düzenlenen içeriğin itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleşmesi karşısında davacı tarafından verilen hizmete ilişkin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir. Davalı tarafından 05.10.2016 tarihinde fark faturası düzenlendiği belirtilmiş ise bu fatura verilen hizmete ilişkindir. Davalı tarafından davacıya bir hizmet verildiği kanıtlanmamıştır. Alınan hizmete ilişkin faturaların fazla olması nedeniyle 05.10.2016 tarihli faturanın fark bedeli olarak düzenlendiği kabul edilse dahi, davacı tarafından fazla fatura düzenlendiği kanıtlanmadığından, davalı faturasına itibar edilemez. Bu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olması ve davalı defterlerinin usulüne uygun şekilde düzenlenmesi davacıyı alacaklı konumuna getirmez. Fatura her zaman tek taraflı olarak düzenlenebilir. Fatura kapsamında alacağın varlığından söz edilebilmesi için fatura konusu mal veya hizmetin alıcısına verildiğinin de kanıtlanması gerekir. Davalı, hizmet verdiğini savunarak kanıtlamamıştır. Faturanın davacıya tebliğ edildiği dahi kanıtlanmamıştır. Bu durumda davalının 05.10.2016 tarihli fatura nedeniyle alacağının bulunmadığına ilişkin mahkeme gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalının tüm istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 248,06 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.20.04.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.